Meme Kanseri 30 Yaşlara Kadar Düştü
Uzman Dr. Betül Açıkalın, “Kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseridir. Günümüzde artık 30lu yaşlarda da sıklıkla görülüyor. Geçmişte her 12-14 kadında bir ortaya çıkan hastalığa artık 8 kadından birinde rastlamak mümkün. Bunun en önemli nedenini ise yaşam şekli değişikleri oluşturuyor” dedi.
Uzman Dr. Betül Açıkalın, “Kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseridir. Günümüzde artık 30lu yaşlarda da sıklıkla görülüyor. Geçmişte her 12-14 kadında bir ortaya çıkan hastalığa artık 8 kadından birinde rastlamak mümkün. Bunun en önemli nedenini ise yaşam şekli değişikleri oluşturuyor” dedi.
Meme kanseri farkındalık ayında Uzman Dr. Betül Açıkalın, meme kanseri konusunda açıklamalarda bulundu. “Her yeni gün iyi ya da kötü sürprizlere gebedir” diyen Açıkalın, “Kadın olmak sadece cinsel bir kimlik değildir. Bu kimlik bazı kanserlere daha sık rastlanılacağı anlamına da gelir” dedi. Kadınların meme kanseriyle tanışma hikâyelerinin genel olarak aynı olduğunu kaydeden Dr. Betül Açıkalın, “Birçok insana göre meme kanseri genetik bir hastalık olarak görülmüyor. Ailelerinde kanser olan kimse olmadığı için ya da henüz 40lı yaşların başında oldukları için bu hastalığın kendilerine uğramayacağını düşünen kişiler var” diye konuştu.
Bu hastalığın ciddiye alınması gerektiğini ifade eden Dr. Açıkalın, memeden yapılan biyopsi sonucunun kötü huylu gelmesinin ardından ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavilere başlandığını söyledi.
“Her hastamla beraber kendi kadın kimliğimle yüzleştim”
Bir kadın, anne ve sonra bir doktor olarak meme kanserine farklı bir perspektiften baktığını belirten Dr. Betül Açıkalın, “Bu bir kadın hastalığı ve ben de bir kadınım. Hekimlik hayatımda pek çok meme kanserli hasta tedavi ettim. Ve her hastamla beraber kendi kadın kimliğimle yüzleştim. Meme kanseri her kadının korkulu rüyasıdır. Çünkü meme kadına özgü bir organdır ve dişiliği simgeler. Onun kaybı, kadınlığın kaybı olarak da algılanır” dedi.
Meme kanserinin yeteri kadar tanınmadığını belirten Dr. Betül Açıkalın, “Kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseridir. Günümüzde artık 30lu yaşlarda da sıklıkla görülüyor. Geçmişte her 12-14 kadında bir ortaya çıkan hastalığa, artık 8 kadından birinde rastlamak mümkün. Bunun en önemli nedenini ise yaşam şekli değişikleri oluşturuyor” dedi.
Erken tanı ile bu hastalık yüzde 90 tedavi edilebilir
Meme kanseri risk faktörlerinin önemli bir bölümünün erken yaşta adet görme ve 50li yaşlarda menopoza girme gibi vücudun östrojene uzun süre maruz kalmasından kaynaklandığını belirten Açıkalın, “Kent yaşamı, kadınların çalışma hayatına erken yaşta atılmaları ve kariyer hedefi nedeniyle çocuk sahibi olma şanslarını ertelemelerine yol açmaktadır. Yoğun iş temposu nedeniyle ilk doğumun 30 yaşından sonra yapılması ya da hiç doğurmama, emzirme süresinin kısalması meme kanserinin nedenleri arasında gösterilmektedir” diye konuştu.
Bununla birlikte alkol ve sigara kullanımı, menopoz sonrası aşırı kilo alımının da bilinen en önemli risk faktörlerinden bazıları olduğunu belirten Dr. Betül Açıkalın “Genetik geçişli olan ve yüzde 5-7 oranında görülen meme kanserlerinin saptanması ve aile diğer bireylerinin taranması çok önemlidir” dedi.
Erken tanı ile bu hastalığın yüzde 90 tedavi edilebilir olduğunu belirten Dr. Açıkalın, “Her kadın memesini 20 yaşından itibaren tanımalı. Kendi kendine meme muayenesi erken tanı için çok önemli bir adımdır. Her kadın 20 yaşından itibaren meme muayenesini yaparken her ay adet döneminden sonra memesinin simetrisine, meme başında bir akıntı olup olmadığına, herhangi bir deformitenin varlığına, cilt değişikliklerine, ele bir kitlenin gelip gelmediğine dikkat etmelidir. Çünkü meme kanseri tümörü basit bir değerlendirme ile algılanabilir” dedi.
Sağlıklı beslenme ve egzersiz
Kadınlarda sağlıklı beslenme ve egzersizin tüm kanser türlerinden korunmada son derece önemli olduğunu belirten Dr. Betül Açıkalın, “Sağlıklı beslenmede bilimsel olarak kanıtlanmış Akdeniz mutfağının tercih edilmesi ve kişinin günlük yaşamı içinde kendine en uygun olan sporu tercih etmesi yeterlidir. Tüm insanlar için en kolay yapılabilecek spor, düzenli ve tempolu bir yürüyüştür. Bununla birlikte yüzme, bisiklete binme, pilates, yoga gibi grupla veya tek başına yapılabilecek egzersizler tercih edilmelidir. Egzersiz, haftada en az 3 gün olması ve yine haftada iki saati bulması koşuluyla yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Meme kanseri farkındalık ayında Uzman Dr. Betül Açıkalın, meme kanseri konusunda açıklamalarda bulundu. “Her yeni gün iyi ya da kötü sürprizlere gebedir” diyen Açıkalın, “Kadın olmak sadece cinsel bir kimlik değildir. Bu kimlik bazı kanserlere daha sık rastlanılacağı anlamına da gelir” dedi. Kadınların meme kanseriyle tanışma hikâyelerinin genel olarak aynı olduğunu kaydeden Dr. Betül Açıkalın, “Birçok insana göre meme kanseri genetik bir hastalık olarak görülmüyor. Ailelerinde kanser olan kimse olmadığı için ya da henüz 40lı yaşların başında oldukları için bu hastalığın kendilerine uğramayacağını düşünen kişiler var” diye konuştu.
Bu hastalığın ciddiye alınması gerektiğini ifade eden Dr. Açıkalın, memeden yapılan biyopsi sonucunun kötü huylu gelmesinin ardından ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavilere başlandığını söyledi.
“Her hastamla beraber kendi kadın kimliğimle yüzleştim”
Bir kadın, anne ve sonra bir doktor olarak meme kanserine farklı bir perspektiften baktığını belirten Dr. Betül Açıkalın, “Bu bir kadın hastalığı ve ben de bir kadınım. Hekimlik hayatımda pek çok meme kanserli hasta tedavi ettim. Ve her hastamla beraber kendi kadın kimliğimle yüzleştim. Meme kanseri her kadının korkulu rüyasıdır. Çünkü meme kadına özgü bir organdır ve dişiliği simgeler. Onun kaybı, kadınlığın kaybı olarak da algılanır” dedi.
Meme kanserinin yeteri kadar tanınmadığını belirten Dr. Betül Açıkalın, “Kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseridir. Günümüzde artık 30lu yaşlarda da sıklıkla görülüyor. Geçmişte her 12-14 kadında bir ortaya çıkan hastalığa, artık 8 kadından birinde rastlamak mümkün. Bunun en önemli nedenini ise yaşam şekli değişikleri oluşturuyor” dedi.
Erken tanı ile bu hastalık yüzde 90 tedavi edilebilir
Meme kanseri risk faktörlerinin önemli bir bölümünün erken yaşta adet görme ve 50li yaşlarda menopoza girme gibi vücudun östrojene uzun süre maruz kalmasından kaynaklandığını belirten Açıkalın, “Kent yaşamı, kadınların çalışma hayatına erken yaşta atılmaları ve kariyer hedefi nedeniyle çocuk sahibi olma şanslarını ertelemelerine yol açmaktadır. Yoğun iş temposu nedeniyle ilk doğumun 30 yaşından sonra yapılması ya da hiç doğurmama, emzirme süresinin kısalması meme kanserinin nedenleri arasında gösterilmektedir” diye konuştu.
Bununla birlikte alkol ve sigara kullanımı, menopoz sonrası aşırı kilo alımının da bilinen en önemli risk faktörlerinden bazıları olduğunu belirten Dr. Betül Açıkalın “Genetik geçişli olan ve yüzde 5-7 oranında görülen meme kanserlerinin saptanması ve aile diğer bireylerinin taranması çok önemlidir” dedi.
Erken tanı ile bu hastalığın yüzde 90 tedavi edilebilir olduğunu belirten Dr. Açıkalın, “Her kadın memesini 20 yaşından itibaren tanımalı. Kendi kendine meme muayenesi erken tanı için çok önemli bir adımdır. Her kadın 20 yaşından itibaren meme muayenesini yaparken her ay adet döneminden sonra memesinin simetrisine, meme başında bir akıntı olup olmadığına, herhangi bir deformitenin varlığına, cilt değişikliklerine, ele bir kitlenin gelip gelmediğine dikkat etmelidir. Çünkü meme kanseri tümörü basit bir değerlendirme ile algılanabilir” dedi.
Sağlıklı beslenme ve egzersiz
Kadınlarda sağlıklı beslenme ve egzersizin tüm kanser türlerinden korunmada son derece önemli olduğunu belirten Dr. Betül Açıkalın, “Sağlıklı beslenmede bilimsel olarak kanıtlanmış Akdeniz mutfağının tercih edilmesi ve kişinin günlük yaşamı içinde kendine en uygun olan sporu tercih etmesi yeterlidir. Tüm insanlar için en kolay yapılabilecek spor, düzenli ve tempolu bir yürüyüştür. Bununla birlikte yüzme, bisiklete binme, pilates, yoga gibi grupla veya tek başına yapılabilecek egzersizler tercih edilmelidir. Egzersiz, haftada en az 3 gün olması ve yine haftada iki saati bulması koşuluyla yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!