Sağlıklı Beslenme Ve Kilo Kontrolünün İlk Adımı: Kahvaltı
Trabzon Özel İmperial Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayca Yılmaz Kaya, güne kahvaltı ile başlamanın önemine değinerek, “Kahvaltı yapmak sağlıklı beslenmenin ve kilo kontrolü sağlamanın ilk adımıdır” dedi.
Trabzon Özel İmperial Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayca Yılmaz Kaya, güne kahvaltı ile başlamanın önemine değinerek, “Kahvaltı yapmak sağlıklı beslenmenin ve kilo kontrolü sağlamanın ilk adımıdır” dedi.
Sağlıklı yaşam bilincinin oluşturulması için nelere dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulunan Kaya, beslenmenin hayatın her döneminde sağlığın temelini oluşturduğunu belirtti. Yetersiz ve dengesiz beslenmenin kişilerde hareketliliği kısıtladığını, dikkat dağınıklığı, saç dökülmesi, kas güçsüzlüğü, baş ağrısı gibi yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyecek durumlar ortaya çıkardığına dikkat çeken Kaya, “Beslenme hayatın her döneminde sağlığın temelini oluşturur. Ülkemizde olduğu gibi dünyada da sağlıklı beslenme konusu üzerinde durulmaktadır. Beslenme kimilerine göre açlığı bastırmak olarak algılansa da, beslenmenin asıl amacı büyüme, gelişme ve sağlıklı bir yaşam sürmemiz için gerekli ve yeterli besin ögelerinin tüketilmesi demektir. Sağlıklı bir yaşam sürdürmek istiyorsak öncelikle yeterli ve dengeli bir bir beslenme programı oluşturulmalıdır. Yetersiz ve dengesiz beslenme kişilerde hareketliliği kısıtlar, dikkat dağınıklığı, saç dökülmesi, kas güçsüzlüğü, baş ağrısı gibi yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyecek durumlar ortaya çıkmaktadır. Bir bireyin sağlıklı yaşam sürdürebiliyor olması için fiziksel, sosyal ve ruhsal yönden tam bir iyilik halinde olmasını gerektirir” dedi.
Güne kahvaltıyla başlamak çok önemli
Güne kahvaltı ile başlamanın çok önemli olduğunu kaydeden Kaya, “Kahvaltı yapan bireyler kan şekeri dengesi sağlandığı için bir sonraki öğüne çok aç girmemiş olurlar ve bu sayede porsiyon kontrolünü sağlanır. Kahvaltı yapmak sağlıklı beslenmenin ve kilo kontrolü sağlamanın ilk adımıdır. Sağlıklı beslenmek için 3 ara, 3 ana öğün tüketilmelidir. Öğün atlandığında özellikle kan şekeri düşmesi sebebiyle vücudunuzun ihtiyacından daha fazla besin tüketmenize sebep olacaktır. Çeşitli beslenmeye önem vermeliyiz. Yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanabilmesi için imkanlar dahilinde gün içinde farklı besin gruplarından tüketilmelidir. Süt ve süt ürünleri, et ürünleri, tahıl grubu, meyve-sebze gibi” diye konuştu.
Su tüketimini unutmamalıyız
Suyun, insan yaşamı için önemli bir öge olduğunu ifade eden Kaya, “Su insan yaşamı için önemli bir ögedir. Vücut ısısının dengelenmesini, metabolizmanın çalışmasını, atık toksinlerin vücutta atılmasını, bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar, cilt sağlığını korur. Her gün bir bireyin 2-2,5 litre su tüketmesi gerekmektedir” dedi.
Yağ tüketiminin azaltılması gerektiğini kaydeden Kaya, “Sağlıklı bir yaşamın devamlılığı için kızartmalı yiyeceklerden uzak durulmalı. Pişirme yöntemi olarak fırında, ızgara, buğulama, haşlama gibi yöntemler kullanılmalı. İç yağ, margarin gibi katı yağlardan uzak durulmalı. Çikolata bisküvi gibi ambalajlı ürünlerin tüketimi azaltılmalı. Fast-food tarzı yiyecekler sınırlandırılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Fiziksel aktivitenin önemine de değinen Kaya, “Sağlıklı bir yaşam için ilk önce doğru bir beslenme yöntemi ve uyku düzeni belirlememiz gerekiyor. Fiziksel aktivitenin artmasıyla da sağlıklı yaşam biçimi desteklenmektedir. Düzenli spor yapmak kalp kasının gücünü artırır, kan basıncını azaltır, vücudun oksijen alımını artırır. Haftada 3-4 gün 35-40 dakikalık tempolu yürüyüş yapmak kilo kontrolünün de sağlanmasına destek olur” şeklinde konuştu.
Sağlıklı yaşam bilincinin oluşturulması için nelere dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulunan Kaya, beslenmenin hayatın her döneminde sağlığın temelini oluşturduğunu belirtti. Yetersiz ve dengesiz beslenmenin kişilerde hareketliliği kısıtladığını, dikkat dağınıklığı, saç dökülmesi, kas güçsüzlüğü, baş ağrısı gibi yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyecek durumlar ortaya çıkardığına dikkat çeken Kaya, “Beslenme hayatın her döneminde sağlığın temelini oluşturur. Ülkemizde olduğu gibi dünyada da sağlıklı beslenme konusu üzerinde durulmaktadır. Beslenme kimilerine göre açlığı bastırmak olarak algılansa da, beslenmenin asıl amacı büyüme, gelişme ve sağlıklı bir yaşam sürmemiz için gerekli ve yeterli besin ögelerinin tüketilmesi demektir. Sağlıklı bir yaşam sürdürmek istiyorsak öncelikle yeterli ve dengeli bir bir beslenme programı oluşturulmalıdır. Yetersiz ve dengesiz beslenme kişilerde hareketliliği kısıtlar, dikkat dağınıklığı, saç dökülmesi, kas güçsüzlüğü, baş ağrısı gibi yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyecek durumlar ortaya çıkmaktadır. Bir bireyin sağlıklı yaşam sürdürebiliyor olması için fiziksel, sosyal ve ruhsal yönden tam bir iyilik halinde olmasını gerektirir” dedi.
Güne kahvaltıyla başlamak çok önemli
Güne kahvaltı ile başlamanın çok önemli olduğunu kaydeden Kaya, “Kahvaltı yapan bireyler kan şekeri dengesi sağlandığı için bir sonraki öğüne çok aç girmemiş olurlar ve bu sayede porsiyon kontrolünü sağlanır. Kahvaltı yapmak sağlıklı beslenmenin ve kilo kontrolü sağlamanın ilk adımıdır. Sağlıklı beslenmek için 3 ara, 3 ana öğün tüketilmelidir. Öğün atlandığında özellikle kan şekeri düşmesi sebebiyle vücudunuzun ihtiyacından daha fazla besin tüketmenize sebep olacaktır. Çeşitli beslenmeye önem vermeliyiz. Yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanabilmesi için imkanlar dahilinde gün içinde farklı besin gruplarından tüketilmelidir. Süt ve süt ürünleri, et ürünleri, tahıl grubu, meyve-sebze gibi” diye konuştu.
Su tüketimini unutmamalıyız
Suyun, insan yaşamı için önemli bir öge olduğunu ifade eden Kaya, “Su insan yaşamı için önemli bir ögedir. Vücut ısısının dengelenmesini, metabolizmanın çalışmasını, atık toksinlerin vücutta atılmasını, bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar, cilt sağlığını korur. Her gün bir bireyin 2-2,5 litre su tüketmesi gerekmektedir” dedi.
Yağ tüketiminin azaltılması gerektiğini kaydeden Kaya, “Sağlıklı bir yaşamın devamlılığı için kızartmalı yiyeceklerden uzak durulmalı. Pişirme yöntemi olarak fırında, ızgara, buğulama, haşlama gibi yöntemler kullanılmalı. İç yağ, margarin gibi katı yağlardan uzak durulmalı. Çikolata bisküvi gibi ambalajlı ürünlerin tüketimi azaltılmalı. Fast-food tarzı yiyecekler sınırlandırılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Fiziksel aktivitenin önemine de değinen Kaya, “Sağlıklı bir yaşam için ilk önce doğru bir beslenme yöntemi ve uyku düzeni belirlememiz gerekiyor. Fiziksel aktivitenin artmasıyla da sağlıklı yaşam biçimi desteklenmektedir. Düzenli spor yapmak kalp kasının gücünü artırır, kan basıncını azaltır, vücudun oksijen alımını artırır. Haftada 3-4 gün 35-40 dakikalık tempolu yürüyüş yapmak kilo kontrolünün de sağlanmasına destek olur” şeklinde konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!