Adil: Meme Kanserinde Erken Tespit Hayat Kurtarır
Anamur İlçe Sağlık Müdürü Cem Adil, meme kanserinde erken tespitin önemine vurgu yaparak, erken dönemde tespit edilen meme kanserlerinde yüzde 98 oranda iyileşme şansı olduğunu söyledi.
Anamur İlçe Sağlık Müdürü Cem Adil, meme kanserinde erken tespitin önemine vurgu yaparak, erken dönemde tespit edilen meme kanserlerinde yüzde 98 oranda iyileşme şansı olduğunu söyledi.
Adil, ekim ayının dünyada meme kanseri bilinçlendirme ve farkındalık ayı olması nedeniyle yaptığı açıklamada, en sık görülen kanser türleri arasında 3. sırada yer alan meme kanserinin, meme dokusunda meydana gelen ve genellikle kadınlarda sık görülen bir kanser türü olduğunu belirtti. Erken teşhis edildiğinde tedavide yüzde 98e yakın oranda bir başarı sağlandığını kaydeden Adil, Kanser türleri kendilerine özgü, çok çeşitli yöntemlerle tedavi edilebilmekte ancak geç kalınması kötü sonuçlar doğurabilmektedir. Meme kanserinde erken teşhis için kendi kendine meme muayenesinin önemi çok büyüktür. Yapılan eğitim çalışmaları neticesinde kadınlar, meme kanseri konusunda bilinçlendikçe erken teşhis oranı da artmaktadır. Günümüzde meme kanserlerinin çoğu kişilerin kendileri tarafından tespit edilmektedir dedi.
Meme dokusunun, süt kanalları ve süt bezleri olmak üzere iki ana kısımdan oluştuğunu ifade eden Adil, Meme kanserleri de esas itibariyle duktal kanser (süt kanallarında görülen kanser) ve lobüler kanser (süt bezlerinde görülen kanser) iki gruptur. En sık rastlanan da duktal kanserdir. Ayrıca her iki yapıda da oluşabilen iltihabi meme kanseri de mevcuttur. Meme kanseri memeyi oluşturan süt kanalı ve süt bezlerindeki bazı hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla oluşan tümördür ve başka organlara da yayılabilmektedir. En sık kalça ve omurga kemikleri, akciğer ve karaciğerdir. Tek başına meme kanserinden ölüm oranı oldukça düşüktür.
Meme kanseri oluşumunda bazı risk gruplarının rolü büyüktür. Bunları kısaca şişmanlık, alkol-sigara kullanımı ve yanlış beslenme alışkanlığı, ailede meme kanseri hikayesi, hiç çocuk doğurmamış olmak, hiç emzirmemiş olmak, daha önce yumurtalık ya da rahim kanseri teşhisi konulması, uzun süre doğum kontrol hapı kullanılması, ileri yaşta olmak, adet görmeye başlama yaşının erken, kesilme yaşının geç olması şeklinde sıralayabiliriz diye konuştu.
Adil, meme kanserinin belirtilerini ise şöyle sıraladı; Memede şişlik, koltuk altında görülebilen ve elle fark edilen ağrılı ya da ağrısız şişlikler, genellikle sert, ağrısız, zamanla büyüyebilen, hareket ettirilebilen, bazen de hareketsiz kitle bulunması. Memenin şeklinde ve genel boyutunda değişiklik, meme başı ve çevresinde renk değişikliği, yara, meme başında içeri doğru çöküntü, portakal kabuğu görünümü oluşması, meme başında genişleme, yön değiştirme, kabuklanma, çatlama, meme ucundan gelen akıntı, memede oluşan ağrı hissi olarak sıralamak mümkündür.
Adil, kadınların belli aralıklarla tıbbi kontrollerini yaptırması ve öncelikle 20 yaşından itibaren bütün kadınların kendi kendine meme muayenesini öğrenip her ay düzenli bir şekilde muayenelerini yapmasının, erken teşhis ve tedavi için en önemli faktörlerden olduğunu da sözlerine ekledi.
Adil, ekim ayının dünyada meme kanseri bilinçlendirme ve farkındalık ayı olması nedeniyle yaptığı açıklamada, en sık görülen kanser türleri arasında 3. sırada yer alan meme kanserinin, meme dokusunda meydana gelen ve genellikle kadınlarda sık görülen bir kanser türü olduğunu belirtti. Erken teşhis edildiğinde tedavide yüzde 98e yakın oranda bir başarı sağlandığını kaydeden Adil, Kanser türleri kendilerine özgü, çok çeşitli yöntemlerle tedavi edilebilmekte ancak geç kalınması kötü sonuçlar doğurabilmektedir. Meme kanserinde erken teşhis için kendi kendine meme muayenesinin önemi çok büyüktür. Yapılan eğitim çalışmaları neticesinde kadınlar, meme kanseri konusunda bilinçlendikçe erken teşhis oranı da artmaktadır. Günümüzde meme kanserlerinin çoğu kişilerin kendileri tarafından tespit edilmektedir dedi.
Meme dokusunun, süt kanalları ve süt bezleri olmak üzere iki ana kısımdan oluştuğunu ifade eden Adil, Meme kanserleri de esas itibariyle duktal kanser (süt kanallarında görülen kanser) ve lobüler kanser (süt bezlerinde görülen kanser) iki gruptur. En sık rastlanan da duktal kanserdir. Ayrıca her iki yapıda da oluşabilen iltihabi meme kanseri de mevcuttur. Meme kanseri memeyi oluşturan süt kanalı ve süt bezlerindeki bazı hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla oluşan tümördür ve başka organlara da yayılabilmektedir. En sık kalça ve omurga kemikleri, akciğer ve karaciğerdir. Tek başına meme kanserinden ölüm oranı oldukça düşüktür.
Meme kanseri oluşumunda bazı risk gruplarının rolü büyüktür. Bunları kısaca şişmanlık, alkol-sigara kullanımı ve yanlış beslenme alışkanlığı, ailede meme kanseri hikayesi, hiç çocuk doğurmamış olmak, hiç emzirmemiş olmak, daha önce yumurtalık ya da rahim kanseri teşhisi konulması, uzun süre doğum kontrol hapı kullanılması, ileri yaşta olmak, adet görmeye başlama yaşının erken, kesilme yaşının geç olması şeklinde sıralayabiliriz diye konuştu.
Adil, meme kanserinin belirtilerini ise şöyle sıraladı; Memede şişlik, koltuk altında görülebilen ve elle fark edilen ağrılı ya da ağrısız şişlikler, genellikle sert, ağrısız, zamanla büyüyebilen, hareket ettirilebilen, bazen de hareketsiz kitle bulunması. Memenin şeklinde ve genel boyutunda değişiklik, meme başı ve çevresinde renk değişikliği, yara, meme başında içeri doğru çöküntü, portakal kabuğu görünümü oluşması, meme başında genişleme, yön değiştirme, kabuklanma, çatlama, meme ucundan gelen akıntı, memede oluşan ağrı hissi olarak sıralamak mümkündür.
Adil, kadınların belli aralıklarla tıbbi kontrollerini yaptırması ve öncelikle 20 yaşından itibaren bütün kadınların kendi kendine meme muayenesini öğrenip her ay düzenli bir şekilde muayenelerini yapmasının, erken teşhis ve tedavi için en önemli faktörlerden olduğunu da sözlerine ekledi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!