Mevsim Geçişlerinde Gribal Enfeksiyona Dikkat
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Mehmet Şentürk, mevsim geçişlerinde gribal enfeksiyona dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Mehmet Şentürk, mevsim geçişlerinde gribal enfeksiyona dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Konya Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Şentürk, halk arasında soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonların birbiri arasında çok karıştırılan iki hastalık olduğunu söyledi. Op. Dr. Şentürk, “Gribal enfeksiyonlar genel olarak influenza virüsü denen tehlikeli bir virüs tarafından oluşturulan 39 derecenin üzerinde ateş, halsizlik, vücut kırgınlığı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, kas ağrılarıyla giden bir hastalık. Bu hastalıkta etken virüslerdir. Virüsler daha çok mevsim geçişleri yazdan sonbahara, sonbahardan kışa doğru geçişlerde ve daha çok kış mevsiminde görülen ciddi yan etkileri de olabilen influenza virüs etkenli bir durumdur” dedi.
Op. Dr. Şentürk, Gribal enfeksiyonların yayılışlarına, sebeplerine bakacak olursak tabii ki bu virüsü kapan kişilerden daha çok damlacık enfeksiyonu, öksürük gibi, tükürük gibi dokularından gelen virüslerin başka kişilere bulaştırılması neticesinde oluşur. Dolayısıyla gribal enfeksiyonlardan korunmada kendimiz hastalandığımız kadar başkalarını da hastalandırmama noktasında dikkat etmemiz gereken şeyler vardır. Bunlar nelerdir? Kişisel olarak hapşıracağımız zaman örneğin sağ dirseğimizin içini burnumuza ağzımıza doğru tutarak başka insanlara yayılmasını engelleyebiliriz. Bu hem kendi ailemiz hem de çevrede çalıştığımız insanların sağlığı bakımından çok önemlidir. Diğer taraftan mevsim sebzeleri ve meyveleri vardır. Bunlar C vitamini, nane, ıhlamur, zencefil, ada çayı gibi gribal enfeksiyonun, boğaz ağrısının, öksürüğün daha rahat atlatılmasını sağlayan sebze ve meyvelerdir. Bunun yanında bal ve okaliptüs çayını da eklemekte fayda vardır. Bunlar hem boğazın yumuşatılmasında hem de öksürüğün giderilmesinde etkilidir” şeklinde konuştu.
Gribal enfeksiyonlardan korunmada en önemli etkenlerden biri grip aşılarıdır”
Gribal enfeksiyonlardan korunmada en önemli etkenlerden birinin grip aşıları olduğunu söyleyen Op. Dr. Şentürk, “Grip aşılarını özellikle yaptırması gereken gruplar vardır. Küçük çocuklar, yaşlılar, gebeler, akciğer, kalp, karaciğer, böbrek hastalıkları olan kronik hastaların da grip aşısını en iyi olan en çok tavsiye ettiğimiz Ekim ayı sonuna doğru yaptırmalarında fayda vardır. 4 yaşından küçük çocukların ilk dozunu yaptıracaklarsa ilk dozdan bir ay sonra bir doz daha yaptırmalarında fayda vardır. Grip aşısı bütün kış boyunca yaza kadar gribi önler diye bir kaide yoktur. Çünkü grip aşıları geçen yılki tespit edilebilen virüslere karşı oluşturulmuş bir aşıdır. Dolayısıyla yeni bu yıl gelecek virüse karşı bir korunaklığı yoktur. Fakat yine de benzer DNA örnekleri taşıdığı göz önüne alınarak şu ana kadar tespit edilebilmiş en iyi gripten korunma yöntemidir. Dolayısıyla imkanı olan tüm vatandaşlarımıza grip aşısını yaptırmasını önermekteyiz” dedi.
Gribal enfeksiyonlar kontrol altına alınamadığı durumlarda zatürre, bronşit gibi kronik hastalığı olan hastalarda hastaneye yatış ve yoğun bakım gerektiren durumlarla karşılaşılacağını söyleyen Op. Dr. Şentürk, “Hatta geçmiş yüzyıllarda belki milyonlarca insanın ölümüne sebep olduğu gibi dikkat edilmediğinde tespit edilen hastalarda ölüme dahi yol açabilir. Soğuk algınlığı ise daha rahat geçirilebilen burun tıkanıklığı hapşırık, geniz akıntısı, hafif baş ağrısı, boğaz ağrısıyla giden kas krampları, çok yüksek ateş, ishal, karın ağrısına sebep olmayan hafif düzeyde geçirilen bir mevsim geçişi hastalığı. Her iki durumda soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlarda antibiyotik önermemekteyiz” şeklinde konuştu.
Konya Hospital Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Şentürk, halk arasında soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonların birbiri arasında çok karıştırılan iki hastalık olduğunu söyledi. Op. Dr. Şentürk, “Gribal enfeksiyonlar genel olarak influenza virüsü denen tehlikeli bir virüs tarafından oluşturulan 39 derecenin üzerinde ateş, halsizlik, vücut kırgınlığı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, kas ağrılarıyla giden bir hastalık. Bu hastalıkta etken virüslerdir. Virüsler daha çok mevsim geçişleri yazdan sonbahara, sonbahardan kışa doğru geçişlerde ve daha çok kış mevsiminde görülen ciddi yan etkileri de olabilen influenza virüs etkenli bir durumdur” dedi.
Op. Dr. Şentürk, Gribal enfeksiyonların yayılışlarına, sebeplerine bakacak olursak tabii ki bu virüsü kapan kişilerden daha çok damlacık enfeksiyonu, öksürük gibi, tükürük gibi dokularından gelen virüslerin başka kişilere bulaştırılması neticesinde oluşur. Dolayısıyla gribal enfeksiyonlardan korunmada kendimiz hastalandığımız kadar başkalarını da hastalandırmama noktasında dikkat etmemiz gereken şeyler vardır. Bunlar nelerdir? Kişisel olarak hapşıracağımız zaman örneğin sağ dirseğimizin içini burnumuza ağzımıza doğru tutarak başka insanlara yayılmasını engelleyebiliriz. Bu hem kendi ailemiz hem de çevrede çalıştığımız insanların sağlığı bakımından çok önemlidir. Diğer taraftan mevsim sebzeleri ve meyveleri vardır. Bunlar C vitamini, nane, ıhlamur, zencefil, ada çayı gibi gribal enfeksiyonun, boğaz ağrısının, öksürüğün daha rahat atlatılmasını sağlayan sebze ve meyvelerdir. Bunun yanında bal ve okaliptüs çayını da eklemekte fayda vardır. Bunlar hem boğazın yumuşatılmasında hem de öksürüğün giderilmesinde etkilidir” şeklinde konuştu.
Gribal enfeksiyonlardan korunmada en önemli etkenlerden biri grip aşılarıdır”
Gribal enfeksiyonlardan korunmada en önemli etkenlerden birinin grip aşıları olduğunu söyleyen Op. Dr. Şentürk, “Grip aşılarını özellikle yaptırması gereken gruplar vardır. Küçük çocuklar, yaşlılar, gebeler, akciğer, kalp, karaciğer, böbrek hastalıkları olan kronik hastaların da grip aşısını en iyi olan en çok tavsiye ettiğimiz Ekim ayı sonuna doğru yaptırmalarında fayda vardır. 4 yaşından küçük çocukların ilk dozunu yaptıracaklarsa ilk dozdan bir ay sonra bir doz daha yaptırmalarında fayda vardır. Grip aşısı bütün kış boyunca yaza kadar gribi önler diye bir kaide yoktur. Çünkü grip aşıları geçen yılki tespit edilebilen virüslere karşı oluşturulmuş bir aşıdır. Dolayısıyla yeni bu yıl gelecek virüse karşı bir korunaklığı yoktur. Fakat yine de benzer DNA örnekleri taşıdığı göz önüne alınarak şu ana kadar tespit edilebilmiş en iyi gripten korunma yöntemidir. Dolayısıyla imkanı olan tüm vatandaşlarımıza grip aşısını yaptırmasını önermekteyiz” dedi.
Gribal enfeksiyonlar kontrol altına alınamadığı durumlarda zatürre, bronşit gibi kronik hastalığı olan hastalarda hastaneye yatış ve yoğun bakım gerektiren durumlarla karşılaşılacağını söyleyen Op. Dr. Şentürk, “Hatta geçmiş yüzyıllarda belki milyonlarca insanın ölümüne sebep olduğu gibi dikkat edilmediğinde tespit edilen hastalarda ölüme dahi yol açabilir. Soğuk algınlığı ise daha rahat geçirilebilen burun tıkanıklığı hapşırık, geniz akıntısı, hafif baş ağrısı, boğaz ağrısıyla giden kas krampları, çok yüksek ateş, ishal, karın ağrısına sebep olmayan hafif düzeyde geçirilen bir mevsim geçişi hastalığı. Her iki durumda soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlarda antibiyotik önermemekteyiz” şeklinde konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!