Detoks Yaparken Bunlara Dikkat!
Uzman Diyetisyen Merve Tığlı Çınar, sıkı bir diyet veya kısa süreli detoksun aksine, sürekli bir şekilde detoks yaptığınız uygun bir yaşam tarzının önemine dikkat çekti.
Uzman Diyetisyen Merve Tığlı Çınar, sıkı bir diyet veya kısa süreli detoksun aksine, sürekli bir şekilde detoks yaptığınız uygun bir yaşam tarzının önemine dikkat çekti.
Diyetin teknik olarak kilo vermek için kendini küçük miktarlarda veya özel yiyeceklerle sınırlamak anlamına geldiğini anlatan Uzman Diyetisyen Merve Tığlı Çınar, “Detoks” ise , vücutta birçok sebepten biriken toksinleri atmak üzerine planlanan ve enerji seviyesini yükseltmeyi hedefleyen kısa süreli bir program olarak tanımlanır. Özellikle mevsim geçişlerinde yorgunluk, halsizlik gibi sıkıntılar yaşıyorsanız, allerjileriniz en üst seviyeye ulaşıyorsa, şekerli ve yağlı besin veya alkol, sigara tüketimini arttırmışsanız, vücudunuzu arındırmak için kısa süreli detoks programlarından yararlanabilirsiniz. Ama ben bun sıkıntıların hepsini sadece mevsim geçişinde değil yılboyu yaşıyorum ya da yaiam tarzım genellikle kötü beslenme üzerine kurulu diyorsanız detoksu kısa surely tutmak yerine her günün en az bir öğününde de uygulayabilirsiniz. Hiçbir problemim yok vücudum genç kalsın, yaşam kalitem artsın diyorsanız yılda 2 veya 3 kez uygulayabileceğiniz detoks programlarını tercih edebilirsiniz” diye konuştu.
Güncel sağlık haberlerinin yer aldığı probiyotix.com sitesinin de yazarı olan Uzman Diyetisyen Merve Tığlı Çınar sözlerine şöyle devam etti; “Vücudunuzun detoks programlarından verim alabilmesinin ilk koşulu sağlıklı bir bağırsak mikrofolarası dolayısıyla sağlıklı bir bedenin ve detoksun vazgeçilmezi de bağırsak sağlığında en önemli görevi yapan probiyotikler. Bağırsak florası faydalı (probiyotik) ve hastalık yapan (patojen) mikroplardan oluşur. Probiyotik miktarımız yüksekse, bağırsakta bulunan toksik maddeler ve sindirilememiş yiyecekler kana geçmez ve bağırsakta kalır. Bağırsağın hastalık yapan kötü maddeleri kana sızdırmadan içeride tutması için gerekli olan şey; Probiyotik miktarı zengin bir floradır. Genel beslenmenizde probiyotik içeren yogurt, kefir, kombucha gibi yiyecek ve içeceklere yer vermek ve/veya dışarıdan düzenli probiyotik almak detoks öncesi ve sırasında büyük önem taşımaktadır.
Detoks yaparken özellikle organik tarım ile üretilmiş besinler kullanıldığında daha iyi sonuç alındığını söyleyebilirim. Çünkü organik sebze-meyveler diğerlerine oranla yüzde 29 daha fazla magnezyum, yüzde 27 daha fazla C Vitamini, yüzde 21 daha fazla demir ve yüzde 14 daha fazla fosfor içeriyor. Yapılan çalışmalar konvansiyonel tarımda kullanılan sentetik gübrelerin besinlerde bulunan fazla nitratı emdiğini, bu nedenle organik olmayan sebze ve meyvelerde C vitamini ve diğer faydalı besin öğelerinin biraz daha azaldığını gösteriyor.”
Detoksun vücudun temizlenmesini hedefleyerek, vücuttaki zararlı maddelerin atılmasını ve vücudun yenilenmesini desteklediğini anlatan Uzman Diyetisyen Merve Tığlı Çınar, “Böylece düzensiz beslenmenin veya çevresel etkenlerin vücudunuzda biriktirdiği kötü anılardan kurtulmuş oluyor ve enerjinizi yükseltiyorsunuz. Organik gıdalar ortalama olarak yüzde 30 daha fazla antioksidan içerdiğinden programda kullanımları da daha etkili sonuç almanızı sağlıyor ancak organik ürünler yerel üretim olduğundan ve sadece mevsiminde bulunabildiğinden detox programlarının da o mevsimde yetişen besinlerle sınırlandırılması gerekiyor. Detoks programı, beslenmenizde aldığınız kalorinin genellikle daha azını içerdiği için, programı uyguladıktan sonra kilo kaybı yaşayabilirsiniz. Ancak bu programları kesinlikle bir zayıflama yöntemi olarak kullanmamalı ve önerilen süreyi aşmamalısınız. Kısa sureli detoks programları vücudunuzu, metabolizmanızı yavaşlatan toksinlerden, arındırmayı hedeflediği için kötü besinlerin vücudunuzda oluyturduğu şişkinlikleri atmanızı ve dolayısıyla öncelikle su kaybetmenizi sağlayacak ancak uzun vadede artık hızlı çalışan metabolizmanız sayesinde dengeli ve sağlıklı beslenme ile fazla yağlardan da kolaylıkla kurtulmanızı sağlayacaktır. Ancak yazımın başında belirttiğim gibi hayatınızın genelinde kötü beslenme, alkol, stres, yorgunluk halsizlik var ise toksinler sürekli vücudunuzda egemenlik kurmaya çalışacağından vitamin mineral içeriği yüksek vücudunuzda detoks etkisi oluşturacak besinleri günün en az bir öğününe sürekli olarak eklemelisiniz. Uyguladığınız detoks programlarının işe yarayabilmesi için; detoks sonrasında beslenmenize kesinlikle dikkat etmeniz gerekiyor. Detoks programıyla beraber kazandığınız enerjinizi yüksek tutabilmek için düzenli ve sağlıklı beslenme tarzını benimsemeniz ve alkol, sigara tüketimini de mümkün olduğunca sınırlamanız gerekiyor. Tabiiki mümkün olduğunca organik besinlere de hayatınızda yer vermeye devam etmek önemli.”
Uzman Diyetisyen Merve Tığlı Çınar, yoğun miktarda pestisit içerdiği için özellikle organik olmasına dikkat edilmesi gereken meyveleri; Elma, Armut, Üzüm, Ayva, Trabzon hurması ve Kırmızı erik olarak sıraladı.
Uzman Diyetisyen Merve Tığlı Çınar sözlerine şunları ekledi;
“Yüksek oranda kimyasala maruz kaldığı için organik olanları daha fazla besin öğesiyle içerdiği için özellikle organik olmasına dikkat edilmesi gereken sebzeler: Mısır, Patates, Kereviz ve Dolmalık biber. Detoks programlarının; sadece su, çay ve sebze-meyve sularını içeren total oruç, asitli besinleri tüketmemeye yönelik olan bazik oruç, sadece pişmemiş gıdalar ile beslenmeyi destekleyen tek yönlü program ve haftanın bir günü hiçbir katı yiyeceği içermeyen program olmak üzere 4 farklı çeşidi mevcut. Şu an ulaşabileceğiniz birçok detoks programı da bu 4 çeşitten yararlanılarak hazırlanmış programlar. Detoks programları kısıtlı kalori içerdiğinden kişiler kesinlikle kendi başına detoks programı uygulamamalı ve mutlaka diyetisyenlerine,doktorlarına danışmalıdırlar. Kendi başınıza yapabileceğiniz en güzel detoks, hayat boyu sürdüreceğiniz sağlıklı ve dengeli beslenme programıdır. Detoks programlarında; sıvı diyetler, katı diyetler veya her ikisini birden içeren diyetler mevcuttur. Bu diyetler genellikle; yeşil yapraklı sebzeleri ve şeker oranı düşük meyve ve sebzeleri içermektedir. Bunun sebebi bu sebzelerin ve meyvelerin kan şekerinde yaratabilecekleri ani yükseliş ve düşüşleri engellemektir. Herhangi bir rahatsızlığı olmayan, 20-60 yaş arası bireyler detoks programları uygulayabilirler. Hamileler, emziren kadınlar, çocuklar, büyüme ve gelişme çağındaki gençler, yaşlılar, kronik rahatsızlığı olan bireyler ve daha önce ciddi bir sağlık problemi geçirmiş olan kişiler kesinlikle detoks programı uygulamamalı ve diyetisyenlerine, doktorlarına danışmalıdırlar.”
Diyetin teknik olarak kilo vermek için kendini küçük miktarlarda veya özel yiyeceklerle sınırlamak anlamına geldiğini anlatan Uzman Diyetisyen Merve Tığlı Çınar, “Detoks” ise , vücutta birçok sebepten biriken toksinleri atmak üzerine planlanan ve enerji seviyesini yükseltmeyi hedefleyen kısa süreli bir program olarak tanımlanır. Özellikle mevsim geçişlerinde yorgunluk, halsizlik gibi sıkıntılar yaşıyorsanız, allerjileriniz en üst seviyeye ulaşıyorsa, şekerli ve yağlı besin veya alkol, sigara tüketimini arttırmışsanız, vücudunuzu arındırmak için kısa süreli detoks programlarından yararlanabilirsiniz. Ama ben bun sıkıntıların hepsini sadece mevsim geçişinde değil yılboyu yaşıyorum ya da yaiam tarzım genellikle kötü beslenme üzerine kurulu diyorsanız detoksu kısa surely tutmak yerine her günün en az bir öğününde de uygulayabilirsiniz. Hiçbir problemim yok vücudum genç kalsın, yaşam kalitem artsın diyorsanız yılda 2 veya 3 kez uygulayabileceğiniz detoks programlarını tercih edebilirsiniz” diye konuştu.
Güncel sağlık haberlerinin yer aldığı probiyotix.com sitesinin de yazarı olan Uzman Diyetisyen Merve Tığlı Çınar sözlerine şöyle devam etti; “Vücudunuzun detoks programlarından verim alabilmesinin ilk koşulu sağlıklı bir bağırsak mikrofolarası dolayısıyla sağlıklı bir bedenin ve detoksun vazgeçilmezi de bağırsak sağlığında en önemli görevi yapan probiyotikler. Bağırsak florası faydalı (probiyotik) ve hastalık yapan (patojen) mikroplardan oluşur. Probiyotik miktarımız yüksekse, bağırsakta bulunan toksik maddeler ve sindirilememiş yiyecekler kana geçmez ve bağırsakta kalır. Bağırsağın hastalık yapan kötü maddeleri kana sızdırmadan içeride tutması için gerekli olan şey; Probiyotik miktarı zengin bir floradır. Genel beslenmenizde probiyotik içeren yogurt, kefir, kombucha gibi yiyecek ve içeceklere yer vermek ve/veya dışarıdan düzenli probiyotik almak detoks öncesi ve sırasında büyük önem taşımaktadır.
Detoks yaparken özellikle organik tarım ile üretilmiş besinler kullanıldığında daha iyi sonuç alındığını söyleyebilirim. Çünkü organik sebze-meyveler diğerlerine oranla yüzde 29 daha fazla magnezyum, yüzde 27 daha fazla C Vitamini, yüzde 21 daha fazla demir ve yüzde 14 daha fazla fosfor içeriyor. Yapılan çalışmalar konvansiyonel tarımda kullanılan sentetik gübrelerin besinlerde bulunan fazla nitratı emdiğini, bu nedenle organik olmayan sebze ve meyvelerde C vitamini ve diğer faydalı besin öğelerinin biraz daha azaldığını gösteriyor.”
Detoksun vücudun temizlenmesini hedefleyerek, vücuttaki zararlı maddelerin atılmasını ve vücudun yenilenmesini desteklediğini anlatan Uzman Diyetisyen Merve Tığlı Çınar, “Böylece düzensiz beslenmenin veya çevresel etkenlerin vücudunuzda biriktirdiği kötü anılardan kurtulmuş oluyor ve enerjinizi yükseltiyorsunuz. Organik gıdalar ortalama olarak yüzde 30 daha fazla antioksidan içerdiğinden programda kullanımları da daha etkili sonuç almanızı sağlıyor ancak organik ürünler yerel üretim olduğundan ve sadece mevsiminde bulunabildiğinden detox programlarının da o mevsimde yetişen besinlerle sınırlandırılması gerekiyor. Detoks programı, beslenmenizde aldığınız kalorinin genellikle daha azını içerdiği için, programı uyguladıktan sonra kilo kaybı yaşayabilirsiniz. Ancak bu programları kesinlikle bir zayıflama yöntemi olarak kullanmamalı ve önerilen süreyi aşmamalısınız. Kısa sureli detoks programları vücudunuzu, metabolizmanızı yavaşlatan toksinlerden, arındırmayı hedeflediği için kötü besinlerin vücudunuzda oluyturduğu şişkinlikleri atmanızı ve dolayısıyla öncelikle su kaybetmenizi sağlayacak ancak uzun vadede artık hızlı çalışan metabolizmanız sayesinde dengeli ve sağlıklı beslenme ile fazla yağlardan da kolaylıkla kurtulmanızı sağlayacaktır. Ancak yazımın başında belirttiğim gibi hayatınızın genelinde kötü beslenme, alkol, stres, yorgunluk halsizlik var ise toksinler sürekli vücudunuzda egemenlik kurmaya çalışacağından vitamin mineral içeriği yüksek vücudunuzda detoks etkisi oluşturacak besinleri günün en az bir öğününe sürekli olarak eklemelisiniz. Uyguladığınız detoks programlarının işe yarayabilmesi için; detoks sonrasında beslenmenize kesinlikle dikkat etmeniz gerekiyor. Detoks programıyla beraber kazandığınız enerjinizi yüksek tutabilmek için düzenli ve sağlıklı beslenme tarzını benimsemeniz ve alkol, sigara tüketimini de mümkün olduğunca sınırlamanız gerekiyor. Tabiiki mümkün olduğunca organik besinlere de hayatınızda yer vermeye devam etmek önemli.”
Uzman Diyetisyen Merve Tığlı Çınar, yoğun miktarda pestisit içerdiği için özellikle organik olmasına dikkat edilmesi gereken meyveleri; Elma, Armut, Üzüm, Ayva, Trabzon hurması ve Kırmızı erik olarak sıraladı.
Uzman Diyetisyen Merve Tığlı Çınar sözlerine şunları ekledi;
“Yüksek oranda kimyasala maruz kaldığı için organik olanları daha fazla besin öğesiyle içerdiği için özellikle organik olmasına dikkat edilmesi gereken sebzeler: Mısır, Patates, Kereviz ve Dolmalık biber. Detoks programlarının; sadece su, çay ve sebze-meyve sularını içeren total oruç, asitli besinleri tüketmemeye yönelik olan bazik oruç, sadece pişmemiş gıdalar ile beslenmeyi destekleyen tek yönlü program ve haftanın bir günü hiçbir katı yiyeceği içermeyen program olmak üzere 4 farklı çeşidi mevcut. Şu an ulaşabileceğiniz birçok detoks programı da bu 4 çeşitten yararlanılarak hazırlanmış programlar. Detoks programları kısıtlı kalori içerdiğinden kişiler kesinlikle kendi başına detoks programı uygulamamalı ve mutlaka diyetisyenlerine,doktorlarına danışmalıdırlar. Kendi başınıza yapabileceğiniz en güzel detoks, hayat boyu sürdüreceğiniz sağlıklı ve dengeli beslenme programıdır. Detoks programlarında; sıvı diyetler, katı diyetler veya her ikisini birden içeren diyetler mevcuttur. Bu diyetler genellikle; yeşil yapraklı sebzeleri ve şeker oranı düşük meyve ve sebzeleri içermektedir. Bunun sebebi bu sebzelerin ve meyvelerin kan şekerinde yaratabilecekleri ani yükseliş ve düşüşleri engellemektir. Herhangi bir rahatsızlığı olmayan, 20-60 yaş arası bireyler detoks programları uygulayabilirler. Hamileler, emziren kadınlar, çocuklar, büyüme ve gelişme çağındaki gençler, yaşlılar, kronik rahatsızlığı olan bireyler ve daha önce ciddi bir sağlık problemi geçirmiş olan kişiler kesinlikle detoks programı uygulamamalı ve diyetisyenlerine, doktorlarına danışmalıdırlar.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!