Şeker Hastalarında Obezite Problemine Dikkat
Günümüzde gıda sektöründeki değişimlerin sonucunda doğal gıda ürünlerinin giderek azalmış olduğunu belirten Doç.Dr. Fahri Yetişir, metabolik cerrahide insülin direncine dikkat edilmesi konusunda uyarılar da bulundu.
Günümüzde gıda sektöründeki değişimlerin sonucunda doğal gıda ürünlerinin giderek azalmış olduğunu belirten Doç.Dr. Fahri Yetişir, metabolik cerrahide insülin direncine dikkat edilmesi konusunda uyarılar da bulundu.
Genel Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Fahri Yetişir, “Günümüzde çok yüksek kalorili ve çok çabuk sindirilen gıdalar üretilmiştir. Bu gıdalar (kola, bisküvi, tatlılar, beyaz ekmek, pirinç ve benzeri gıdalar) ince bağırsağın en proksimal kısmında (jejunumda) emilmekte ve distaldeki ileuma hiç gelememektedir. Bunun neticesinde distal ince bağırsaktan salgılanması gereken hormonlar salgılanmamaktadır. Bu hormonlarda şeker hastalığının ve doyma hissini etkileyerek fazla kiloların oluşmasında etken oldukları bilinmektedir. Sonuç olarak günümüz beslenmesi obezite ve şişmanlıkta çok önemli bir etkendir” dedi.
“Ameliyat olan insanların yemeğe karşı olan tavırları değişiyor”
Tüm bariatrik ameliyatların şeker hastalığının düzeltilmesinde belirli düzeylerde etkili olabildiğini ifade eden Doç.Dr. Yetişir, “Şu anki bilgiler ışığında bakıldığında, bu ameliyatlar ile şeker hastalığının düzelmesinde ileri sürülen projeler incelendiği zaman, ana faktör sindirilmemiş veya az sindirilmiş besinlerin ileuma ulaşmasını sağlayarak buradan bazı hormonları salgılatmaktır. Salgılanan bu hormonların da dört şekilde etki ettiği anlaşılmaktadır: Birincisi, hormonların pankreası uyararak daha çok insülin salgılanmasına neden olması. İkincisi, vücuttaki insülinin etki edeceği hücrelerin hemen hepsinin uyarılması ve insüline karşı daha hassas hale getirilmesi ve böylelikle insülin direncinin kırılması yani daha az insülin miktarları ile daha etkili bir kan şekeri kontrolünün sağlanabilmesidir. Karaciğeri uyararak şeker yapımını durdurması. Bunların yanı sıra bu ameliyatları olan insanlar, yemeğe karşı olan tavırlarını da değiştiriyor. Daha az yiyerek doyuyorlar ve yiyeceklere olan ilgileri azalıyor. İlerleyen zamanlarda fazla kiloların verilmesi sonucunda insüline olan ihtiyaç ve direnç de azalıyor” diye konuştu.
Sindirilmemiş veya az sindirilmiş yiyecek maddelerin ileuma ulaşarak hormonlar salgılanmasına neden olduğunu kaydeden Doç.Dr. Yetişir, “Bu hormonlar da insanların daha çabuk doyma hissine ulaşmasını sağlamaktadır. Ayrıca tüm sindirim sistemini başta da mideyi etkileyerek midenin çıkış kapakçığı olan pilorun kasılmasına neden olarak midenin boşalma zamanını geciktirmektedir. Boşalamayan midede bir doygunluk ve doluluk hissi oluşmaktadır. Bu hormonal etkinin yanında bu hastaların midelerinde yapılan küçültme ameliyatları sonucunda az gıda ile dolan mide nedeni ile de daha çabuk doyma hissine ulaşılabilmektedir. Mide fundusundan salgılanan gerilin hormonunun miktarının azalması da açlık hissinin azalmasına ve yemeklere olan düşkünlüklerin azalmasına neden olmaktadır. Şişman şeker hastalarının yüzde 90ını oluşturan Tip 2 şeker hastalarına bu ameliyat uygulanabilir. Tip 1 şeker hastalarında işe yaramaz. Kime ne kadar etki edeceği hastanın pankreas rezervi ve insülin direnci ile alakalıdır. Bunlar ameliyat öncesi tetkiklerle anlaşılmaktadır. Bariatrik ameliyatlar bu yukarda saymış olduğumuz şeker hastalığını düzeltici özelliklerin bir kısmını kapsamakta iken, metabolik cerrahi ameliyatları hemen hepsini içermektedir. Bu nedenle metabolik cerrahi ameliyatı yapılan şişman şeker hastalarının şeker hastalığından kurtulma şansları şişmanlık ameliyatı yapılan hastalardan daha fazla olmaktadır” ifadelerini kullandı.
Şişmanlık ameliyatı yapılan, özellikle emilim bozucu ameliyat yapılan (gastrik bypass gibi) hastalarda bu emilim bozukluğu nedeni ile hastalarda demir, kalsiyum, vitamin B12 gibi birçok vitamin, protein emiliminde daha çok sorun olduğunu vurgulayan Doç.Dr. Yetişir, “Ameliyat sonrası ömür boyu bu emilim bozukluğu nedeni ile eksikliği olan vitamin, elektirolit ve maddeler için takviye tedavileri almak ve yakın takip edilmeleri gerekmektedir. Metabolik cerrahi yapılan hastalarda bu emilim bozukluğu ile çok daha az karşılaşılmaktadır. Kısıtlayıcı türünde bariyatrik cerrahi yapılan şişman şeker hastalarında ise şeker hastalığından kurtulma oranı metabolik cerrahinin başarısına göre daha az olmaktadır. Ayrıca 5-10 yıl gibi takipler sonrasında şeker hastalığında yenileme şansı daha fazladır” açıklamalarında bulundu.
Genel Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Fahri Yetişir, “Günümüzde çok yüksek kalorili ve çok çabuk sindirilen gıdalar üretilmiştir. Bu gıdalar (kola, bisküvi, tatlılar, beyaz ekmek, pirinç ve benzeri gıdalar) ince bağırsağın en proksimal kısmında (jejunumda) emilmekte ve distaldeki ileuma hiç gelememektedir. Bunun neticesinde distal ince bağırsaktan salgılanması gereken hormonlar salgılanmamaktadır. Bu hormonlarda şeker hastalığının ve doyma hissini etkileyerek fazla kiloların oluşmasında etken oldukları bilinmektedir. Sonuç olarak günümüz beslenmesi obezite ve şişmanlıkta çok önemli bir etkendir” dedi.
“Ameliyat olan insanların yemeğe karşı olan tavırları değişiyor”
Tüm bariatrik ameliyatların şeker hastalığının düzeltilmesinde belirli düzeylerde etkili olabildiğini ifade eden Doç.Dr. Yetişir, “Şu anki bilgiler ışığında bakıldığında, bu ameliyatlar ile şeker hastalığının düzelmesinde ileri sürülen projeler incelendiği zaman, ana faktör sindirilmemiş veya az sindirilmiş besinlerin ileuma ulaşmasını sağlayarak buradan bazı hormonları salgılatmaktır. Salgılanan bu hormonların da dört şekilde etki ettiği anlaşılmaktadır: Birincisi, hormonların pankreası uyararak daha çok insülin salgılanmasına neden olması. İkincisi, vücuttaki insülinin etki edeceği hücrelerin hemen hepsinin uyarılması ve insüline karşı daha hassas hale getirilmesi ve böylelikle insülin direncinin kırılması yani daha az insülin miktarları ile daha etkili bir kan şekeri kontrolünün sağlanabilmesidir. Karaciğeri uyararak şeker yapımını durdurması. Bunların yanı sıra bu ameliyatları olan insanlar, yemeğe karşı olan tavırlarını da değiştiriyor. Daha az yiyerek doyuyorlar ve yiyeceklere olan ilgileri azalıyor. İlerleyen zamanlarda fazla kiloların verilmesi sonucunda insüline olan ihtiyaç ve direnç de azalıyor” diye konuştu.
Sindirilmemiş veya az sindirilmiş yiyecek maddelerin ileuma ulaşarak hormonlar salgılanmasına neden olduğunu kaydeden Doç.Dr. Yetişir, “Bu hormonlar da insanların daha çabuk doyma hissine ulaşmasını sağlamaktadır. Ayrıca tüm sindirim sistemini başta da mideyi etkileyerek midenin çıkış kapakçığı olan pilorun kasılmasına neden olarak midenin boşalma zamanını geciktirmektedir. Boşalamayan midede bir doygunluk ve doluluk hissi oluşmaktadır. Bu hormonal etkinin yanında bu hastaların midelerinde yapılan küçültme ameliyatları sonucunda az gıda ile dolan mide nedeni ile de daha çabuk doyma hissine ulaşılabilmektedir. Mide fundusundan salgılanan gerilin hormonunun miktarının azalması da açlık hissinin azalmasına ve yemeklere olan düşkünlüklerin azalmasına neden olmaktadır. Şişman şeker hastalarının yüzde 90ını oluşturan Tip 2 şeker hastalarına bu ameliyat uygulanabilir. Tip 1 şeker hastalarında işe yaramaz. Kime ne kadar etki edeceği hastanın pankreas rezervi ve insülin direnci ile alakalıdır. Bunlar ameliyat öncesi tetkiklerle anlaşılmaktadır. Bariatrik ameliyatlar bu yukarda saymış olduğumuz şeker hastalığını düzeltici özelliklerin bir kısmını kapsamakta iken, metabolik cerrahi ameliyatları hemen hepsini içermektedir. Bu nedenle metabolik cerrahi ameliyatı yapılan şişman şeker hastalarının şeker hastalığından kurtulma şansları şişmanlık ameliyatı yapılan hastalardan daha fazla olmaktadır” ifadelerini kullandı.
Şişmanlık ameliyatı yapılan, özellikle emilim bozucu ameliyat yapılan (gastrik bypass gibi) hastalarda bu emilim bozukluğu nedeni ile hastalarda demir, kalsiyum, vitamin B12 gibi birçok vitamin, protein emiliminde daha çok sorun olduğunu vurgulayan Doç.Dr. Yetişir, “Ameliyat sonrası ömür boyu bu emilim bozukluğu nedeni ile eksikliği olan vitamin, elektirolit ve maddeler için takviye tedavileri almak ve yakın takip edilmeleri gerekmektedir. Metabolik cerrahi yapılan hastalarda bu emilim bozukluğu ile çok daha az karşılaşılmaktadır. Kısıtlayıcı türünde bariyatrik cerrahi yapılan şişman şeker hastalarında ise şeker hastalığından kurtulma oranı metabolik cerrahinin başarısına göre daha az olmaktadır. Ayrıca 5-10 yıl gibi takipler sonrasında şeker hastalığında yenileme şansı daha fazladır” açıklamalarında bulundu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!