Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Hiçbir Vatandaşımızı Fırsatçıların İnsafına Terk Etmeyeceğiz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Hiçbir sanayicimizi, hiçbir tüccarımızı, hiçbir çalışanımızı, hiçbir vatandaşımızı vicdan ve ahlak yoksunu tefecilerin, iyi günde ortaya çıkıp kötü günde kaybolan fırsatçıların insafına terk etmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Hiçbir sanayicimizi, hiçbir tüccarımızı, hiçbir çalışanımızı, hiçbir vatandaşımızı vicdan ve ahlak yoksunu tefecilerin, iyi günde ortaya çıkıp kötü günde kaybolan fırsatçıların insafına terk etmeyeceğiz” dedi.
TBMM 27. Dönem 2. Yasama Yılı açılışında Genel Kurulda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Ekonomide içinden geçtiğimiz hassas dönem, herkes açısından çok daha büyük bir ayrıştırma vesilesi haline dönüşmüştür. Türkiye ekonomisi konusunda ihtiyacı olan reformların neler olduğunu en iyi biz biliyoruz. Ancak bir süredir yaşadığımız ve kurdaki yükselişin sebep olduğu hadiselerin, ülkemizin ekonomik gerçekleriyle, eksikleriyle ilgisi olmadığı açıktır” diye konuştu.
“Hiçbir ülkenin Amerika ile ilişkilerinin geleceğine güvenle bakması artık mümkün değildir”
Amerikan yönetiminin Türkiye ile arasındaki siyasi ve hukuki sorunları diyalog yerine tehdit ve şantaj diliyle çözmeye çalışmak suretiyle yanlış yola girdiğini söyleyen Erdoğan, “Güya bize bedel ödetmeyi amaçlayan bu yöntem, aslında en büyük zararı orta ve uzun vadede Amerikaya vermektedir. Çin ve Avrupa Birliği başta olmak üzere pek çok ülkeyle adeta bir ticaret savaşına tutuşan Amerika, Türkiyeye yönelik ekstra uygulamalarıyla güvenilirliğini iyice yitirmiştir. Bizim yaşadıklarımızdan sonra dünyada hiçbir ülkenin Amerika ile ilişkilerinin geleceğine güvenle bakması artık mümkün değildir. Türkiye ekonomisi, bu tür tehditler ve saldırılarla yıkılmayacak kadar güçlüdür” şeklinde konuştu.
“Türkiye kimseden para talep etmiyor”
Kurdaki yükselişin yol açtığı belirsizliğin yavaş yavaş ortadan kalktığının altını çizen Erdoğan, “Bütçe disiplininden en küçük taviz vermiyoruz. Ülkemizin uluslararası piyasalardaki görünümünü güçlendirecek adımları birer birer atıyoruz. Türkiye kimseden para talep etmiyor, bizim tüm çabamız uluslararası sermayenin ülkemizde yatırım yapmasını sağlamaktır. Bunun için gereken her türlü desteği ve her türlü güvenceyi veriyoruz. Ekonomimizin dengelerini, finanstan yatırımlara kadar her alanda tahkim etmeye yönelik programları dikkatle hayata geçiriyoruz. Yeni ekonomi programı bunun en önemli adımlarından biridir. Sanayicimizin, tüccarımızın, esnaf ve sanatkarımızın, tarım sektörümüzün, ücretli kesimin, velhasıl milletimizin yaşadığı sıkıntıları çok iyi biliyoruz. Enflasyondan, faizlerden, döviz kurundan bunalan, işini çevirmekte zorlanan herkesin yaşadıklarını yakından takip ediyoruz. Bankacılık sektörünün hareket alanının daralmasından kaynaklanan finans sıkışıklığının yol açtığı zincirleme sorunların öneminin ve aciliyetinin de farkındayız. Tüm bu sıkıntıların çözümüne yönelik hazırlıklarımız, çalışmalarımız var. Hiçbir sanayicimizi, hiçbir tüccarımızı, hiçbir çalışanımızı, hiçbir vatandaşımızı vicdan ve ahlak yoksunu tefecilerin, iyi günde ortaya çıkıp kötü günde kaybolan fırsatçıların insafına terk etmeyeceğiz. Serbest piyasa ekonomisi kurallarından taviz vermeden gereken her türlü tedbiri alıp uygulayacağız. Dengeleme, disiplin ve değişim üzerine kurulu yeni bir ekonomik program hazırladık. Kredi imkanlarını genişletip kolaylaştıracak, yatırımları teşvik edecek, üretime, istihdama ve ihracata öncelik verecek bir ekonomi anlayışıyla Türkiyeyi yeniden yükselişe geçirmekte kararlıyız. Milletimizden biraz daha sabırlı olmasını, ülkesine ve yönetimine güvenmesini istiyorum. En zorunu geride bıraktık, inşallah bundan sonra her şey daha kolay olacak. Bugüne kadar nasıl her sıkıntıyı milletimizle kol kola, omuz omuza vererek aştıysak, bugünleri de inşallah aynı şekilde geride bırakacağız. Çıktığımız bu uzun ve zorlu yolculukta Meclisimizle, siz değerli milletvekillerimizle birlikte yürüyecek, mücadeleyi birlikte verecek, başarıyı birlikte yakalayacağız. Yeni dönemde Meclisimizin yeni bir anlayışla çalışması, ülkemizin en büyük kazanımı olacaktır. Gerekiyorsa anayasayı, gerekiyorsa içtüzüğü değiştirerek Meclisimizin etkinliğini ve itibarını artırmamız, hem demokrasimiz hem milletimizin morali bakımından çok önemlidir. Bu konuda ben siz milletvekili arkadaşlarıma güveniyorum” ifadelerini kullandı.
TBMM 27. Dönem 2. Yasama Yılı açılışında Genel Kurulda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Ekonomide içinden geçtiğimiz hassas dönem, herkes açısından çok daha büyük bir ayrıştırma vesilesi haline dönüşmüştür. Türkiye ekonomisi konusunda ihtiyacı olan reformların neler olduğunu en iyi biz biliyoruz. Ancak bir süredir yaşadığımız ve kurdaki yükselişin sebep olduğu hadiselerin, ülkemizin ekonomik gerçekleriyle, eksikleriyle ilgisi olmadığı açıktır” diye konuştu.
“Hiçbir ülkenin Amerika ile ilişkilerinin geleceğine güvenle bakması artık mümkün değildir”
Amerikan yönetiminin Türkiye ile arasındaki siyasi ve hukuki sorunları diyalog yerine tehdit ve şantaj diliyle çözmeye çalışmak suretiyle yanlış yola girdiğini söyleyen Erdoğan, “Güya bize bedel ödetmeyi amaçlayan bu yöntem, aslında en büyük zararı orta ve uzun vadede Amerikaya vermektedir. Çin ve Avrupa Birliği başta olmak üzere pek çok ülkeyle adeta bir ticaret savaşına tutuşan Amerika, Türkiyeye yönelik ekstra uygulamalarıyla güvenilirliğini iyice yitirmiştir. Bizim yaşadıklarımızdan sonra dünyada hiçbir ülkenin Amerika ile ilişkilerinin geleceğine güvenle bakması artık mümkün değildir. Türkiye ekonomisi, bu tür tehditler ve saldırılarla yıkılmayacak kadar güçlüdür” şeklinde konuştu.
“Türkiye kimseden para talep etmiyor”
Kurdaki yükselişin yol açtığı belirsizliğin yavaş yavaş ortadan kalktığının altını çizen Erdoğan, “Bütçe disiplininden en küçük taviz vermiyoruz. Ülkemizin uluslararası piyasalardaki görünümünü güçlendirecek adımları birer birer atıyoruz. Türkiye kimseden para talep etmiyor, bizim tüm çabamız uluslararası sermayenin ülkemizde yatırım yapmasını sağlamaktır. Bunun için gereken her türlü desteği ve her türlü güvenceyi veriyoruz. Ekonomimizin dengelerini, finanstan yatırımlara kadar her alanda tahkim etmeye yönelik programları dikkatle hayata geçiriyoruz. Yeni ekonomi programı bunun en önemli adımlarından biridir. Sanayicimizin, tüccarımızın, esnaf ve sanatkarımızın, tarım sektörümüzün, ücretli kesimin, velhasıl milletimizin yaşadığı sıkıntıları çok iyi biliyoruz. Enflasyondan, faizlerden, döviz kurundan bunalan, işini çevirmekte zorlanan herkesin yaşadıklarını yakından takip ediyoruz. Bankacılık sektörünün hareket alanının daralmasından kaynaklanan finans sıkışıklığının yol açtığı zincirleme sorunların öneminin ve aciliyetinin de farkındayız. Tüm bu sıkıntıların çözümüne yönelik hazırlıklarımız, çalışmalarımız var. Hiçbir sanayicimizi, hiçbir tüccarımızı, hiçbir çalışanımızı, hiçbir vatandaşımızı vicdan ve ahlak yoksunu tefecilerin, iyi günde ortaya çıkıp kötü günde kaybolan fırsatçıların insafına terk etmeyeceğiz. Serbest piyasa ekonomisi kurallarından taviz vermeden gereken her türlü tedbiri alıp uygulayacağız. Dengeleme, disiplin ve değişim üzerine kurulu yeni bir ekonomik program hazırladık. Kredi imkanlarını genişletip kolaylaştıracak, yatırımları teşvik edecek, üretime, istihdama ve ihracata öncelik verecek bir ekonomi anlayışıyla Türkiyeyi yeniden yükselişe geçirmekte kararlıyız. Milletimizden biraz daha sabırlı olmasını, ülkesine ve yönetimine güvenmesini istiyorum. En zorunu geride bıraktık, inşallah bundan sonra her şey daha kolay olacak. Bugüne kadar nasıl her sıkıntıyı milletimizle kol kola, omuz omuza vererek aştıysak, bugünleri de inşallah aynı şekilde geride bırakacağız. Çıktığımız bu uzun ve zorlu yolculukta Meclisimizle, siz değerli milletvekillerimizle birlikte yürüyecek, mücadeleyi birlikte verecek, başarıyı birlikte yakalayacağız. Yeni dönemde Meclisimizin yeni bir anlayışla çalışması, ülkemizin en büyük kazanımı olacaktır. Gerekiyorsa anayasayı, gerekiyorsa içtüzüğü değiştirerek Meclisimizin etkinliğini ve itibarını artırmamız, hem demokrasimiz hem milletimizin morali bakımından çok önemlidir. Bu konuda ben siz milletvekili arkadaşlarıma güveniyorum” ifadelerini kullandı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!