Çini Sanatını Atölyesinde Yaşatıyor
Çini sanatını atölyesinde yaşatan Kültür Bakanlığı sanatçısı Hatice Şehnaz Baykal, Yeni nesle çiniyi aşılamak adına sanat elçisiyim de diyebilirim dedi.
Çini sanatını atölyesinde yaşatan Kültür Bakanlığı sanatçısı Hatice Şehnaz Baykal, Yeni nesle çiniyi aşılamak adına sanat elçisiyim de diyebilirim dedi.
Ulucanlar Cezaevi Sanat Sokağında atölyesi bulunan Kültür Bakanlığı sanatçısı Hatice Şehnaz Baykal, 20 yıldır çini sanatıyla uğraşıyor. Bugüne kadar birçok sergi ve workshoplar düzenleyen Baykal, tanınan birçok isimle de iş birliğinde bulunarak sanatını icra ediyor. Baykal, Çiniye hobi olarak başlamıştım fakat çok sevdim. Artık bundan vazgeçemeyeceğimi düşündüğüm noktada eğitimini aldım ve eğitimini aldıktan sonra ilk kişisel sergimi 2008de açarak bunu meslek edinmeye karar verdim ifadelerini kullandı.
Birçok çalışması olan ve sergiler açan Baykal, 20 yıla yayılmış çok fazla emek var. Dergiydi, televizyondu, sergilerdi, eğitimdi, konferanstı, workshoplar gibi çalışmalarım var. Hala da devam ediyorum. Kişisel sergilerim dışında karma sergiler açıyorum. Karma sergilerin dışında eğitimler veriyorum, workshoplar yapıyorum. Dumlupınar Üniversitesinde workshop, konferans ve sergi açtım. Hacettepe Üniversitesinde öğretim görevliliği yaptım. Kendi atölyemde dersler veriyorum. Bunun dışında önümde 4-5 tane sergilerim var. Eskişehir, İstanbul, Ankara ve İzmirde sergilerim var. Şu anda onlara hazırlık yapıyorum. Bu şekilde çalışmalarıma devam ediyorum diye konuştu.
Çini sanatını icra ederken kimlerle çalıştınız? sorusu üzerine Baykal, Cumhurbaşkanının annesiyle kendisinin portresine çalıştım. Aziz Sancar, Putinin özel temsilcisi Aleksandr Dugin ve eski Turizm Bakanı Güldal Akşit gibi isimlerle çalıştım. Bunların dışında Bursa Organize Sanayi Bölgesinde yurt dışından gelen misafirleri ağırlamak adına benim çinilerim takdim edildi. Ayrıca hotkütür de çalışıyorum atölyemde. Kişi sadece bende olsun dediği noktada çiniyi işliyorum. Konu söylüyor, ona göre çiniyi işliyorum. Her türlü konuyu çiniye uyarlayabiliyoruz şeklinde konuştu.
Baykal, Kasım sonunda İstanbul Kadıköy Belediyesine ait karma sergisi olduğunu kaydederek, Eskişehirde de kişisel sergisi olduğunu belirtti. Bunların yanında Ankarada da sergilerinin olacağını vurgulayan Baykal, şu anda onların hazırlık aşamalarıyla uğraştığını dile getirdi.
Yeni nesle çiniyi aşılamak adına sanat elçisiyim de diyebilirim
Çininin bin 200 yıllık tarihi olan çok eski bir sanat olduğunun ve yeni neslin çini hakkında pek bilgi sahibi olmadığının altını çizen Baykal, yeni nesli bu konuda bilgilendirmek için çeşitli çalışmalar yaptığını söyledi. Baykal, Çini bin 200 yıllık tarihi olan çok eski bir sanat. Yeni nesil maalesef çininin ne anlama geldiğini veya nasıl bir şey olduğunu bile bilmiyor. Dolayısıyla biz workshoplar yaparak dersler veriyoruz. Yeni nesle çiniyi aşılamak adına sanat elçisiyim de diyebilirim. Bu anlamda yurt dışı çalışmalarım da olacak. En son yaptığım kendi tasarımlarım olan çalışmalar Rusyaya gidecek. Avusturya Büyükelçiliğinde de bir sergi amaçlıyorum. Bu anlamda önümde dolu dolu bir zaman beni bekliyor. Kış dönemi çok yoğun oluyor. Ayrıca öğrenmek isteyip de maddi durumu olmayan insanlara ücretsiz dersler veriyorum çok yetenekli olurlarsa. Sergiler açarak, dersler vererek onların seveceği tarzda çiniyi öğretiyorum, çininin desenlerini öğretiyorum, çininin ne zamandan bu zamana geldiğini, nasıl yapıldığını öğretiyorum. Önce klasikten başlıyoruz, daha sonra kendi istedikleri şekilde devam ediyoruz. Çininin üzerine resim yapabiliyorsunuz, minyatür yapabiliyorsunuz, kazıma tekniği, köpük tekniği yapabiliyorsunuz. Dolayısıyla her türlü tekniği uygulayarak yeni nesle de bu şekilde sevdirmeye çalışıyorum açıklamalarında bulundu.
Ulucanlar Cezaevi Sanat Sokağında atölyesi bulunan Kültür Bakanlığı sanatçısı Hatice Şehnaz Baykal, 20 yıldır çini sanatıyla uğraşıyor. Bugüne kadar birçok sergi ve workshoplar düzenleyen Baykal, tanınan birçok isimle de iş birliğinde bulunarak sanatını icra ediyor. Baykal, Çiniye hobi olarak başlamıştım fakat çok sevdim. Artık bundan vazgeçemeyeceğimi düşündüğüm noktada eğitimini aldım ve eğitimini aldıktan sonra ilk kişisel sergimi 2008de açarak bunu meslek edinmeye karar verdim ifadelerini kullandı.
Birçok çalışması olan ve sergiler açan Baykal, 20 yıla yayılmış çok fazla emek var. Dergiydi, televizyondu, sergilerdi, eğitimdi, konferanstı, workshoplar gibi çalışmalarım var. Hala da devam ediyorum. Kişisel sergilerim dışında karma sergiler açıyorum. Karma sergilerin dışında eğitimler veriyorum, workshoplar yapıyorum. Dumlupınar Üniversitesinde workshop, konferans ve sergi açtım. Hacettepe Üniversitesinde öğretim görevliliği yaptım. Kendi atölyemde dersler veriyorum. Bunun dışında önümde 4-5 tane sergilerim var. Eskişehir, İstanbul, Ankara ve İzmirde sergilerim var. Şu anda onlara hazırlık yapıyorum. Bu şekilde çalışmalarıma devam ediyorum diye konuştu.
Çini sanatını icra ederken kimlerle çalıştınız? sorusu üzerine Baykal, Cumhurbaşkanının annesiyle kendisinin portresine çalıştım. Aziz Sancar, Putinin özel temsilcisi Aleksandr Dugin ve eski Turizm Bakanı Güldal Akşit gibi isimlerle çalıştım. Bunların dışında Bursa Organize Sanayi Bölgesinde yurt dışından gelen misafirleri ağırlamak adına benim çinilerim takdim edildi. Ayrıca hotkütür de çalışıyorum atölyemde. Kişi sadece bende olsun dediği noktada çiniyi işliyorum. Konu söylüyor, ona göre çiniyi işliyorum. Her türlü konuyu çiniye uyarlayabiliyoruz şeklinde konuştu.
Baykal, Kasım sonunda İstanbul Kadıköy Belediyesine ait karma sergisi olduğunu kaydederek, Eskişehirde de kişisel sergisi olduğunu belirtti. Bunların yanında Ankarada da sergilerinin olacağını vurgulayan Baykal, şu anda onların hazırlık aşamalarıyla uğraştığını dile getirdi.
Yeni nesle çiniyi aşılamak adına sanat elçisiyim de diyebilirim
Çininin bin 200 yıllık tarihi olan çok eski bir sanat olduğunun ve yeni neslin çini hakkında pek bilgi sahibi olmadığının altını çizen Baykal, yeni nesli bu konuda bilgilendirmek için çeşitli çalışmalar yaptığını söyledi. Baykal, Çini bin 200 yıllık tarihi olan çok eski bir sanat. Yeni nesil maalesef çininin ne anlama geldiğini veya nasıl bir şey olduğunu bile bilmiyor. Dolayısıyla biz workshoplar yaparak dersler veriyoruz. Yeni nesle çiniyi aşılamak adına sanat elçisiyim de diyebilirim. Bu anlamda yurt dışı çalışmalarım da olacak. En son yaptığım kendi tasarımlarım olan çalışmalar Rusyaya gidecek. Avusturya Büyükelçiliğinde de bir sergi amaçlıyorum. Bu anlamda önümde dolu dolu bir zaman beni bekliyor. Kış dönemi çok yoğun oluyor. Ayrıca öğrenmek isteyip de maddi durumu olmayan insanlara ücretsiz dersler veriyorum çok yetenekli olurlarsa. Sergiler açarak, dersler vererek onların seveceği tarzda çiniyi öğretiyorum, çininin desenlerini öğretiyorum, çininin ne zamandan bu zamana geldiğini, nasıl yapıldığını öğretiyorum. Önce klasikten başlıyoruz, daha sonra kendi istedikleri şekilde devam ediyoruz. Çininin üzerine resim yapabiliyorsunuz, minyatür yapabiliyorsunuz, kazıma tekniği, köpük tekniği yapabiliyorsunuz. Dolayısıyla her türlü tekniği uygulayarak yeni nesle de bu şekilde sevdirmeye çalışıyorum açıklamalarında bulundu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!