Kalp Ve Damar Hastalıklarına Dikkat
Medical Park Gaziantep Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Uzm. Dr. Serdar Keçeoğlu, günlük yaşamda yoğun iş ve yaşam koşulları ile beslenme alışkanlıkları nedeniyle insanların daha hareketsiz ve stresli bir yaşam sürdürdüğüne dikkat çekerek, bu durumun ise beraberinde kalp, damar hastalıklarını getirdiğini ifade etti.
Medical Park Gaziantep Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Uzm. Dr. Serdar Keçeoğlu, günlük yaşamda yoğun iş ve yaşam koşulları ile beslenme alışkanlıkları nedeniyle insanların daha hareketsiz ve stresli bir yaşam sürdürdüğüne dikkat çekerek, bu durumun ise beraberinde kalp, damar hastalıklarını getirdiğini ifade etti.
Dr. Serdar Keçeoğlu, hareketsiz ve stresli yaşam konusunda uyarılarda bulunarak, Hareket etmeyen bir insan kilo almakta, kasları ve kemikleri zayıflamakta, tüm vücudunda genel bir tembellik meydana gelmektedir. Bu yavaşlama nedeniyle enerji ihtiyacı azalmakta ve yağ depolanması artmaktadır. Yağ dokuları sadece ağırlık artışı sorununa yol açmaz. Yağ dokusu kimi zaman bir organ gibi çalışabilmektedir. Salgıladığı pek çok madde ile vücut fonksiyonlarında değişikliklere yol açabilmektedir. Kalp ve damar hastalıkları da hareketsizlik ve yağ dokusu artışı ile direkt ilişkilidir. Bu nedenle hareketsizlik kalp ve damar hastalıkları için önemli bir risk” dedi.
“Kalbi yaş değil sağlıksız beslenme yaşlandırıyor”
Kalbi yaşın değil sağlıksız beslenmenin yaşlandırdığını vurgulayan Dr. Keçeoğlu, “Günde en az 100 bin kez çarpan kalbimizi, ilerleyen takvim yaşımız değil sağlıksız beslenme yaşlandırıyor. Sağlıkla atan, genç bir kalbe sahip olmak için bazı besinlerin beslenme planında başrol olması gerekiyor. Beslenme alışkanlıkları ve hareketsizlik çok önemli problemler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlara bağlı olarak kan basıncı ve diyabet oranları artmaktadır. Sigara içiciliği ve genetik özellikleri de dahil ettiğimizde kalp ve damar hastalıklarındaki artışının ana faktörleri ortaya çıkmaktadır. Sigara içmek veya diğer tütün çeşitlerini kullanmak, kalp hastalığının gelişiminde rol oynayan en önemli risk faktörlerinden biridir. Tütünün dumanı 4 bin 800 den fazla kimyasal madde içerir. Bu maddelerden çoğu, kalp ve kan damarlarına zarar verirler. Sonuçta da damarların daralmalarına yol açarlar (ateroskleroz). Ateroskleroz sonuçta kalp krizine sebep olur. Ayrıca sigara dumanındaki nikotin kalp damarlarını daraltarak, kalbin hızını arttırarak ve kan basıncını yükselterek, kalbin çalışmasını zorlaştırır. Dumandaki karbon monoksit, kanın oksijeninin bir kısmının yerini alır. Yeterli oksijen sağlamak için, kalp zorlanır ve kan basıncı yükselir. Sigara içen ve doğum kontrol hapı alan kadınlar, sigara içmeyenlere göre daha fazla kalp krizi ve inme riskine maruzdurlar. Daha kötüsü bu risk yaşla artar ve özellikle 35 yaşın üzerinde olanlarda daha belirgindir” diye konuştu.
Dr. Serdar Keçeoğlu, hareketsiz ve stresli yaşam konusunda uyarılarda bulunarak, Hareket etmeyen bir insan kilo almakta, kasları ve kemikleri zayıflamakta, tüm vücudunda genel bir tembellik meydana gelmektedir. Bu yavaşlama nedeniyle enerji ihtiyacı azalmakta ve yağ depolanması artmaktadır. Yağ dokuları sadece ağırlık artışı sorununa yol açmaz. Yağ dokusu kimi zaman bir organ gibi çalışabilmektedir. Salgıladığı pek çok madde ile vücut fonksiyonlarında değişikliklere yol açabilmektedir. Kalp ve damar hastalıkları da hareketsizlik ve yağ dokusu artışı ile direkt ilişkilidir. Bu nedenle hareketsizlik kalp ve damar hastalıkları için önemli bir risk” dedi.
“Kalbi yaş değil sağlıksız beslenme yaşlandırıyor”
Kalbi yaşın değil sağlıksız beslenmenin yaşlandırdığını vurgulayan Dr. Keçeoğlu, “Günde en az 100 bin kez çarpan kalbimizi, ilerleyen takvim yaşımız değil sağlıksız beslenme yaşlandırıyor. Sağlıkla atan, genç bir kalbe sahip olmak için bazı besinlerin beslenme planında başrol olması gerekiyor. Beslenme alışkanlıkları ve hareketsizlik çok önemli problemler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlara bağlı olarak kan basıncı ve diyabet oranları artmaktadır. Sigara içiciliği ve genetik özellikleri de dahil ettiğimizde kalp ve damar hastalıklarındaki artışının ana faktörleri ortaya çıkmaktadır. Sigara içmek veya diğer tütün çeşitlerini kullanmak, kalp hastalığının gelişiminde rol oynayan en önemli risk faktörlerinden biridir. Tütünün dumanı 4 bin 800 den fazla kimyasal madde içerir. Bu maddelerden çoğu, kalp ve kan damarlarına zarar verirler. Sonuçta da damarların daralmalarına yol açarlar (ateroskleroz). Ateroskleroz sonuçta kalp krizine sebep olur. Ayrıca sigara dumanındaki nikotin kalp damarlarını daraltarak, kalbin hızını arttırarak ve kan basıncını yükselterek, kalbin çalışmasını zorlaştırır. Dumandaki karbon monoksit, kanın oksijeninin bir kısmının yerini alır. Yeterli oksijen sağlamak için, kalp zorlanır ve kan basıncı yükselir. Sigara içen ve doğum kontrol hapı alan kadınlar, sigara içmeyenlere göre daha fazla kalp krizi ve inme riskine maruzdurlar. Daha kötüsü bu risk yaşla artar ve özellikle 35 yaşın üzerinde olanlarda daha belirgindir” diye konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!