Orta Kulakta Sıvı Birikmesine Dikkat
Kulak, Burun, Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Koray Tümüklü, son dönemlerde artan orta kulakta sıvı birikmesi (Seröz Otitis Media) rahatsızlığına dikkat çekti.
Kulak, Burun, Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Koray Tümüklü, son dönemlerde artan orta kulakta sıvı birikmesi (Seröz Otitis Media) rahatsızlığına dikkat çekti.
Bu rahatsızlığın en çok bebek ve çocuklarda meydana geldiğini belirten Gaziantep Özel MMT Amerikan Hastanesinde görevli Opr. Dr. Koray Tümüklü, “Rahatsızlığın tanısını fiziki muayene ile koymamız mümkündür. Orta kulakta biriken sıvı çocukluk yaşta yaşanan işitme kayıplarının en büyük nedenidir. Medikal tedavide antibiyotikler, sistemik ve topikal dekonjestanlar tercih edilir. Alerjik yatkınlığı olan hastalarda antihistaminik tedavi verilir. Medikal tedaviden fayda görmeyen ve uzun süren seröz otitlerde cerrahi müdahale gerekebilmektedir” dedi.
Orta kulakta biriken sıvının özellikle çocukluk çağında yaşanan işitme kayıplarının en büyük nedeni olduğunu dile getiren Opr. Dr. Koray Tümüklü, “Seroz Otitis Media, ateş ve ağrı gibi orta kulakta enfeksiyon bulguları olmaksızın sıvı birikmesiyle karakterize bir hastalıktır. Halk arasında orta kulakta sıvı toplanması olarak bilinmektedir. Çocukluk çağındaki işitme kayıplarının en sık sebebidir. Orta kulakta sıvı birikmesi (Seröz Otitis Media) bilinen diğer enfeksiyonların aksine işitme azlığı dışında bulgu vermez. Ağrı, ateş gibi enfeksiyon bulgularına yol açmaz. Çocuklarda sese tepki vermeme, söylenen kelimeleri birkaç kez tekrar ettirme, okul başarısında düşüklükle kendini belli eder. Bu nedenle ailenin dikkati doktora başvurma safhasında önemlidir” şeklinde konuştu.
“Çocuklar risk grubunda yer alıyor”
Bebek ve çocuklarda östaki tüpünün daha kısa ve yatay olması nedeniyle bu rahatsızlığın daha çok görüldüğünü söyleyen Dr. Tümüklü, “Geniz ve orta kulak boşluğu arasındaki bağlantıyı sağlayan ve östaki adı verilen tüpün fonksiyon görmesini engelleyen durumlar orta kulakta sıvı birikmesine (seröz otit) sebep olur. Bebek ve çocuklarda östaki tüpünün daha kısa ve yatay olması nedeniyle, üst solunum yolları enfeksiyonuna bağlı östaki disfonksiyonu ve buna bağlı orta kulakta sıvı birikmesi (seröz otit) sık görülür. Ayrıca geniz eti (adenoid vejetasyon), alerji, sinüzit, yarık damak gibi doğumsal baş ve yüz anomalileri seröz otitis media gelişimine neden olan diğer faktörlerdir. Orta kulak iltihabının iyileşme safhasında da seröz otit gelişebilir ve düzelmesi birkaç haftayı bulabilir” ifadelerini kullandı.
“Konuşma bozukluğuna neden olabilir”
Rahatsızlığın tanısının fiziki muayene ile mümkün olduğunu belirten Opr. Dr. Koray Tümüklü, ayrıca tanıda odyometri ve timpanometri gibi işitme testlerinden de faydalanıldığını dile getirdi. Opr. Dr. Koray Tümüklü, “Seröz otitis media (orta kulakta sıvı birikmesi) tanısı hikâye ve fiziki muayene ile konulmaktadır. Muayenede normalde olması gereken şeffaf opak kulak zarının yerini mat ve damarlanması artmış kulak zarı alır. Bazen zar arkasında hava sıvı seviyeleri görülebilmektedir. Ayrıca tanıda odyometri ve timpanometri gibi işitme testlerinden de faydalanılabilir. Zamanında tespit edilemeyen veya uygun tedavi almayan çocuklarda konuşma bozuklukları olabilir. Ayrıca yıllar içinde zarda çökme, kireçlenme adezyon ve retraksiyon cepleri oluşabilirken; kemikçiklerde defekt, skleroz, hareket kısıtlılığı da olabilir” ifadelerine yer verdi.
“Cerrahi müdahale gerekebilir”
Son olarak hastalığın tedavisinde öncelikle altta yatan problemin tespit edilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Opr. Dr. Koray Tümüklü, “Medikal tedavide antibiyotikler, sistemik ve topikal dekonjestanlar tercih edilir. Alerjik yatkınlığı olan hastalarda antihistaminik tedavi verilir. Medikal tedaviden fayda görmeyen ve uzun süren seröz otitlerde cerrahi müdahale gerekebilmektedir. Cerrahi, genel anestezi altında kulak zarının çizilmesi (parasentez) ve tüp takılması şeklindedir. Hangi çeşit tüpün kullanılacağını, hastalığın süresi ve şiddetine göre hekim seçmektedir. Tüpler genellikle 6 ay 1 yıl arasında kendiliğinden düşmekte ya da kulak burun boğaz hekimi tarafından alınmaktadır. Eğer seröz otit tıkayıcı geniz etiyle birlikteyse tüp takılırken geniz etinin de alınması önerilir. Öte yandan yetişkinlerde de seröz otit görülebilmektedir. Yetişkinlerde özellikle tek taraflı seröz otitlerde genizle alakalı tümöral kitleler akla gelmeli, endoskopik muayene ve radyolojik tetkiklerle detaylı değerlendirme yapılmalıdır” diye konuştu
Bu rahatsızlığın en çok bebek ve çocuklarda meydana geldiğini belirten Gaziantep Özel MMT Amerikan Hastanesinde görevli Opr. Dr. Koray Tümüklü, “Rahatsızlığın tanısını fiziki muayene ile koymamız mümkündür. Orta kulakta biriken sıvı çocukluk yaşta yaşanan işitme kayıplarının en büyük nedenidir. Medikal tedavide antibiyotikler, sistemik ve topikal dekonjestanlar tercih edilir. Alerjik yatkınlığı olan hastalarda antihistaminik tedavi verilir. Medikal tedaviden fayda görmeyen ve uzun süren seröz otitlerde cerrahi müdahale gerekebilmektedir” dedi.
Orta kulakta biriken sıvının özellikle çocukluk çağında yaşanan işitme kayıplarının en büyük nedeni olduğunu dile getiren Opr. Dr. Koray Tümüklü, “Seroz Otitis Media, ateş ve ağrı gibi orta kulakta enfeksiyon bulguları olmaksızın sıvı birikmesiyle karakterize bir hastalıktır. Halk arasında orta kulakta sıvı toplanması olarak bilinmektedir. Çocukluk çağındaki işitme kayıplarının en sık sebebidir. Orta kulakta sıvı birikmesi (Seröz Otitis Media) bilinen diğer enfeksiyonların aksine işitme azlığı dışında bulgu vermez. Ağrı, ateş gibi enfeksiyon bulgularına yol açmaz. Çocuklarda sese tepki vermeme, söylenen kelimeleri birkaç kez tekrar ettirme, okul başarısında düşüklükle kendini belli eder. Bu nedenle ailenin dikkati doktora başvurma safhasında önemlidir” şeklinde konuştu.
“Çocuklar risk grubunda yer alıyor”
Bebek ve çocuklarda östaki tüpünün daha kısa ve yatay olması nedeniyle bu rahatsızlığın daha çok görüldüğünü söyleyen Dr. Tümüklü, “Geniz ve orta kulak boşluğu arasındaki bağlantıyı sağlayan ve östaki adı verilen tüpün fonksiyon görmesini engelleyen durumlar orta kulakta sıvı birikmesine (seröz otit) sebep olur. Bebek ve çocuklarda östaki tüpünün daha kısa ve yatay olması nedeniyle, üst solunum yolları enfeksiyonuna bağlı östaki disfonksiyonu ve buna bağlı orta kulakta sıvı birikmesi (seröz otit) sık görülür. Ayrıca geniz eti (adenoid vejetasyon), alerji, sinüzit, yarık damak gibi doğumsal baş ve yüz anomalileri seröz otitis media gelişimine neden olan diğer faktörlerdir. Orta kulak iltihabının iyileşme safhasında da seröz otit gelişebilir ve düzelmesi birkaç haftayı bulabilir” ifadelerini kullandı.
“Konuşma bozukluğuna neden olabilir”
Rahatsızlığın tanısının fiziki muayene ile mümkün olduğunu belirten Opr. Dr. Koray Tümüklü, ayrıca tanıda odyometri ve timpanometri gibi işitme testlerinden de faydalanıldığını dile getirdi. Opr. Dr. Koray Tümüklü, “Seröz otitis media (orta kulakta sıvı birikmesi) tanısı hikâye ve fiziki muayene ile konulmaktadır. Muayenede normalde olması gereken şeffaf opak kulak zarının yerini mat ve damarlanması artmış kulak zarı alır. Bazen zar arkasında hava sıvı seviyeleri görülebilmektedir. Ayrıca tanıda odyometri ve timpanometri gibi işitme testlerinden de faydalanılabilir. Zamanında tespit edilemeyen veya uygun tedavi almayan çocuklarda konuşma bozuklukları olabilir. Ayrıca yıllar içinde zarda çökme, kireçlenme adezyon ve retraksiyon cepleri oluşabilirken; kemikçiklerde defekt, skleroz, hareket kısıtlılığı da olabilir” ifadelerine yer verdi.
“Cerrahi müdahale gerekebilir”
Son olarak hastalığın tedavisinde öncelikle altta yatan problemin tespit edilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Opr. Dr. Koray Tümüklü, “Medikal tedavide antibiyotikler, sistemik ve topikal dekonjestanlar tercih edilir. Alerjik yatkınlığı olan hastalarda antihistaminik tedavi verilir. Medikal tedaviden fayda görmeyen ve uzun süren seröz otitlerde cerrahi müdahale gerekebilmektedir. Cerrahi, genel anestezi altında kulak zarının çizilmesi (parasentez) ve tüp takılması şeklindedir. Hangi çeşit tüpün kullanılacağını, hastalığın süresi ve şiddetine göre hekim seçmektedir. Tüpler genellikle 6 ay 1 yıl arasında kendiliğinden düşmekte ya da kulak burun boğaz hekimi tarafından alınmaktadır. Eğer seröz otit tıkayıcı geniz etiyle birlikteyse tüp takılırken geniz etinin de alınması önerilir. Öte yandan yetişkinlerde de seröz otit görülebilmektedir. Yetişkinlerde özellikle tek taraflı seröz otitlerde genizle alakalı tümöral kitleler akla gelmeli, endoskopik muayene ve radyolojik tetkiklerle detaylı değerlendirme yapılmalıdır” diye konuştu
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!