Baruttan “Planlı Üretime Dayalı Tarım Politikası” Önerisi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, soğan, patates fiyatlarındaki artışın yanlış tarım politikalarından kaynaklandığını belirterek, “Hükümetlere göre değişen değil, müstakil, kalıcı, planlı üretime dayalı bir tarım politikamızın olması lazım” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, soğan, patates fiyatlarındaki artışın yanlış tarım politikalarından kaynaklandığını belirterek, “Hükümetlere göre değişen değil, müstakil, kalıcı, planlı üretime dayalı bir tarım politikamızın olması lazım” dedi.
Uzun yıllar Ziraat Mühendisleri Adana Şube Başkanlığı da yapan 27. Dönem CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, İhlas Haber Ajansı Adana Bölge Müdürlüğünü ziyaret etti. Bölge Müdürü Adnan Kulaka son zamanlarda soğan patates fiyatlarındaki anormal artışların nedenlerinden bahseden Milletvekili Ayhan Barut, “Geçen sene patates, soğan para etmiyor diye yollara döküldü. Bu sene bir gün doları, bir gün euroyu geçiyor. Arz talep meselesinden dolayı oluyor bu. Türkiye gibi üreten, üretebilecek bir tarım ülkesi ihracatçıdan çok ithalatçı hale geldi. Mercimek, nohut, buğday, mısır, soya, ayçiçeği, pamuğu hepsini ithal ediyoruz. Dolayısıyla soğan, patates bunların hepsi bizim planlı olarak üretmemiz gereken şeyler” diye konuştu.
Türkiyede gerçek anlamda ulusal tarım politikası olması gerektiğinin altını çizen Ayhan Barut, “Bunun için kalıcı bir tarım politikamızın olması lazım. Hükümetlere göre değişen değil, müstakil tam bir tarım politikamızın olması lazım. Ülkemizde Tarım Kanunu çıkarılmış ama tarım politikası yok. Tarım Kanununun 2006da 21. maddesinde ‘milli gelirin yüzde 1inin altında olmamak kaydıyla çiftçilere destek verilir diyor ama çiftçiye hep yüzde yarım ve yarımın altında destekler verilmiş. Enflasyonu düşürme amaçlı tarım ürünleriyle oynarsan çiftçi ürettiğini maliyetinin altında satıyor. Üretici kazanamıyor. Bu süreçte üretici kazanamama noktasında üretim yapamaz hale geliyor. Üretim planlaması da yapmak lazım. Çiftçi son yıllarda hangi ürün para ederse ertesi sene ona yöneliyor ve arz talep dengesi aşağıya düşüyor” ifadelerini kullandı.
Kent sorunları için 15 vekil ortak çalışmalı
Adana genelindeki kent sorunlarına da değinen Barut, diğer partilerin milletvekilleriyle Adananın kalkınması noktasında birleşme amacında olduğunu vurgulayarak, “Kent sorunlarıyla ilgili olarak partisel duruşlarımız dışında rakip olacak durumumuz yok. Bütün partilerin milletvekilleriyle Adana hususunda birleşmemiz lazım. Adana bugüne kadar bu konularda çok travmalar yaşadı. Adananın elinde olan çok sayıda kuruluşlar ya Mersine ya Gaziantepe ya başka illere taşındı. TRT, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, İstinaf Mahkemeleri gitti. Elimizde bir havaalanı kaldı. Çukurova Havaalanı o da Mersin sınırına yapıldı. Gelir gideri de hangi ilin hanesine yazılıyor? Mersine ben ona bakarım. Mersin bizim komşu ilimiz ‘Mersine havaalanı yapılmasın demiyoruz ama Adana Havaalanının yerinin çok müsait, geliştirilebilir, modernize edilebileceği söyleniyor. Çukurova Havaalanının yeri birinci sınıf tarım topraklarını işgal etmiş, yaş sebze ve meyvenin hasadının en erken yapıldığı tüketiciye sunulduğu yerler. 10 bin dönüme yakın bir alan. Kentimizi yönetenler; belediye başkanları, iş adamları, büyük odaların başkanları, meslek örgütlerinin başkanları ve kamudaki yöneticilerin bir kent lobisi oluşturması gerekiyor” dedi.
Uzun yıllar Ziraat Mühendisleri Adana Şube Başkanlığı da yapan 27. Dönem CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, İhlas Haber Ajansı Adana Bölge Müdürlüğünü ziyaret etti. Bölge Müdürü Adnan Kulaka son zamanlarda soğan patates fiyatlarındaki anormal artışların nedenlerinden bahseden Milletvekili Ayhan Barut, “Geçen sene patates, soğan para etmiyor diye yollara döküldü. Bu sene bir gün doları, bir gün euroyu geçiyor. Arz talep meselesinden dolayı oluyor bu. Türkiye gibi üreten, üretebilecek bir tarım ülkesi ihracatçıdan çok ithalatçı hale geldi. Mercimek, nohut, buğday, mısır, soya, ayçiçeği, pamuğu hepsini ithal ediyoruz. Dolayısıyla soğan, patates bunların hepsi bizim planlı olarak üretmemiz gereken şeyler” diye konuştu.
Türkiyede gerçek anlamda ulusal tarım politikası olması gerektiğinin altını çizen Ayhan Barut, “Bunun için kalıcı bir tarım politikamızın olması lazım. Hükümetlere göre değişen değil, müstakil tam bir tarım politikamızın olması lazım. Ülkemizde Tarım Kanunu çıkarılmış ama tarım politikası yok. Tarım Kanununun 2006da 21. maddesinde ‘milli gelirin yüzde 1inin altında olmamak kaydıyla çiftçilere destek verilir diyor ama çiftçiye hep yüzde yarım ve yarımın altında destekler verilmiş. Enflasyonu düşürme amaçlı tarım ürünleriyle oynarsan çiftçi ürettiğini maliyetinin altında satıyor. Üretici kazanamıyor. Bu süreçte üretici kazanamama noktasında üretim yapamaz hale geliyor. Üretim planlaması da yapmak lazım. Çiftçi son yıllarda hangi ürün para ederse ertesi sene ona yöneliyor ve arz talep dengesi aşağıya düşüyor” ifadelerini kullandı.
Kent sorunları için 15 vekil ortak çalışmalı
Adana genelindeki kent sorunlarına da değinen Barut, diğer partilerin milletvekilleriyle Adananın kalkınması noktasında birleşme amacında olduğunu vurgulayarak, “Kent sorunlarıyla ilgili olarak partisel duruşlarımız dışında rakip olacak durumumuz yok. Bütün partilerin milletvekilleriyle Adana hususunda birleşmemiz lazım. Adana bugüne kadar bu konularda çok travmalar yaşadı. Adananın elinde olan çok sayıda kuruluşlar ya Mersine ya Gaziantepe ya başka illere taşındı. TRT, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, İstinaf Mahkemeleri gitti. Elimizde bir havaalanı kaldı. Çukurova Havaalanı o da Mersin sınırına yapıldı. Gelir gideri de hangi ilin hanesine yazılıyor? Mersine ben ona bakarım. Mersin bizim komşu ilimiz ‘Mersine havaalanı yapılmasın demiyoruz ama Adana Havaalanının yerinin çok müsait, geliştirilebilir, modernize edilebileceği söyleniyor. Çukurova Havaalanının yeri birinci sınıf tarım topraklarını işgal etmiş, yaş sebze ve meyvenin hasadının en erken yapıldığı tüketiciye sunulduğu yerler. 10 bin dönüme yakın bir alan. Kentimizi yönetenler; belediye başkanları, iş adamları, büyük odaların başkanları, meslek örgütlerinin başkanları ve kamudaki yöneticilerin bir kent lobisi oluşturması gerekiyor” dedi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!