Kayseride Coşkulu Cumhuriyet Korosu
Türk Kadınlar Birliği Kayseri Şubesi ile Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği (KİGDER) tarafından, Cumhuriyetin 95inci yıldönümü kutlamaları çerçevesinde düzenlenen Milli Marşlar Korosu ayakta alkışlandı.
Türk Kadınlar Birliği Kayseri Şubesi ile Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği (KİGDER) tarafından, Cumhuriyetin 95inci yıldönümü kutlamaları çerçevesinde düzenlenen Milli Marşlar Korosu ayakta alkışlandı.
Kadir Has Kongre Merkezinde gerçekleştirilen Milli Marşlar Korosu etkinliğinin açılış konuşmasını Türk Kadınlar Birliği Kayseri Şube Başkanı Ayşe Uzunlu yaptı. Yıllardır hayali olan Milli Marşlar Korosunu nihayet KİGDER ortaklığından gerçekleştirebilmekten dolayı mutluluk duyduğunu dile getiren Uzunlu, “Marşlarımız, kahramanlık şiirlerimiz ulusal birliğimizi ve bütünlüğümüzü, ortak kültürümüzü ortaya koymakta; milli, manevi gücümüzü arttırmakta; tarihsel kültürümüzü saygı ve gururla yaşamamızı sağlamaktadır. Milli Marşlarımız milli bayramlarımızın olmazsa olmazıdır. Onun için bu yıl etkinlik olarak Marşlar Korosuna ağırlık verdik” dedi.
“Cumhuriyet sayesinde Türk milleti kul olmaktan çıktı”
Cumhuriyet sayesinde Türk milletinin kul olmaktan çıkıp birey olduğunu belirten Uzunlu, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin onuncu yılı kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde verdiği 10. Yıl Nutkunda, bugünü en büyük bayram olarak nitelendirmiştir. Ulu Önderimiz, ‘Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister. demiştir. Hepimiz burada cumhuriyetin evlatları, koruyucuları ve onu yaşatacaklar olarak Atamızın izinde durmadan çalışacağımıza and içiyoruz. Onun da dediği gibi, ‘Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlayacaktır. Buna muktediriz, asla bu yoldan dönmeyeceğiz” diye konuştu.
30 Ekim 1923te enkaz devralındı
KİGDER Başkanı Sema Karaoğlu ise, 30 Ekim 1923te Cumhuriyetin ilk sabahında, Mustafa Kemal Atatürkün bir enkaz devraldığını, o enkazdan günümüze uzanan modern Türkiyenin hikayesini başlattığını ifade etti. Karaoğlu, 1923 Türkiyesine dair şu bilgileri verdi:
“Yıl 1923, 30 Ekim, Cumhuriyetin ilk sabahı: Türkiye Cumhuriyeti Devletinin nüfusu 13 milyon 11 milyon insan köylerde yaşıyor. 40 bin köy var, 37 binin de okul yok, postane yok dükkan yok, 30 bin köyde, yani her 4 köyün 3ünde cami yok. Traktör sayısı 0- biçer döver sayısı 0- ayçiçeği üretimi yok., şeker üretimi yok. ekmeklik un ithal, pirinç ithal. Memlekette sadece 5 bin hektar alan sulanıyor 5 bin köyde sığır vebası var. Hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyor hastalıktan. 1 milyon kişi frengi, 2 milyon kişi sıtma, 3 milyon kişi trahomlu. Tifo, tifüs, verem salgını var. Bitle başa çıkılamıyor. 13 milyon nüfusun 6 milyonu hasta. Ülkeyi yeniden inşa etmek gerekiyor tek bir kiremit bile yok. Limanlar madenler yabancıya ait. Demiryollarının 1 metresi bile bizim değil. Toplam sermayenin sadece yüzde 15i Türk. Elde kala kala 4 fabrika kalmış: Hereke İpek, Feshane Yün, Bakırköy Bez Ve Beykoz Deri Fabrikaları. Sanayi denilen işletmelerin yüzde 96sında motor yok. 10 kişiden fazla işçi çalıştıran 280 işyeri var, bunların da 250 si yabancılara ait. Kadının eşit eğitim hakkı yok, meslek edinme hakkı yok, boşanma hakkı yok, velayet hakkı yok, seçme - seçilme hakkı yok. Memlekette spor yok, resim yok,heykel yok, sanat yok. Kimi alaturka saat kullanıyor, kimi zevalli. Kimi Hicri kimi Rumi takvimi kullanıyor. Herkes aynı zaman diliminde, farklı saat ve ayları yaşıyor. Dirhem, okka, çeki var. Arşın, kulaç, fersah var. Cumhuriyetten önce ne ağırlığımız dünyaya ayak uyduruyor, ne uzunluğumuz. Ancak birkaç şehirde elektrik ve gazete var. Erkeklerin sadece yüzde 7si, kadınların binde 4ü okuma yazma biliyor. Okuryazar erkeklerin ezici çoğunluğu, subaylar ve gayrimüslimden oluşuyor. Okul çağına gelen her 4 çocuğumuzdan 3ü okula gitmiyor. Ülkede sadece 1 tane üniversite var. O da İstanbul Darülfünûnu Mustafa Kemal Atatürk, kendi el yazısıyla 30 ekim 1923 sabahı İsmet Paşaya bir mektup yazıyor. Şöyle diyor mektubunda; ‘Bize geri, borçlu, hastalıklı bir vatan miras kaldı. Yoksul ve esir ülkelere örnek olacağız. Kaderin bizim kuşağımıza yüklediği bir görev var. Özgür bir toplum oluşturmak, çağdaşlaşmak, bu ideali gerçekleştirmek zorundayız. Bu görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim. Allah yardımcımız olsun. Cumhuriyetimizin 95inci yılı kutlu olsun.”
110 korist 8 marş
Açılış konuşmalarının ardından anaokulu çocuklarından, yetişkinlerden, kadın ve erkeklerden oluşan 110 korist; KİGDER Başkanı Sema Karaoğlu yönetiminde, Atatürk Ölmedi, Harbiye Marşı, Mülkiye Marşı, Atatürk Çocukları, Gençlik Marşı, İleri Marşı, İzmir Marşı, Onuncu Yıl Marşlarını seslendirdi. Atatürkün Gençliğe Hitabesinin de okunduğu konser, bin 300 kişilik salonu dolduran katılımcılar tarafından ayakta alkışladı.
Kadir Has Kongre Merkezinde gerçekleştirilen Milli Marşlar Korosu etkinliğinin açılış konuşmasını Türk Kadınlar Birliği Kayseri Şube Başkanı Ayşe Uzunlu yaptı. Yıllardır hayali olan Milli Marşlar Korosunu nihayet KİGDER ortaklığından gerçekleştirebilmekten dolayı mutluluk duyduğunu dile getiren Uzunlu, “Marşlarımız, kahramanlık şiirlerimiz ulusal birliğimizi ve bütünlüğümüzü, ortak kültürümüzü ortaya koymakta; milli, manevi gücümüzü arttırmakta; tarihsel kültürümüzü saygı ve gururla yaşamamızı sağlamaktadır. Milli Marşlarımız milli bayramlarımızın olmazsa olmazıdır. Onun için bu yıl etkinlik olarak Marşlar Korosuna ağırlık verdik” dedi.
“Cumhuriyet sayesinde Türk milleti kul olmaktan çıktı”
Cumhuriyet sayesinde Türk milletinin kul olmaktan çıkıp birey olduğunu belirten Uzunlu, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin onuncu yılı kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde verdiği 10. Yıl Nutkunda, bugünü en büyük bayram olarak nitelendirmiştir. Ulu Önderimiz, ‘Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister. demiştir. Hepimiz burada cumhuriyetin evlatları, koruyucuları ve onu yaşatacaklar olarak Atamızın izinde durmadan çalışacağımıza and içiyoruz. Onun da dediği gibi, ‘Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlayacaktır. Buna muktediriz, asla bu yoldan dönmeyeceğiz” diye konuştu.
30 Ekim 1923te enkaz devralındı
KİGDER Başkanı Sema Karaoğlu ise, 30 Ekim 1923te Cumhuriyetin ilk sabahında, Mustafa Kemal Atatürkün bir enkaz devraldığını, o enkazdan günümüze uzanan modern Türkiyenin hikayesini başlattığını ifade etti. Karaoğlu, 1923 Türkiyesine dair şu bilgileri verdi:
“Yıl 1923, 30 Ekim, Cumhuriyetin ilk sabahı: Türkiye Cumhuriyeti Devletinin nüfusu 13 milyon 11 milyon insan köylerde yaşıyor. 40 bin köy var, 37 binin de okul yok, postane yok dükkan yok, 30 bin köyde, yani her 4 köyün 3ünde cami yok. Traktör sayısı 0- biçer döver sayısı 0- ayçiçeği üretimi yok., şeker üretimi yok. ekmeklik un ithal, pirinç ithal. Memlekette sadece 5 bin hektar alan sulanıyor 5 bin köyde sığır vebası var. Hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyor hastalıktan. 1 milyon kişi frengi, 2 milyon kişi sıtma, 3 milyon kişi trahomlu. Tifo, tifüs, verem salgını var. Bitle başa çıkılamıyor. 13 milyon nüfusun 6 milyonu hasta. Ülkeyi yeniden inşa etmek gerekiyor tek bir kiremit bile yok. Limanlar madenler yabancıya ait. Demiryollarının 1 metresi bile bizim değil. Toplam sermayenin sadece yüzde 15i Türk. Elde kala kala 4 fabrika kalmış: Hereke İpek, Feshane Yün, Bakırköy Bez Ve Beykoz Deri Fabrikaları. Sanayi denilen işletmelerin yüzde 96sında motor yok. 10 kişiden fazla işçi çalıştıran 280 işyeri var, bunların da 250 si yabancılara ait. Kadının eşit eğitim hakkı yok, meslek edinme hakkı yok, boşanma hakkı yok, velayet hakkı yok, seçme - seçilme hakkı yok. Memlekette spor yok, resim yok,heykel yok, sanat yok. Kimi alaturka saat kullanıyor, kimi zevalli. Kimi Hicri kimi Rumi takvimi kullanıyor. Herkes aynı zaman diliminde, farklı saat ve ayları yaşıyor. Dirhem, okka, çeki var. Arşın, kulaç, fersah var. Cumhuriyetten önce ne ağırlığımız dünyaya ayak uyduruyor, ne uzunluğumuz. Ancak birkaç şehirde elektrik ve gazete var. Erkeklerin sadece yüzde 7si, kadınların binde 4ü okuma yazma biliyor. Okuryazar erkeklerin ezici çoğunluğu, subaylar ve gayrimüslimden oluşuyor. Okul çağına gelen her 4 çocuğumuzdan 3ü okula gitmiyor. Ülkede sadece 1 tane üniversite var. O da İstanbul Darülfünûnu Mustafa Kemal Atatürk, kendi el yazısıyla 30 ekim 1923 sabahı İsmet Paşaya bir mektup yazıyor. Şöyle diyor mektubunda; ‘Bize geri, borçlu, hastalıklı bir vatan miras kaldı. Yoksul ve esir ülkelere örnek olacağız. Kaderin bizim kuşağımıza yüklediği bir görev var. Özgür bir toplum oluşturmak, çağdaşlaşmak, bu ideali gerçekleştirmek zorundayız. Bu görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim. Allah yardımcımız olsun. Cumhuriyetimizin 95inci yılı kutlu olsun.”
110 korist 8 marş
Açılış konuşmalarının ardından anaokulu çocuklarından, yetişkinlerden, kadın ve erkeklerden oluşan 110 korist; KİGDER Başkanı Sema Karaoğlu yönetiminde, Atatürk Ölmedi, Harbiye Marşı, Mülkiye Marşı, Atatürk Çocukları, Gençlik Marşı, İleri Marşı, İzmir Marşı, Onuncu Yıl Marşlarını seslendirdi. Atatürkün Gençliğe Hitabesinin de okunduğu konser, bin 300 kişilik salonu dolduran katılımcılar tarafından ayakta alkışladı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!