Yaz Sıcaklarına Karşı Alınması Gereken 7 Önlem
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hasan Turan, aşırı sıcakların özellikle çocuklar, yaşlılar, tansiyon, diyabet ve kalp gibi kronik hastalıkları bulunan kişileri olumsuz etkilediğini belirterek, özellikle su ve tuz kaybının arttığı yaz döneminde, kaybedilen tüm vitamin ve minerallerin geri kazanımı büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hasan Turan, aşırı sıcakların özellikle çocuklar, yaşlılar, tansiyon, diyabet ve kalp gibi kronik hastalıkları bulunan kişileri olumsuz etkilediğini belirterek, özellikle su ve tuz kaybının arttığı yaz döneminde, kaybedilen tüm vitamin ve minerallerin geri kazanımı büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
Memorial Dicle Hastanesi İç Hastalıkları Bölümünden Uz. Dr. Hasan Turan, sıcak havaların olumsuz etkilerini en aza indirebilecek önerilerde bulundu. Sıvı elektrolit dengesinin değişmesi sonucu, altta yatan hipertansiyon ve diyabet gibi hastalıkların yaz aylarında daha sık problemlere yol açabildiğini anlatan Turan, “Özellikle hipertansiyonu olan hastalar su ve tuz dengesini iyi düzenlemeli, az yağlı veya yağsız süt ve süt ürünleri, zeytinyağı, ayçiçeği yağı, mısırözü yağı gibi özellikle doymamış yağ asidinden zengin bitkisel sıvı yağlarla pişirilmiş yiyecekler tüketilmelidir. Her gün posadan zengin 3-4 porsiyon çeşitli taze sebze ve meyve tercihleri, ince ve kalın bağırsağın düzenli çalışmasını sağlar. Mercimek, nohut, kuru fasulye gibi kuru baklagiller mutlaka sofrada olması gereken besinlerdir. Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddeleri ve aşırı tuz içeren yiyecekler mümkün olduğunca tüketilmemelidir” dedi.
“Günlük su tüketimine önem verin”
Yaz mevsiminde özellikle diyabet hastalarının bol miktarda sıvı tüketmesinin önerildiğini ifade eden Turan, “Kola, meyve suyu gibi kan şekerini yükselten içeceklerden uzak durulmalıdır. Çay, kahve gibi içecekler ise günlük sıvı alım miktarına dahil edilmemelidir. Glisemik indeksi yüksek olan karpuz, kavun, üzüm, şeftali, kiraz gibi yaz meyveler tercih edilirken, diyabet hastaları şeker oranı ve kalori miktarını göz önünde bulundurmalıdır. Bu özellikteki meyvelerin hiperglisemi yani kan şekerini yükseltici özellikleri bulunmaktadır” diye konuştu.
“Strese yol açacak aktivitelerden uzak durun”
Sıcakların, stres, gerginlik ve aşırı sinirliliğe neden olabildiğine dikkat çeken Turan, şunları kaydetti:
“Bu da vücutta kan basıncı dengesini olumsuz etkileyen bir faktördür. Bu nedenle özellikle hipertansiyon hastalarının stres artırıcı aktivitelerden uzak durmaları yararlı olacaktır. Kafein ve alkol kan basıncının yükselmesine neden olabildiğinden özellikle yaz aylarında alkol ve kafein tüketimi sınırlandırılmalıdır. Yaz sıcakları, kan basıncının aniden düşmesine ya da yükselmesine neden olabilir. Kalp ve damar hastalarında, ileri yaştakilerde bu ani değişimler kalp krizi ile sonuçlanabilir. Güneş ışınları ile uzun süreli temas buna zemin hazırlayabilir. Bu nedenle özellikle kalp ve damar hastalarının sıcaklardan korunması, güneş ışınlarına direkt maruz kalmaması çok önemlidir. Bu hastalar, güneşin dik geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında dışarıya çıkmamalı ya da serin ve gölge yerlerde bulunmayı tercih etmeli, gerektiğinde şemsiye kullanmaya dikkat etmelidir.”
“Pamuklu giysiler tercih edin”
Yaz sıcaklarında giyim şeklinin de dikkat edilmesi gereken önlemlerden biri olduğunu vurgulayan Turan, şunları söyledi:
“Naylon içerikli ve teri emmeyen kumaştan yapılan giysiler, özellikle yaz sıcaklarında sağlığı tehdit edebilir. İçerisinde rahat hareket edilebilecek, açık renkli keten ve pamuk içerikli giysiler tercih edilmelidir. İç giysileri de pamuklu olmalıdır. Pamuk, teri kolayca emer ve vücudun toksik atıklardan korunmasını sağlar. Bunlarla beraber güneşten ve sıcaklardan korunmak için güneş gözlüğü, şapka kullanılabilir. Şapka kullanırken de mutlaka açık renkli olmasına özen gösterilmedir. Sıcak havalarda besinlerin korunması ve saklanması son derece önemlidir. Besinler sıcakta daha çabuk bozulabildiğinden mutlaka buzdolabında muhafaza edilmelidir. Süt, yoğurt gibi kolayca bozulan gıdaların kısa süre içerisinde tüketilmesi önerilmektedir.”
“Terliyken klimalı ortama girmeyin”
Terliyken klimalı ortama girilmesinin, ani hava değişimi nedeniyle kas kasılmasına bağlı ağrılara, boyun ya da bel tutulmalarına neden olabildiğini de anlatan Turan, “Kasılmalara boyun bel fıtığı, kireçlenme, boyun düzleşmesi adı verilen omurga eğrilikleri ve fibromyalji hastalıkları da eşlik ediyorsa, tutulmalar kaçınılmaz olur. Bu nedenle kireçlenme ve fıtık sorunları olanlar, klimanın doğru kullanımına özellikle dikkat etmesi gerekir” dedi.
Memorial Dicle Hastanesi İç Hastalıkları Bölümünden Uz. Dr. Hasan Turan, sıcak havaların olumsuz etkilerini en aza indirebilecek önerilerde bulundu. Sıvı elektrolit dengesinin değişmesi sonucu, altta yatan hipertansiyon ve diyabet gibi hastalıkların yaz aylarında daha sık problemlere yol açabildiğini anlatan Turan, “Özellikle hipertansiyonu olan hastalar su ve tuz dengesini iyi düzenlemeli, az yağlı veya yağsız süt ve süt ürünleri, zeytinyağı, ayçiçeği yağı, mısırözü yağı gibi özellikle doymamış yağ asidinden zengin bitkisel sıvı yağlarla pişirilmiş yiyecekler tüketilmelidir. Her gün posadan zengin 3-4 porsiyon çeşitli taze sebze ve meyve tercihleri, ince ve kalın bağırsağın düzenli çalışmasını sağlar. Mercimek, nohut, kuru fasulye gibi kuru baklagiller mutlaka sofrada olması gereken besinlerdir. Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddeleri ve aşırı tuz içeren yiyecekler mümkün olduğunca tüketilmemelidir” dedi.
“Günlük su tüketimine önem verin”
Yaz mevsiminde özellikle diyabet hastalarının bol miktarda sıvı tüketmesinin önerildiğini ifade eden Turan, “Kola, meyve suyu gibi kan şekerini yükselten içeceklerden uzak durulmalıdır. Çay, kahve gibi içecekler ise günlük sıvı alım miktarına dahil edilmemelidir. Glisemik indeksi yüksek olan karpuz, kavun, üzüm, şeftali, kiraz gibi yaz meyveler tercih edilirken, diyabet hastaları şeker oranı ve kalori miktarını göz önünde bulundurmalıdır. Bu özellikteki meyvelerin hiperglisemi yani kan şekerini yükseltici özellikleri bulunmaktadır” diye konuştu.
“Strese yol açacak aktivitelerden uzak durun”
Sıcakların, stres, gerginlik ve aşırı sinirliliğe neden olabildiğine dikkat çeken Turan, şunları kaydetti:
“Bu da vücutta kan basıncı dengesini olumsuz etkileyen bir faktördür. Bu nedenle özellikle hipertansiyon hastalarının stres artırıcı aktivitelerden uzak durmaları yararlı olacaktır. Kafein ve alkol kan basıncının yükselmesine neden olabildiğinden özellikle yaz aylarında alkol ve kafein tüketimi sınırlandırılmalıdır. Yaz sıcakları, kan basıncının aniden düşmesine ya da yükselmesine neden olabilir. Kalp ve damar hastalarında, ileri yaştakilerde bu ani değişimler kalp krizi ile sonuçlanabilir. Güneş ışınları ile uzun süreli temas buna zemin hazırlayabilir. Bu nedenle özellikle kalp ve damar hastalarının sıcaklardan korunması, güneş ışınlarına direkt maruz kalmaması çok önemlidir. Bu hastalar, güneşin dik geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında dışarıya çıkmamalı ya da serin ve gölge yerlerde bulunmayı tercih etmeli, gerektiğinde şemsiye kullanmaya dikkat etmelidir.”
“Pamuklu giysiler tercih edin”
Yaz sıcaklarında giyim şeklinin de dikkat edilmesi gereken önlemlerden biri olduğunu vurgulayan Turan, şunları söyledi:
“Naylon içerikli ve teri emmeyen kumaştan yapılan giysiler, özellikle yaz sıcaklarında sağlığı tehdit edebilir. İçerisinde rahat hareket edilebilecek, açık renkli keten ve pamuk içerikli giysiler tercih edilmelidir. İç giysileri de pamuklu olmalıdır. Pamuk, teri kolayca emer ve vücudun toksik atıklardan korunmasını sağlar. Bunlarla beraber güneşten ve sıcaklardan korunmak için güneş gözlüğü, şapka kullanılabilir. Şapka kullanırken de mutlaka açık renkli olmasına özen gösterilmedir. Sıcak havalarda besinlerin korunması ve saklanması son derece önemlidir. Besinler sıcakta daha çabuk bozulabildiğinden mutlaka buzdolabında muhafaza edilmelidir. Süt, yoğurt gibi kolayca bozulan gıdaların kısa süre içerisinde tüketilmesi önerilmektedir.”
“Terliyken klimalı ortama girmeyin”
Terliyken klimalı ortama girilmesinin, ani hava değişimi nedeniyle kas kasılmasına bağlı ağrılara, boyun ya da bel tutulmalarına neden olabildiğini de anlatan Turan, “Kasılmalara boyun bel fıtığı, kireçlenme, boyun düzleşmesi adı verilen omurga eğrilikleri ve fibromyalji hastalıkları da eşlik ediyorsa, tutulmalar kaçınılmaz olur. Bu nedenle kireçlenme ve fıtık sorunları olanlar, klimanın doğru kullanımına özellikle dikkat etmesi gerekir” dedi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!