Tarık Buğra 100Üncü Yaş Gününde Unutulmadı
Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden merhum Tarık Buğra, 100üncü yaş gününde Türkiye Yazarlar Birliğinde yapılan bir programla yâd edildi.
Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden merhum Tarık Buğra, 100üncü yaş gününde Türkiye Yazarlar Birliğinde yapılan bir programla yâd edildi.
Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden merhum yazar Tarık Buğra, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesinde düzenlenen, “Doğumunun 100üncü Yılında Tarık Buğra” başlıklı programla yâd edildi. Dr. Ferda Zambak ve Dr. Bahtiyar Aslanın büyük yazarı anlattığı programın moderatörlüğünü Prof. Dr. Namık Açıkgöz yaptı. Konferansın açılışında konuşan TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, “Yerli ve millî bir münevver olan merhum Buğra, ömrünü kültürümüze adadı. Bizden bir isim olarak eserlerinde bizi anlattı. Özellikle Türkiyenin zor zamanlarında eserleri, kafası karışık gençlere bir ışık oldu” dedi.
Programın moderatörü Prof. Dr. Namık Açıkgöz de merhuma rahmet dileyerek, şunları söyledi:
“Kasaba hikâyelerinin ilk güzel örneklerini Tarık Buğra vermiştir. Buğrayı bize sevdiren en önemli etkilerden birisi, nefret ve kahır duygusunu en gerçekçi şekilde verebilmesidir.”
“Onun hikâyeciliği, hakiki hayattan uzak değildi”
Tarık Buğranın sanat bakışını anlatan Dr. Ferda Zambak da, “Onun hikâyeciliği, hakiki hayattan uzak değildi. Bunun sebebi, yaşadığı yoksulluk ve çilekeşlikti. Onun hikâyeleri hayatın sürüklenişi içinde bizi durdurup bir şeyleri fark ettiriyor. Bazılarının bildiği ancak dile getiremediklerini dile getirme ustalığı taşıyor. Bunu Anadolu ruhu taşımasına bağlamak lazım” diye konuştu.
Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden merhum yazar Tarık Buğra, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesinde düzenlenen, “Doğumunun 100üncü Yılında Tarık Buğra” başlıklı programla yâd edildi. Dr. Ferda Zambak ve Dr. Bahtiyar Aslanın büyük yazarı anlattığı programın moderatörlüğünü Prof. Dr. Namık Açıkgöz yaptı. Konferansın açılışında konuşan TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, “Yerli ve millî bir münevver olan merhum Buğra, ömrünü kültürümüze adadı. Bizden bir isim olarak eserlerinde bizi anlattı. Özellikle Türkiyenin zor zamanlarında eserleri, kafası karışık gençlere bir ışık oldu” dedi.
Programın moderatörü Prof. Dr. Namık Açıkgöz de merhuma rahmet dileyerek, şunları söyledi:
“Kasaba hikâyelerinin ilk güzel örneklerini Tarık Buğra vermiştir. Buğrayı bize sevdiren en önemli etkilerden birisi, nefret ve kahır duygusunu en gerçekçi şekilde verebilmesidir.”
“Onun hikâyeciliği, hakiki hayattan uzak değildi”
Tarık Buğranın sanat bakışını anlatan Dr. Ferda Zambak da, “Onun hikâyeciliği, hakiki hayattan uzak değildi. Bunun sebebi, yaşadığı yoksulluk ve çilekeşlikti. Onun hikâyeleri hayatın sürüklenişi içinde bizi durdurup bir şeyleri fark ettiriyor. Bazılarının bildiği ancak dile getiremediklerini dile getirme ustalığı taşıyor. Bunu Anadolu ruhu taşımasına bağlamak lazım” diye konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!