ŞAYAN ERCAN

Virüse, devlet memuru muamelesi yapıp, hafta sonları mesai yaptırmayarak, eve hapsolduğumuz şu sıkıcı günlerde, biraz da gülelim artık.

Hepimiz evde oyalanacak bir uğraşı buluyoruz. Kitap okumak başta olmak üzere.

Birçok hanımın sosyal medyada birer fırıncı edasıyla paylaştığı ekşi mayalı ekmekler fırında,

Aile içinde oynanan stratejik, teknolojik oyunlar bilgisayarda..

Yeni yeni yemek tarifleri bulup onları denemek; hatta eşlerin bir arada didişmesindense, mutfağı paylaşarak aile içi gurmelik yarışı yapmaları da en güzeli.

Sanki hepimizin çok hareketli birer sosyal hayatı varmışçasına şikâyet ediyoruz bu virüs hapsine.. Boş verin, en çok gideceğimiz yerler AVM. lerdeki kafeler değil mi? Hem evde kalmakla lüzumsuz yerlere çok para harcamamış da oluyoruz.

Daha ne ki ..

…

Bir de marketlerden şaka gibi görüntüler var ki onlar da ayrı birer gülmecelik.

Adam 48 saat sürecek sokağa çıkma yasağı için 3 koli yumurta almış; kuluçkaya mı yatacaksın hey mübarek!..

Hele ki bir de market kuyruğunda ayrı diyaloglar. Herkes akraba gibi olmuş maşallah.. İyi de nerede kaldı o sosyal mesafeler?..

Bazı marketler kapıya görevli eleman dikmişler ve insanları az sayıda içeri alıyor, alışverişi bitenler çıktıkça da diğer müşteriler sırasıyla giriyorlar. Bu kuyruklardan birindeyim. Önümde aynı aileden üç birey, konuşmalarından belli.. Duymamak da mümkün değil o mesafede..

-Bak şimdi içeri girer girmez sen un ve makarnayı al o tarafa koş. Sen de kahvaltılık kısmına.. Ben sebze meyve reyonuna geçerim, iyileri seçilmeden..

Gülmemek için kendimi zor tutuyorum, fakat içimden de bağırıyorum adeta; "Hoop arkadaşlar, ne bu telaş?.. Aslı arası 48 saat bu.. Sanki haftalarca sürecek bir durum gibi aranızda kıtlık icat ediyorsunuz. Sakiin, sakiiiin.... Haydi bakalım sakin olun biraz!.."

…

Oğul telefon ediyor annesine;

-Anne sakın evden çıkma, zaten senin yaşındakilere çıkmak yasak. O komşularla da pek gel git yapmayın, hele ki maske takmadan kesinlikle kimseye yaklaşma annem.. Bir de alt kattaki Ayşe teyzeye dikkat et, geçen yıl bana söylemişti kadın 'kronik bronşit' hastası. Allah muhafaza, sakın yaklaşma onlara..

Anne de cevap veriyor;

-Merak etme yavrum evden çıkmıyorum, komşularla da pek bir araya gelmiyoruz. Fakat çok da canımız sıkılınca, iki üç komşu kahve keyfi yapmak için bir araya geliyoruz çocuğum... Hem bir tane maskemiz de var, onu da kim konuşursa sırayla ona takıyoruz merak etme..

Ben yine gülmemek için çatlıyorum tabii ki.

Ve sizleri sevmemek elde değil, güzel ülkemin güzel insanları..

...

Bu hain korona günleri de, ülke insanımızın iyi niyetli ve sabırlı mücadelesiyle geçecek; inanıyorum ki yakın zamanda geçecektir elbette. En az hasarla ve en kısa zamanda ülkemiz ve tüm dünya ülkelerinin kurtulması dileğimiz..

Sağlıklı ve huzurlu günlerin geleceğini umut ederek; sabırla, sükunetle, her şeye rağmen gülen yüzlerle Evde Kalın..

Yine sağlıkla, saygıyla, sevgiyle kalın..

Kaynak: http://www.bursaarena.com.tr/birazcik-gulelim-mi-makale,4415.html