“Böbrek Yetmezliğinin Kesin Tedavisi Organ Nakli”
Türkiyede toplumun yüzde 10unun böbrek yetmezliği yaşadığını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ulaş Sözener, kronik böbrek yetmezliği tanısı konulmuş hastalar için kesin tedavinin organ nakli olduğunu söyledi.
Türkiyede toplumun yüzde 10unun böbrek yetmezliği yaşadığını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ulaş Sözener, kronik böbrek yetmezliği tanısı konulmuş hastalar için kesin tedavinin organ nakli olduğunu söyledi.
Kronik böbrek yetmezliği tanısı konulmuş ve tedavisi devam eden hastaların yaşamını sürdürebilmesi için iki seçeneği olduğuna vurgu yapan Medicana International Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ulaş Sözener, şunları söyledi:
“Hastalığın ilerlemesi sonucunda artık kendi böbrekleri, hayatlarını sürdürmelerine imkan sağlayamayacak kadar bozulduğunda, hastanın yaşamını sürdürebilmesi için iki seçeneği kalır. Diyaliz ya da böbrek nakli. Diyaliz yapay bir şekilde vücuttaki zararlı maddelerin temizlenme işlemidir. Ancak diyaliz son evre böbrek hastası için bir tedavi yöntemi değil sadece yaşamını sürdürmesi için bir zaman kazanma yoludur. Son evre böbrek yetmezliğinin bilinen kesin tek tedavisi böbrek naklidir. Böbrek nakli, canlı bir donörden ya da kadavradan alınan böbreğin hastaya nakledilmesidir.”
Böbrek nakli hangi durumlarda yapılamaz?
Hemen her böbrek hastasının böbrek nakli için değerlendirileceğini söyleyen Op. Dr. Ulaş Sözener, hastanın böbrek nakli olmasına engel olacak durumları şöyle sıraladı:
“Hastada mevcut olan ve tamamen tedavisi sağlanamamış kanser mevcut olması, ameliyatı kesinlikle kaldıramayacak kadar ciddi eşlik eden hastalıkların varlığı, tedavi edilmemiş psikiyatrik bozukluklar, madde bağımlılığı, nakilden çok kısa süre sonrasında nakledilecek böbreğin yetmezliğe girmesine sebep olacak ciddi sistemik hastalıkların varlığı, hastada mevcut ciddi enfeksiyon varlığı.”
“Tansiyon veya şeker hastalığı engel değil”
Yüksek tansiyon ya da şeker hastalığının böbrek yetmezliğinin önde gelen sebepleri olduğunun altını çizen Op. Dr. Ulaş Sözener, Bu hastalıkların tedavileri tamamen mümkün olmadığı için, bu hastalıklara sahip kişiler zaten nakil için uygun adaylardır. Yine pek çok eşlik eden hastalık ve durum, hastanın çalışan ve sağlıklı bir böbreği olması ile daha kolay kontrol altına alınacağından nakil bir avantajdır” dedi.
Hastalar bir haftada gündelik yaşamına dönebiliyor
Bir komplikasyon gelişmemesi durumunda böbrek nakli olan hastaların, nakilden sonra 1 hafta gibi kısa bir süre içerisinde evlerine, yaşantılarına dönmelerinin mümkün olduğunu ifade eden Sözener, nakil sürecini şöyle özetledi:
“Böbrek nakli için başvuran hastalar, değerlendirmeleri yapıldıktan sonra organ nakli bekleme listesine kaydedilmektedir. Ülkemizdeki organ bağış oranları göz önüne alındığında bu listeler her sene daha fazla dolmakta maalesef bunun karşılığında yeterli miktarda nakil yapılmaktadır. Bu durumdaki ülkelerde organ nakli için bir diğer seçenek de canlıdan nakildir. Hastaya akrabasından ya da akraba dışı bir kimseden (uygun yasal işlemeler tamamlandıktan ve izinler alındıktan sonra) alınan böbreğin nakli mümkündür. Günümüzde, yine deneyimli merkezlerde canlıdan alınan böbrek, kapalı yöntemle alınabilmekte (laparoskopik, robotik vs.) bu sayede organını bağışlayan kişi çok kısa sürede günlük yaşantısına dönebilmektedir. Uygun şekilde değerlendirilip hazırlanan ve başarılı şekilde ameliyat edilen organ bağışçısı, taburculuk sonrası tamamen sağlıklı ve eksiksiz bir şekilde hayatına devam edebilir.”
Kronik böbrek yetmezliği tanısı konulmuş ve tedavisi devam eden hastaların yaşamını sürdürebilmesi için iki seçeneği olduğuna vurgu yapan Medicana International Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ulaş Sözener, şunları söyledi:
“Hastalığın ilerlemesi sonucunda artık kendi böbrekleri, hayatlarını sürdürmelerine imkan sağlayamayacak kadar bozulduğunda, hastanın yaşamını sürdürebilmesi için iki seçeneği kalır. Diyaliz ya da böbrek nakli. Diyaliz yapay bir şekilde vücuttaki zararlı maddelerin temizlenme işlemidir. Ancak diyaliz son evre böbrek hastası için bir tedavi yöntemi değil sadece yaşamını sürdürmesi için bir zaman kazanma yoludur. Son evre böbrek yetmezliğinin bilinen kesin tek tedavisi böbrek naklidir. Böbrek nakli, canlı bir donörden ya da kadavradan alınan böbreğin hastaya nakledilmesidir.”
Böbrek nakli hangi durumlarda yapılamaz?
Hemen her böbrek hastasının böbrek nakli için değerlendirileceğini söyleyen Op. Dr. Ulaş Sözener, hastanın böbrek nakli olmasına engel olacak durumları şöyle sıraladı:
“Hastada mevcut olan ve tamamen tedavisi sağlanamamış kanser mevcut olması, ameliyatı kesinlikle kaldıramayacak kadar ciddi eşlik eden hastalıkların varlığı, tedavi edilmemiş psikiyatrik bozukluklar, madde bağımlılığı, nakilden çok kısa süre sonrasında nakledilecek böbreğin yetmezliğe girmesine sebep olacak ciddi sistemik hastalıkların varlığı, hastada mevcut ciddi enfeksiyon varlığı.”
“Tansiyon veya şeker hastalığı engel değil”
Yüksek tansiyon ya da şeker hastalığının böbrek yetmezliğinin önde gelen sebepleri olduğunun altını çizen Op. Dr. Ulaş Sözener, Bu hastalıkların tedavileri tamamen mümkün olmadığı için, bu hastalıklara sahip kişiler zaten nakil için uygun adaylardır. Yine pek çok eşlik eden hastalık ve durum, hastanın çalışan ve sağlıklı bir böbreği olması ile daha kolay kontrol altına alınacağından nakil bir avantajdır” dedi.
Hastalar bir haftada gündelik yaşamına dönebiliyor
Bir komplikasyon gelişmemesi durumunda böbrek nakli olan hastaların, nakilden sonra 1 hafta gibi kısa bir süre içerisinde evlerine, yaşantılarına dönmelerinin mümkün olduğunu ifade eden Sözener, nakil sürecini şöyle özetledi:
“Böbrek nakli için başvuran hastalar, değerlendirmeleri yapıldıktan sonra organ nakli bekleme listesine kaydedilmektedir. Ülkemizdeki organ bağış oranları göz önüne alındığında bu listeler her sene daha fazla dolmakta maalesef bunun karşılığında yeterli miktarda nakil yapılmaktadır. Bu durumdaki ülkelerde organ nakli için bir diğer seçenek de canlıdan nakildir. Hastaya akrabasından ya da akraba dışı bir kimseden (uygun yasal işlemeler tamamlandıktan ve izinler alındıktan sonra) alınan böbreğin nakli mümkündür. Günümüzde, yine deneyimli merkezlerde canlıdan alınan böbrek, kapalı yöntemle alınabilmekte (laparoskopik, robotik vs.) bu sayede organını bağışlayan kişi çok kısa sürede günlük yaşantısına dönebilmektedir. Uygun şekilde değerlendirilip hazırlanan ve başarılı şekilde ameliyat edilen organ bağışçısı, taburculuk sonrası tamamen sağlıklı ve eksiksiz bir şekilde hayatına devam edebilir.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!