İrğat Seçim Sürecini Ve Sonuçlarını Değerlendirdi
Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Sağlık Sen Manisa Şube Başkanı Mustafa İrğat ilk kez yapılan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi seçimlerinde vatandaşların yine istikrardan yana oy kullandığına dikkat çekti.
Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Sağlık Sen Manisa Şube Başkanı Mustafa İrğat ilk kez yapılan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi seçimlerinde vatandaşların yine istikrardan yana oy kullandığına dikkat çekti.
Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Sağlık Sen Manisa Şube Başkanı Mustafa İrğat seçimleri değerlendirdi. İrğat, Cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk seçimini tamamlamış bulunuyoruz. Memur Sen Manisa İl Temsilciliği olarak 24 Haziran seçimlerinin Manisamız, milletimiz, ülkemiz ve tüm gönül coğrafyamız için hayırlı olmasını temenni ediyoruz. Cennet vatanımız Türkiyede yine bir demokrasi şöleni yaşanmış, aziz milletimiz Başkanlık sitemine geçtiğimiz ilk seçiminde tercihini yine istikrardan yana kullanmıştır. 24 Haziran Pazar günü gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleriyle; milletin, siyasetin tartışmasız tek hakemi, egemenliğin kayıtsız şartsız hakimi olduğunu bir kez daha kayıt altına alınmıştır dedi.
Seçim süreci, seçimlere katılım oranı ve seçim sonuçlarının ortaya çıkmasından adayların, partilerin ve toplumun farklı kesimlerinin seçime ve sonuçlarına dair açıklamaları, Türkiyede demokrasiye olan inancın derinliği, demokrasi kültürü noktasında ulaşılan seviye yönüyle demokrasi konusunda kendilerini bize ders verecek konumda gören ülkelere örnek olacak ve ders verecek konumda olduğunun tescillendiğine dikkat çeken İrğat, Sandığa gitme oranının 86,5 gibi rekor bir düzeyde gerçekleşmesi; 15 Temmuzda millet iradesini ve devlet idaresini korumak için alanları dolduran milletimizin demokratik tercihini sandığa yansıtmak, kendisinin onayıyla değişen yeni hükümet sisteminin kuruluşuna tercihiyle destek olmak konusundaki hassasiyetini de yansıtmaktadır. Milletimiz 24 Haziranda hür ve bağımsız bir şekilde sandığa yansıttığı iradesiyle; istikrardan vazgeçmeyeceğini ve Yeni, büyük ve güçlü Türkiye için ter dökenlere yetki vereceğini aksi iddia edilemez bir biçimde bir kez daha göstermiştir. 24 Haziran seçimlerinin kesinleşmesiyle fiilen hayata geçecek olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte vesayet aparatlarından arınmış, koalisyon tehdidinden sıyrılmış, yasama ve yürütme arasındaki görev farklılıkları netleşmiş, kuvvetler ayrılığının olması gerektiği şekilde inşasını sağlamış Türkiye gerçeğinin üreteceği fırsat ve imkanları, en yüksek düzeyde ve en etkin şekilde kullanarak hem Yeni Türkiye hem de Dünya 5ten büyüktür paradigmasını Yeni Dünya hedefine doğru daha hızlı bir yolculuk gerçekleştirileceğine inanıyoruz. 24 Haziran seçimleri, döviz kuru, faiz oranı, ihanet tezgahı ve terör örgütlere pazarı gibi farklı şekillerde ve içeriklerle Türkiyeye operasyon yapma peşinde olanların heveslerini kursaklarında bırakmıştır. Millet, Türkiye, Türkiyeden ibaret değildir gerçeğini kavramakta zorlanan ülkelerin, dış güçlerin, küresel şebekelerin ve onların tetikçilerinin haddini bildirmiş ve hakkı sahibine teslim etmiştir. 24 Haziran seçim sonuçları; FETÖye destek olup, FETÖcüleri koruyanlara, PKKya hendek ve tünel kazdıranlara, terörü ve terör örgütlerini palazlandıranlara, sahne arkasında DAEŞle birlikte senaryo yazanlara bu kirli stratejilerden ve ikircikli taktiklerden vazgeçin uyarısıdır. Milletimiz, son on beş yıllık süreçte sessiz devrimlerle, Türkiyenin yönünü yeni Türkiyeye çeviren, kapasitesini Güçlü Türkiyeye doğru yükselten, iradesini Büyük Türkiye olarak deklare eden Recep Tayyip Erdoğana 24 Haziranda bir kez daha güvenini deklare etmiştir diye konuştu.
Türkiyede kutuplaşma ve kamplaşma var cümlelerinin anlamsızlığının 24 Haziran seçimleri sürecine yönelik olarak partiler arasında kurulan ittifaklarla ortaya konulduğunu kaydeden İrğat şunları söyledi: Fikirleri, tercihleri, partileri ayrı olsa da birlikte yaşama, geleceğe birlikte yol alma ve farklılıkları zenginlik hanesine yazma konusundaki tavrıyla milletimiz; Anadolunun kutuplaşma değil kucaklaşma, kamplaşma değil uzlaşma iradesini hem sandığa hem de hayatın bütün alanlarına yansıtma konusundaki maharetini göstermiştir. 24 Haziran seçimlerinin sonuçlarını kazananlar ve kaybedenler ya da sevinenler ve üzülenler olarak değerlendirmek yerine her aday ve parti kendisine tevdi edilen görevleri, kendisinden beklenenleri, kendisi tarafından deklare edilenleri en iyi, en doğru ve en hızlı şekilde yerine getirmeye dönük muhakeme ve istişare süreçlerine zaman ayırmalıdır. Siyasi partiler ve siyasi özneler, milletin sandığa yansıttığı iradenin kendisine dönük mesajlarını almalı, 25 Hazirandan itibaren yürüteceği siyasi faaliyetlerin stratejisini, söylemlerini merkezinde millet ve iradesinin olduğu bir perspektifle belirlemeyi asli sorumluluğu olarak kabul etmelidir. Milletimizin seçimlerde seçmen sıfatıyla farklı siyasi partilere ve eğilimlere destek vermesini demokratik seçme hakkının gereği olarak görmek ve saygı göstermek hem bütün siyasi partilerin hem de bütün bireylerin ortak eylemi olmalıdır.
Seçim sonuçlarıyla oluşan millet iradesine ve oluşacak tek partili hükümet idaresine saygı göstermenin de demokratik olgunluğun ve demokrasi kültürünün gereği olduğunu anlatan İrğat açıklamasını şöyle tamamladı: Seçim sürecinde adaylar ve siyasi partiler tarafından yayımlanan deklare edilen seçim vaatlerinin her birini genelinde millete özelde ilgili kesimlere verilen söz olarak görmek gerektiği tartışmasızdır. Bu çerçevede, hem bütün kamu görevlilerine yönelik hem de bazı unvan ve görevler özelinde kamu görevlilerinin bir bölümüne verilen vaatlerin ivedilikle gerçekleştirilmesine yönelik tutum öncelikli beklentimizdir. Güçlü Türkiye hedefinin güçlü kamu yönetimi ve güvenceli kamu personeli sistemi ile mümkün olabileceği gerçeğini ıskalamayan, güçlü meclis pratiğinin sivil toplumun demokratik katılımıyla hayata geçeceğini unutmayan bir yaklaşımın bugünden itibaren önümüzdeki beş yıllık süreçte her an ortaya konulmalıdır. Bu değerlendirmeler ışığında yeni dönemin hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz.
Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Sağlık Sen Manisa Şube Başkanı Mustafa İrğat seçimleri değerlendirdi. İrğat, Cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk seçimini tamamlamış bulunuyoruz. Memur Sen Manisa İl Temsilciliği olarak 24 Haziran seçimlerinin Manisamız, milletimiz, ülkemiz ve tüm gönül coğrafyamız için hayırlı olmasını temenni ediyoruz. Cennet vatanımız Türkiyede yine bir demokrasi şöleni yaşanmış, aziz milletimiz Başkanlık sitemine geçtiğimiz ilk seçiminde tercihini yine istikrardan yana kullanmıştır. 24 Haziran Pazar günü gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleriyle; milletin, siyasetin tartışmasız tek hakemi, egemenliğin kayıtsız şartsız hakimi olduğunu bir kez daha kayıt altına alınmıştır dedi.
Seçim süreci, seçimlere katılım oranı ve seçim sonuçlarının ortaya çıkmasından adayların, partilerin ve toplumun farklı kesimlerinin seçime ve sonuçlarına dair açıklamaları, Türkiyede demokrasiye olan inancın derinliği, demokrasi kültürü noktasında ulaşılan seviye yönüyle demokrasi konusunda kendilerini bize ders verecek konumda gören ülkelere örnek olacak ve ders verecek konumda olduğunun tescillendiğine dikkat çeken İrğat, Sandığa gitme oranının 86,5 gibi rekor bir düzeyde gerçekleşmesi; 15 Temmuzda millet iradesini ve devlet idaresini korumak için alanları dolduran milletimizin demokratik tercihini sandığa yansıtmak, kendisinin onayıyla değişen yeni hükümet sisteminin kuruluşuna tercihiyle destek olmak konusundaki hassasiyetini de yansıtmaktadır. Milletimiz 24 Haziranda hür ve bağımsız bir şekilde sandığa yansıttığı iradesiyle; istikrardan vazgeçmeyeceğini ve Yeni, büyük ve güçlü Türkiye için ter dökenlere yetki vereceğini aksi iddia edilemez bir biçimde bir kez daha göstermiştir. 24 Haziran seçimlerinin kesinleşmesiyle fiilen hayata geçecek olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte vesayet aparatlarından arınmış, koalisyon tehdidinden sıyrılmış, yasama ve yürütme arasındaki görev farklılıkları netleşmiş, kuvvetler ayrılığının olması gerektiği şekilde inşasını sağlamış Türkiye gerçeğinin üreteceği fırsat ve imkanları, en yüksek düzeyde ve en etkin şekilde kullanarak hem Yeni Türkiye hem de Dünya 5ten büyüktür paradigmasını Yeni Dünya hedefine doğru daha hızlı bir yolculuk gerçekleştirileceğine inanıyoruz. 24 Haziran seçimleri, döviz kuru, faiz oranı, ihanet tezgahı ve terör örgütlere pazarı gibi farklı şekillerde ve içeriklerle Türkiyeye operasyon yapma peşinde olanların heveslerini kursaklarında bırakmıştır. Millet, Türkiye, Türkiyeden ibaret değildir gerçeğini kavramakta zorlanan ülkelerin, dış güçlerin, küresel şebekelerin ve onların tetikçilerinin haddini bildirmiş ve hakkı sahibine teslim etmiştir. 24 Haziran seçim sonuçları; FETÖye destek olup, FETÖcüleri koruyanlara, PKKya hendek ve tünel kazdıranlara, terörü ve terör örgütlerini palazlandıranlara, sahne arkasında DAEŞle birlikte senaryo yazanlara bu kirli stratejilerden ve ikircikli taktiklerden vazgeçin uyarısıdır. Milletimiz, son on beş yıllık süreçte sessiz devrimlerle, Türkiyenin yönünü yeni Türkiyeye çeviren, kapasitesini Güçlü Türkiyeye doğru yükselten, iradesini Büyük Türkiye olarak deklare eden Recep Tayyip Erdoğana 24 Haziranda bir kez daha güvenini deklare etmiştir diye konuştu.
Türkiyede kutuplaşma ve kamplaşma var cümlelerinin anlamsızlığının 24 Haziran seçimleri sürecine yönelik olarak partiler arasında kurulan ittifaklarla ortaya konulduğunu kaydeden İrğat şunları söyledi: Fikirleri, tercihleri, partileri ayrı olsa da birlikte yaşama, geleceğe birlikte yol alma ve farklılıkları zenginlik hanesine yazma konusundaki tavrıyla milletimiz; Anadolunun kutuplaşma değil kucaklaşma, kamplaşma değil uzlaşma iradesini hem sandığa hem de hayatın bütün alanlarına yansıtma konusundaki maharetini göstermiştir. 24 Haziran seçimlerinin sonuçlarını kazananlar ve kaybedenler ya da sevinenler ve üzülenler olarak değerlendirmek yerine her aday ve parti kendisine tevdi edilen görevleri, kendisinden beklenenleri, kendisi tarafından deklare edilenleri en iyi, en doğru ve en hızlı şekilde yerine getirmeye dönük muhakeme ve istişare süreçlerine zaman ayırmalıdır. Siyasi partiler ve siyasi özneler, milletin sandığa yansıttığı iradenin kendisine dönük mesajlarını almalı, 25 Hazirandan itibaren yürüteceği siyasi faaliyetlerin stratejisini, söylemlerini merkezinde millet ve iradesinin olduğu bir perspektifle belirlemeyi asli sorumluluğu olarak kabul etmelidir. Milletimizin seçimlerde seçmen sıfatıyla farklı siyasi partilere ve eğilimlere destek vermesini demokratik seçme hakkının gereği olarak görmek ve saygı göstermek hem bütün siyasi partilerin hem de bütün bireylerin ortak eylemi olmalıdır.
Seçim sonuçlarıyla oluşan millet iradesine ve oluşacak tek partili hükümet idaresine saygı göstermenin de demokratik olgunluğun ve demokrasi kültürünün gereği olduğunu anlatan İrğat açıklamasını şöyle tamamladı: Seçim sürecinde adaylar ve siyasi partiler tarafından yayımlanan deklare edilen seçim vaatlerinin her birini genelinde millete özelde ilgili kesimlere verilen söz olarak görmek gerektiği tartışmasızdır. Bu çerçevede, hem bütün kamu görevlilerine yönelik hem de bazı unvan ve görevler özelinde kamu görevlilerinin bir bölümüne verilen vaatlerin ivedilikle gerçekleştirilmesine yönelik tutum öncelikli beklentimizdir. Güçlü Türkiye hedefinin güçlü kamu yönetimi ve güvenceli kamu personeli sistemi ile mümkün olabileceği gerçeğini ıskalamayan, güçlü meclis pratiğinin sivil toplumun demokratik katılımıyla hayata geçeceğini unutmayan bir yaklaşımın bugünden itibaren önümüzdeki beş yıllık süreçte her an ortaya konulmalıdır. Bu değerlendirmeler ışığında yeni dönemin hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!