Böbrek Nakilli Anneye Bebek Sürprizi
Tip 1 diyabet tanısıyla 12 yıl önce insüline başlayan, 7 yıl sonra da böbrek yetmezliği gelişip nakil olmak zorunda kalan Gözde Gül Koç, 38 yaşında bebeğini doğurdu, anne oldu. Riskli bir gebelik sürecinden sonra minik kızı Nehire kavuşan Koç, “Bu zorlu dönemi çok iyi yöneten ve benim de yönetmemi sağlayan doktorum Prof. Namık Demire çok ama çok teşekkür ediyorum, çok mutluyum” dedi.
Tip 1 diyabet tanısıyla 12 yıl önce insüline başlayan, 7 yıl sonra da böbrek yetmezliği gelişip nakil olmak zorunda kalan Gözde Gül Koç, 38 yaşında bebeğini doğurdu, anne oldu. Riskli bir gebelik sürecinden sonra minik kızı Nehire kavuşan Koç, “Bu zorlu dönemi çok iyi yöneten ve benim de yönetmemi sağlayan doktorum Prof. Namık Demire çok ama çok teşekkür ediyorum, çok mutluyum” dedi.
İzmirli bankacı Gözde Gül Koç, uzun yıllar voleybol oynamış, yaşadığı yorgunluğu, halsizliği hep yoğun spor yapmasına bağlamıştı. Biraz da ihmalkarlığı olabilirdi ama her şey de üst üste geliyordu. Aldığı kiloların, çok sık su içmesinin nedeninin spor yorgunluğundan değil şeker hastalığından olduğu 2006da ortaya çıktı. 26 yaşındayken Tip 1 diyabet tanısı koyulan Gözde Gül Koç, babasının rahatsızlığının da peşinden gelmesiyle tüm sağlık sorunlarını üzüntüsüne bağladı. Şikayetlerinin psikolojik olduğunu düşünen Koç, Nisan 2013te bir şok daha yaşadı. Bu kez yüksek tansiyona bağlı böbrek yetmezliği tanısı koyuldu. Şekerini kontrol altına tutabilen Koç moralini bozmamaya çalışsa da hastanelere gidip gelmek, diyet yapmak hiç kolay değildi. Duygu durumları da “kabul etme ile kaçmak” arasında değişiyordu. Bir ay diyaliz, ardından 9 ay kadar evde periton diyaliz yapan Koç, kapatılan bir üniversitesi hastanesinde 22 Ocak 2014te ağabeyi Mustafa Gülden (40) nakledilen böbrekle yeni bir hayata başladı. Kötü günleri geride bırakan Koç, nakilden bir yıl sonra mali müşavir Turgut Koç (42) ile evlenerek yaşamında yeni bir sayfa açtı. Koç, annelik konusunda “ileride pişman olur muyum- olmaz mıyım” diye düşünürken hamile kaldı. Hem diyabet hastası hem de böbrek nakilli anne adayı Koç, İzmir Kent Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Perinatolog (Perinatoloji -anne veya bebek açısından risk oluşturabilecek gebeliklerle ilgilenen bilim dalı) Prof. Dr. Namık Demire başvurdu. Koç, Prof. Dr. Demirin kontrolünde, tüm öneri ve uyarılara harfiyen uyarak doğuma hazırlandı. Hamileliğin 7 ayını sorunsuz geçiren Koç, geçtiğimiz 30 Temmuzda sezaryenle kızı Nehiri dünyaya getirdi. 35 haftalık 2 kilo 590 gram ağırlığında, 48 santimetre boyunda doğan Nehir, Gözde ve Turgut koç çiftine mutlulukların en büyüğünü yaşattı.
Pişman olmak ya da olmamak
Eşinin çocuk sahibi olma konusunda her şeyi oluruna bıraktığını ve ısrarcı olmadığını belirten Gözde Gül Koç, yaşadıklarını ve duygularını şöyle anlattı:
“Üç beş sene sonra pişmanlık duyar mıyım? Kafamda hep bu soru vardı. Cesaret etmekle vazgeçmek arasında kaldığım çok oldu. Aslında bir tane doktor çıkıp, ‘yok sen bunu deneme dediğinde çok kolay vazgeçebileceğim ve hiçbir şekilde kafamda soru işareti kalmayacağı bir süreçti. Ama hiçbir doktor da böyle bir şey söylemedi. Çünkü tahlil sonuçlarım, vücut yapım, sağlık durumum bunu kaldırabilir şeklinde hep yüreklendirdiler beni. Hamilelik öncesi çok git- gel yaşadım. Şekerimi, tansiyonumu, bunların bozulacağını düşündüm. Sonra bunları kafamda büyütmekten vazgeçip oluruna bıraktım. Ne olacaksa görelim dedim. Allah yardım etti hamilelik normal yollarla oldu. Nakil olduğum, hamileliğimin başlangıcında gittiğim hastane kapandı. Bu da ayrı stres oluşturdu. Her şeye sıfırdan başlayacaktım, yeniden ilaçlarım düzenlenecekti. Hamileliğimin 4. ayında Kente Prof. Dr. Namık Demire geldim. Zorlu bir süreçti ama 7 ay boyunca korktuğum hiçbir şeyi yaşamadım. Rahat geçti hamileliğim ama çok dikkatli hareket ettim, kurallara uydum. Ne denilirse yaptım. 7 ayın sonunda şeker, tansiyon sinyaller vermeye başlayınca doktorum doğuma karar verdi. İnsülin, böbreği vücudun reddetmemesi için içtiğim ilaçlar, hamilelik Op. Dr. Ahmet Nart böbrek naklimi başarıyla gerçekleştirerek bana yeni bir hayatın kapılarını açmıştı. Ardından hamilelik ve doğum geldi. Bu sürecin sorunsuz geçirilmesinde, doğru yönetilmesinde ve benim de süreci yönetmemde, bu durumun gerçekleşmesinde Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Çelik ve Prof. Dr. Namık Demirin büyük emekleri var. Üç doktoruma da minnettarım, sonsuz mutluyum, sonsuz teşekkürler.”
“Literatürde böbrek naklinden sonra 5 bin kadar gebelik var”
Öte yandan, Prof. Dr. Namık Demir, böbrek nakli yapılan kadınların hemen hemen yarısının doğurganlık çağında olmalarına karşılık, bu kadınlar arasında gebe kalanların oranının yüzde 2-5 arasında değiştiğini söyledi. 1990lı yıllarda böbrek nakli yapılan kadınlar arasında gebelik oranlarının binde 52 civarındayken, 2000li yıllarda bu oranın binde 20lere düştüğünü kaydeden Prof. Dr. Demir, “Halen literatürde böbrek naklinden sonra oluşan 5000 kadar gebelik bildirilmiştir” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2002 yılında nakil yapılan kadınların böbrek naklinden sonra 2 yıl süre ile gebe kalmamaları öneriliyordu. 2005 yılından sonra ise bu süre bir yıla çekildi. Eğer böbrek naklinden sonra 1 yıl içerisinde böbrek reddedilmemişse ve böbrek fonksiyonları iyi ise bağışıklık sistemini baskılayan ve teratojen olmayan ilaçlar (bebekte anomali yaratmayan) ile böbrek fonksiyonları stabil ise gebe kalmalarında sakınca olmamaktadır. Böbrek nakli sonrasında gebe kalan kadınların gebelikleri sırasında hipertansiyon, preeklampsi, diyabet gibi komplikasyonlar diğer gebeler ile kıyaslandığında çok daha sık ortaya çıkabilir. Riskli gebelik grubundaki böbrek nakli sonrasında gebe kalan anne adaylarının ve karnındaki bebeklerinin çok yakından izlenmesi gerekir. Hastamız gebelik sırasında takibini yapan nefrolog arkadaşımızın önerileri doğrultusunda nispeten güvenli olarak kullanılan ilaçları aldı, hem gebe hem de bebeğin takipleri yapıldı, anne de uyulması gereken tüm kurallara uydu. Annemiz sağlıklı bir bebek dünyaya getirdi, kendisi de çok iyi ve çok mutlular.”
İzmirli bankacı Gözde Gül Koç, uzun yıllar voleybol oynamış, yaşadığı yorgunluğu, halsizliği hep yoğun spor yapmasına bağlamıştı. Biraz da ihmalkarlığı olabilirdi ama her şey de üst üste geliyordu. Aldığı kiloların, çok sık su içmesinin nedeninin spor yorgunluğundan değil şeker hastalığından olduğu 2006da ortaya çıktı. 26 yaşındayken Tip 1 diyabet tanısı koyulan Gözde Gül Koç, babasının rahatsızlığının da peşinden gelmesiyle tüm sağlık sorunlarını üzüntüsüne bağladı. Şikayetlerinin psikolojik olduğunu düşünen Koç, Nisan 2013te bir şok daha yaşadı. Bu kez yüksek tansiyona bağlı böbrek yetmezliği tanısı koyuldu. Şekerini kontrol altına tutabilen Koç moralini bozmamaya çalışsa da hastanelere gidip gelmek, diyet yapmak hiç kolay değildi. Duygu durumları da “kabul etme ile kaçmak” arasında değişiyordu. Bir ay diyaliz, ardından 9 ay kadar evde periton diyaliz yapan Koç, kapatılan bir üniversitesi hastanesinde 22 Ocak 2014te ağabeyi Mustafa Gülden (40) nakledilen böbrekle yeni bir hayata başladı. Kötü günleri geride bırakan Koç, nakilden bir yıl sonra mali müşavir Turgut Koç (42) ile evlenerek yaşamında yeni bir sayfa açtı. Koç, annelik konusunda “ileride pişman olur muyum- olmaz mıyım” diye düşünürken hamile kaldı. Hem diyabet hastası hem de böbrek nakilli anne adayı Koç, İzmir Kent Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Perinatolog (Perinatoloji -anne veya bebek açısından risk oluşturabilecek gebeliklerle ilgilenen bilim dalı) Prof. Dr. Namık Demire başvurdu. Koç, Prof. Dr. Demirin kontrolünde, tüm öneri ve uyarılara harfiyen uyarak doğuma hazırlandı. Hamileliğin 7 ayını sorunsuz geçiren Koç, geçtiğimiz 30 Temmuzda sezaryenle kızı Nehiri dünyaya getirdi. 35 haftalık 2 kilo 590 gram ağırlığında, 48 santimetre boyunda doğan Nehir, Gözde ve Turgut koç çiftine mutlulukların en büyüğünü yaşattı.
Pişman olmak ya da olmamak
Eşinin çocuk sahibi olma konusunda her şeyi oluruna bıraktığını ve ısrarcı olmadığını belirten Gözde Gül Koç, yaşadıklarını ve duygularını şöyle anlattı:
“Üç beş sene sonra pişmanlık duyar mıyım? Kafamda hep bu soru vardı. Cesaret etmekle vazgeçmek arasında kaldığım çok oldu. Aslında bir tane doktor çıkıp, ‘yok sen bunu deneme dediğinde çok kolay vazgeçebileceğim ve hiçbir şekilde kafamda soru işareti kalmayacağı bir süreçti. Ama hiçbir doktor da böyle bir şey söylemedi. Çünkü tahlil sonuçlarım, vücut yapım, sağlık durumum bunu kaldırabilir şeklinde hep yüreklendirdiler beni. Hamilelik öncesi çok git- gel yaşadım. Şekerimi, tansiyonumu, bunların bozulacağını düşündüm. Sonra bunları kafamda büyütmekten vazgeçip oluruna bıraktım. Ne olacaksa görelim dedim. Allah yardım etti hamilelik normal yollarla oldu. Nakil olduğum, hamileliğimin başlangıcında gittiğim hastane kapandı. Bu da ayrı stres oluşturdu. Her şeye sıfırdan başlayacaktım, yeniden ilaçlarım düzenlenecekti. Hamileliğimin 4. ayında Kente Prof. Dr. Namık Demire geldim. Zorlu bir süreçti ama 7 ay boyunca korktuğum hiçbir şeyi yaşamadım. Rahat geçti hamileliğim ama çok dikkatli hareket ettim, kurallara uydum. Ne denilirse yaptım. 7 ayın sonunda şeker, tansiyon sinyaller vermeye başlayınca doktorum doğuma karar verdi. İnsülin, böbreği vücudun reddetmemesi için içtiğim ilaçlar, hamilelik Op. Dr. Ahmet Nart böbrek naklimi başarıyla gerçekleştirerek bana yeni bir hayatın kapılarını açmıştı. Ardından hamilelik ve doğum geldi. Bu sürecin sorunsuz geçirilmesinde, doğru yönetilmesinde ve benim de süreci yönetmemde, bu durumun gerçekleşmesinde Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Çelik ve Prof. Dr. Namık Demirin büyük emekleri var. Üç doktoruma da minnettarım, sonsuz mutluyum, sonsuz teşekkürler.”
“Literatürde böbrek naklinden sonra 5 bin kadar gebelik var”
Öte yandan, Prof. Dr. Namık Demir, böbrek nakli yapılan kadınların hemen hemen yarısının doğurganlık çağında olmalarına karşılık, bu kadınlar arasında gebe kalanların oranının yüzde 2-5 arasında değiştiğini söyledi. 1990lı yıllarda böbrek nakli yapılan kadınlar arasında gebelik oranlarının binde 52 civarındayken, 2000li yıllarda bu oranın binde 20lere düştüğünü kaydeden Prof. Dr. Demir, “Halen literatürde böbrek naklinden sonra oluşan 5000 kadar gebelik bildirilmiştir” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2002 yılında nakil yapılan kadınların böbrek naklinden sonra 2 yıl süre ile gebe kalmamaları öneriliyordu. 2005 yılından sonra ise bu süre bir yıla çekildi. Eğer böbrek naklinden sonra 1 yıl içerisinde böbrek reddedilmemişse ve böbrek fonksiyonları iyi ise bağışıklık sistemini baskılayan ve teratojen olmayan ilaçlar (bebekte anomali yaratmayan) ile böbrek fonksiyonları stabil ise gebe kalmalarında sakınca olmamaktadır. Böbrek nakli sonrasında gebe kalan kadınların gebelikleri sırasında hipertansiyon, preeklampsi, diyabet gibi komplikasyonlar diğer gebeler ile kıyaslandığında çok daha sık ortaya çıkabilir. Riskli gebelik grubundaki böbrek nakli sonrasında gebe kalan anne adaylarının ve karnındaki bebeklerinin çok yakından izlenmesi gerekir. Hastamız gebelik sırasında takibini yapan nefrolog arkadaşımızın önerileri doğrultusunda nispeten güvenli olarak kullanılan ilaçları aldı, hem gebe hem de bebeğin takipleri yapıldı, anne de uyulması gereken tüm kurallara uydu. Annemiz sağlıklı bir bebek dünyaya getirdi, kendisi de çok iyi ve çok mutlular.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!