Kılıçdaroğlu: Tefecilere Teslim Olan Bir İktidarla Karşı Karşıyayız
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Londraya, Washingtona, New Yorka, Berline gidiyorlar yeniden bize borç para verin diye. Her şeyi dolara bağladılar. Şimdi Türk Lirasına döneceğiz. Dön kardeşim. Türk Lirasına döneceksen dolarla yaptığın ihaleleri Türk Lirasına çevir. Ama çeviremez dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Londraya, Washingtona, New Yorka, Berline gidiyorlar yeniden bize borç para verin diye. Her şeyi dolara bağladılar. Şimdi Türk Lirasına döneceğiz. Dön kardeşim. Türk Lirasına döneceksen dolarla yaptığın ihaleleri Türk Lirasına çevir. Ama çeviremez dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMMdeki grup toplantısında yaptığı konuşmada, parlamentoda yeni bir dönemin başladığını belirterek, Şundan herkesin emin olmasını istiyorum, nerede bir haksızlık olursa, nerede bir hukuksuzluk olursa halkın partisi olan CHP onların yanında olacaktır. Aramızda Enis Berberoğlu var, kendisine de hoşgeldin diyoruz. 464 günlük bir esaret yaşadı, haksız ve hukuksuz olarak hapiste tutuldu. Bu esareti aştık, dün parlamentoda yemin etti. Şimdi demokrasi üzerine düşen gölgeyi kaldırma görevi AYMnin. Bu ayıba AYMnin son vermesi lazım. Sorun Enis Berberoğlu sorunu değildir, sorun bir demokrasi sorunudur. Sorun milletvekillerine verilen anayasal hakkın ihlal edilmesi sorunudur ifadelerini kullandı.
Sorunu bir milletvekiline indirgersek haksızlık yapmış oluruz diyen Kılıçdaroğlu, Demokrasi standartları eğer yükselecekse Enis Berberoğlu davası bu konuda mihenk taşıdır. Hapiste çok sayıda arkadaşımız var. Ece Sevim Öztürk, 4 aydır tutuklu gazeteci. Hiçbir günahı yok. Ama içeride açıklamasında bulundu.
Dış politika
Dış politikaya değinen Kılıçdaroğlu, Dış politikada bir kural vardır. İçeride neyseniz dışarıda da öyle olacaksınız. İçeride neyi söylüyorsanız dışarıda da onu söyleyeceksiniz. Çifte standart yapmayacaksınız. Kudüs başkent olarak ilan edildi İsrailde. Ne yapıldı 80 milyon hep beraber itiraz ettik. Ülkeyi yöneten Erdoğan miting yaptı. ‘Bunun hesabını soracağız dedi. ‘Kudüste büyükelçilik açacağız dedi. Aradan bir süre geçti. Ne oldu? Gitti BMye konuştu. Filistin ile ilgili ağzından bir cümle çıkmadı. AK Partiye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Eğen Filistinliler böyle kalsın diyorsan oyunu vermeye devam et. Hayır Filistinlilerin haklarını sonuna kadar savunacağız diyorsan yönünü CHPye çevirmenin zamandır. İsrailden gelenler vizesiz gelirler Türkiyeye, Filistinliler vize almak zorundadırlar. Filistin topraklarında bu ülkenin çocukları yatıyor. Filistinin bağımsızlığı için yatıyor. Dışarıya gideceksiniz başka konuşacaksınız içeriye gelip ahkam keseceksiniz. Bu çifte standarda tahammül edemiyorum. Milletvekili arkadaşlarım, bu çifte standardı gittiğiniz her yerde anlatın açıklamasında bulundu.
Martta Allahın izniyle bu ülkeye baharı getireceğiz
Ekonomik krizin başındayız diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
Daha henüz mutfaklara, çiftçiye, esnafa tam yansımış değil. Sorun nedir? 2001de bir ekonomik krizden sonra iktidar oldular. 16 yıldır yönetiyorlar tek başına yönetiyorlar. İstedikleri kanunu çıkarıyorlar. 16 yılın sonunda Türkiye yeniden bir ekonomik krizle karşı karşıya kaldı. Ekonomik krizin sebepleri Türkiyenin yönetilmemesi. Türkiye savruluyor yönetilmiyor. Eğer Türkiye insan gibi akılcı yönetilseydi devlet geleneklerine bağlı kalınarak yönetilseydi böyle bir ekonomik krizle Türkiye karşı karşıya kalmazdı. Aşırı borçlandılar. Dünya kadar vergi topladılar yetmedi kim önlerine geldiyse borçlandılar. Faiz yükü aldı başını gidiyor. Tefecilere teslim olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Şimdi tefecinin faizini ödemek için de borçlanıyorlar. Londraya, Washingtona, New Yorka, Berline gidiyorlar yeniden bize borç para verin diye. Her şeyi dolara bağladılar. Şimdi Türk Lirasına döneceğiz. Dön kardeşim. Türk Lirasına döneceksen dolarla yaptığın ihaleleri Türk Lirasına çevir. Ama çeviremez. İğneden ipliğe her şeye yağmur gibi zam geliyor. Sen elektriğe nasıl zam yapıyorsun doğalgaza nasıl zam yapıyorsun? Sana bunu kim soruyor. Esnafın da çiftçinin de emeklinin de sesi ve sözü olarak sadece ve sadece CHP soruyor. Kışı göreceğiz hep beraber karamsar bir kış geçireceğiz ama Martta Allahın izniyle bu ülkeye baharı getireceğiz.
Yeni Ekonomi Programına değinen Kılıçdaroğlu, 16 yılın sonunda yeni ekonomi programı. Neymiş ekonomiyi düzeltecekmişiz. 16 yılda bozdular 3 yılda düzeltecekler. Yüksek enflasyon artık alışacağız öyle diyor yeni ekonomi programı. İşsizlik, vergiler, özelleştirmeler artacak devlet daha fazla faiz ödeyecek ve devlet daha az yatırım yapacak yeni ekonomik programın özeti budur. Yani ekonomide durgunluk olacak. Türkiyenin yıl sonuna kadar ödeyeceği borç 26 milyar dolar. Cari açığın miktarı 12 milyar dolar. Toplam 38 milyar dolar Türkiyenin para bulması lazım. Şu anda Merkez Bankasının net rezervi 28 milyar dolar. Şimdi ne olacak diyorlar ki biz daha fazla faiz ödeyeceğiz diye konuştu.
Vatandaşları ihbar etmeye davet ediyor. Vatandaş muhbir mi sen görevini yapsana
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
Krizden kim etkilenir? İşçi, zamlar arttı işçinin aylığı arttı mı? Hayır. Emeklinin maaşı arttı mı? Memurun maaşı arttı mı? Hayır ama bütün fiyatlar arttı. Dolayısıyla halk Osmanlının deyimi ile avam bu krizin yükünü çekecek. Henüz daha sırtındaki yükü tam hissetmiş değil. Önümüzdeki süreçte daha iyi hissedecek ve ben bütün halkıma sesleniyorum hangi partiden olursa olsun çünkü halk dediğimiz kitlenin içinde CHP de var AK Parti de var MHP de Saadet Partisi de var Vatan Partisi de var. Bütün vatandaşlarımız var. Emekliler, işçiler, işsizler var hepsi var. Yükü sizin sırtınıza yıkacaklar. Bu konuda önümüzdeki günlerde tabloyu çok daha net göreceksin ve senin sesin olan senin sorumluluğunu paylaşan senin derdini her ortamda anlatan Cumhuriyet Halk Partisine daha fazla kulak ver kardeşim senden bunu bekliyorum. Şimdi kim stokçuluk yapıyorsa onu suçlamaya başlıyorlar. Ne suçluyorsun kardeşim? Sen devlet değil misin tek başına devletsin, kim yapıyorsa git yakasından tut. Vatandaşları ihbar etmeye davet ediyor. Vatandaş muhbir mi? Sen görevini yapsana. Stokçuluk yapan senin adamların zaten, köşeyi dönen senin adamların, dolar istifleyenler senin adamların. Sen zaten dolar baronlarının adamı değil misin? 5 saatte 84 bin dolar para kazandırmadın mı? Bunların hepsinin belgeleri de var hepsinin dökümanları da var. Esnafı suçlayacak gücü ona yetiyor.
Yeni program bünyesinde kurulan maliyet ve dönüşüm ofisi için uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile anlaşılma kararına değinen Kılıçdaroğlu Yanlış söylüyor maliyet ve dönüşüm ofisi değil, doğrusu kamu maliyesi ve dönüşüm ofisi. 3 ayda bir gelip denetleyecekler. Bu söylendiği zaman bu sıradan bir sözleşme kardeşim niye bu kadar gürültü koparıyorsunuz diye bir sürü laf söylediler dedi.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğana McKinsey ile ilgili şu soruları sordu:
Erdoğana göre, yaşadığımız ekonomik krizin sorumlusu dış güçlerdi. Dış güçlerin başında da Amerika ve Trump geliyordu. Peki, krizi aşmak için kimden liderlik istiyorsunuz? Bir Amerikan danışmanlık şirketinden Bizi batırıyorlar dediğiniz bir ülkenin şirketinden sizi kurtarmasını hangi akılla istiyorsunuz? Erdoğana göre bunlar, ezanımıza, bayrağımıza saldıranlardı. Peki, ezanımıza, bayrağımıza saldıranlardan para karşılığı yardım istemeyi bu millete nasıl anlatacaksınız? Hangi yüzle bu anlaşmayı yaptınız? Daha acı olanı ise, bu tutumunuz, biz bu ekonomiyi yönetemiyoruz, gelin siz yönetin anlamına gelmiyor mu? Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde Kamu Maliyesi Değişim ve Dönüşüm Ofisi olacak ve bu Ofiste de 16 bakanlıktan temsilci olacak. Bunların aldıkları her karar, yaptıkları her uygulama, düzenledikleri her rapor üç ayda bir McKinsey tarafından kontrol edilecek. Türkiyede bunu yapacak kurum, kuruluş ya da şirket yok mu? Bunu içinize nasıl sindirdiniz? Devletin kozmik odasını FETÖye teslim ettiniz. Şimdi de devletin tüm mali bilgilerini; ezanımıza, bayrağımıza saldıranlara teslim edeceksiniz. Bunu hangi ahlaki temele dayanarak yapacaksınız? Size Türkiyede liderlik yapacak olan McKinseye, bu işi ihaleyle mi yoksa birilerinin tavsiyesi üzerine mi verdiniz? Tavsiye üzerine verdiyseniz, size bu şirketi kim ya da kimler önerdi? Bu anlaşmanın tutarı, kapsamı ve süresi nedir? Bunları açıklayacak mısınız? Biliyorum ki açıklayamayacaksınız. Ezanımıza, bayrağımıza saldıranlar bunu biliyorlar ama necip Türk milleti bunu öğrenemeyecek. Bu tutum aynı zamanda sizin gayrıyerli ve gayrımilli karakterinizi göstermiyor mu? Diyorsunuz ki söz konusu danışmanlığın hiçbir icra fonksiyonu ya da yetkisi olmayacaktır. Fonksiyonsuz ve yetkisiz bir şirkete hangi vicdanla milyonlarca dolar para ödeyeceksiniz? Fonksiyonsuz ve yetkisiz bir şirket neden üç ayda bir 16 bakanlığı denetlesin? Allah aşkına, neyin nasıl tasarruf edileceğini Türkiyede hiç kimse bilmediği için mi McKinsey firmasından milyon dolarlar ödeyip görüş alacaksınız? Sevgili Erdoğan 15 Mart 2015 tarihinde Balıkesirde yaptığın konuşmada Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir diyordun. McKinsey ile yapılan anlaşma, devleti bir şirket gibi yönetme arzusundan mı kaynaklanmaktadır? Bu anlayış hanedan devlet anlayışı değil midir? McKinseynin üç ayda bir düzenlediği raporları kamuoyuna açıklayacak mısınız? Açıklamazsanız, ezanımıza, bayrağımıza saldıranlar raporları bilecek ama bizler, 600 milletvekili dahil öğrenemeyeceğiz. Bu sizin vatanseverlik anlayışınızı mı yansıtıyor?
Amerikan şirketine güvenen bir hükümetin Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde yeri yoktur
Kendi devletine ve milletine güvenmeyip bir Amerikan şirketine güvenen bir hükümetin Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde yeri yoktur diyen Kılıçdaroğlu, Koskoca Türkiye Cumhuriyeti ve 16 bakanlığı bir Amerikan şirketine denetletiyorsanız sizin sarayda da yeriniz yoktur. Düşün milletin yakasından. Bu sözü niye söyledim, 6 Mart 1922 TBMMde gizli bir toplantı yapılır Gazi Mustafa Kemal kürsüye çıkar ve şöyle söyler, Hangi İstiklal vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin. Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir. Türkiye Cumhuriyetinin ekonomisini, yönetimini Amerikan şirketine teslim edeceksin. Milletin önüne çıkacaksın yüzün kızarmadan yerliyiz milliyiz diyeceksin. Onurun, gururun ve haysiyetin varsa anlaşmayı iptal et uçağı da iade et şeklinde konuştu.
MİT tırları davasından tutuklu bulunan, daha sonra tahliye edilen CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu dün Mecliste yemin etmesinin ardından bugünkü grup toplantısına katıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMMdeki grup toplantısında yaptığı konuşmada, parlamentoda yeni bir dönemin başladığını belirterek, Şundan herkesin emin olmasını istiyorum, nerede bir haksızlık olursa, nerede bir hukuksuzluk olursa halkın partisi olan CHP onların yanında olacaktır. Aramızda Enis Berberoğlu var, kendisine de hoşgeldin diyoruz. 464 günlük bir esaret yaşadı, haksız ve hukuksuz olarak hapiste tutuldu. Bu esareti aştık, dün parlamentoda yemin etti. Şimdi demokrasi üzerine düşen gölgeyi kaldırma görevi AYMnin. Bu ayıba AYMnin son vermesi lazım. Sorun Enis Berberoğlu sorunu değildir, sorun bir demokrasi sorunudur. Sorun milletvekillerine verilen anayasal hakkın ihlal edilmesi sorunudur ifadelerini kullandı.
Sorunu bir milletvekiline indirgersek haksızlık yapmış oluruz diyen Kılıçdaroğlu, Demokrasi standartları eğer yükselecekse Enis Berberoğlu davası bu konuda mihenk taşıdır. Hapiste çok sayıda arkadaşımız var. Ece Sevim Öztürk, 4 aydır tutuklu gazeteci. Hiçbir günahı yok. Ama içeride açıklamasında bulundu.
Dış politika
Dış politikaya değinen Kılıçdaroğlu, Dış politikada bir kural vardır. İçeride neyseniz dışarıda da öyle olacaksınız. İçeride neyi söylüyorsanız dışarıda da onu söyleyeceksiniz. Çifte standart yapmayacaksınız. Kudüs başkent olarak ilan edildi İsrailde. Ne yapıldı 80 milyon hep beraber itiraz ettik. Ülkeyi yöneten Erdoğan miting yaptı. ‘Bunun hesabını soracağız dedi. ‘Kudüste büyükelçilik açacağız dedi. Aradan bir süre geçti. Ne oldu? Gitti BMye konuştu. Filistin ile ilgili ağzından bir cümle çıkmadı. AK Partiye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Eğen Filistinliler böyle kalsın diyorsan oyunu vermeye devam et. Hayır Filistinlilerin haklarını sonuna kadar savunacağız diyorsan yönünü CHPye çevirmenin zamandır. İsrailden gelenler vizesiz gelirler Türkiyeye, Filistinliler vize almak zorundadırlar. Filistin topraklarında bu ülkenin çocukları yatıyor. Filistinin bağımsızlığı için yatıyor. Dışarıya gideceksiniz başka konuşacaksınız içeriye gelip ahkam keseceksiniz. Bu çifte standarda tahammül edemiyorum. Milletvekili arkadaşlarım, bu çifte standardı gittiğiniz her yerde anlatın açıklamasında bulundu.
Martta Allahın izniyle bu ülkeye baharı getireceğiz
Ekonomik krizin başındayız diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
Daha henüz mutfaklara, çiftçiye, esnafa tam yansımış değil. Sorun nedir? 2001de bir ekonomik krizden sonra iktidar oldular. 16 yıldır yönetiyorlar tek başına yönetiyorlar. İstedikleri kanunu çıkarıyorlar. 16 yılın sonunda Türkiye yeniden bir ekonomik krizle karşı karşıya kaldı. Ekonomik krizin sebepleri Türkiyenin yönetilmemesi. Türkiye savruluyor yönetilmiyor. Eğer Türkiye insan gibi akılcı yönetilseydi devlet geleneklerine bağlı kalınarak yönetilseydi böyle bir ekonomik krizle Türkiye karşı karşıya kalmazdı. Aşırı borçlandılar. Dünya kadar vergi topladılar yetmedi kim önlerine geldiyse borçlandılar. Faiz yükü aldı başını gidiyor. Tefecilere teslim olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Şimdi tefecinin faizini ödemek için de borçlanıyorlar. Londraya, Washingtona, New Yorka, Berline gidiyorlar yeniden bize borç para verin diye. Her şeyi dolara bağladılar. Şimdi Türk Lirasına döneceğiz. Dön kardeşim. Türk Lirasına döneceksen dolarla yaptığın ihaleleri Türk Lirasına çevir. Ama çeviremez. İğneden ipliğe her şeye yağmur gibi zam geliyor. Sen elektriğe nasıl zam yapıyorsun doğalgaza nasıl zam yapıyorsun? Sana bunu kim soruyor. Esnafın da çiftçinin de emeklinin de sesi ve sözü olarak sadece ve sadece CHP soruyor. Kışı göreceğiz hep beraber karamsar bir kış geçireceğiz ama Martta Allahın izniyle bu ülkeye baharı getireceğiz.
Yeni Ekonomi Programına değinen Kılıçdaroğlu, 16 yılın sonunda yeni ekonomi programı. Neymiş ekonomiyi düzeltecekmişiz. 16 yılda bozdular 3 yılda düzeltecekler. Yüksek enflasyon artık alışacağız öyle diyor yeni ekonomi programı. İşsizlik, vergiler, özelleştirmeler artacak devlet daha fazla faiz ödeyecek ve devlet daha az yatırım yapacak yeni ekonomik programın özeti budur. Yani ekonomide durgunluk olacak. Türkiyenin yıl sonuna kadar ödeyeceği borç 26 milyar dolar. Cari açığın miktarı 12 milyar dolar. Toplam 38 milyar dolar Türkiyenin para bulması lazım. Şu anda Merkez Bankasının net rezervi 28 milyar dolar. Şimdi ne olacak diyorlar ki biz daha fazla faiz ödeyeceğiz diye konuştu.
Vatandaşları ihbar etmeye davet ediyor. Vatandaş muhbir mi sen görevini yapsana
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
Krizden kim etkilenir? İşçi, zamlar arttı işçinin aylığı arttı mı? Hayır. Emeklinin maaşı arttı mı? Memurun maaşı arttı mı? Hayır ama bütün fiyatlar arttı. Dolayısıyla halk Osmanlının deyimi ile avam bu krizin yükünü çekecek. Henüz daha sırtındaki yükü tam hissetmiş değil. Önümüzdeki süreçte daha iyi hissedecek ve ben bütün halkıma sesleniyorum hangi partiden olursa olsun çünkü halk dediğimiz kitlenin içinde CHP de var AK Parti de var MHP de Saadet Partisi de var Vatan Partisi de var. Bütün vatandaşlarımız var. Emekliler, işçiler, işsizler var hepsi var. Yükü sizin sırtınıza yıkacaklar. Bu konuda önümüzdeki günlerde tabloyu çok daha net göreceksin ve senin sesin olan senin sorumluluğunu paylaşan senin derdini her ortamda anlatan Cumhuriyet Halk Partisine daha fazla kulak ver kardeşim senden bunu bekliyorum. Şimdi kim stokçuluk yapıyorsa onu suçlamaya başlıyorlar. Ne suçluyorsun kardeşim? Sen devlet değil misin tek başına devletsin, kim yapıyorsa git yakasından tut. Vatandaşları ihbar etmeye davet ediyor. Vatandaş muhbir mi? Sen görevini yapsana. Stokçuluk yapan senin adamların zaten, köşeyi dönen senin adamların, dolar istifleyenler senin adamların. Sen zaten dolar baronlarının adamı değil misin? 5 saatte 84 bin dolar para kazandırmadın mı? Bunların hepsinin belgeleri de var hepsinin dökümanları da var. Esnafı suçlayacak gücü ona yetiyor.
Yeni program bünyesinde kurulan maliyet ve dönüşüm ofisi için uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile anlaşılma kararına değinen Kılıçdaroğlu Yanlış söylüyor maliyet ve dönüşüm ofisi değil, doğrusu kamu maliyesi ve dönüşüm ofisi. 3 ayda bir gelip denetleyecekler. Bu söylendiği zaman bu sıradan bir sözleşme kardeşim niye bu kadar gürültü koparıyorsunuz diye bir sürü laf söylediler dedi.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğana McKinsey ile ilgili şu soruları sordu:
Erdoğana göre, yaşadığımız ekonomik krizin sorumlusu dış güçlerdi. Dış güçlerin başında da Amerika ve Trump geliyordu. Peki, krizi aşmak için kimden liderlik istiyorsunuz? Bir Amerikan danışmanlık şirketinden Bizi batırıyorlar dediğiniz bir ülkenin şirketinden sizi kurtarmasını hangi akılla istiyorsunuz? Erdoğana göre bunlar, ezanımıza, bayrağımıza saldıranlardı. Peki, ezanımıza, bayrağımıza saldıranlardan para karşılığı yardım istemeyi bu millete nasıl anlatacaksınız? Hangi yüzle bu anlaşmayı yaptınız? Daha acı olanı ise, bu tutumunuz, biz bu ekonomiyi yönetemiyoruz, gelin siz yönetin anlamına gelmiyor mu? Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde Kamu Maliyesi Değişim ve Dönüşüm Ofisi olacak ve bu Ofiste de 16 bakanlıktan temsilci olacak. Bunların aldıkları her karar, yaptıkları her uygulama, düzenledikleri her rapor üç ayda bir McKinsey tarafından kontrol edilecek. Türkiyede bunu yapacak kurum, kuruluş ya da şirket yok mu? Bunu içinize nasıl sindirdiniz? Devletin kozmik odasını FETÖye teslim ettiniz. Şimdi de devletin tüm mali bilgilerini; ezanımıza, bayrağımıza saldıranlara teslim edeceksiniz. Bunu hangi ahlaki temele dayanarak yapacaksınız? Size Türkiyede liderlik yapacak olan McKinseye, bu işi ihaleyle mi yoksa birilerinin tavsiyesi üzerine mi verdiniz? Tavsiye üzerine verdiyseniz, size bu şirketi kim ya da kimler önerdi? Bu anlaşmanın tutarı, kapsamı ve süresi nedir? Bunları açıklayacak mısınız? Biliyorum ki açıklayamayacaksınız. Ezanımıza, bayrağımıza saldıranlar bunu biliyorlar ama necip Türk milleti bunu öğrenemeyecek. Bu tutum aynı zamanda sizin gayrıyerli ve gayrımilli karakterinizi göstermiyor mu? Diyorsunuz ki söz konusu danışmanlığın hiçbir icra fonksiyonu ya da yetkisi olmayacaktır. Fonksiyonsuz ve yetkisiz bir şirkete hangi vicdanla milyonlarca dolar para ödeyeceksiniz? Fonksiyonsuz ve yetkisiz bir şirket neden üç ayda bir 16 bakanlığı denetlesin? Allah aşkına, neyin nasıl tasarruf edileceğini Türkiyede hiç kimse bilmediği için mi McKinsey firmasından milyon dolarlar ödeyip görüş alacaksınız? Sevgili Erdoğan 15 Mart 2015 tarihinde Balıkesirde yaptığın konuşmada Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir diyordun. McKinsey ile yapılan anlaşma, devleti bir şirket gibi yönetme arzusundan mı kaynaklanmaktadır? Bu anlayış hanedan devlet anlayışı değil midir? McKinseynin üç ayda bir düzenlediği raporları kamuoyuna açıklayacak mısınız? Açıklamazsanız, ezanımıza, bayrağımıza saldıranlar raporları bilecek ama bizler, 600 milletvekili dahil öğrenemeyeceğiz. Bu sizin vatanseverlik anlayışınızı mı yansıtıyor?
Amerikan şirketine güvenen bir hükümetin Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde yeri yoktur
Kendi devletine ve milletine güvenmeyip bir Amerikan şirketine güvenen bir hükümetin Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde yeri yoktur diyen Kılıçdaroğlu, Koskoca Türkiye Cumhuriyeti ve 16 bakanlığı bir Amerikan şirketine denetletiyorsanız sizin sarayda da yeriniz yoktur. Düşün milletin yakasından. Bu sözü niye söyledim, 6 Mart 1922 TBMMde gizli bir toplantı yapılır Gazi Mustafa Kemal kürsüye çıkar ve şöyle söyler, Hangi İstiklal vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin. Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir. Türkiye Cumhuriyetinin ekonomisini, yönetimini Amerikan şirketine teslim edeceksin. Milletin önüne çıkacaksın yüzün kızarmadan yerliyiz milliyiz diyeceksin. Onurun, gururun ve haysiyetin varsa anlaşmayı iptal et uçağı da iade et şeklinde konuştu.
MİT tırları davasından tutuklu bulunan, daha sonra tahliye edilen CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu dün Mecliste yemin etmesinin ardından bugünkü grup toplantısına katıldı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!