Türk Edebiyat Vakfı 40Incı Yılına Girdi
Türk Edebiyat Vakfının 40ıncı yılına katılan İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, vakfın önemini ve İstanbulun sanatsal, kültürel, tarihi değerini açıkladı.
Türk Edebiyat Vakfının 40ıncı yılına katılan İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, vakfın önemini ve İstanbulun sanatsal, kültürel, tarihi değerini açıkladı.
Türk Edebiyat Vakfının 40. yılına katılan İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, vakfın önemini ve İstanbulun sanatsal, kültürel, tarihi değerine değindi. Vakfın 40ıncı yılını bir okur olarak, bir müstefidi olarak, bir öğrencisi olarak tebrik ettiğini söyleyen Dr. Coşkun Yılmaz, Nice kırk yıllara, hayırla afiyetle ulaşmasını diliyorum. Vakfımızın kurucusu, benimde gazetecilik hayatımın ilk yıllarında kendisiyle mülaki olduğum, söyleşiler yaptığım Ahmet Kabaklı Hocamızı rahmetle anıyorum. Aynı zamanda Mehmet Akif Ersoya ve o yolda ilerleyen herkese rahmet niyazlarımı ve şükranlarımı iletiyorum. İstanbul hayatın pek çok alanında olduğu gibi, kültür konusunda da Türkiyenin kalbi. Aslında olması gereken yer kültür sanat etkinlikleri noktasında, dünyanın kalbinin attığı yerlerden de birisinin olması gerekiyor. Bu mümkün değil mi? Mümkün. İstanbulun tarihi, tarihte üstlenmiş olduğu fonksiyon, bize bunun ipuçlarını, örneklerini ve mümkün olduğunu gösteriyor. İstanbulun toplumsal tarihine baktığımızda, dünyanın hiçbir şehrinde görmediğimiz; sosyal, dini, kültürel, toplumsal farklılıkların bir arada bulunma başarısını, becerisini, huzurunu, iklimini görmek ifadelerini kullandı.
İstanbulun tarihinden bahseden Yılmaz, İkinci Mahmut döneminde, İstanbulda tamiri emredilen kiliselerin sayısı yüzlerce. Bugün İstanbulda yüzü aşkın Ortodoks kilisesi var fakat; bu durum bu bugünün başarısı değil, geçmişten gelen bir mekanizma. Tabiri caizse İstanbulda 72 milletle, 72 mezhep devletin hukuki teminatı ve korunması altında bir arada barınmışlardır. Çok acil ve olarak hepimize düşen bir sorumluluk var. İstanbulla ilgili, İstanbulu dünyaya taşıyacak olan bir kültür politikası perspektifi oluşturmak ve bunu sağlamak. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak geçen yıl ciddi bir adım attık. Bir İstanbul Kültür çalıştayı hazırladık, kitabımızı yayınladık. Merkez olarak bir takım çalışmalar yapma gayretindeyiz. İstanbulun kültür yönetiminden, on bir on iki ayrı başlıkta raporları çıkardık. Bu bize yeni dönemde aslında İstanbul kültür politikası ve yönetimi konusunda, geçmiş yıllara oranla; o gördüğünüz dağınıklığı, kopukluğu, çok ciddi kaynak israfını inşallah telafi edecek ve tekrarına sebep olmayacak adımların atılmasına zemin oluşturur. İl müdürlüğü olarak geçen sene, bizim kütüphane ve müzelerde düzenlediğimiz kültürel etkinlik 2000i aşkın civarında. Artan bir katsayıyla gidiyoruz şeklinde konuştu.
Türk Edebiyat Vakfının 40. yılına katılan İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, vakfın önemini ve İstanbulun sanatsal, kültürel, tarihi değerine değindi. Vakfın 40ıncı yılını bir okur olarak, bir müstefidi olarak, bir öğrencisi olarak tebrik ettiğini söyleyen Dr. Coşkun Yılmaz, Nice kırk yıllara, hayırla afiyetle ulaşmasını diliyorum. Vakfımızın kurucusu, benimde gazetecilik hayatımın ilk yıllarında kendisiyle mülaki olduğum, söyleşiler yaptığım Ahmet Kabaklı Hocamızı rahmetle anıyorum. Aynı zamanda Mehmet Akif Ersoya ve o yolda ilerleyen herkese rahmet niyazlarımı ve şükranlarımı iletiyorum. İstanbul hayatın pek çok alanında olduğu gibi, kültür konusunda da Türkiyenin kalbi. Aslında olması gereken yer kültür sanat etkinlikleri noktasında, dünyanın kalbinin attığı yerlerden de birisinin olması gerekiyor. Bu mümkün değil mi? Mümkün. İstanbulun tarihi, tarihte üstlenmiş olduğu fonksiyon, bize bunun ipuçlarını, örneklerini ve mümkün olduğunu gösteriyor. İstanbulun toplumsal tarihine baktığımızda, dünyanın hiçbir şehrinde görmediğimiz; sosyal, dini, kültürel, toplumsal farklılıkların bir arada bulunma başarısını, becerisini, huzurunu, iklimini görmek ifadelerini kullandı.
İstanbulun tarihinden bahseden Yılmaz, İkinci Mahmut döneminde, İstanbulda tamiri emredilen kiliselerin sayısı yüzlerce. Bugün İstanbulda yüzü aşkın Ortodoks kilisesi var fakat; bu durum bu bugünün başarısı değil, geçmişten gelen bir mekanizma. Tabiri caizse İstanbulda 72 milletle, 72 mezhep devletin hukuki teminatı ve korunması altında bir arada barınmışlardır. Çok acil ve olarak hepimize düşen bir sorumluluk var. İstanbulla ilgili, İstanbulu dünyaya taşıyacak olan bir kültür politikası perspektifi oluşturmak ve bunu sağlamak. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü olarak geçen yıl ciddi bir adım attık. Bir İstanbul Kültür çalıştayı hazırladık, kitabımızı yayınladık. Merkez olarak bir takım çalışmalar yapma gayretindeyiz. İstanbulun kültür yönetiminden, on bir on iki ayrı başlıkta raporları çıkardık. Bu bize yeni dönemde aslında İstanbul kültür politikası ve yönetimi konusunda, geçmiş yıllara oranla; o gördüğünüz dağınıklığı, kopukluğu, çok ciddi kaynak israfını inşallah telafi edecek ve tekrarına sebep olmayacak adımların atılmasına zemin oluşturur. İl müdürlüğü olarak geçen sene, bizim kütüphane ve müzelerde düzenlediğimiz kültürel etkinlik 2000i aşkın civarında. Artan bir katsayıyla gidiyoruz şeklinde konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!