NAMIK KEMAL ZEYBEK

Eski Diyanet İşleri Başkan Prof. Dr. Ali Bardakoğlu 14 bölümlük bir açıklama yaptı. İslam Dininin bugünkü durumunu ortaya koydu. Dileyen bilgi ağına girip (internet) ayrıntısını okuyabilir.

Ben 12. bölümü uyanıklığınıza sunmak istiyorum.

12. BÖYLE BİR DİNİ ANLAYIŞIN ÇOCUKLARIMIZ, TORUNLARIMIZ TARAFINDAN NASIL KARŞILANACAĞINDAN EMİN DEĞİLİM. ARTIK YAVAŞ YAVAŞ YOL AYRIMINA GELİYORUZ. ÇOCUKLARIMIZ, TORUNLARIMIZ SORGULUYOR, GÖRÜYOR, BİLİYOR.

BİREYİN OLMADIĞI, KADIN HAKKI, İNSAN HAKKI, ÇEVRE BİLİNCİ, BİLGİ ÜRETİMİ, SOSYAL ADALET, HUKUK, ÖZGÜRLÜK GİBİ TEMEL DEĞERLERİN GELİŞMEDİĞİ SADECE MELANKOLİ, SADECE MENKIBE, GÖZYAŞI, ÖTEKİLEŞTİRME VE ÖFKENİN YER ALDIĞI BİR DİN ANLATIMI İSLAMOFOBİYİ MAHALLEMİZE İNDİRECEKTİR. BİZİM ÇOCUKLARIMIZ, TORUNLARIMIZ DA BÜYÜK SORULAR SORACAKTIR..

Bardakoğlu Hoca gelecekle ilgili öngürülerde bulunuyor. O da biliyor… Gelecek çoktan geldi. Çocuklarımız, torunlarımız doğdular büyüdüler, çoktan o büyük soruları soruyorlar. Sanıldığından çok daha hızlı bir biçimde İslam’dan da bütün dinlerden de kaçıyorlar.

Toplam bakışla söyleyeyim. Birçok üst yetkiliden dinledim. Gençlerimiz, Bardakoğlu Hoca’nın gözlemlerini bilimlik araştırmalarla biliyorlar. Bildikleri ne mi?

GENÇLERİMİZİN ÇOĞUNLUĞU BUGÜN KENDİLERİNİ DEİST (DİNSİZ) YA DA ATEİST (TANRISIZ) OLARAK TANIMLIYORLAR. GÖKTANRIYA İNANDIKLARINI SÖYLEYENLER DE AZ DEĞİL. Gidiş bu…

Öyleyse gelin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözlerini bir de bu gerçekler açısından değerlendirelim. Hangi sözlerini mi? İşte:

"SON GÜNLERDE BAKIYORSUNUZ, DİN ADAMI OLARAK ORTAYA ÇIKIP DA NE YAZIK Kİ KADINLA İLGİLİ ÇOK FARKLI AÇIKLAMALARDA BULUNUP, DİNİMİZDE YERİ OLMAYAN BAZI KENDİNE GÖRE İÇTİHATTA BULUNAN KİŞİLER ÇIKIYOR ORTAYA. ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL. YANİ BUNLAR YA BU ASIRDA YAŞAMIYORLAR, ÇOK FARKLI BİR DÜNYADAZAMANDA YAŞIYORLAR.."

Bundan sonrası ise çok daha önemli reform değil, devrim anlamında sözler… O okumayı sürdürelim:

“ÇÜNKÜ İSLAMIN GÜNCELLENMESİNİN GEREKTİĞİNİ BİLMEYECEK KADAR DA ACİZ BUNLAR. SİZ İSLAMI 14-15 ASIR ÖNCESİ HÜKÜMLERİYLE KALKIP DA BUGÜN UYGULAYAMAZSINIZ. BÖYLE BİR ŞEY YOK.

ŞİMDİ BİRÇOK HOCA EFENDİ BENİ TEFE KOYUP ÇALACAK. RABBİM BİZİ TEFE KOYMASIN.."

Rabbin ne yapacağını bilemem. Hoca efendiler ise hemen tefe koyup çalmaya, saldırmaya, sözlerini geri alması için baskı yapmaya başladılar. “Derin devlet dirildi, onlar Cumhurbaşkanına bunları söyletiyor” diyenler bile oldu.

Bence konu apaçık ortadadır.

Cumhurbaşkanı kendisine din duygusuyla oy verenlerin bile “çocukları ile torunlarının” dinden koptuklarını öğrendi. O çocuklar ile torunlarının Müslümanlıklarını korumak için yukarıdaki sözleri söyledi, uyarılarını yaptı. Sıkma başlı kız öğrencilerin de kimilerinin ateist (Tanrısız) oldukları İlahiyat hocasının bilgi ağlarında anlattıklarını öğrenebilirsiniz. “Başörtülü Ateistler” yazın girin karşınıza çıkacak.

Peki ne oldu? Olan şu ki; Cumhurbaşkanı sözlerini yumuşatmak zorunda kaldı. Yine de olan olmuştu, ok yaydan çıkmış, sözler söylenmişti. Cumhurbaşkanı sözleri, karşısına aldığı tefe koyup çalıcıların da şimdiki güçlerini ortaya koymuştu… Söylenen sözler doğruydu… Ancak bu işi Diyanet İşleri Başkanlığına bırakmak doğru değildi. Yayınladığı Kur’an Mealinde Nisa Suresi 34. ayetinde kadınlar için DÖVÜN diye çeviri yapan Diyanetten ne beklenebilir.

Peki ne olacak? Olacak olmaya başladı. Bir araştırmanın da ortaya koyduğu gibi bu din anlatımı sürerse Türkiye’nin geleceğinde artık İslam Dini küçük bir azlığın inancı olarak kalacak. DEİZM, ATEİZM belki de Türklerin eski TANRI İNANCI çoğunluğun inancı olacak. Bu İmam Hatip okulları, bu İlahiyat Fakülteleri, okullarda bu din dersleri, TV’lerdeki vaizler gidişi önleyemeyecek belki de hızlandıracak.

Kaynak: http://www.bursaarena.com.tr/ulkemizde-din-nereye-gidiyor-makale,3963.html