Geleceğin Olimpiyat Sporcuları İzmirde Yetişiyor

Kemik tarama testlerinden geçmiş, stresle başa çıkabilen, ne yiyeceğini bilen, Avrupa standartlarında programlarla yüzen yepyeni bir nesil için ilk adım İzmirden atıldı. İzmirde 8 minik yüzücü gelecekte ülkemizi Olimpiyat Oyunlarında temsil etmek için şimdiden profesyonel yüzücülerin kullandığı metotlarla eğitilmeye başlandı. Ülkemizde ilk kez İzmirde başlatılan bu uygulamayla geleceğin yüzücüleri yetişiyor.
Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen ne yazık ki yüzme branşında beklediğimiz ve istediğimiz başarılı yakalayabilmiş değiliz. Yüzmede denizi olmayan ülkelerin dahi gerisinde yer almamıza rağmen, İzmirde bir antrenör ve 8 minik yüzücü bu tabloyu tersine çevirmek için şimdiden çalışmalara başladı. İzmir Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde yaşları 8 ila 9 arasında değişen Ali Dengiz, Ata Yiğit Kezer, Okyanus Şençolaklar, Melisa Üner, Deniz Kayhan, Emre Çiçek, Defne Çil ve Beril İşçe; zamanını sadece havuzda yüzerek geçirmiyor. Kemik tarama testlerinden geçen miniklere stresle başa çıkma gibi eğitimler de veriliyor. Diyetisyenler tarafından verilen besin programlarıyla beslenen geleceğin olimpiyat sporcularına uygulanan eğitim metotları ülkemiz için de bir ilk olarak gösteriliyor. Ayda yaklaşık olarak 40 kilometre antrenman yapan minik sporcular avrupai standartlarda programlarla eğitilirken, amaç ilerleyen yıllarda Olimpiyat Oyunlarında ülkemizin bayrağını göndere çektirebilmek.

Profesyonel hayatı yaşıyorlar
‘Altın nesil olarak adlandırılan 8 yüzücünün antrenörü Efe Karaca, milli sporculara uygulanan metotların miniklere uygulanmasının ülkemizde ilk olduğunun altını çizdi. Çocukların bugün gelinen noktada pek çok yaşıtlarının çok önünde olmasını sağlayan Karaca, “Milli takım seviyelerinde uygulanan eğitim metotlarını çocuklarımıza uyguluyoruz. Bizim öğrencilerimize uyguladığımız metotlar ülkemizde minik yüzücülere uygulanmıyor. Beslenme uzmanlarıyla çalışıyoruz. Çocuklarımız bu yaşlardan itibaren yediklerine içtiklerine dikkat ederek bunu bir yaşam biçimi haline getirsin istiyoruz. Bunun yanında yüzdükten sonra kaybedilen enerjiyi de geri almaları gerekiyor. Her biri bunun bilincinde. Yarış korkusunu yenmeleri için spor psikologlarıyla sıkça bir araya geliyoruz. Ayrıca kemik testlerini de düzenli olarak yapıyoruz” dedi.

Elemeleri geçip geldiler
Eğitim gören 8 öğrencinin çeşitli elemelerden geçerek buraya geldiğini söyleyen Antrenör Karaca, “Havuzumuzda 12 ay devam eden kurslarda eğitim gören yetenekli çocukları geleceğe hazırlıyoruz. 8 minik yüzücümüz de bu şekilde buraya geldi. Projenin başında 25 öğrencimiz vardı. Fakat yüzme zor bir spor olduğu için bugün 8 öğrencimizle devam ediyoruz. Bugün 8 minikle çalışıyor olsak bile amacımız bu sayıyı arttırabilmek ve yüzme sporunda ülkemizi iyi yerlere getirebilmek. Bunlarla beraber ulusal ve uluslararası yarışmalarda başarılı olmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Ailelere spor çağrısı
Ailelere de seslenen tecrübeli antrenör, çocukları kötü alışkanlıklardan kurtarmak için spora yönelmeleri gerektiğinin altını çizerek, “Önemli olan çocuklarımıza bir spor alışkanlığı kazandırabilmek. Bunu sadece yüzme olarak düşünmemek lazım. Sporun içinde olan çocukların kötü alışkanlıklar edinme yüzdesi de oldukça düşük. Çocuklarımızın okul ve spor arasında kalmasının da önüne geçmemiz gerek. Bu konuda ailelere de oldukça fazla iş düşüyor” dedi.