Kılıçdaroğlu: “Yeni Bir Bahar Temizliğine İhtiyacımız Var”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mart ayında yapılacak mahalli seçimlere ilişkin, “Türkiyenin aklı başında bir bahar temizliği yapma fırsatı var. Önümüzdeki yerel seçimlerde bahar temizliği hareketini hep beraber yapacağız. Türkiyeyi bu hale getirenleri mutfağımızdan, mahallemizden temizleyelim. Yeni bir bahar temizliğine ihtiyacımız var. Bunu yapmak zorundayız” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mart ayında yapılacak mahalli seçimlere ilişkin, “Türkiyenin aklı başında bir bahar temizliği yapma fırsatı var. Önümüzdeki yerel seçimlerde bahar temizliği hareketini hep beraber yapacağız. Türkiyeyi bu hale getirenleri mutfağımızdan, mahallemizden temizleyelim. Yeni bir bahar temizliğine ihtiyacımız var. Bunu yapmak zorundayız” dedi.
Kılıçdaroğlu, Bursanın Orhangazi ilçesinde muhtarlar, kanaat önderleri ve partililerle bir araya geldi. Burada açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Türkiye krizden hamasetle çıkmaz, Türkiye krizden yüksek faiz ödeyerek çıkmaz, Türkiye krizden akılcı politikalarla çıkar. Bunlardan birisi, devlette liyâkat esası varsa o devlet bâkidir. Devlette işi ehline teslim etmediyseniz devleti kurutursunuz. Devlet, farklı bir kurumdur. Devlet, bâkidir. Hükümetler ya da devleti yönetenler geçicidir. O sebeple devlette liyâkat esası vardır. Siz devletin başına oturur, damadınızı getirir, Hazine ve Maliyeden sorumlu bakanlığa oturtur, Türkiye Varlık Anonim Şirketini de kendine bağlarsınız, bir koltukta iki karpuz taşınmaz diye atalarımızın bir sözü vardı. Bir insan, bir, iki, üç işi yapar. Bir insan her işi yapabilir mi? Liyâkat önemlidir. Devlet aklı demek planlama demektir. Planlama, bir ülke geleceğini planlar. En küçük örneği ailelerde vardır. Aileye her ay düzenli para geliyorsa onun planını yaparlar. Bu planlama bir, iki, beş, on yıldır. Ama devlet planlamayı en az 50 yıl, 100 yıl yapar. 16 yıldır Türkiyede hangi planlama var. Sanayi mi, ekonomi mi, turizm mi, esnaf mı planlandı. Almanyada bir sokakta iki mermer varsa, üçüncünün açılmasına izin verilmez. Çünkü üçü birden zarar eder. Her kişinin zararı milli zarardır” dedi.
“Aslında doların yükseldiği yok, TL eriyor”
Çiftçinin ekmekten vazgeçeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Çiftçi henüz büyük şoku yaşamadı. Gübre, ilaç almaya gittiğinde fiyatı görecek. Sanayi yatırım yapmak için önünü göremiyor. TL eriyor, dolar yükseliyor. Aslında doların yükseldiği yok, TL eriyor. TL değer kaybediyor. Siz 16 yılda devletin en büyük ihalelerini dolarla yaparsanız, köprü geçişlerini dolara endekslerseniz, sizin nereniz yerli, nereniz milli. Her şeyi dolarla yapıyorsunuz. Alışveriş dolarla, yakında kasapta satılan ette dolarla olacak. Kiralar dolarla” diye konuştu.
“Türkiyenin aklı başında bir bahar temizliği yapma fırsatı var”
Önlerinde yerel seçimlerin olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Türkiyenin aklı başında bir bahar temizliği yapma fırsatı var. Önümüzdeki yerel seçimlerde bahar temizliği hareketini hep beraber yapacağız. Türkiyeyi bu hale getirenleri mutfağımızdan, mahallemizden temizleyelim. Yeni bir bahar temizliğine ihtiyacımız var. Bunu yapmak zorundayız. Bunu yapabilirsek, Türkiyeyi bu hale getirenlerden niye bu hale getirdin kızmanın veya bir şey söylemenin pek fazla bir anlamı yok. Biz bu işi alacağız. Türkiyeyi bölgesinin, dünyanın en önemli üretim merkezleri halinden birisine dönüştüreceğiz” dedi.
Bir ülkenin borçlanarak büyüyemeyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Elin oğlunun bize verdiği paralarla düğünü yaparız, ama düğünden sonra o parayı faiziyle ödemek durumundayız. Dünyada bilinen tek yolu var. Üreteceksiniz, tarlada üreteceksiniz, fabrikada üreteceksiniz, üniversitede üreteceksiniz. Üretim, alın teri demektir. Çünkü emeğinizi üretiyorsunuz. Tarlalarda traktör kendiliğinden gitmiyor. Çiftçi sabah erkenden alın teri ve üretmek için gidiyor. İşçi, fabrikada üretim için çalışıyor. Üniversitede bilgi üretiliyor. Bunların hiçbirisi Türkiyede doğru dürüst olmadı. Devamlı elin oğlu bize borç verdi. Aldık borcu götürdük, fabrika kurmadık, olanları sattık. Har vurduk harman savurduk. Bol miktarda inşaat yaptık. Geldik bir yerde tıkandık. Yıl sonuna kadar ödeyeceğimiz para 40 milyar dolar. Merkez Bankasının rezervi 40 milyar doların altında. Borç ödemek için borçlanıyoruz. Yetmiyor, faizini ödemek içinde borçlanıyoruz. Ben size boşuna bahar temizliği yapalım demiyorum. Ülkeyi bu hale kim getirdi, oturup düşüneceksiniz. Yönetenlerin sanki kusuru yok. Kim yaptı, dış güçler. Dış güçler mi memleketi yönetiyor. Senin attığın her imzanın altında Trumpın mı imzası vardı. Milletvekillerini, belediye başkanlarını seçerken sen değil de Trump mı seçti? Bakanları sen değil de Trump mı tayin etti? Trump mı dedi git sana bu kadar borçlan diye? Senin aklın yok muydu? Borç alan emir alır. Niye borçlandın kardeşim.”
“Türkiyeyi aydınlığa baharda kavuşturalım”
Mart ayında yapılacak mahalli seçimlere dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Ülkenizi, çocuklarınızı seviyorsanız, onların geleceğini düşünüyorsanız, bunun hesabını bahar temizliğinde soracaksınız. Bahar geliyor. Bahar güzel mevsimdir. Çiçekler açar, kuşlar öter, el ele tutuşuruz, kırlarda gezeriz baharda. Türkiyeyi aydınlığa baharda kavuşturalım” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, Bursanın Orhangazi ilçesinde muhtarlar, kanaat önderleri ve partililerle bir araya geldi. Burada açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Türkiye krizden hamasetle çıkmaz, Türkiye krizden yüksek faiz ödeyerek çıkmaz, Türkiye krizden akılcı politikalarla çıkar. Bunlardan birisi, devlette liyâkat esası varsa o devlet bâkidir. Devlette işi ehline teslim etmediyseniz devleti kurutursunuz. Devlet, farklı bir kurumdur. Devlet, bâkidir. Hükümetler ya da devleti yönetenler geçicidir. O sebeple devlette liyâkat esası vardır. Siz devletin başına oturur, damadınızı getirir, Hazine ve Maliyeden sorumlu bakanlığa oturtur, Türkiye Varlık Anonim Şirketini de kendine bağlarsınız, bir koltukta iki karpuz taşınmaz diye atalarımızın bir sözü vardı. Bir insan, bir, iki, üç işi yapar. Bir insan her işi yapabilir mi? Liyâkat önemlidir. Devlet aklı demek planlama demektir. Planlama, bir ülke geleceğini planlar. En küçük örneği ailelerde vardır. Aileye her ay düzenli para geliyorsa onun planını yaparlar. Bu planlama bir, iki, beş, on yıldır. Ama devlet planlamayı en az 50 yıl, 100 yıl yapar. 16 yıldır Türkiyede hangi planlama var. Sanayi mi, ekonomi mi, turizm mi, esnaf mı planlandı. Almanyada bir sokakta iki mermer varsa, üçüncünün açılmasına izin verilmez. Çünkü üçü birden zarar eder. Her kişinin zararı milli zarardır” dedi.
“Aslında doların yükseldiği yok, TL eriyor”
Çiftçinin ekmekten vazgeçeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Çiftçi henüz büyük şoku yaşamadı. Gübre, ilaç almaya gittiğinde fiyatı görecek. Sanayi yatırım yapmak için önünü göremiyor. TL eriyor, dolar yükseliyor. Aslında doların yükseldiği yok, TL eriyor. TL değer kaybediyor. Siz 16 yılda devletin en büyük ihalelerini dolarla yaparsanız, köprü geçişlerini dolara endekslerseniz, sizin nereniz yerli, nereniz milli. Her şeyi dolarla yapıyorsunuz. Alışveriş dolarla, yakında kasapta satılan ette dolarla olacak. Kiralar dolarla” diye konuştu.
“Türkiyenin aklı başında bir bahar temizliği yapma fırsatı var”
Önlerinde yerel seçimlerin olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Türkiyenin aklı başında bir bahar temizliği yapma fırsatı var. Önümüzdeki yerel seçimlerde bahar temizliği hareketini hep beraber yapacağız. Türkiyeyi bu hale getirenleri mutfağımızdan, mahallemizden temizleyelim. Yeni bir bahar temizliğine ihtiyacımız var. Bunu yapmak zorundayız. Bunu yapabilirsek, Türkiyeyi bu hale getirenlerden niye bu hale getirdin kızmanın veya bir şey söylemenin pek fazla bir anlamı yok. Biz bu işi alacağız. Türkiyeyi bölgesinin, dünyanın en önemli üretim merkezleri halinden birisine dönüştüreceğiz” dedi.
Bir ülkenin borçlanarak büyüyemeyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Elin oğlunun bize verdiği paralarla düğünü yaparız, ama düğünden sonra o parayı faiziyle ödemek durumundayız. Dünyada bilinen tek yolu var. Üreteceksiniz, tarlada üreteceksiniz, fabrikada üreteceksiniz, üniversitede üreteceksiniz. Üretim, alın teri demektir. Çünkü emeğinizi üretiyorsunuz. Tarlalarda traktör kendiliğinden gitmiyor. Çiftçi sabah erkenden alın teri ve üretmek için gidiyor. İşçi, fabrikada üretim için çalışıyor. Üniversitede bilgi üretiliyor. Bunların hiçbirisi Türkiyede doğru dürüst olmadı. Devamlı elin oğlu bize borç verdi. Aldık borcu götürdük, fabrika kurmadık, olanları sattık. Har vurduk harman savurduk. Bol miktarda inşaat yaptık. Geldik bir yerde tıkandık. Yıl sonuna kadar ödeyeceğimiz para 40 milyar dolar. Merkez Bankasının rezervi 40 milyar doların altında. Borç ödemek için borçlanıyoruz. Yetmiyor, faizini ödemek içinde borçlanıyoruz. Ben size boşuna bahar temizliği yapalım demiyorum. Ülkeyi bu hale kim getirdi, oturup düşüneceksiniz. Yönetenlerin sanki kusuru yok. Kim yaptı, dış güçler. Dış güçler mi memleketi yönetiyor. Senin attığın her imzanın altında Trumpın mı imzası vardı. Milletvekillerini, belediye başkanlarını seçerken sen değil de Trump mı seçti? Bakanları sen değil de Trump mı tayin etti? Trump mı dedi git sana bu kadar borçlan diye? Senin aklın yok muydu? Borç alan emir alır. Niye borçlandın kardeşim.”
“Türkiyeyi aydınlığa baharda kavuşturalım”
Mart ayında yapılacak mahalli seçimlere dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Ülkenizi, çocuklarınızı seviyorsanız, onların geleceğini düşünüyorsanız, bunun hesabını bahar temizliğinde soracaksınız. Bahar geliyor. Bahar güzel mevsimdir. Çiçekler açar, kuşlar öter, el ele tutuşuruz, kırlarda gezeriz baharda. Türkiyeyi aydınlığa baharda kavuşturalım” şeklinde konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!