İlkokulda Kara Tahtaya Çizdiği Hayali, Üniversite Sınavıyla Gerçek Oldu
İlkokulda kara tahtaya çizdiği, lise yıllarında ise atık malzemelerden yaparak havalandırmayı başardığı uçak için azmedip çalışan ve üniversite sınavında ilk 3 bine girmeyi başaran genç, bir çok üniversitenin tıp fakültesine rahatlıkla girebilecekken hayali olan uçak mühendisliği bölümünü tercih etti ve ilk sıralarda bu bölüme yerleşti.
İlkokulda kara tahtaya çizdiği, lise yıllarında ise atık malzemelerden yaparak havalandırmayı başardığı uçak için azmedip çalışan ve üniversite sınavında ilk 3 bine girmeyi başaran genç, bir çok üniversitenin tıp fakültesine rahatlıkla girebilecekken hayali olan uçak mühendisliği bölümünü tercih etti ve ilk sıralarda bu bölüme yerleşti.
Bayburtun Aydıntepe İlçesinde yaşayan ve liseden bu yıl mezun olan Oğuz Eren Güneş, çocukluk yıllarında abisiyle birlikte yaptığı oyuncak helikopterle hava araçlarına ilgi duymaya başladı. Öyle ki, henüz ilkokul yılarında akranları resim dersinde manzara resimleri çizerken o uçak, helikopter ve jet çiziyordu. Havacılığa olan ilgisi epeyce artan Güneş, daha sonra atık malzemelerden maket uçaklar yapmaya başladı.
Güneş, Bayburt Fen Lisesini kazandıktan sonra atık yalıtım malzemelerinden bir uçak yaparak buna motor takıp kumandayla havalandırmayı da başardı.
Bir yandan ilçedeki evlerinin garajında atık malzemeler kullanarak kendi tasarladığı ve kumanda kontrolüyle uçabilen mini uçaklar yapan Güneş, diğer yandan da tek hayali olan uçak mühendisliği bölümünü kazanmak için gece gündüz derslerine çalıştı.
Bunun sonucunda, bu sene girdiği üniversite sınavında 514 puan alarak milyonlarca öğrenci arasından ilk 2 bin 900üncü sırada yer alarak önemli başarı sağlayan ve İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölümünü tercih eden Güneş, hayallerini süsleyen bölüme ilk sıralarda yerleşti. Güneşin şimdiki hayali ise, üniversiteden başarılı bir şekilde mezun olup Türkiyenin yerli ve milli uçak projelerinde yer almak.
“Kendimi bildim bileli uçak mühendisi olmayı istiyordum”
Hava araçlarına olan merakının çocukluğunda başladığını dile getiren Güneş, hayalini gerçekleştirmek için çok çalışması gerektiğinin farkında olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bir gün abimle birlikte oyuncak bir helikopter yaptık. o günden sonra benim uçan araçlara merakım başladı. Daha sonra kendi kendime maketler yapmaya başladım. İnternetten uçakların nasıl yapıldığına dair videolar izledim. Kendimi bildim bileli uçak mühendisi olmayı istiyordum. Tabi bu hayalimi gerçekleştirmem oldukça zor oldu. Özellikle üniversite sınavı çok zor oldu. Uçak yapmayı seviyorum bunu yapmam içinde çok çalışmam gerekliydi. O yüzden bunun için çok çalıştım ve İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölümünü kazandım. Zaten Türkiyede çok az üniversitede bu bölüm var o yüzden benim için en iyisi oldu.”
“Bir çok uçak mühendisi yurt dışında çalışıyor ben Türkiyede çalışmak istiyorum”
Türkiyenin hava araçları üretimine ihtiyacının olduğunu bildiğini, kendisinin de ülkesinin yerli ve milli havacılık projelerine katkı sağlamak istediğini vurgulayan Güneş, “İnşallah bende elimden geleni yaparım. İmkanım olursa Türkiyede çalışmak ve bu projelerin içerisinde bulunmak istiyorum. Bir çok uçak mühendisi yurt dışında çalışıyor ben Türkiyede çalışmak istiyorum. Ülkem için bir şeyler yapmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
Önümüzdeki yıl Üniversite sınavına girecek gençler için tavsiyelerde de bulunan Güneş, “Çalışsınlar vaz geçmesinler. Bıkkınlık oluyor arada o zamanlarda hayallerini düşünsünler. O zaman başarı kendiliğinden gelecektir” dedi.
“Çocukların geleceklerini kendileri çizsin istiyoruz”
Oğuz Eren Güneşin bu süreçteki en büyük destekçisi babası Hamit Güneş ise oğlunun hayaline katkı sağlamak için elinden geleni yaptığını belirterek,
“Oğuz çocukluğundan beri uçak mühendisi olmayı istiyordu. Bunun içinde ilk okuldan beri resim ve maketlere büyük ilgisi vardı. Bizde buna katkı sağlamak için elimizden geleni yaptık. aileler olarak çocukların geleceklerini kendileri çizsin istiyoruz. Bizim onlara verebileceğimiz en güzel şey ülkeleri için, kendileri için en iyi şekilde kendilerini hazırlamasıydı. Biz bunu yapmaya çalıştık inşallah başarılı olmuşuzdur” dedi.
“Aldığı puana göre tıp okuması gerektiğini önerenler oldu”
Oğuzun aldığı puana göre bir çok tıp fakültesine rahatlıkla girebileceğini farklı çevrelerden de bu şekilde öneriler geldiğini aktaran baba Güneş, Bayburttan ilk kez bir uçak mühendisi çıkacağını anımsatarak şunları kaydetti:
“Bölgemiz açısından çoğu gencimizin önünü açar ailelerimiz ailelerin belki düşüncelerini değiştirir. Farklı çevrelerden aldığı puana göre tıp okuması gerektiğini önerenler oldu. Tabi ki, tıp çok önemli bir meslek ama ülkemizin tıptan ziyade teknik konularda, milli sanayide, savunma sanayinde ciddi anlamda gençlere çok ihtiyaç var. Başarılı öğrencilerin buralar içinde girişimde bulunması lazım. İnşallah bunun önü açılır. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ‘milli ve yerli sanayimiz inşallah buna katkı sağlar. Ülkesi için hayırlı olur. Zaten Bayburtlu olarak her şeyden önce vatan diyoruz. Hakkımızda hayırlı olur inşallah.”
Bayburtun Aydıntepe İlçesinde yaşayan ve liseden bu yıl mezun olan Oğuz Eren Güneş, çocukluk yıllarında abisiyle birlikte yaptığı oyuncak helikopterle hava araçlarına ilgi duymaya başladı. Öyle ki, henüz ilkokul yılarında akranları resim dersinde manzara resimleri çizerken o uçak, helikopter ve jet çiziyordu. Havacılığa olan ilgisi epeyce artan Güneş, daha sonra atık malzemelerden maket uçaklar yapmaya başladı.
Güneş, Bayburt Fen Lisesini kazandıktan sonra atık yalıtım malzemelerinden bir uçak yaparak buna motor takıp kumandayla havalandırmayı da başardı.
Bir yandan ilçedeki evlerinin garajında atık malzemeler kullanarak kendi tasarladığı ve kumanda kontrolüyle uçabilen mini uçaklar yapan Güneş, diğer yandan da tek hayali olan uçak mühendisliği bölümünü kazanmak için gece gündüz derslerine çalıştı.
Bunun sonucunda, bu sene girdiği üniversite sınavında 514 puan alarak milyonlarca öğrenci arasından ilk 2 bin 900üncü sırada yer alarak önemli başarı sağlayan ve İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölümünü tercih eden Güneş, hayallerini süsleyen bölüme ilk sıralarda yerleşti. Güneşin şimdiki hayali ise, üniversiteden başarılı bir şekilde mezun olup Türkiyenin yerli ve milli uçak projelerinde yer almak.
“Kendimi bildim bileli uçak mühendisi olmayı istiyordum”
Hava araçlarına olan merakının çocukluğunda başladığını dile getiren Güneş, hayalini gerçekleştirmek için çok çalışması gerektiğinin farkında olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bir gün abimle birlikte oyuncak bir helikopter yaptık. o günden sonra benim uçan araçlara merakım başladı. Daha sonra kendi kendime maketler yapmaya başladım. İnternetten uçakların nasıl yapıldığına dair videolar izledim. Kendimi bildim bileli uçak mühendisi olmayı istiyordum. Tabi bu hayalimi gerçekleştirmem oldukça zor oldu. Özellikle üniversite sınavı çok zor oldu. Uçak yapmayı seviyorum bunu yapmam içinde çok çalışmam gerekliydi. O yüzden bunun için çok çalıştım ve İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölümünü kazandım. Zaten Türkiyede çok az üniversitede bu bölüm var o yüzden benim için en iyisi oldu.”
“Bir çok uçak mühendisi yurt dışında çalışıyor ben Türkiyede çalışmak istiyorum”
Türkiyenin hava araçları üretimine ihtiyacının olduğunu bildiğini, kendisinin de ülkesinin yerli ve milli havacılık projelerine katkı sağlamak istediğini vurgulayan Güneş, “İnşallah bende elimden geleni yaparım. İmkanım olursa Türkiyede çalışmak ve bu projelerin içerisinde bulunmak istiyorum. Bir çok uçak mühendisi yurt dışında çalışıyor ben Türkiyede çalışmak istiyorum. Ülkem için bir şeyler yapmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
Önümüzdeki yıl Üniversite sınavına girecek gençler için tavsiyelerde de bulunan Güneş, “Çalışsınlar vaz geçmesinler. Bıkkınlık oluyor arada o zamanlarda hayallerini düşünsünler. O zaman başarı kendiliğinden gelecektir” dedi.
“Çocukların geleceklerini kendileri çizsin istiyoruz”
Oğuz Eren Güneşin bu süreçteki en büyük destekçisi babası Hamit Güneş ise oğlunun hayaline katkı sağlamak için elinden geleni yaptığını belirterek,
“Oğuz çocukluğundan beri uçak mühendisi olmayı istiyordu. Bunun içinde ilk okuldan beri resim ve maketlere büyük ilgisi vardı. Bizde buna katkı sağlamak için elimizden geleni yaptık. aileler olarak çocukların geleceklerini kendileri çizsin istiyoruz. Bizim onlara verebileceğimiz en güzel şey ülkeleri için, kendileri için en iyi şekilde kendilerini hazırlamasıydı. Biz bunu yapmaya çalıştık inşallah başarılı olmuşuzdur” dedi.
“Aldığı puana göre tıp okuması gerektiğini önerenler oldu”
Oğuzun aldığı puana göre bir çok tıp fakültesine rahatlıkla girebileceğini farklı çevrelerden de bu şekilde öneriler geldiğini aktaran baba Güneş, Bayburttan ilk kez bir uçak mühendisi çıkacağını anımsatarak şunları kaydetti:
“Bölgemiz açısından çoğu gencimizin önünü açar ailelerimiz ailelerin belki düşüncelerini değiştirir. Farklı çevrelerden aldığı puana göre tıp okuması gerektiğini önerenler oldu. Tabi ki, tıp çok önemli bir meslek ama ülkemizin tıptan ziyade teknik konularda, milli sanayide, savunma sanayinde ciddi anlamda gençlere çok ihtiyaç var. Başarılı öğrencilerin buralar içinde girişimde bulunması lazım. İnşallah bunun önü açılır. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ‘milli ve yerli sanayimiz inşallah buna katkı sağlar. Ülkesi için hayırlı olur. Zaten Bayburtlu olarak her şeyden önce vatan diyoruz. Hakkımızda hayırlı olur inşallah.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!