Sigarayı Bıraktıracak İlk Adım: Doğru Yöntem
Acıbadem Adana Hastanesi göğüs hastalıkları doktoru Gamze Uçar, elektronik sigaranın, dumanındaki nikotin yüzünden kişileri bağımlılıktan kurtarmanın aksine bağımlılığını devam ettirdiğini belirtti.
Acıbadem Adana Hastanesi göğüs hastalıkları doktoru Gamze Uçar, elektronik sigaranın, dumanındaki nikotin yüzünden kişileri bağımlılıktan kurtarmanın aksine bağımlılığını devam ettirdiğini belirtti.
Dr. Gamze Uçar, Toraks Derneği Tütün ve Çalışma Sağlık Grubu verilerine göre dünyada yaklaşık 1,3 milyar kişinin sigara içtiğini bu sayının hızla artışa geçeceğini söylerken, sigara tüketimi ile ortaya çıkan kanser çeşitlerine dikkat çekti.
Dr. Uçar, akciğerlere zarar veren ve solunum yollarında kalıcı hasarlara sebep olan sigara kullanımının kronik bronşit, amfizem, KOAH gibi hastalıklara yol açtığını ve akciğer enfeksiyonlarına karşı bağışıklık sistemini zayıflattığını ifade ederek, “Astım hastalığını da tetikliyor. Ama özellikle kansere yol açması, belki de en korkutucu sonucu. Sigara başta akciğer kanseri olmak üzere over (yumurtalık) kanseri, ağız, larenks (gırtlak), farenks (üst yutak), burun ve sinüsler, özefagus (yemek borusu), karaciğer, pankreas, mide, böbrek, mesane, serviks ve bağırsak kanserleri de dahil olmak üzere bir düzine kansere yakalanma riskini de artırıyor. Tüm bu risklerini düşününce sigarayı bırakmak, hatta sigara dumanı bulunan ortamlara dahi girmemek gerekiyor. Ama tiryakiler için bağımlısı oldukları sigarayı bırakmak, adeta kişiye özel bir strateji ve taktik geliştirmek anlamına geliyor. Tiryakilerin karşısına pek çok farklı yöntemler çıkıyor ve bazen de kafaları karışıyor” diye konuştu.
Gündelik yaşam düzenlemesi
Sigarayı bırakmak için öncelikle istemek ve bırakabilineceğine inanmak gerektiğini belirten Uçar, “Sigarayı neden bırakmak istediğinizi bir kağıda yazarak her zaman görebileceğiniz bir yere asabilirsiniz. Bu isteğinizi size destek olacağını düşündüğünüz dostlarınızla, iş arkadaşlarınızla veya aile yakınlarınızla paylaşabilirsiniz. Ev ve iş yerinizde sigarayı hatırlatacak çakmak veya küllük gibi eşyaları göz önünden kaldırmak faydalı olacaktır. Uygun bir egzersiz programına başlamayı da ihmal etmeyin” dedi.
Elektronik sigaranın, dumanındaki nikotin yüzünden kişilerin bağımlılığını devam ettirdiğinin altını çizen Dr. Gamze Uçar, “Zararsız olduğuna inansa da yine onu içmeye ihtiyaç duyuyor. Oysa, ne olursa olsun, kişinin zihninden sigaraya gibi içilme ihtiyacının çıkarılması gerekiyor. Zaten araştırmalarda da, sigarayı tamamen bıraktırdığına dair onaylanmış bulgular yok” ifadelerini kullandı.
İlaç tedavisi
Dr. Uçar, bazı insanların, bağımlılığın yanı sıra genetik olarak da yatkın oldukları için sigarayı daha zor bıraktığını belirterek şunları söyledi:
“Bağımlılığı ortadan kaldırmak için üretilen ilaçlar temel olarak beyindeki içme isteğini azaltır. Bu ilaçlar doktor kontrolünde sigarayı bırakmakta zorlanan kişilerde kullanılabiliyor. Ancak bu ilaçları mutlaka doktorların önermesi gerekiyor. Zira bu ilaçların da yan etkileri var. Uykusuzluk ve ağız kuruluğu gibi basit etkilerden depresif durumlara kadar ciddi etkiler de oluşabiliyor. Günümüzde giderek yaygınlaşan çeşitli tıbbi olmayan luksopunktur, biorezonans, elektronik sigara ve lazer tedavisi gibi yöntemlerin etkinliği kanıtlanmış yöntemler değil bu nedenle uzmanlar tarafından önerilmiyor.”
Nikotin replasman tedavisi
Kişinin kendi kendine sigarayı bırakmakta zorlanıyorsa kanıtlanmış tıbbi tedavi yöntemleri kullanabildiğini söyleyen Uçar, “Bu yöntemler nikotin yerine koyma tedavileri arasında nikotin bandı ve nikotin sakızı gibi alternatifler bulunuyor. Nikotin, kişiye çeşitli yollardan verilebiliyor. Bantlar, sakızlar, ağızlıklar hatta burun spreyleri bu ürünlerden sadece bir kaçı. Ancak bu ürünlerin tüketimi bağımlılık düzeyine göre değişiklik gösteriyor. Bağımlılık düzeyi çok yüksekse, en yüksek dozdan başlanıyor. Nikotin içerikli ürünlerin kontrolsüz kullanımının sağlık açısından olumsuz etkileri olabileceğinden, doktor kontrolünde uygulanacak tedaviler öneriliyor. Kullanımının kesinlikle uygun olmadığı durumlar; yeni geçirilmiş miyokard enfarktüsü, aritmi, stabil olmayan anjina pektoris, psöriasis, kronik dermatitis ve ürtiker gibi kronik yaygın cilt hastalıkları oluyor. Düzenli kontroller ve yaşam tarzında, özellikle beslenme ve spor alanında, yapılacak olan değişiklikler başarılı sonuçları beraberinde getirebiliyor” diye konuştu.
Dr. Gamze Uçar, Toraks Derneği Tütün ve Çalışma Sağlık Grubu verilerine göre dünyada yaklaşık 1,3 milyar kişinin sigara içtiğini bu sayının hızla artışa geçeceğini söylerken, sigara tüketimi ile ortaya çıkan kanser çeşitlerine dikkat çekti.
Dr. Uçar, akciğerlere zarar veren ve solunum yollarında kalıcı hasarlara sebep olan sigara kullanımının kronik bronşit, amfizem, KOAH gibi hastalıklara yol açtığını ve akciğer enfeksiyonlarına karşı bağışıklık sistemini zayıflattığını ifade ederek, “Astım hastalığını da tetikliyor. Ama özellikle kansere yol açması, belki de en korkutucu sonucu. Sigara başta akciğer kanseri olmak üzere over (yumurtalık) kanseri, ağız, larenks (gırtlak), farenks (üst yutak), burun ve sinüsler, özefagus (yemek borusu), karaciğer, pankreas, mide, böbrek, mesane, serviks ve bağırsak kanserleri de dahil olmak üzere bir düzine kansere yakalanma riskini de artırıyor. Tüm bu risklerini düşününce sigarayı bırakmak, hatta sigara dumanı bulunan ortamlara dahi girmemek gerekiyor. Ama tiryakiler için bağımlısı oldukları sigarayı bırakmak, adeta kişiye özel bir strateji ve taktik geliştirmek anlamına geliyor. Tiryakilerin karşısına pek çok farklı yöntemler çıkıyor ve bazen de kafaları karışıyor” diye konuştu.
Gündelik yaşam düzenlemesi
Sigarayı bırakmak için öncelikle istemek ve bırakabilineceğine inanmak gerektiğini belirten Uçar, “Sigarayı neden bırakmak istediğinizi bir kağıda yazarak her zaman görebileceğiniz bir yere asabilirsiniz. Bu isteğinizi size destek olacağını düşündüğünüz dostlarınızla, iş arkadaşlarınızla veya aile yakınlarınızla paylaşabilirsiniz. Ev ve iş yerinizde sigarayı hatırlatacak çakmak veya küllük gibi eşyaları göz önünden kaldırmak faydalı olacaktır. Uygun bir egzersiz programına başlamayı da ihmal etmeyin” dedi.
Elektronik sigaranın, dumanındaki nikotin yüzünden kişilerin bağımlılığını devam ettirdiğinin altını çizen Dr. Gamze Uçar, “Zararsız olduğuna inansa da yine onu içmeye ihtiyaç duyuyor. Oysa, ne olursa olsun, kişinin zihninden sigaraya gibi içilme ihtiyacının çıkarılması gerekiyor. Zaten araştırmalarda da, sigarayı tamamen bıraktırdığına dair onaylanmış bulgular yok” ifadelerini kullandı.
İlaç tedavisi
Dr. Uçar, bazı insanların, bağımlılığın yanı sıra genetik olarak da yatkın oldukları için sigarayı daha zor bıraktığını belirterek şunları söyledi:
“Bağımlılığı ortadan kaldırmak için üretilen ilaçlar temel olarak beyindeki içme isteğini azaltır. Bu ilaçlar doktor kontrolünde sigarayı bırakmakta zorlanan kişilerde kullanılabiliyor. Ancak bu ilaçları mutlaka doktorların önermesi gerekiyor. Zira bu ilaçların da yan etkileri var. Uykusuzluk ve ağız kuruluğu gibi basit etkilerden depresif durumlara kadar ciddi etkiler de oluşabiliyor. Günümüzde giderek yaygınlaşan çeşitli tıbbi olmayan luksopunktur, biorezonans, elektronik sigara ve lazer tedavisi gibi yöntemlerin etkinliği kanıtlanmış yöntemler değil bu nedenle uzmanlar tarafından önerilmiyor.”
Nikotin replasman tedavisi
Kişinin kendi kendine sigarayı bırakmakta zorlanıyorsa kanıtlanmış tıbbi tedavi yöntemleri kullanabildiğini söyleyen Uçar, “Bu yöntemler nikotin yerine koyma tedavileri arasında nikotin bandı ve nikotin sakızı gibi alternatifler bulunuyor. Nikotin, kişiye çeşitli yollardan verilebiliyor. Bantlar, sakızlar, ağızlıklar hatta burun spreyleri bu ürünlerden sadece bir kaçı. Ancak bu ürünlerin tüketimi bağımlılık düzeyine göre değişiklik gösteriyor. Bağımlılık düzeyi çok yüksekse, en yüksek dozdan başlanıyor. Nikotin içerikli ürünlerin kontrolsüz kullanımının sağlık açısından olumsuz etkileri olabileceğinden, doktor kontrolünde uygulanacak tedaviler öneriliyor. Kullanımının kesinlikle uygun olmadığı durumlar; yeni geçirilmiş miyokard enfarktüsü, aritmi, stabil olmayan anjina pektoris, psöriasis, kronik dermatitis ve ürtiker gibi kronik yaygın cilt hastalıkları oluyor. Düzenli kontroller ve yaşam tarzında, özellikle beslenme ve spor alanında, yapılacak olan değişiklikler başarılı sonuçları beraberinde getirebiliyor” diye konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!