İso İkinci 500 Listesinde Gaziantepten 33 Firma Yer Aldı
Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından gerçekleştirilen Türkiyenin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2017” araştırmasında listeye girme başarısı gösteren Gaziantepli 33 firmayı kutladı.
Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından gerçekleştirilen Türkiyenin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2017” araştırmasında listeye girme başarısı gösteren Gaziantepli 33 firmayı kutladı.
Ünverdi, Türkiyenin lokomotif kentlerinden Gaziantepin iller bazında 4. sırada yer aldığını belirtti.
İSO tarafından gerçekleştirilen araştırmada, 2016 yılına göre Gaziantepin listedeki firma sayısı artarak 32den 33e çıktı. Gaziantep merkezli Zeki Mensucat listeye ikinci sıradan girme başarısı gösterdi.
“Sanayicilerimiz Gaziantepin Türkiyenin lokomotif kentlerinden biri olduğunu gösterdi”
Ünverdi, “2017 zor bir yıl olmasına rağmen Gaziantepli sanayicilerimiz gece gündüz demeden çalışarak ülke sanayimizin en önemli lokomotif kentlerinden birisi olduğunu bir kez daha gösterdi. Firmalarımızı yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.
İkinci 500de yer alan firmaların üretimden yapılan satış oranlarına bakıldığında sonuçların sevindirici olduğunu dile getiren Ünverdi, “15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından tüm güçlüklere rağmen 2017 yılında firmalarımız iyi bir performans sergiledi. Karlılıkta ve diğer göstergelerde önemli bir artışın olduğu açıkça görülüyor. Bu süreçte teşvik ve desteklerin büyümeye önemli katkılarının olduğunu da görüyoruz. Özellikle Kredi Garanti Fonu (KGF) tarafından sağlanan destekler şirketlerimizin finansmana ulaşımına önemli katkılarda bulundu. Ancak, 2017 yılında finansman giderleri verilen desteklerle önceki yıllara göre azalmış olsa da faiz ve kurdaki belirsizliklerin firmalarımız üzerinde etkili olduğu da bir gerçek. Büyümenin ve ihracatımızın artarak devam ettiği bir süreçte faiz ve kurdaki dengeyi yakaladığımızda yeni bir sıçrama yakalayacağımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Son 5 yılda çok büyük badireler atlatmamıza rağmen ekonomimiz iyi bir imtihan verdi”
Türkiyenin seçim sürecini geride bıraktığına ve bundan sonra birinci önceliğin ekonomi olması gerektiğine vurgu yapan Ünverdi, dünya ekonomisine yön veren ülkelerin güç savaşına giriştiği bir dönemde Türkiyenin yapacağı hamlelerin büyük önem taşıdığını kaydetti. Ünverdi, “Ülke olarak son 5 yılda çok büyük badireler atlattık. Buna rağmen ekonomimiz iyi bir imtihan verdi. Büyüme rakamlarımız ve ihracatımız artarak devam ediyor. Bunun baş kahramanı sanayicilerimiz konjonktür ne olursa olsun azimle, yedi gün yirmi dört saat üretmeyi sürdürüyor ki, 2 yılın ardından işsizlik rakamlarının Nisan ayı itibarı ile 9,6 ile tek haneli rakamlara gerilemesi de bu azmi ve mücadeleyi gösteriyor. Ancak bunu sürdürülebilir kılmak için dünyada yaşanan dönüşümü de yakından takip etmemiz ve gelişen teknolojilere ayak uydurabilmemiz gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Üretimde düşük ve orta teknolojiden yüksek teknolojiye geçişin önemine de vurgu yapan Ünverdi, “Sanayici ve işadamları olarak teknolojide yaşanan gelişmeleri yakalamak zorundayız. Dünyada yeni bir teknoloji devrimi yaşanıyor. Düşük teknolojili üretimler üçüncü dünya ülkelerine kayıyor. Bu sebeple bizim de yükte hafif pahada ağır üretimler yapabilmemiz ve daha fazla katma değer oluşturmamız büyük önem taşıyor. Bunu da ancak daha fazla Ar-Ge ve inovasyonla başarabiliriz” diye konuştu.
Ünverdi, Türkiyenin lokomotif kentlerinden Gaziantepin iller bazında 4. sırada yer aldığını belirtti.
İSO tarafından gerçekleştirilen araştırmada, 2016 yılına göre Gaziantepin listedeki firma sayısı artarak 32den 33e çıktı. Gaziantep merkezli Zeki Mensucat listeye ikinci sıradan girme başarısı gösterdi.
“Sanayicilerimiz Gaziantepin Türkiyenin lokomotif kentlerinden biri olduğunu gösterdi”
Ünverdi, “2017 zor bir yıl olmasına rağmen Gaziantepli sanayicilerimiz gece gündüz demeden çalışarak ülke sanayimizin en önemli lokomotif kentlerinden birisi olduğunu bir kez daha gösterdi. Firmalarımızı yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.
İkinci 500de yer alan firmaların üretimden yapılan satış oranlarına bakıldığında sonuçların sevindirici olduğunu dile getiren Ünverdi, “15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından tüm güçlüklere rağmen 2017 yılında firmalarımız iyi bir performans sergiledi. Karlılıkta ve diğer göstergelerde önemli bir artışın olduğu açıkça görülüyor. Bu süreçte teşvik ve desteklerin büyümeye önemli katkılarının olduğunu da görüyoruz. Özellikle Kredi Garanti Fonu (KGF) tarafından sağlanan destekler şirketlerimizin finansmana ulaşımına önemli katkılarda bulundu. Ancak, 2017 yılında finansman giderleri verilen desteklerle önceki yıllara göre azalmış olsa da faiz ve kurdaki belirsizliklerin firmalarımız üzerinde etkili olduğu da bir gerçek. Büyümenin ve ihracatımızın artarak devam ettiği bir süreçte faiz ve kurdaki dengeyi yakaladığımızda yeni bir sıçrama yakalayacağımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Son 5 yılda çok büyük badireler atlatmamıza rağmen ekonomimiz iyi bir imtihan verdi”
Türkiyenin seçim sürecini geride bıraktığına ve bundan sonra birinci önceliğin ekonomi olması gerektiğine vurgu yapan Ünverdi, dünya ekonomisine yön veren ülkelerin güç savaşına giriştiği bir dönemde Türkiyenin yapacağı hamlelerin büyük önem taşıdığını kaydetti. Ünverdi, “Ülke olarak son 5 yılda çok büyük badireler atlattık. Buna rağmen ekonomimiz iyi bir imtihan verdi. Büyüme rakamlarımız ve ihracatımız artarak devam ediyor. Bunun baş kahramanı sanayicilerimiz konjonktür ne olursa olsun azimle, yedi gün yirmi dört saat üretmeyi sürdürüyor ki, 2 yılın ardından işsizlik rakamlarının Nisan ayı itibarı ile 9,6 ile tek haneli rakamlara gerilemesi de bu azmi ve mücadeleyi gösteriyor. Ancak bunu sürdürülebilir kılmak için dünyada yaşanan dönüşümü de yakından takip etmemiz ve gelişen teknolojilere ayak uydurabilmemiz gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Üretimde düşük ve orta teknolojiden yüksek teknolojiye geçişin önemine de vurgu yapan Ünverdi, “Sanayici ve işadamları olarak teknolojide yaşanan gelişmeleri yakalamak zorundayız. Dünyada yeni bir teknoloji devrimi yaşanıyor. Düşük teknolojili üretimler üçüncü dünya ülkelerine kayıyor. Bu sebeple bizim de yükte hafif pahada ağır üretimler yapabilmemiz ve daha fazla katma değer oluşturmamız büyük önem taşıyor. Bunu da ancak daha fazla Ar-Ge ve inovasyonla başarabiliriz” diye konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!