Uzun Süre Oturmak Veya Ayakta Kalmak Varisi Ve Venöz Yetmezliğini Tetikliyor
Uzmanlar, uzun süre oturmak veya ayakta kalmanın varisi ve venöz yetmezliğini tetiklediğini belirtti.
Uzmanlar, uzun süre oturmak veya ayakta kalmanın varisi ve venöz yetmezliğini tetiklediğini belirtti.
Toplardamardaki kanın kalbe doğru değil ters yönde ilerlemesi durumuna venöz yetmezlik (kanın aşağıya kaçması reflü/kaçak), biriken kan ile damar duvarında gerginlik sonucu oluşan toplardamar genişlemesine de varis denildiğini ifade eden uzmanlar, aşırı kilo, hareketsiz kalmak ve sürekli ayakta kalmak gibi durumlarla da tetiklenen varis ve venöz yetmezliğinin tedavi edilmediği takdirde kalp damar sağlığı açısından ciddi sorunlara neden olabildiğini dile getiriyor. İnsanların fiziksel özelliklerinin farklılık göstermesi gibi damarlara ait yapısal özelliklerinin de farklılık gösterdiğini belirten
Medicana International Ankara Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanlarından Prof. Dr. Neyyir Tuncay Eren, “Bu noktada ailesinde venöz yetmezlik ve varis öyküsü olan birinin bu hastalığa daha yatkın olma ihtimali vardır. Kadınlar hem hormonal yapı hem de fizyolojik olarak zorlu bir durum olan gebelik süreçleri nedeniyle risk altındadırlar. Modern çalışma hayatının eseri olarak uzun süre oturarak çalışmak ve/veya ayakta kalmak ile sıcağa uzun süre maruz kalmak bu süreci tetikleyebilir. Yine aşırı kilo, yaşlanma, damarlarda kan pıhtısı bulunması ve hareketsizlik toplardamar hastalıkları dahil birçok sağlık sorununa yol açabilir. Ayrıca sigara kullanımı damar duvarını zayıflatan bir dış etken olarak düşünülebilir. Tıkayıcı toplardamar hastalığı (flebit-tromboflebit-derin venöz tromboz) geçiren hastalar risk grubundadır” dedi.
“Venöz yetmezlik ve varis sadece estetik görüntü için değil, sağlık için de ciddiye alınmalı”
Venöz yetmezlik ve varis hastalığının bacaklarda şişme, renk ve şekil bozukluklarına yol açabilen ve toplumda yaygın olarak değişik derecelerde görülen ve meslek hastalığı olarak bilindiğini anlatan uzmanlar, hastalığın damar genişlemesi, ince damar çatlakları şeklinde olabileceği gibi uzaktan dahi görülebilen damar genişlemeleri (pake) şeklinde gelişebildiğini söylediler. Bu durumun insanı görüntü ve ağrı, bunlara bağlı olarak da psikolojik olarak etkileyen bir tablo oluşturduğunu ifade eden uzmanlar, kişinin yaşamını olumsuz etkilemeye başladığı anda erken müdahale edilmesinin önemini belirttiler. Ayrıca “huzursuz bacak” şikayetlerinin de bu durumla ilişkili olabileceğini vurgulayan uzmanlar, tedavi edilmediğinde flebit yani toplardamarın iltihabı, bacak ülser oluşumu ve varisli damarın patlaması gibi sorunlara neden olabileceğinin altını çizdiler.
Belirtileri arasında bacaklarda kaşınma, ağrı ve krampların olması, bacak dokularında ve ayak bileklerinde ödem, özellikle ayak bileklerinde renk değişimi ve kalınlaşma, karıncalanma ve uyuşma, bacaklarda yara oluşması ve iyileşme süresinin uzamasının sayılabileceğini belirten Uzm. Dr. Tolga Soyal, “Venöz yetmezlik oluşumu nedenine göre değişiklik göstermekle beraber büyük oranda tedavi edilebilen bir hastalıktır. Seçilecek tedavi yaklaşımı ve yöntemi hastaya özeldir. Uygun tedavi, etkin bir damar laboratuvarında bacağın tüm damar dolaşım sistemi (atardamar, toplardamar, lenf damarı) gözden geçirilerek, detaylı muayene ve doppler ultrasonografi incelemesi ile belirlenmelidir” dedi.
Uzman hekim ve deneyimli bir ekiple yapılacak muayene, doğru teşhis ve uygun tedavi ile sadece aktif bacak şikayetlerine ve görüntüden kaynaklı estetik sorunlara değil, en önemlisi damar tıkanıklığı, akciğere pıht atması ve uzun süreli venöz yetmezliğe bağlı olarak bacalarda yara açılması gibi ciddi tıbbi sorunların önüne geçilebileceğini vurgulayan Dr. Serkan Şahin ise, “Sadece cilt altı damar çatlamaları olan bir hastada yerine göre lazer, radyofrekans, ameliyat, köpük ya da yapıştırıcı ile kaçak olan damarın kapatılması gibi yöntemler uygulanabilir. Daha derin olan venöz yetmezliği/varis tablolarında damarlar stentlerle açılabilir ya da açık kozmetik cerrahi veya uzun süreli tedavi programları uygulanabilir” dedi.
Toplardamardaki kanın kalbe doğru değil ters yönde ilerlemesi durumuna venöz yetmezlik (kanın aşağıya kaçması reflü/kaçak), biriken kan ile damar duvarında gerginlik sonucu oluşan toplardamar genişlemesine de varis denildiğini ifade eden uzmanlar, aşırı kilo, hareketsiz kalmak ve sürekli ayakta kalmak gibi durumlarla da tetiklenen varis ve venöz yetmezliğinin tedavi edilmediği takdirde kalp damar sağlığı açısından ciddi sorunlara neden olabildiğini dile getiriyor. İnsanların fiziksel özelliklerinin farklılık göstermesi gibi damarlara ait yapısal özelliklerinin de farklılık gösterdiğini belirten
Medicana International Ankara Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanlarından Prof. Dr. Neyyir Tuncay Eren, “Bu noktada ailesinde venöz yetmezlik ve varis öyküsü olan birinin bu hastalığa daha yatkın olma ihtimali vardır. Kadınlar hem hormonal yapı hem de fizyolojik olarak zorlu bir durum olan gebelik süreçleri nedeniyle risk altındadırlar. Modern çalışma hayatının eseri olarak uzun süre oturarak çalışmak ve/veya ayakta kalmak ile sıcağa uzun süre maruz kalmak bu süreci tetikleyebilir. Yine aşırı kilo, yaşlanma, damarlarda kan pıhtısı bulunması ve hareketsizlik toplardamar hastalıkları dahil birçok sağlık sorununa yol açabilir. Ayrıca sigara kullanımı damar duvarını zayıflatan bir dış etken olarak düşünülebilir. Tıkayıcı toplardamar hastalığı (flebit-tromboflebit-derin venöz tromboz) geçiren hastalar risk grubundadır” dedi.
“Venöz yetmezlik ve varis sadece estetik görüntü için değil, sağlık için de ciddiye alınmalı”
Venöz yetmezlik ve varis hastalığının bacaklarda şişme, renk ve şekil bozukluklarına yol açabilen ve toplumda yaygın olarak değişik derecelerde görülen ve meslek hastalığı olarak bilindiğini anlatan uzmanlar, hastalığın damar genişlemesi, ince damar çatlakları şeklinde olabileceği gibi uzaktan dahi görülebilen damar genişlemeleri (pake) şeklinde gelişebildiğini söylediler. Bu durumun insanı görüntü ve ağrı, bunlara bağlı olarak da psikolojik olarak etkileyen bir tablo oluşturduğunu ifade eden uzmanlar, kişinin yaşamını olumsuz etkilemeye başladığı anda erken müdahale edilmesinin önemini belirttiler. Ayrıca “huzursuz bacak” şikayetlerinin de bu durumla ilişkili olabileceğini vurgulayan uzmanlar, tedavi edilmediğinde flebit yani toplardamarın iltihabı, bacak ülser oluşumu ve varisli damarın patlaması gibi sorunlara neden olabileceğinin altını çizdiler.
Belirtileri arasında bacaklarda kaşınma, ağrı ve krampların olması, bacak dokularında ve ayak bileklerinde ödem, özellikle ayak bileklerinde renk değişimi ve kalınlaşma, karıncalanma ve uyuşma, bacaklarda yara oluşması ve iyileşme süresinin uzamasının sayılabileceğini belirten Uzm. Dr. Tolga Soyal, “Venöz yetmezlik oluşumu nedenine göre değişiklik göstermekle beraber büyük oranda tedavi edilebilen bir hastalıktır. Seçilecek tedavi yaklaşımı ve yöntemi hastaya özeldir. Uygun tedavi, etkin bir damar laboratuvarında bacağın tüm damar dolaşım sistemi (atardamar, toplardamar, lenf damarı) gözden geçirilerek, detaylı muayene ve doppler ultrasonografi incelemesi ile belirlenmelidir” dedi.
Uzman hekim ve deneyimli bir ekiple yapılacak muayene, doğru teşhis ve uygun tedavi ile sadece aktif bacak şikayetlerine ve görüntüden kaynaklı estetik sorunlara değil, en önemlisi damar tıkanıklığı, akciğere pıht atması ve uzun süreli venöz yetmezliğe bağlı olarak bacalarda yara açılması gibi ciddi tıbbi sorunların önüne geçilebileceğini vurgulayan Dr. Serkan Şahin ise, “Sadece cilt altı damar çatlamaları olan bir hastada yerine göre lazer, radyofrekans, ameliyat, köpük ya da yapıştırıcı ile kaçak olan damarın kapatılması gibi yöntemler uygulanabilir. Daha derin olan venöz yetmezliği/varis tablolarında damarlar stentlerle açılabilir ya da açık kozmetik cerrahi veya uzun süreli tedavi programları uygulanabilir” dedi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!