Uzmanlardan Hepatit B Uyarısı
Medical Park İzmir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Zeki Hozer, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü sebebiyle uyarılarda bulunarak, hepatit Bnin tedavi edilmediği takdirde ölümcül hale gelebileceğini söyledi.
Medical Park İzmir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Zeki Hozer, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü sebebiyle uyarılarda bulunarak, hepatit Bnin tedavi edilmediği takdirde ölümcül hale gelebileceğini söyledi.
Medical Park İzmir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Zeki Hozer, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü dolayısıyla uyarılarda bulundu. Viral enfeksiyonlar arasında en önemlileri olan hepatit A, hepatit B ve hepatit C olduğunu belirten Hozer, “Ülkemizde en sık hepatit yapan virüs, Hepatit B virüsüdür. Doğu ve Güneydoğuda hepatit B enfeksiyonu daha sık iken, batıda bu oran daha düşük görülmektedir” dedi.
Hepatit B virüsünün hangi yollarla bulaşacağı hakkında bilgiler veren Hozer, “Hepatit B dünyadaki en yaygın karaciğer enfeksiyonudur. Kan ve kan ürünleri, korunmasız cinsel ilişki, ortak paylaşılan ya da tekrar kullanılan enjektörler, jilet, traş takımları, manikür, pedikür şeklinde bakım manüplasyonlarında ve hamilelik ya da doğum sırasında hepatitli anneden bebeğe bu virüs geçebilir. Hepatit B ile enfekte bebeklerde yüzde 90-95 oranında kronik hepatit ve siroz meydana gelmekte iken, gençlerde ve orta yaşlarda yüzde 80-90 iyileşme olmakta, yaşlılarda yüzde 95 civarında tamamen iyileşmekte görülmektedir. Dolayısıyla bebeklik döneminde ve hayatın erken yaşlarında bu virüs alındığında, yüksek oranda hastalığa yakalanma ve kronikleşme olmaktadır” ifadelerini kullandı.
400 milyon kronik hasta var
Hepatit B hastalığının tedavi edilmediği takdirde ölümcül olabileceğini vurgulayan Dr. Zeki Hozer “Türkiyemizde aşılama ve eğitimin yanı sıra yeni tedaviler ile çok başarılı sonuçlar alınmıştır. Dünyada Hepatit B ile enfekte olan yaklaşık 400 milyon kişinin kronik hepatit B enfeksiyonunu taşıdığı bilinmektedir. Bu hastaların bir kısmı, hepatit B ve onun neden olduğu komplikasyonlar ile maalesef yaşamlarını yitirmektedir. Hepatit B enfeksiyonu, sinsi seyredebildiği için bir çok kişi bu virüsü taşımasına rağmen farkında değildir.” dedi ve şunları söyledi. “Virüsler kronik zeminde enfekte kişilerde, ileri yaşlarda siroz ya da karaciğer kanseri gelişme riski görülebilmektedir. Karaciğer sirozunun gelişmesi için virüs alındıktan sonra yaklaşık 20-25 yıl, karaciğer kanserinin gelişebilmesi için 25-30 yıl geçmesi gerekir. Virüs, uzun yıllar sürekli olarak karaciğere hasar vermeye devam eder. Taşıyıcı olanların bazılarında kronik hepatit ve karaciğer sirozu gelişmeksizin, direkt olarak karaciğer kanserine de rastlanılmaktadır” dedi.
Akut hepatit hakkında da bilgiler veren Hozer, “Akut hepatit B enfeksiyonu, kişinin hepatit B virüsü ile ilk kez teması sonrasında görülür. Virüsün vücuda ilk girişi ile, bazı kişilerde nezle/gribi andıran bulgular görülürken, büyük çoğunluğunda hiçbir belirti görülmeyebilir. Gözlerde sararma ve idrar renginde koyulaşma saptanabilir. Sağlıklı yetişkinlerin büyük çoğunluğunda, en geç 6 ayda vücut, bu virüsten arınır ve akut hepatit B iyileşirek bağışık hal söz konusu olur. Vakaların çok azında enfeksiyon kronikleşir. İyileşme sonrası virüsten kurtulunur ve sonrasında, kişi artık hastalığı bulaştırmaz ve hepatit B virüsüne karşı bağışık olunur. Eğer kan testleri sonrasında 6 aydan uzun bir süre , hepatit B pozitif çıkarsa, enfeksiyon “kronik” hepatit B olarak tanımlanır. Bu durumda, Kronik hepatit B enfeksiyonu bir yasam boyu sürebiliceği unutulmamalıdır” dedi.
Hepatit B hastalığının tedavisinin günümüzde iyi imkanlara sahip olduğumuzu belirten Hozer, “Akut hepatit B enfeksiyonları için ilaç tedavisi önerilmez. Kronik hepatit ve karaciğer sirozu gelişen vakalarda ise günümüzde etkili tedavi imkanlarına sahibiz. Hepatit B aşıları ya da hepatit B gen tedavileri ile çok iyi sonuçları bize müjdelemektedir” ifadelerini kullandı.
Medical Park İzmir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Zeki Hozer, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü dolayısıyla uyarılarda bulundu. Viral enfeksiyonlar arasında en önemlileri olan hepatit A, hepatit B ve hepatit C olduğunu belirten Hozer, “Ülkemizde en sık hepatit yapan virüs, Hepatit B virüsüdür. Doğu ve Güneydoğuda hepatit B enfeksiyonu daha sık iken, batıda bu oran daha düşük görülmektedir” dedi.
Hepatit B virüsünün hangi yollarla bulaşacağı hakkında bilgiler veren Hozer, “Hepatit B dünyadaki en yaygın karaciğer enfeksiyonudur. Kan ve kan ürünleri, korunmasız cinsel ilişki, ortak paylaşılan ya da tekrar kullanılan enjektörler, jilet, traş takımları, manikür, pedikür şeklinde bakım manüplasyonlarında ve hamilelik ya da doğum sırasında hepatitli anneden bebeğe bu virüs geçebilir. Hepatit B ile enfekte bebeklerde yüzde 90-95 oranında kronik hepatit ve siroz meydana gelmekte iken, gençlerde ve orta yaşlarda yüzde 80-90 iyileşme olmakta, yaşlılarda yüzde 95 civarında tamamen iyileşmekte görülmektedir. Dolayısıyla bebeklik döneminde ve hayatın erken yaşlarında bu virüs alındığında, yüksek oranda hastalığa yakalanma ve kronikleşme olmaktadır” ifadelerini kullandı.
400 milyon kronik hasta var
Hepatit B hastalığının tedavi edilmediği takdirde ölümcül olabileceğini vurgulayan Dr. Zeki Hozer “Türkiyemizde aşılama ve eğitimin yanı sıra yeni tedaviler ile çok başarılı sonuçlar alınmıştır. Dünyada Hepatit B ile enfekte olan yaklaşık 400 milyon kişinin kronik hepatit B enfeksiyonunu taşıdığı bilinmektedir. Bu hastaların bir kısmı, hepatit B ve onun neden olduğu komplikasyonlar ile maalesef yaşamlarını yitirmektedir. Hepatit B enfeksiyonu, sinsi seyredebildiği için bir çok kişi bu virüsü taşımasına rağmen farkında değildir.” dedi ve şunları söyledi. “Virüsler kronik zeminde enfekte kişilerde, ileri yaşlarda siroz ya da karaciğer kanseri gelişme riski görülebilmektedir. Karaciğer sirozunun gelişmesi için virüs alındıktan sonra yaklaşık 20-25 yıl, karaciğer kanserinin gelişebilmesi için 25-30 yıl geçmesi gerekir. Virüs, uzun yıllar sürekli olarak karaciğere hasar vermeye devam eder. Taşıyıcı olanların bazılarında kronik hepatit ve karaciğer sirozu gelişmeksizin, direkt olarak karaciğer kanserine de rastlanılmaktadır” dedi.
Akut hepatit hakkında da bilgiler veren Hozer, “Akut hepatit B enfeksiyonu, kişinin hepatit B virüsü ile ilk kez teması sonrasında görülür. Virüsün vücuda ilk girişi ile, bazı kişilerde nezle/gribi andıran bulgular görülürken, büyük çoğunluğunda hiçbir belirti görülmeyebilir. Gözlerde sararma ve idrar renginde koyulaşma saptanabilir. Sağlıklı yetişkinlerin büyük çoğunluğunda, en geç 6 ayda vücut, bu virüsten arınır ve akut hepatit B iyileşirek bağışık hal söz konusu olur. Vakaların çok azında enfeksiyon kronikleşir. İyileşme sonrası virüsten kurtulunur ve sonrasında, kişi artık hastalığı bulaştırmaz ve hepatit B virüsüne karşı bağışık olunur. Eğer kan testleri sonrasında 6 aydan uzun bir süre , hepatit B pozitif çıkarsa, enfeksiyon “kronik” hepatit B olarak tanımlanır. Bu durumda, Kronik hepatit B enfeksiyonu bir yasam boyu sürebiliceği unutulmamalıdır” dedi.
Hepatit B hastalığının tedavisinin günümüzde iyi imkanlara sahip olduğumuzu belirten Hozer, “Akut hepatit B enfeksiyonları için ilaç tedavisi önerilmez. Kronik hepatit ve karaciğer sirozu gelişen vakalarda ise günümüzde etkili tedavi imkanlarına sahibiz. Hepatit B aşıları ya da hepatit B gen tedavileri ile çok iyi sonuçları bize müjdelemektedir” ifadelerini kullandı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!