Karaciğer Naklinde Bilimsel Araştırma Kongresi Düzenlendi
İnönü Üniversitesi ve Giessen Üniversitesi işbirliği ile 26-28 Haziran 2018 tarihlerinde İnönü Üniversitesinde ‘Karaciğer Naklinde Bilimsel Araştırma-5. İnönü ve Giessen Transplantasyon Günleri konulu kongre düzenlendi.
İnönü Üniversitesi ve Giessen Üniversitesi işbirliği ile 26-28 Haziran 2018 tarihlerinde İnönü Üniversitesinde ‘Karaciğer Naklinde Bilimsel Araştırma-5. İnönü ve Giessen Transplantasyon Günleri konulu kongre düzenlendi.
Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen kongreye İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Organ Nakli Direktörü Prof. Dr. Şükrü Emre, Türk- Alman Sağlık Vakfı Başkanı Prof. Yaşar Bilgin, Almanya Hessen Eyaleti Belediyeler Birliği Direktörü Diedrich Backhaus, Frankfurt Kültür Vakfı Başkanı Dr. Müller, yurt içi ve yurt dışındaki farklı üniversitelerden çok sayıda akademisyen katıldı.
Programda bir konuşma yapan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, organ naklinin, 21.yüzyılın ikinci yarısında gerçekleştirilmiş olan en büyük tıbbi başarı olduğunu ifade ederek, “Karaciğer nakli organ nakilleri içerisinde en zor ve en kompleks olanlardan biridir. Organ nakilleri için hazırlık, klinik uygulama, takip ve araştırma aşamaları açısından en karmaşık ve zor işlem olduğu için canlı vericili karaciğer nakli ise en zor olan nakildir. Bu, ancak büyük merkezlerde yapılabilecek bir ameliyattır. Çok büyük bir takımın eş zamanlı çalışmasını gerektirir” İfadelerine yer verdi.
İnönü Üniversitesi Hastanesindeki organ nakli gelişimini anlatan Rektör Kızılay, “Üniversitemizin hastanesinde Genel Cerrahi Anabilim Dalı ve tüm multidisipliner bu büyük takımda, organ nakli hazırlıkları doksanlı yılların sonunda başladı” dedi. İlk karaciğer naklinin 7 Mart 2002 yılında başladığını aktaran Kızılay, 2007 yılına kadar toplam 22 nakil yapıldığını 2007 yılından itibaren ise canlı vericiden karaciğer nakline başlanıldığını söyledi. 2008 yılı itibariyle aradan geçen 10 yılda Turgut Özal Tıp Merkezinin bir Dünya Karaciğer Nakli Merkezi olduğunu ifade eden Kızıkay, “Bu büyük klinik başarının ardından 2011 yılında Karaciğer Nakli Enstitüsü kuruldu. 2016 yılının Ocak ayında da Karaciğer Nakli Hastanesinin açılması gerçekleşti. Klinikteki kapasitemiz 500 karaciğer naklini bir yılda gerçekleştirebilecek bir kapasitedir. Karaciğer nakli ekibimiz her ay ortalama 20 ile 25 arasında karaciğer nakli gerçekleştiriyor. Bundan sonraki vizyonumuz bir buçuk yıldır karaciğer naklinde araştırma konusunda burayı çok ileri bir merkez ve karaciğer naklinde dünyada yenilik getiren bir merkez olma hedefinde çalışıyoruz. Bunun ilk meyvesini Elektromikroskobi Laboratuvarını Karaciğer Nakli Enstitümüze kurarak oluşturduk. Ama asıl kök hücre zino transpantasyon genetik çalışmalar gibi farklı alanlarda geleceğin karaciğer nakli konusundaki yeni fikirlerini, arge inavasyonunu, yeni buluş ve gelişmeleri bizim merkezimizin sağlayacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Organ Nakli Direktörü Prof. Dr. Şükrü Emre ise, bu yıl yaklaşık 130 nakil gerçekleştirdiklerini ve 10 kayıp olduğunu ifade ederek, “Demek ki yüzde 93lerde bir başarı var. Bu dünya üzerindeki her yerde sayılı olacak bir rakam. Yüzde 93 bir senede sağ kalma oranı. Dünyanın neresinde olursanız olun son derece saygı ile karşılanacak ve gösterilecek bir rakam” İfadelerine yer verdi.
“Bir yerlere çıkmak güzel ama bunu devam ettirmek daha da güzel” diyen Emre tafsiyelerde bulunarak, “Benim tavsiyelerim oluyor. Bunların başında kalite. Kalite hastaların bilgilendirilmesinden başlayan, hastaların takibi, patolojninin katkısı çok çok önemli. Bunları verimli şekilde yapabildiğiniz kadar dünya platformunda daha farklı çıkmış oluyorsunuz. Gerçek anlamda bugünün datasını bugün koyabiliyorsanız çok önemli. Çünkü yarın ne olabileceğini unutuyorsunuz ve datanın sağlıklı olması kayboluyor. Tabi o da sonuçları değiştiriyor. Araştırmanın iki yönü var; bir tanesi klinik araştırma, diğeri de klinikte önümüze çıkan problemleri araştırma laboratuvarında inceleyip onların tekrar sonuçlarını aldıktan sonra kliniğe uygulamamızı içeren olay. Bu ikisini bir araya getirdiğimiz zaman tabi ki yayınlarda çıkacak. Kaliteyi, bilgi toplamayı, klinik ve kliniğe uygun temel araştırmaları bir araya getirdiğiniz zaman çok çok iyi bir yere geleceğiz. Böyle bir merkezin sadece Türkiye için değil çevredeki merkezler için, hatta Avrupa için insan yetiştiren bir ekol olmasını istiyorum. Türkiyeyi özellikle Malatyayı burada görmek istiyorum” diye konuştu.
Rektör Prof. Dr. Ahmet Kızılay, konuşmalarının ardından Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Organ Nakli Direktörü Prof. Dr. Şükrü Emreye fahri doktora unvanı, Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz ise hediye takdim etti.
Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen kongreye İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Organ Nakli Direktörü Prof. Dr. Şükrü Emre, Türk- Alman Sağlık Vakfı Başkanı Prof. Yaşar Bilgin, Almanya Hessen Eyaleti Belediyeler Birliği Direktörü Diedrich Backhaus, Frankfurt Kültür Vakfı Başkanı Dr. Müller, yurt içi ve yurt dışındaki farklı üniversitelerden çok sayıda akademisyen katıldı.
Programda bir konuşma yapan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, organ naklinin, 21.yüzyılın ikinci yarısında gerçekleştirilmiş olan en büyük tıbbi başarı olduğunu ifade ederek, “Karaciğer nakli organ nakilleri içerisinde en zor ve en kompleks olanlardan biridir. Organ nakilleri için hazırlık, klinik uygulama, takip ve araştırma aşamaları açısından en karmaşık ve zor işlem olduğu için canlı vericili karaciğer nakli ise en zor olan nakildir. Bu, ancak büyük merkezlerde yapılabilecek bir ameliyattır. Çok büyük bir takımın eş zamanlı çalışmasını gerektirir” İfadelerine yer verdi.
İnönü Üniversitesi Hastanesindeki organ nakli gelişimini anlatan Rektör Kızılay, “Üniversitemizin hastanesinde Genel Cerrahi Anabilim Dalı ve tüm multidisipliner bu büyük takımda, organ nakli hazırlıkları doksanlı yılların sonunda başladı” dedi. İlk karaciğer naklinin 7 Mart 2002 yılında başladığını aktaran Kızılay, 2007 yılına kadar toplam 22 nakil yapıldığını 2007 yılından itibaren ise canlı vericiden karaciğer nakline başlanıldığını söyledi. 2008 yılı itibariyle aradan geçen 10 yılda Turgut Özal Tıp Merkezinin bir Dünya Karaciğer Nakli Merkezi olduğunu ifade eden Kızıkay, “Bu büyük klinik başarının ardından 2011 yılında Karaciğer Nakli Enstitüsü kuruldu. 2016 yılının Ocak ayında da Karaciğer Nakli Hastanesinin açılması gerçekleşti. Klinikteki kapasitemiz 500 karaciğer naklini bir yılda gerçekleştirebilecek bir kapasitedir. Karaciğer nakli ekibimiz her ay ortalama 20 ile 25 arasında karaciğer nakli gerçekleştiriyor. Bundan sonraki vizyonumuz bir buçuk yıldır karaciğer naklinde araştırma konusunda burayı çok ileri bir merkez ve karaciğer naklinde dünyada yenilik getiren bir merkez olma hedefinde çalışıyoruz. Bunun ilk meyvesini Elektromikroskobi Laboratuvarını Karaciğer Nakli Enstitümüze kurarak oluşturduk. Ama asıl kök hücre zino transpantasyon genetik çalışmalar gibi farklı alanlarda geleceğin karaciğer nakli konusundaki yeni fikirlerini, arge inavasyonunu, yeni buluş ve gelişmeleri bizim merkezimizin sağlayacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Organ Nakli Direktörü Prof. Dr. Şükrü Emre ise, bu yıl yaklaşık 130 nakil gerçekleştirdiklerini ve 10 kayıp olduğunu ifade ederek, “Demek ki yüzde 93lerde bir başarı var. Bu dünya üzerindeki her yerde sayılı olacak bir rakam. Yüzde 93 bir senede sağ kalma oranı. Dünyanın neresinde olursanız olun son derece saygı ile karşılanacak ve gösterilecek bir rakam” İfadelerine yer verdi.
“Bir yerlere çıkmak güzel ama bunu devam ettirmek daha da güzel” diyen Emre tafsiyelerde bulunarak, “Benim tavsiyelerim oluyor. Bunların başında kalite. Kalite hastaların bilgilendirilmesinden başlayan, hastaların takibi, patolojninin katkısı çok çok önemli. Bunları verimli şekilde yapabildiğiniz kadar dünya platformunda daha farklı çıkmış oluyorsunuz. Gerçek anlamda bugünün datasını bugün koyabiliyorsanız çok önemli. Çünkü yarın ne olabileceğini unutuyorsunuz ve datanın sağlıklı olması kayboluyor. Tabi o da sonuçları değiştiriyor. Araştırmanın iki yönü var; bir tanesi klinik araştırma, diğeri de klinikte önümüze çıkan problemleri araştırma laboratuvarında inceleyip onların tekrar sonuçlarını aldıktan sonra kliniğe uygulamamızı içeren olay. Bu ikisini bir araya getirdiğimiz zaman tabi ki yayınlarda çıkacak. Kaliteyi, bilgi toplamayı, klinik ve kliniğe uygun temel araştırmaları bir araya getirdiğiniz zaman çok çok iyi bir yere geleceğiz. Böyle bir merkezin sadece Türkiye için değil çevredeki merkezler için, hatta Avrupa için insan yetiştiren bir ekol olmasını istiyorum. Türkiyeyi özellikle Malatyayı burada görmek istiyorum” diye konuştu.
Rektör Prof. Dr. Ahmet Kızılay, konuşmalarının ardından Yale Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Organ Nakli Direktörü Prof. Dr. Şükrü Emreye fahri doktora unvanı, Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz ise hediye takdim etti.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!