Çocuklardaki Öfkenin Gizli Sebebine Dikkat
Psikolog Dr.Feyza Bayraktar, Ebeveynlerin Yemek ye baskısının çocukları öfkelendirdiğini söyledi.
Psikolog Dr.Feyza Bayraktar, Ebeveynlerin Yemek ye baskısının çocukları öfkelendirdiğini söyledi.
Genellikle, bir kişinin yeme davranışı, yemek ve kiloyla olan ilişkisinin çocukluk döneminde, aile içinde şekillenmeye başladığını anlatan Psikolog Dr.Feyza Bayraktar, “Dolayısıyla, çocukluk döneminde ebeveynlerin çocukların yeme tutum ve davranışları üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Bir çok ailede, ebeveynlerin-çoğunlukla da çocuğun ihtiyaçları ve bakımıyla daha yakından ilgilenen anne, anneanne ve babaannelerin-yaptığı en büyük hatalardan bir tanesi; çocuğun doymayacağı endişesi ile çocuğa ihtiyacından fazla yemek yedirmeye çalışmaktır. Çocuk, çoğu zaman doyduğu için daha fazla yemeyi reddetmesine rağmen, çocuğa yemek yediren anne, anneanne veya babaanne, daha fazla yemesi için çocuğu zorlar. Çocuğun zayıflayacağı ve hastalanacağı endişesi, maalesef yerleşmiş olan ve bir çok ailede daha yeni yeni kırılmaya başlayan; kilolu çocuk sağlıklıdır inancından kaynaklanır. Eğer, çocuk hekimi, çocuğun gelişiminde, çocuğun beslenme alışkanlıklarından kaynaklan bir problem olmadığını dile getiriyorsa, çocuğun akranlarına kıyasla daha az yiyor olması da bir problem değildir. Yalnız, bir çok ebeveyn, az yiyen çocuklarla ilgili endişe duyar ve çocuğa zorla yemek yedirmeye çalışır. Çocuğa zorla yemek yedirmek, çocuk üzerinde baskı oluşturduğu için ya çocuğun yemek yemeyi tamamen reddetmesine sebep olur; ya da verilen yiyeceği fazla tepki göstermeden yese bile, içten içe ebeveyne karşı öfke biriktirip, ifade edemediği duygusunu, farklı alanlarda gereğinden fazla tepki göstererek ifade etme yolunu seçmesine neden olabilir. Çocuğun ihtiyacından fazla yemek yemesi, çocuğun akranlarına kıyasla, fazla kilolu olması ile sonuçlanabilir. Ayrıca, çocuğa zorla yemek yedirmeye çalışmak, çocuğun açlık-tokluk sinyallerini dinlemesini engellediği için ileride de gereğinden fazla yemek yemesine ve yetişkinlik döneminde de kilo problemleri yaşamasına sebep olabilir” diye konuştu.
Psikolog Dr.Feyza Bayraktar, yine yapılan en büyük yanlışlardan bir tanesi; yemek yedirmeyi kolaylaştırmak için, ebeveynin çocuğa televizyon veya tablet karşısında yemek yedirme yolunu seçmesi olduğunu dile getirerek, “Ekran karşısında yemek yedirmek de çocuğun açlık-tokluk sinyallerini dinlemesini engelleyeceği için çocuğun gereğinden fazla yemesine sebep olur ve ileride bozuk yeme davranışı geliştirmesine ve buna bağlı kilo problemleri yaşamasına zemin hazırlar.
Bir çocuğun, sağlıklı yeme davranışı geliştirmesi için öncelikle ebeveynlerin çocuğa rol model olması gerekir. Bunun için de ebeveynlerin kendi yeme davranışlarını gözden geçirmeleri oldukça kritiktir. Anne ve babanın sağlıklı beslenmesi, çocuğun sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanması açısından oldukça önemlidir. Yalnız, her insan gibi arada abur cubur yemenin de normal olduğunu ama ölçüyü kaçırmamak gerektiğini, ebeveynlerin çocuklarına öğretmeleri gerekir. Böylece, ebeveynler, çocukların kontrolsüz abur cubur tüketmelerinin önünü kesmiş olurlar ve normal yeme davranışı geliştirmelerine yardımcı olurlar. Örneğin, haftada 1 gün, eğer kısıtlayıcı bir sağlık sorunu yok ise, ailece bir çikolatayı paylaşmak, çocukta normal yeme davranışının gelişmesi için uygulanabilecek yöntemlerden bir tanesidir. Bunun yanı sıra, her akşam mümkün olmasa bile haftada en az 1-2 kez, ailece sofraya oturmak ve sohbet ederek yemek yemek de çocuğun yemekle sağlıklı bir ilişki geliştirmesine yardımcı olur. Ayrıca, ebeveynlerin egzersiz yapma konusunda da çocuğa rol model olmaları, çocuğun egzersiz yapma alışkanlığı kazanması için oldukça önemlidir. Egzersiz yapma alışkanlığı kazanmak, kişinin hayatı boyunca kilo kontrolü problemi yaşamaması için önleyici bir faktördür. Ailece, hareket içeren aktiviteler yapmak da hem birlikte zaman geçirirken aile içi iletişimin kuvvetlenmesine; hem de tüm aile bireylerinin hareketliliğinin arttırmasına destek olur.
Aile içinde, sohbetin büyük bir kısmını yemek ve yemekle ilgili konuların oluşturması; daha sabah kahvaltısı yaparken öğle yemeğinde ne yenileceğinin konuşulması ya da evde sık sık diyet-kilo konularının geçmesi, çocuğun bozuk yeme davranışı geliştirmesine sebep olabilir. Bu sebeple de ebeveynlerin, aile içi iletişimde, yemek ve kilonun, sohbetin odak noktası olmamasına özen göstermeleri gerekir.” Şeklinde konuştu.
Genellikle, bir kişinin yeme davranışı, yemek ve kiloyla olan ilişkisinin çocukluk döneminde, aile içinde şekillenmeye başladığını anlatan Psikolog Dr.Feyza Bayraktar, “Dolayısıyla, çocukluk döneminde ebeveynlerin çocukların yeme tutum ve davranışları üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Bir çok ailede, ebeveynlerin-çoğunlukla da çocuğun ihtiyaçları ve bakımıyla daha yakından ilgilenen anne, anneanne ve babaannelerin-yaptığı en büyük hatalardan bir tanesi; çocuğun doymayacağı endişesi ile çocuğa ihtiyacından fazla yemek yedirmeye çalışmaktır. Çocuk, çoğu zaman doyduğu için daha fazla yemeyi reddetmesine rağmen, çocuğa yemek yediren anne, anneanne veya babaanne, daha fazla yemesi için çocuğu zorlar. Çocuğun zayıflayacağı ve hastalanacağı endişesi, maalesef yerleşmiş olan ve bir çok ailede daha yeni yeni kırılmaya başlayan; kilolu çocuk sağlıklıdır inancından kaynaklanır. Eğer, çocuk hekimi, çocuğun gelişiminde, çocuğun beslenme alışkanlıklarından kaynaklan bir problem olmadığını dile getiriyorsa, çocuğun akranlarına kıyasla daha az yiyor olması da bir problem değildir. Yalnız, bir çok ebeveyn, az yiyen çocuklarla ilgili endişe duyar ve çocuğa zorla yemek yedirmeye çalışır. Çocuğa zorla yemek yedirmek, çocuk üzerinde baskı oluşturduğu için ya çocuğun yemek yemeyi tamamen reddetmesine sebep olur; ya da verilen yiyeceği fazla tepki göstermeden yese bile, içten içe ebeveyne karşı öfke biriktirip, ifade edemediği duygusunu, farklı alanlarda gereğinden fazla tepki göstererek ifade etme yolunu seçmesine neden olabilir. Çocuğun ihtiyacından fazla yemek yemesi, çocuğun akranlarına kıyasla, fazla kilolu olması ile sonuçlanabilir. Ayrıca, çocuğa zorla yemek yedirmeye çalışmak, çocuğun açlık-tokluk sinyallerini dinlemesini engellediği için ileride de gereğinden fazla yemek yemesine ve yetişkinlik döneminde de kilo problemleri yaşamasına sebep olabilir” diye konuştu.
Psikolog Dr.Feyza Bayraktar, yine yapılan en büyük yanlışlardan bir tanesi; yemek yedirmeyi kolaylaştırmak için, ebeveynin çocuğa televizyon veya tablet karşısında yemek yedirme yolunu seçmesi olduğunu dile getirerek, “Ekran karşısında yemek yedirmek de çocuğun açlık-tokluk sinyallerini dinlemesini engelleyeceği için çocuğun gereğinden fazla yemesine sebep olur ve ileride bozuk yeme davranışı geliştirmesine ve buna bağlı kilo problemleri yaşamasına zemin hazırlar.
Bir çocuğun, sağlıklı yeme davranışı geliştirmesi için öncelikle ebeveynlerin çocuğa rol model olması gerekir. Bunun için de ebeveynlerin kendi yeme davranışlarını gözden geçirmeleri oldukça kritiktir. Anne ve babanın sağlıklı beslenmesi, çocuğun sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanması açısından oldukça önemlidir. Yalnız, her insan gibi arada abur cubur yemenin de normal olduğunu ama ölçüyü kaçırmamak gerektiğini, ebeveynlerin çocuklarına öğretmeleri gerekir. Böylece, ebeveynler, çocukların kontrolsüz abur cubur tüketmelerinin önünü kesmiş olurlar ve normal yeme davranışı geliştirmelerine yardımcı olurlar. Örneğin, haftada 1 gün, eğer kısıtlayıcı bir sağlık sorunu yok ise, ailece bir çikolatayı paylaşmak, çocukta normal yeme davranışının gelişmesi için uygulanabilecek yöntemlerden bir tanesidir. Bunun yanı sıra, her akşam mümkün olmasa bile haftada en az 1-2 kez, ailece sofraya oturmak ve sohbet ederek yemek yemek de çocuğun yemekle sağlıklı bir ilişki geliştirmesine yardımcı olur. Ayrıca, ebeveynlerin egzersiz yapma konusunda da çocuğa rol model olmaları, çocuğun egzersiz yapma alışkanlığı kazanması için oldukça önemlidir. Egzersiz yapma alışkanlığı kazanmak, kişinin hayatı boyunca kilo kontrolü problemi yaşamaması için önleyici bir faktördür. Ailece, hareket içeren aktiviteler yapmak da hem birlikte zaman geçirirken aile içi iletişimin kuvvetlenmesine; hem de tüm aile bireylerinin hareketliliğinin arttırmasına destek olur.
Aile içinde, sohbetin büyük bir kısmını yemek ve yemekle ilgili konuların oluşturması; daha sabah kahvaltısı yaparken öğle yemeğinde ne yenileceğinin konuşulması ya da evde sık sık diyet-kilo konularının geçmesi, çocuğun bozuk yeme davranışı geliştirmesine sebep olabilir. Bu sebeple de ebeveynlerin, aile içi iletişimde, yemek ve kilonun, sohbetin odak noktası olmamasına özen göstermeleri gerekir.” Şeklinde konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!