Bakan Soyludan Terörist Sevici Ülkelere Sert Tepki
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adamlar bize paramızla satmadıkları silahları PKKlı, YPGli teröriste hibe ediyorlar. Normal vatandaşa vermedikleri oturum hakkını, vatandaşlık hakkını, kırmızı bültenle aranan teröristlere veriyorlar dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adamlar bize paramızla satmadıkları silahları PKKlı, YPGli teröriste hibe ediyorlar. Normal vatandaşa vermedikleri oturum hakkını, vatandaşlık hakkını, kırmızı bültenle aranan teröristlere veriyorlar dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, Jandarma ve Sahil Güvenlik Sınıfı Sözleşmeli/Muvazzaf Subay Öğrencilerinin Diploma Törenine katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasının ardından kürsüye çıkan Soylu, bulundukları kışlanın isminin Şehit Korgeneral İsmail Selen olduğunu anımsatarak, her rütbedeki Türk askerinin vatan uğruna şehadete gözünü kırpmadan gittiğini belirtti. Türk askerinin vatan, bayrak ve millet için çabaladığını ve şehadet söz konusu olduğunda rütbeye bakılmadan şehadet şerbetinin içildiğini ifade eden Soylu, Er veya korgeneral, çavuş veya orgeneral hiç fark etmeyecek. Mesele, bu üniforma içinde rezil olmamaktır. 15 Temmuzda olduğu gibi bir gece ansızın, aklı karışmışların talimatına uyup da bu millete silah çekerek rüsva olmamaktır. Vatandaşın üstüne tank sürüp, bomba atarak kepaze olmamaktır. Mesele, bu millete değil, bu millet için silah çekmektir. Bu millet için göğsünü bu üniforma içinde siper edebilmektir. 11 aylık bebekle annesini katleden hainlerin üzerine gidebilmek; bugün Adıyamanda şehit olan 3ü kazaen şehit oldu, biri el yapımı patlayıcının infilak etmesiyle. O teröristlerin üzerine gidebilmek; Katoda Gabarda ayyıldızlı bayrağın dibinde yatabilmektir. İşte bu kapılara bu isimler böyle yazılır. Bu milletin gönlüne isimler böyle yazılır diye konuştu.
Silahları PKKlı, YPGli teröriste hibe ediyorlar
Bugünkü dünya düzenini idare etmeye çalışanların kimseye acımasının olmadığını ifade eden Soylu, Dünya kamuoyu diye bir şeyden kimse medet ummasın. Vardır ama yoktur. Uluslararası normlar, adalet divanları, barış güçleri vardır ama yoktur. Varsa bile herkese yoktur. Adamlar bize paramızla satmadıkları silahları PKKlı, YPGli teröriste hibe ediyorlar. Normal vatandaşa vermedikleri oturum hakkını, vatandaşlık hakkını, kırmızı bültenle aranan teröristlere veriyorlar. Caddelerinde açlıktan ölseniz bir lokma ekmek vermezler, PKKnın dağ kadrosuna dernekler üzerinden milyon dolarlar gönderiyorlar. İlim tahsil ediyorlar, laboratuvarlar yapıyorlar, o laboratuvarlarda kanser ilacı yapmak yerine uyuşturucuların en ölümcüllerini yapıp, edip dünyaya satıyorlar. 2002de Afganistana müdahale ederken 17 bin hektar afyon ekilen tarla vardı, bugün 328 bin hektarda afyon ekimi yapılıyor. Güya barış getiriyorlardı, demokrasi getiriyorlardı, zenginlik getiriyorlardı. Ülkeleri fakirleştiriyorlar, kaynaklarını yağmalıyorlar, uyuşturucu gönderip uyuşturuyorlar, eğitmen gönderip terörist yetiştiriyorlar, kendileri için savaştırıyorlar şeklinde konuştu.
Soylu, barış getirdiklerini iddia eden ülkelerin terörle, iç savaşla insanları göçe zorladığının altını çizerek, bu ülkelerin sahillerine yanaşan göçmen botlarını kurşunlayıp denizin dibine yolladığını vurguladı. Soylu, mezun olan subayların bütün bu tablonun tam ortasında duran, insanlık için ve kendi bekası için bir şeyler yapmaya, vicdanının sesine kulak vermeye çalışan bir milletin, tam da bu meselelerin göbeğindeki kolluk gücünde görev almak üzere olduğunu söyledi. Türkiyenin fırsatlarının da risklerinin de yüksek olduğuna değinen Soylu, şunları kaydetti:
Sizin dahil olduğunuz bu meslek, tehditlerin savuşturulmasıyla ilgilidir. Bu meslek; tek tek gün sayıp, omzunuzdaki yıldızların veya şeritlerin, göğsünüzdeki brövelerin artmasını bekleyerek tatmin olunacak bir meslek değildir. Hele hele rahatlık mesleği, hiç değildir. Dünya ve etrafımızdaki coğrafya bu haldeyken, ülkemize bu kadar tehdit yönelmişken, içimizdeki kapıda bu kadar hain varken; aslan gibi evlatlarımız şehadete koşarak giderken, bu şerefli üniformaların içinde rahat edebilen insan zaten yanlış meslek seçmiştir, yanlış üniforma giymiştir.
Gözleri çakmak çakmak, yüreği vatan sevgisiyle dolu aslanlar gördüm
İçişleri Bakanlığı süresince katıldığı onlarca mezuniyet töreninin hiçbirinde yanlış üniforma giymiş kimseyi görmediğini dile getiren Soylu, Helal süt emmiş gençler gördüm. Gözleri çakmak çakmak, yüreği vatan sevgisiyle dolu aslanlar gördüm. Çok şükür ki bugün bu alanda da sizleri öyle gördüm. Tehdit çok. Ama bizler de her geçen gün güçleniyoruz. Arkadaşlarınızı Gabarda, Katoda, Ağrının eteklerindeki dağlarda gördüm. Onlarda hiçbir yılgınlık görmedim. Eğer bugün kardeşleriniz okullarında rahat okuyorsa, anneniz, babanız çarşıda, pazarda rahatça alışveriş yapıyorsa bu sizlerin sayesindedir. Sizlere inanıyoruz. Devletimize, milletimize, namusumuza sahip çıkacağınıza inanıyorum. Terörün, uyuşturucunun, asayiş hizmetlerinde suçlunun her türlüsüyle topyekun mücadele edeceğinize inanıyorum dedi.
İnsanlı ve insansız hava gücümüze ciddi yatırımlar yapıyoruz
Bugün mezun olan 636 subayın arasında havacılık grubunda eğitim almış kişilerin de bulunduğunu belirten Soylu, bu yönde eğitim alan askerleri sayısını dahada arttıracaklarını bildirerek, Çünkü insanlı ve insansız hava gücümüze ciddi yatırımlar yapıyoruz. Bu yıl jandarmamıza 3 adet ATAK helikopteri aldık. Hem yerli hem de milli. 6 tane taktik İHAmız vardı şimdi Gazianteple beraber bu sayıyı 20ye çıkarttık. Aynı şekilde Sahil Güvenlik Komutanlığımıza da hava aracı alımlarımız oldu ve bu yatırımlardan çok olumlu neticeler alıyoruz. Personel kapasitemizi önemli ölçüde arttırdık ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Soylu, Jandarma ve Sahil Güvenlik Sınıfı Sözleşmeli/Muvazzaf Subay Öğrencilerinin Diploma Törenine katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasının ardından kürsüye çıkan Soylu, bulundukları kışlanın isminin Şehit Korgeneral İsmail Selen olduğunu anımsatarak, her rütbedeki Türk askerinin vatan uğruna şehadete gözünü kırpmadan gittiğini belirtti. Türk askerinin vatan, bayrak ve millet için çabaladığını ve şehadet söz konusu olduğunda rütbeye bakılmadan şehadet şerbetinin içildiğini ifade eden Soylu, Er veya korgeneral, çavuş veya orgeneral hiç fark etmeyecek. Mesele, bu üniforma içinde rezil olmamaktır. 15 Temmuzda olduğu gibi bir gece ansızın, aklı karışmışların talimatına uyup da bu millete silah çekerek rüsva olmamaktır. Vatandaşın üstüne tank sürüp, bomba atarak kepaze olmamaktır. Mesele, bu millete değil, bu millet için silah çekmektir. Bu millet için göğsünü bu üniforma içinde siper edebilmektir. 11 aylık bebekle annesini katleden hainlerin üzerine gidebilmek; bugün Adıyamanda şehit olan 3ü kazaen şehit oldu, biri el yapımı patlayıcının infilak etmesiyle. O teröristlerin üzerine gidebilmek; Katoda Gabarda ayyıldızlı bayrağın dibinde yatabilmektir. İşte bu kapılara bu isimler böyle yazılır. Bu milletin gönlüne isimler böyle yazılır diye konuştu.
Silahları PKKlı, YPGli teröriste hibe ediyorlar
Bugünkü dünya düzenini idare etmeye çalışanların kimseye acımasının olmadığını ifade eden Soylu, Dünya kamuoyu diye bir şeyden kimse medet ummasın. Vardır ama yoktur. Uluslararası normlar, adalet divanları, barış güçleri vardır ama yoktur. Varsa bile herkese yoktur. Adamlar bize paramızla satmadıkları silahları PKKlı, YPGli teröriste hibe ediyorlar. Normal vatandaşa vermedikleri oturum hakkını, vatandaşlık hakkını, kırmızı bültenle aranan teröristlere veriyorlar. Caddelerinde açlıktan ölseniz bir lokma ekmek vermezler, PKKnın dağ kadrosuna dernekler üzerinden milyon dolarlar gönderiyorlar. İlim tahsil ediyorlar, laboratuvarlar yapıyorlar, o laboratuvarlarda kanser ilacı yapmak yerine uyuşturucuların en ölümcüllerini yapıp, edip dünyaya satıyorlar. 2002de Afganistana müdahale ederken 17 bin hektar afyon ekilen tarla vardı, bugün 328 bin hektarda afyon ekimi yapılıyor. Güya barış getiriyorlardı, demokrasi getiriyorlardı, zenginlik getiriyorlardı. Ülkeleri fakirleştiriyorlar, kaynaklarını yağmalıyorlar, uyuşturucu gönderip uyuşturuyorlar, eğitmen gönderip terörist yetiştiriyorlar, kendileri için savaştırıyorlar şeklinde konuştu.
Soylu, barış getirdiklerini iddia eden ülkelerin terörle, iç savaşla insanları göçe zorladığının altını çizerek, bu ülkelerin sahillerine yanaşan göçmen botlarını kurşunlayıp denizin dibine yolladığını vurguladı. Soylu, mezun olan subayların bütün bu tablonun tam ortasında duran, insanlık için ve kendi bekası için bir şeyler yapmaya, vicdanının sesine kulak vermeye çalışan bir milletin, tam da bu meselelerin göbeğindeki kolluk gücünde görev almak üzere olduğunu söyledi. Türkiyenin fırsatlarının da risklerinin de yüksek olduğuna değinen Soylu, şunları kaydetti:
Sizin dahil olduğunuz bu meslek, tehditlerin savuşturulmasıyla ilgilidir. Bu meslek; tek tek gün sayıp, omzunuzdaki yıldızların veya şeritlerin, göğsünüzdeki brövelerin artmasını bekleyerek tatmin olunacak bir meslek değildir. Hele hele rahatlık mesleği, hiç değildir. Dünya ve etrafımızdaki coğrafya bu haldeyken, ülkemize bu kadar tehdit yönelmişken, içimizdeki kapıda bu kadar hain varken; aslan gibi evlatlarımız şehadete koşarak giderken, bu şerefli üniformaların içinde rahat edebilen insan zaten yanlış meslek seçmiştir, yanlış üniforma giymiştir.
Gözleri çakmak çakmak, yüreği vatan sevgisiyle dolu aslanlar gördüm
İçişleri Bakanlığı süresince katıldığı onlarca mezuniyet töreninin hiçbirinde yanlış üniforma giymiş kimseyi görmediğini dile getiren Soylu, Helal süt emmiş gençler gördüm. Gözleri çakmak çakmak, yüreği vatan sevgisiyle dolu aslanlar gördüm. Çok şükür ki bugün bu alanda da sizleri öyle gördüm. Tehdit çok. Ama bizler de her geçen gün güçleniyoruz. Arkadaşlarınızı Gabarda, Katoda, Ağrının eteklerindeki dağlarda gördüm. Onlarda hiçbir yılgınlık görmedim. Eğer bugün kardeşleriniz okullarında rahat okuyorsa, anneniz, babanız çarşıda, pazarda rahatça alışveriş yapıyorsa bu sizlerin sayesindedir. Sizlere inanıyoruz. Devletimize, milletimize, namusumuza sahip çıkacağınıza inanıyorum. Terörün, uyuşturucunun, asayiş hizmetlerinde suçlunun her türlüsüyle topyekun mücadele edeceğinize inanıyorum dedi.
İnsanlı ve insansız hava gücümüze ciddi yatırımlar yapıyoruz
Bugün mezun olan 636 subayın arasında havacılık grubunda eğitim almış kişilerin de bulunduğunu belirten Soylu, bu yönde eğitim alan askerleri sayısını dahada arttıracaklarını bildirerek, Çünkü insanlı ve insansız hava gücümüze ciddi yatırımlar yapıyoruz. Bu yıl jandarmamıza 3 adet ATAK helikopteri aldık. Hem yerli hem de milli. 6 tane taktik İHAmız vardı şimdi Gazianteple beraber bu sayıyı 20ye çıkarttık. Aynı şekilde Sahil Güvenlik Komutanlığımıza da hava aracı alımlarımız oldu ve bu yatırımlardan çok olumlu neticeler alıyoruz. Personel kapasitemizi önemli ölçüde arttırdık ifadelerini kullandı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!