Varikoselden Tek Ameliyatla Kurtulmak Mümkün

Üroloji ve Androloji Uzmanı Op. Dr. Evren Işık, varikosel hastalığının tedavisinde altın standardın mikrocerrahi varikoselektomi operasyonu olduğunu söyledi. Dr. Işık, bu yöntem sayesinde testisi olumsuz etkileyebilecek en ince toplar damarlara bile müdahale ederek ikinci ameliyat riskini ortadan kaldırdıklarını belirtti.
Varikoselin testis etrafındaki toplar damarların genişlemesiyle karakterize bir hastalık olduğunu anlatan Üroloji ve Androloji Uzmanı Op. Dr. Evren Işık, her beş erkekten birinde görülen varikosel hastalığının sperm parametrelerinde bozulmalara yol açtığını söyledi. Varikosel hastalığının erkek kısırlığına neden olması sebebiyle toplum sağlığı problemi haline geldiğini ifade eden Dr. Işık, Her beş erkekten birinde görülen varikosel hastalığı sperm parametrelerinde bozulmalara yol açar. Normal sperm üretimi için ideal testis sıcaklığı 34.5 santigrat derece olması gerekirken varikosel hastalarında testis etrafında kirli kan biriktiğinden sıcaklık 34.5 santigrat derecenin üzerine yükselmekte ve bu nedenle sperm üretimi bozulmaktadır dedi.
Varikosel hastası olduğundan şüphelenen erkeklerin yumurtalıklarında hissettikleri ağrıyla veya yumurtalıklarındaki şişliklerle androloji uzmanlarına başvurduğunu anlatan Dr. Işık, Kişide tespit edilmiş olan varikosel hastalığı çocuk sahibi olmak isteyen erkeklerde sperm bozulmalarına neden olup ağrı yapıyorsa veya testosteron dediğimiz erkeklik hormon seviyesini düşürüyorsa cerrahi olarak tedavi edilmelidir. Mikrocerrahi varikoselektomi operasyonu normal şartlarda yaklaşık 45 dakika süren cerrahi bir işlemdir. Hastanın testisinin etrafındaki toplar damarlar mikroskop altında detaylı bir şekilde görüntülenir; varisleşmiş olan ve ilerde varisleşme ihtimali taşıyan bütün toplar damarlar mikro-klipslerle bağlanarak testis varikoselin etkilerinden korunur. Mikrocerrahi yöntemi ile gerçekleştirilen varikosel ameliyatı sayesinde hasta tek operasyonla varikosel hastalığından tamamen kurtulur. Varikosel operasyonu mikrocerrahi yöntemi ile gerçekleştirilmediği takdirde bu hastalık yeniden nüksedebilir ve hasta ikinci ya da üçüncü defa cerrahi operasyon geçirme riskiyle karşı karşıya kalabilir.