Her Bel Fıtığında Ameliyat Şart Değil
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Halil İbrahim Cebeci, işgücü kaybı ve uzun süreli tedaviler nedeniyle korkulan bir hastalık olan bel fıtığında cerrahi müdahaleye, gerekli tetkikler yapıldıktan sonra karar verildiğini söyledi.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Halil İbrahim Cebeci, işgücü kaybı ve uzun süreli tedaviler nedeniyle korkulan bir hastalık olan bel fıtığında cerrahi müdahaleye, gerekli tetkikler yapıldıktan sonra karar verildiğini söyledi.
Bel fıtığı tedavisi hakkında bilgi veren Samsun Büyük Anadolu Hastanelerinden Opr. Dr. Halil İbrahim Cebeci, Bel ağrısı; insanların yüzde 80inin hayatlarının bir döneminde yaşadıkları bir sağlık sorunudur. Bu ağrıların çoğunun sebebi bel fıtığıdır. Bel fıtığı genellikle 35 ila 50 yaş arasındaki görülür. Erken evrede fark edilerek gerekli önlemler alındığında ilerlemez. Fakat yaşlandıkça ya da vücudu zorlayan hareketler yaptıkça omurgayı oluşturan omurların aralarındaki disklerde kayma olabilir. Bunun sonucunda omur içindeki jöle kıvamındaki madde diskin yırtılan yerinden dışarı sızarak bel fıtığına neden olur. Bu durum kalçaya, tek veya iki bacağa yayılan ağrı, yürüme güçlüğü, bacakta uyuşma ve güçsüzlük, nadir olarak idrar kaçırma olarak yansır” dedi.
Dr. Halil İbrahim Cebeci şu bilgileri verdi:
“Bu belirtilerde mutlaka bir uzman doktor tarafından muayene şarttır. Kas güçsüzlüğü, yürüme zorluğu ya da mesane veya barsak kontrol kaybı (cauda equina sendromu) olmadığı sürece koruyucu bakım ilk tedavi yöntemi olarak düşünülmelidir. Cerrahi dışı tedavinin esas amacı ağrıyı azaltmaktır.
Halk arasında uygulanan tıp ile ilgisiz geleneksel tedaviler de maalesef çok yaygındır. Birçok hasta ameliyat korkusuyla bu yöntemlere başvurur. Hâlbuki hastaneye başvuran bel fıtığı olgularının az bir kısmı ameliyat gerektirmektedir. Bu problemin cerrahi dışı tedaviye uygun olan birçok çeşidi vardır. Bunu da doktorunuzun vereceği karar ile uygulanabilir.”
Bel fıtığı tedavisi hakkında bilgi veren Samsun Büyük Anadolu Hastanelerinden Opr. Dr. Halil İbrahim Cebeci, Bel ağrısı; insanların yüzde 80inin hayatlarının bir döneminde yaşadıkları bir sağlık sorunudur. Bu ağrıların çoğunun sebebi bel fıtığıdır. Bel fıtığı genellikle 35 ila 50 yaş arasındaki görülür. Erken evrede fark edilerek gerekli önlemler alındığında ilerlemez. Fakat yaşlandıkça ya da vücudu zorlayan hareketler yaptıkça omurgayı oluşturan omurların aralarındaki disklerde kayma olabilir. Bunun sonucunda omur içindeki jöle kıvamındaki madde diskin yırtılan yerinden dışarı sızarak bel fıtığına neden olur. Bu durum kalçaya, tek veya iki bacağa yayılan ağrı, yürüme güçlüğü, bacakta uyuşma ve güçsüzlük, nadir olarak idrar kaçırma olarak yansır” dedi.
Dr. Halil İbrahim Cebeci şu bilgileri verdi:
“Bu belirtilerde mutlaka bir uzman doktor tarafından muayene şarttır. Kas güçsüzlüğü, yürüme zorluğu ya da mesane veya barsak kontrol kaybı (cauda equina sendromu) olmadığı sürece koruyucu bakım ilk tedavi yöntemi olarak düşünülmelidir. Cerrahi dışı tedavinin esas amacı ağrıyı azaltmaktır.
Halk arasında uygulanan tıp ile ilgisiz geleneksel tedaviler de maalesef çok yaygındır. Birçok hasta ameliyat korkusuyla bu yöntemlere başvurur. Hâlbuki hastaneye başvuran bel fıtığı olgularının az bir kısmı ameliyat gerektirmektedir. Bu problemin cerrahi dışı tedaviye uygun olan birçok çeşidi vardır. Bunu da doktorunuzun vereceği karar ile uygulanabilir.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!