Başkan Orhan: “Siyasi İrade Kararına Sahip Çıkmalıdır”
Niğde Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Hasan Orhan, Danıştayın Öğrenci Andı üzerinde vermiş olduğu karara ilişkin bir açıklama yaparak, “ Siyasi irade kararına sahip çıkmalı ve eski Türkiyenin hortlamasına geçit vermemelidir” dedi.
Niğde Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Hasan Orhan, Danıştayın Öğrenci Andı üzerinde vermiş olduğu karara ilişkin bir açıklama yaparak, “ Siyasi irade kararına sahip çıkmalı ve eski Türkiyenin hortlamasına geçit vermemelidir” dedi.
Niğde Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Hasan Orhan yazılı basın açıklamasında bulundu. Danıştay 8. Dairesinin Öğrenci Andı üzerinde vermiş olduğu karara tepki gösteren Niğde Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Hasan Orhan, Öğrenci Andının kaldırılmasına ve demokratik bir Türkiyenin inşası adına Eğitim Bir Sen olarak destek vermiş olduklarını dile getirerek: “Danıştay 8. Dairesi, idarenin takdir hakkını hiçe sayarak, hukuki denetimin dışına çıkıp hiçbir pedagojik ve bilimsel verilere dayanma ihtiyacı duymadan ilköğretim okullarında Öğrenci Andını kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmiştir. Pedagojik veya hukuki hiçbir dayanak göremediğimiz gerekçeli kararda, ülke gerçekliği ve toplumsal mutabakat bir yana uluslararası hukuk ve anayasa dahi görmezden gelinmiştir” diye konuştu.
Danıştayın vermiş olduğu kararla beraber eski Türkiye alışkanlıklarının devam ettiğini vurgulayan Başkan Orhan, “Bu karar ülkemizde son on beş yıldır insan hakları ve demokrasi alanında gerçekleştirilen atılımların ve kazanımlarının idarenin hukuki denetimini yapmakla yükümlü yargı mensuplarınca halen benimsenemediği ve içselleştirilemediğini göstermektedir. Ne yazık ki yargıyı askeri darbelerle şekillendirilen müesses nizamın temsilcisi konumuna indirgeyen eski Türkiye alışkanlıklarının halen devam ettiği görülmektedir. Andımızın arka planında hiçbir bilimsel ve pedagojik gerekçe bulunmadığını, 1930lu yılların totaliter rejimlerine öykünmenin çirkin bir tezahürü olduğunu ortaya koyan bu tespit, bugün dahi geçerliliğini ve canlılığını korumaktadır. Mahkemeye göre Milli Eğitim Bakanlığı andımızı kaldırırken bilimsel bir gerekçeye dayanmamıştır. Ancak aynı Mahkeme, andımızın kaldırılmasının eğitime etkileri ya da andımızın gerekliliği konusunda hiçbir bilimsel gerekçe öne sürememiş, kararını hiçbir bilimsel veriye veya araştırmaya dayandıramamıştır. Yine kararda öğrenci andını kaldırılmasındaki eğitim biliminin gerekleri ve pedagojik formasyon ilkeleri bakımından araştırma, inceleme ve tespit yapılmadığı ileri sürülmektedir. Oysa ki kararın dayanağı kılınan Milli Eğitim Temel Kanunu ve uzun süredir uygulanmakta oluşunun arkasında eğitim biliminin hangi gereklerinin ve hangi pedagojik formasyon ilkelerin durduğu Mahkemece göz ardı edilmektedir” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğana ve Milli Eğitim Bakanlığına seslenen Niğde Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Hasan Orhan, 2013de verilen bu kararın arkasında durma çağrısı yaptıklarını ve bu konuda sorumluluğun siyasi iradenin olduğunu ifade etti.
Niğde Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Hasan Orhan yazılı basın açıklamasında bulundu. Danıştay 8. Dairesinin Öğrenci Andı üzerinde vermiş olduğu karara tepki gösteren Niğde Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Hasan Orhan, Öğrenci Andının kaldırılmasına ve demokratik bir Türkiyenin inşası adına Eğitim Bir Sen olarak destek vermiş olduklarını dile getirerek: “Danıştay 8. Dairesi, idarenin takdir hakkını hiçe sayarak, hukuki denetimin dışına çıkıp hiçbir pedagojik ve bilimsel verilere dayanma ihtiyacı duymadan ilköğretim okullarında Öğrenci Andını kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmiştir. Pedagojik veya hukuki hiçbir dayanak göremediğimiz gerekçeli kararda, ülke gerçekliği ve toplumsal mutabakat bir yana uluslararası hukuk ve anayasa dahi görmezden gelinmiştir” diye konuştu.
Danıştayın vermiş olduğu kararla beraber eski Türkiye alışkanlıklarının devam ettiğini vurgulayan Başkan Orhan, “Bu karar ülkemizde son on beş yıldır insan hakları ve demokrasi alanında gerçekleştirilen atılımların ve kazanımlarının idarenin hukuki denetimini yapmakla yükümlü yargı mensuplarınca halen benimsenemediği ve içselleştirilemediğini göstermektedir. Ne yazık ki yargıyı askeri darbelerle şekillendirilen müesses nizamın temsilcisi konumuna indirgeyen eski Türkiye alışkanlıklarının halen devam ettiği görülmektedir. Andımızın arka planında hiçbir bilimsel ve pedagojik gerekçe bulunmadığını, 1930lu yılların totaliter rejimlerine öykünmenin çirkin bir tezahürü olduğunu ortaya koyan bu tespit, bugün dahi geçerliliğini ve canlılığını korumaktadır. Mahkemeye göre Milli Eğitim Bakanlığı andımızı kaldırırken bilimsel bir gerekçeye dayanmamıştır. Ancak aynı Mahkeme, andımızın kaldırılmasının eğitime etkileri ya da andımızın gerekliliği konusunda hiçbir bilimsel gerekçe öne sürememiş, kararını hiçbir bilimsel veriye veya araştırmaya dayandıramamıştır. Yine kararda öğrenci andını kaldırılmasındaki eğitim biliminin gerekleri ve pedagojik formasyon ilkeleri bakımından araştırma, inceleme ve tespit yapılmadığı ileri sürülmektedir. Oysa ki kararın dayanağı kılınan Milli Eğitim Temel Kanunu ve uzun süredir uygulanmakta oluşunun arkasında eğitim biliminin hangi gereklerinin ve hangi pedagojik formasyon ilkelerin durduğu Mahkemece göz ardı edilmektedir” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğana ve Milli Eğitim Bakanlığına seslenen Niğde Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Hasan Orhan, 2013de verilen bu kararın arkasında durma çağrısı yaptıklarını ve bu konuda sorumluluğun siyasi iradenin olduğunu ifade etti.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!