Türk Robotu Olarak Da Bilinen, Böbrek Taşı Tedavi Robotu İbn-İ Sina Uzmanların İlgisini Çekiyor
Medicana International Ankara Hastanesi Üroloji Kliniğinde kullanılmakta olan Avicenna Roboflex yurt dışında da üroloji uzmanları tarafından büyük ilgi görüyor. Medicana International Ankara Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Remzi Sağlamın Türk bilim insanları ve mühendisleri ile birlikte geliştirdiği İbn-i Sina (Avicenna) Roboflex, Almanya, Fransa, Danimarka, Brezilya, Suudi Arabistan gibi ülkelerin ardından Japonyadan da büyük ilgi gördü.
Medicana International Ankara Hastanesi Üroloji Kliniğinde kullanılmakta olan Avicenna Roboflex yurt dışında da üroloji uzmanları tarafından büyük ilgi görüyor. Medicana International Ankara Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Remzi Sağlamın Türk bilim insanları ve mühendisleri ile birlikte geliştirdiği İbn-i Sina (Avicenna) Roboflex, Almanya, Fransa, Danimarka, Brezilya, Suudi Arabistan gibi ülkelerin ardından Japonyadan da büyük ilgi gördü.
Geçtiğimiz günlerde Medicana International Ankara Hastanesi Üroloji Kliniğini ziyaret eden Yokohamadan Prof. Matsuzaki önderliğindeki heyet, İbn-i Sina (Avicenna) Roboflex ile ilgili kapsamlı bilgi aldı ve incelemelerde bulundu. Prof. Matsuzaki, böbrek taşlarının tedavisinde Avrupada yeni bir tedavi şekli olarak kabul edilen Robotik Lazerli Fleksibil Üreteroskopide kullanılan, Türk robotu olarak da bilinen cihazın Japonyada da kullanılması için satın alma sürecini başlatacaklarını belirtti.
Tıp dünyasının ilgiyle izlediği Türk robotu: İbn-i Sina (Avicenna) Roboflex
Roboflexin geliştirildiği günden bu yana tıp dünyasında ilgi ile izlendiğini, övgü ve ödüllere layık görüldüğünü belirten Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Remzi Sağlam, İbn-i Sina robotu ile böbrekteki taşların hiçbir kesme veya delme işlemi olmadan lazer tekniğiyle tedavi edilebildiğini, bunun hem hasta hem de hekime birçok avantaj sağladığını ifade ederek, “Türk robotu olarak da bilinen roboflex tıp alanında büyük ilgi görmeye devam ediyor. Alanında dünyanın en önde gelen ismi olan Fransız Profesör Olivier Traxer, Medicana International Ankarada İbn-i Sina ile gerçekleştirilen ameliyata katıldığında İşte gelecek bu demişti. Ayrıca Almanya Heillbrondan Prof. Rassweiler Roboflexi fleksibil üreteroskopinin geleceği olarak tanımlamış ve kliniğinde kullanmaya başlamıştı. Bu övgüler bizi elbette çok mutlu ediyor” dedi.
Robotu kullanmak için yurt dışında çok sayıda ülkeden uzman hekimin sırada olduğunu, birçok kongrede konu olduğunu ve davet aldığını kaydeden Sağlam, İbn-i Sina robotu ile böbrekteki taşların hiçbir kesme veya delme işlemi olmadan lazer tekniğiyle tedavi edilebildiğini, uygulama süresince radyasyon verilmediğini, hastanın da bir gün sonra taburcu olabildiğini vurguladı.
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Remzi Sağlam robot hakkında verdiği bilgilere şöyle devam etti:
“İbn-i Sina (Avicenna) Roboflex kullanılarak yapılan robotik lazer ile fleksibil üreteroskopi yöntemi ile böbrek taşı tedavisinde açık ameliyat tarihe karıştı. Roboflex ile kesmeden, delmeden hastanın idrar yollarından girerek operasyonu gerçekleştirebiliyoruz. Fleksibil yani ucuna kumanda edilebilme özelliği sayesinde böbreğin bütün boşlukların ulaşabildiğimiz için diğer tedavi yöntemleriyle ulaşılamayan taşları da alabiliyoruz. Hekim hastanın taşını roboflex ile oturarak daha ergonomik şartlarda kullandığı için yorulmadan, daha hızlı ve daha hassas bir şekilde toz haline getirebiliyor. Taş tozları dökülme problemi yaşamadan daha tedavi sırasında idrara karışıp vücuttan atılıyor. Ameliyat sonrası ağrı yaşamayan hastamız bir gün sonunda taburcu olarak normal yaşamına geri dönüyor.”
Geçtiğimiz günlerde Medicana International Ankara Hastanesi Üroloji Kliniğini ziyaret eden Yokohamadan Prof. Matsuzaki önderliğindeki heyet, İbn-i Sina (Avicenna) Roboflex ile ilgili kapsamlı bilgi aldı ve incelemelerde bulundu. Prof. Matsuzaki, böbrek taşlarının tedavisinde Avrupada yeni bir tedavi şekli olarak kabul edilen Robotik Lazerli Fleksibil Üreteroskopide kullanılan, Türk robotu olarak da bilinen cihazın Japonyada da kullanılması için satın alma sürecini başlatacaklarını belirtti.
Tıp dünyasının ilgiyle izlediği Türk robotu: İbn-i Sina (Avicenna) Roboflex
Roboflexin geliştirildiği günden bu yana tıp dünyasında ilgi ile izlendiğini, övgü ve ödüllere layık görüldüğünü belirten Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Remzi Sağlam, İbn-i Sina robotu ile böbrekteki taşların hiçbir kesme veya delme işlemi olmadan lazer tekniğiyle tedavi edilebildiğini, bunun hem hasta hem de hekime birçok avantaj sağladığını ifade ederek, “Türk robotu olarak da bilinen roboflex tıp alanında büyük ilgi görmeye devam ediyor. Alanında dünyanın en önde gelen ismi olan Fransız Profesör Olivier Traxer, Medicana International Ankarada İbn-i Sina ile gerçekleştirilen ameliyata katıldığında İşte gelecek bu demişti. Ayrıca Almanya Heillbrondan Prof. Rassweiler Roboflexi fleksibil üreteroskopinin geleceği olarak tanımlamış ve kliniğinde kullanmaya başlamıştı. Bu övgüler bizi elbette çok mutlu ediyor” dedi.
Robotu kullanmak için yurt dışında çok sayıda ülkeden uzman hekimin sırada olduğunu, birçok kongrede konu olduğunu ve davet aldığını kaydeden Sağlam, İbn-i Sina robotu ile böbrekteki taşların hiçbir kesme veya delme işlemi olmadan lazer tekniğiyle tedavi edilebildiğini, uygulama süresince radyasyon verilmediğini, hastanın da bir gün sonra taburcu olabildiğini vurguladı.
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Remzi Sağlam robot hakkında verdiği bilgilere şöyle devam etti:
“İbn-i Sina (Avicenna) Roboflex kullanılarak yapılan robotik lazer ile fleksibil üreteroskopi yöntemi ile böbrek taşı tedavisinde açık ameliyat tarihe karıştı. Roboflex ile kesmeden, delmeden hastanın idrar yollarından girerek operasyonu gerçekleştirebiliyoruz. Fleksibil yani ucuna kumanda edilebilme özelliği sayesinde böbreğin bütün boşlukların ulaşabildiğimiz için diğer tedavi yöntemleriyle ulaşılamayan taşları da alabiliyoruz. Hekim hastanın taşını roboflex ile oturarak daha ergonomik şartlarda kullandığı için yorulmadan, daha hızlı ve daha hassas bir şekilde toz haline getirebiliyor. Taş tozları dökülme problemi yaşamadan daha tedavi sırasında idrara karışıp vücuttan atılıyor. Ameliyat sonrası ağrı yaşamayan hastamız bir gün sonunda taburcu olarak normal yaşamına geri dönüyor.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!