Başkan Kocaoğlundan Kötü Koku Açıklaması
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kötü koku tartışmalarıyla ilgili, “Çeşitli nedenler üzerinde çalışıyoruz. Tek bir neden yok. Sabaha karşı borular boşalınca artıyor. Biz çok yoğun bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Su değerlerimiz hem çevre il müdürlüğü tarafından hem diğer kurumlar tarafından hem İZSU tarafından sürekli denetlenmektedir dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kötü koku tartışmalarıyla ilgili, “Çeşitli nedenler üzerinde çalışıyoruz. Tek bir neden yok. Sabaha karşı borular boşalınca artıyor. Biz çok yoğun bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Su değerlerimiz hem çevre il müdürlüğü tarafından hem diğer kurumlar tarafından hem İZSU tarafından sürekli denetlenmektedir dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi eylül ayı olağan meclis toplantısının üçüncü oturumu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu idaresinde gerçekleşti. Eylül ayındaki ilk iki oturuma katılmayan ve üçüncüsüne gelen Başkan Kocaoğlu, son günlerdeki hava ve denizde kirlilik olduğunu öne süren AK Parti temsilcilerine cevap verdi. 2008 yılından örnek veren Kocaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile o dönem yaşadığı bir diyalog hakkında konuştu.
Her taraf lağım kokuyor
Toplantıda önce AK Parti Grup Başkanvekili Ali Kökoğuz söz aldı. Kökoğuz, “Denizi yasaklı kıldınız. Sayenizde insanlar denize yabancılaşmaktadır. Tramvay denize ulaşımı engellemiştir. Meydanlar yayalarındır. Konak meydanında yürümek yayalar için işkencedir. Arabalar hızla akıyor. Şehrin doğasına aykırıdır. Akşam karar verip sabah uygulayarak tüm işlemleri yürütmektesiniz. Kaldırımlarda yürümek bir zulüm. Her taraf lağım kokuyor. Nerede sizin yüzülebilen körfeziniz? Bir haftadır yetkililere soruyoruz. Araştırmalar devam ediyor denilmektedir. Yeni bir uzay mekiği mi icat ediyorsunuz? Bu anlaşılamaz bir durumdur. Son yapılan testlerde normal olması gereken bakteri oranı 20 milyon çıkmıştır. Gereklerini yerine getiriniz. Denizdeki canlıları yok etmeyiniz. Bunları yapmaktansa aklınız fikriniz siyaset üretmekte. Billboardlarda diyorsunuz, her yer böyle mi İzmir gibi olacak? Vatandaşa şaka mı yapıyorsunuz?” diye sordu.
Açıklama bekliyoruz
AK Partili meclis üyesi Çağlar Haspolat da deniz kirliliğiyle ilgili Sağlık İl Müdür Bediha Salnurun yaptığı açıklamayı hatırlattı. Haspolat, “İl sağlık müdürü açıklama yaptı. Denize dokunan hasta olur diyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinden bir açıklama gelmedi. Biz de vatandaş da bekliyor. Deniz kirliliğinin yanında koku da var. Çiğlideki çamur arıtma tesislerinde buna benzer kokular var. Bu tesisler İzmirin kapasitesini kaldırıyor mu, kaldırmıyor mu? Dere ıslahları yeterli mi? Bununla ilgili açıklama bekliyoruz. Bilim insanları ne bulmuş? İzmir Büyükşehir Belediyesi ne bekliyor?” diye konuştu.
Tek bir neden yok
Son günlerde gündemde olan koku meselesine değinen Kocaoğlu şunları söyledi:
“Şimdi koku meselesiyle karşı karşıyayız. Çeşitli nedenler üzerinde çalışıyoruz. Tek bir neden yok. Sabaha karşı borular boşalınca artıyor. Biz çok yoğun bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Su değerlerimiz hem çevre il müdürlüğü tarafından hem diğer kurumlar tarafından hem İZSU tarafından sürekli denetlenmektedir. Bir problem söz konusudur. Basmanede bir havuza dökülür güneyden gelen sular. Oradan da cazibeyle Bayraklı gümrük pompaya gider. Basmane ile Bayraklı gümrük pompa, Çiğliye kadar 2 bin 200lük tahliye boruyla gider. Basmaneye kadar olan boruda yetersizlik vardı. 6-7 sene önce gazi bulvarından ikinci bir hat çektik, o hattı rahatlattık. Geçen kış aynı şekilde Üçkuyulardan gümrük pompaya gelen hatta zaman zaman denize deşarj oluyordu. Onu tespit ettik. Proje ihalesine çıktık. Proje bitti, elimizde. Aynı kazmayı yaparken hem temiz hem pis suyu birlikte yapalım diye onun da ihalesine bir ay içinde çıkıyoruz. Cazibeyle gelen hattı gümrük pompaya ulaştıracağız. Körfeze zaman zaman doluluktan dolayı olan tahliyenin olduğu yerden alınan numunelerle bize saldırılmaktadır. Çiğli arıtma 3 faz 24 saat çalışıyor. Biz kentin büyümesini de hesaba alarak 4üncü fazın inşaatına başladık. Oradaki müteahhitlerde anlaşmazlık oldu. Yeniden ihaleye çıktık. 13-14 ay içinde o faz da devreye alınacak. Kapasitemiz yüzde 30 daha fazla artacak. Ayrıca büyük kanal projesi için yıllarca Anadolu Caddesi bir tarafı kapalı olarak tek hat çalıştı cadde. Çok uzun sürdü. Bir taraftan yapılırken bir taraftan da kullanılmadan eskimeye başladı. Biz pis su master planında onu da bitirmek üzereyiz. Tünel sistemiyle, boru değil ve Çiğli arıtmaya götürecek bir projeyi daha gerçekleştiriyoruz. Bu bugün yapılmayacak. Bugünkü sistem bunu karşılıyor ama önümüzdeki yıllarda köklü çözüm olarak biz bunu değerlendiriyoruz. Sağlık il müdür bir değer bulmuş. Biz de bir değer aldık. Orada değerler kabul edilebilir değerlerin altında çıkıyor.
Şarbon işi nedir hocam?
Sözlerine devam eden Kocaoğlu, şarbon konusu hakkında da, “Bu şarbon işi nedir hocam? Çevre konusunda İzmir değil Türkiyede dünyada yatırım yapmış çevreyi koruyan en önemli kentlerdendir. Bunun bilinmesi gerekir. İstanbul yarımız kadar Ankara 15te 1imiz kadar su arıtıyor. Bunları bilip İzmirliyi körfeze küstürdünüz demek tebrik etmek lazım. İzmiri kim körfeze küstürdü? 70 sene İzmirin körfezini lağım çukuru olarak kim kullandı? 2002 yılından bu yana büyük kanal bittikten sonra gözümüzün içi gibi bakıyoruz. Körfezdeki değişimi de tüm İzmir takdir ediyor. Yüzülebilir körfez dünyanın en büyük çevre projelerinden biridir. Onu anlayıp değerlendirmek gerekiyor. İzmirin kurtuluşu oradadır. Bana ve 5 arkadaşıma ait bir projedir. Devlet Demiryolları ile çıktık ÇED raporunu aldık, liman sahasını derinleştirmek ve kuzeydeki ada yapımı için Biz ÇED raporunu alır almaz proje ihalesine çıktık. Çalışmalar devam ediyor. Kazı yapabilmemiz için gerekli donanımların tespiti ve temini yolunda hızlı bir şekilde ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.
Kökoğuzun eleştirilerine Kocaoğlundan cevap
Kökoğuz ayrıca, önce İZBANda uygulanan daha sonra pilot nokta seçilerek ESHOT tarafından Seferihisar bölgesinde hayata geçirilen ‘Gittiğin kadar öde tarifesinin İzmir Büyükşehir Belediyesinin yeni ulaşım politikası çerçevesinde bundan böyle 984 nolu hatta (Urla ile Fahrettin Altay Aktarma istasyonu arasında) faaliyete geçecek olmasıyla ilgili konuşan Kökoğuz çağrıda bulundu. Kökoğuz, “Burada her ne kadar vatandaşın lehine gibi görünse de vatandaşa kaşıkla verip kepçeyle alma durumu vardır. 90 dakika hakkını kaldırmış oluyorsunuz. Bunu kaldırmayın. Lütfen vatandaşın elindeki hakkı kaldırmayın” dedi.
Kökoğuzun ardından açıklama yapan Başkan Kocaoğlu, “Ulaşım konusunda Türkiyeye örnek olacak uygulamayı oya gibi işleyerek hayata geçirmeye çalışıyoruz. Vatandaşın aleyhine hiçbir iş yapmadık. Genelin menfaati dışında şahsi menfaatlere yönelik de karar almadık. Bu ulaşımdaki yeni sistem vatandaşın lehinedir. Sizin görüşünüz odur, saygı duyuyorum” cevabını verdi. Kökoğuz bu kez, “90 dakika kaldırıldı mı kaldırılmadı mı?” diye sorunca Kocaoğlu, “Bir gün size o projenin ne olduğunu anlatırım. Madra Dağındaki köyden Beydağdaki köye kadar herkes merkezi hükümetin ve belediyenin ulaşım için verdiği destekten yararlanacaktır. Bu onun projesidir. O kadar” ifadelerini kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi eylül ayı olağan meclis toplantısının üçüncü oturumu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu idaresinde gerçekleşti. Eylül ayındaki ilk iki oturuma katılmayan ve üçüncüsüne gelen Başkan Kocaoğlu, son günlerdeki hava ve denizde kirlilik olduğunu öne süren AK Parti temsilcilerine cevap verdi. 2008 yılından örnek veren Kocaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile o dönem yaşadığı bir diyalog hakkında konuştu.
Her taraf lağım kokuyor
Toplantıda önce AK Parti Grup Başkanvekili Ali Kökoğuz söz aldı. Kökoğuz, “Denizi yasaklı kıldınız. Sayenizde insanlar denize yabancılaşmaktadır. Tramvay denize ulaşımı engellemiştir. Meydanlar yayalarındır. Konak meydanında yürümek yayalar için işkencedir. Arabalar hızla akıyor. Şehrin doğasına aykırıdır. Akşam karar verip sabah uygulayarak tüm işlemleri yürütmektesiniz. Kaldırımlarda yürümek bir zulüm. Her taraf lağım kokuyor. Nerede sizin yüzülebilen körfeziniz? Bir haftadır yetkililere soruyoruz. Araştırmalar devam ediyor denilmektedir. Yeni bir uzay mekiği mi icat ediyorsunuz? Bu anlaşılamaz bir durumdur. Son yapılan testlerde normal olması gereken bakteri oranı 20 milyon çıkmıştır. Gereklerini yerine getiriniz. Denizdeki canlıları yok etmeyiniz. Bunları yapmaktansa aklınız fikriniz siyaset üretmekte. Billboardlarda diyorsunuz, her yer böyle mi İzmir gibi olacak? Vatandaşa şaka mı yapıyorsunuz?” diye sordu.
Açıklama bekliyoruz
AK Partili meclis üyesi Çağlar Haspolat da deniz kirliliğiyle ilgili Sağlık İl Müdür Bediha Salnurun yaptığı açıklamayı hatırlattı. Haspolat, “İl sağlık müdürü açıklama yaptı. Denize dokunan hasta olur diyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinden bir açıklama gelmedi. Biz de vatandaş da bekliyor. Deniz kirliliğinin yanında koku da var. Çiğlideki çamur arıtma tesislerinde buna benzer kokular var. Bu tesisler İzmirin kapasitesini kaldırıyor mu, kaldırmıyor mu? Dere ıslahları yeterli mi? Bununla ilgili açıklama bekliyoruz. Bilim insanları ne bulmuş? İzmir Büyükşehir Belediyesi ne bekliyor?” diye konuştu.
Tek bir neden yok
Son günlerde gündemde olan koku meselesine değinen Kocaoğlu şunları söyledi:
“Şimdi koku meselesiyle karşı karşıyayız. Çeşitli nedenler üzerinde çalışıyoruz. Tek bir neden yok. Sabaha karşı borular boşalınca artıyor. Biz çok yoğun bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Su değerlerimiz hem çevre il müdürlüğü tarafından hem diğer kurumlar tarafından hem İZSU tarafından sürekli denetlenmektedir. Bir problem söz konusudur. Basmanede bir havuza dökülür güneyden gelen sular. Oradan da cazibeyle Bayraklı gümrük pompaya gider. Basmane ile Bayraklı gümrük pompa, Çiğliye kadar 2 bin 200lük tahliye boruyla gider. Basmaneye kadar olan boruda yetersizlik vardı. 6-7 sene önce gazi bulvarından ikinci bir hat çektik, o hattı rahatlattık. Geçen kış aynı şekilde Üçkuyulardan gümrük pompaya gelen hatta zaman zaman denize deşarj oluyordu. Onu tespit ettik. Proje ihalesine çıktık. Proje bitti, elimizde. Aynı kazmayı yaparken hem temiz hem pis suyu birlikte yapalım diye onun da ihalesine bir ay içinde çıkıyoruz. Cazibeyle gelen hattı gümrük pompaya ulaştıracağız. Körfeze zaman zaman doluluktan dolayı olan tahliyenin olduğu yerden alınan numunelerle bize saldırılmaktadır. Çiğli arıtma 3 faz 24 saat çalışıyor. Biz kentin büyümesini de hesaba alarak 4üncü fazın inşaatına başladık. Oradaki müteahhitlerde anlaşmazlık oldu. Yeniden ihaleye çıktık. 13-14 ay içinde o faz da devreye alınacak. Kapasitemiz yüzde 30 daha fazla artacak. Ayrıca büyük kanal projesi için yıllarca Anadolu Caddesi bir tarafı kapalı olarak tek hat çalıştı cadde. Çok uzun sürdü. Bir taraftan yapılırken bir taraftan da kullanılmadan eskimeye başladı. Biz pis su master planında onu da bitirmek üzereyiz. Tünel sistemiyle, boru değil ve Çiğli arıtmaya götürecek bir projeyi daha gerçekleştiriyoruz. Bu bugün yapılmayacak. Bugünkü sistem bunu karşılıyor ama önümüzdeki yıllarda köklü çözüm olarak biz bunu değerlendiriyoruz. Sağlık il müdür bir değer bulmuş. Biz de bir değer aldık. Orada değerler kabul edilebilir değerlerin altında çıkıyor.
Şarbon işi nedir hocam?
Sözlerine devam eden Kocaoğlu, şarbon konusu hakkında da, “Bu şarbon işi nedir hocam? Çevre konusunda İzmir değil Türkiyede dünyada yatırım yapmış çevreyi koruyan en önemli kentlerdendir. Bunun bilinmesi gerekir. İstanbul yarımız kadar Ankara 15te 1imiz kadar su arıtıyor. Bunları bilip İzmirliyi körfeze küstürdünüz demek tebrik etmek lazım. İzmiri kim körfeze küstürdü? 70 sene İzmirin körfezini lağım çukuru olarak kim kullandı? 2002 yılından bu yana büyük kanal bittikten sonra gözümüzün içi gibi bakıyoruz. Körfezdeki değişimi de tüm İzmir takdir ediyor. Yüzülebilir körfez dünyanın en büyük çevre projelerinden biridir. Onu anlayıp değerlendirmek gerekiyor. İzmirin kurtuluşu oradadır. Bana ve 5 arkadaşıma ait bir projedir. Devlet Demiryolları ile çıktık ÇED raporunu aldık, liman sahasını derinleştirmek ve kuzeydeki ada yapımı için Biz ÇED raporunu alır almaz proje ihalesine çıktık. Çalışmalar devam ediyor. Kazı yapabilmemiz için gerekli donanımların tespiti ve temini yolunda hızlı bir şekilde ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.
Kökoğuzun eleştirilerine Kocaoğlundan cevap
Kökoğuz ayrıca, önce İZBANda uygulanan daha sonra pilot nokta seçilerek ESHOT tarafından Seferihisar bölgesinde hayata geçirilen ‘Gittiğin kadar öde tarifesinin İzmir Büyükşehir Belediyesinin yeni ulaşım politikası çerçevesinde bundan böyle 984 nolu hatta (Urla ile Fahrettin Altay Aktarma istasyonu arasında) faaliyete geçecek olmasıyla ilgili konuşan Kökoğuz çağrıda bulundu. Kökoğuz, “Burada her ne kadar vatandaşın lehine gibi görünse de vatandaşa kaşıkla verip kepçeyle alma durumu vardır. 90 dakika hakkını kaldırmış oluyorsunuz. Bunu kaldırmayın. Lütfen vatandaşın elindeki hakkı kaldırmayın” dedi.
Kökoğuzun ardından açıklama yapan Başkan Kocaoğlu, “Ulaşım konusunda Türkiyeye örnek olacak uygulamayı oya gibi işleyerek hayata geçirmeye çalışıyoruz. Vatandaşın aleyhine hiçbir iş yapmadık. Genelin menfaati dışında şahsi menfaatlere yönelik de karar almadık. Bu ulaşımdaki yeni sistem vatandaşın lehinedir. Sizin görüşünüz odur, saygı duyuyorum” cevabını verdi. Kökoğuz bu kez, “90 dakika kaldırıldı mı kaldırılmadı mı?” diye sorunca Kocaoğlu, “Bir gün size o projenin ne olduğunu anlatırım. Madra Dağındaki köyden Beydağdaki köye kadar herkes merkezi hükümetin ve belediyenin ulaşım için verdiği destekten yararlanacaktır. Bu onun projesidir. O kadar” ifadelerini kullandı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!