Iı. Uluslararası Osmanlı Araştırmaları Kongresi Düzenlendi
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Türk Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu ve Sakarya Üniversitesi iş birliğiyle Arnavutlukun başkenti Tiranda 2. Uluslararası Osmanlı Araştırmaları Kongresi (OSARK) düzenlendi.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Türk Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu ve Sakarya Üniversitesi iş birliğiyle Arnavutlukun başkenti Tiranda 2. Uluslararası Osmanlı Araştırmaları Kongresi (OSARK) düzenlendi.
17 Ekimde Türkiye Cumhuriyeti Tiran Büyükelçisi Murat Ahmet Yörük, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Tiran Üniversitesi Filoloji Bölümü Dekanı Sabri Laçi, OSARK Dönem Başkanları Prof. Dr. Arif Bilgin ve Prof. Dr. Eva Hyskaj Tafili tarafından gerçekleştirilen açış konuşmalarının ardından, Prof. Dr. İdris Bostanın konferansıyla başlayan etkinlikte 3 gün boyunca 20den fazla oturum ve 4 panel gerçekleştirildi. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı ile Yunus Emre Enstitüsünün desteğiyle, Osmanlı idari ve sosyal yapısına dair güncel çalışmaların paylaşıldığı kongreye farklı ülkelerden 120ye yakın akademisyen katıldı.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, etkinlikte yaptığı açıklamada, Anadolu coğrafyasıyla Balkanlar arasındaki tarihi ve kültürel bağların gücüne vurgu yaptı. Osmanlı Devleti dağılırken Arnavutların Osmanlı Devletinden kopmadığını, koparıldığını söyleyen Turan, Türk vatanı olmasından itibaren Anadolunun bir bakıma büyük bir ağacın sağlam kökleri olduğunu düşünecek olursak Balkanlar da bunun ana köklerinden birisidir. Diğer ana köklerinden birisi Suriye ve Irak, birisi de Kafkaslardır dedi.
İngiliz düşünür Arnold Toynbeeye atıfla dünya tarihinde üç büyük devletten bahsedilebileceğini söyleyen Turan, bunlardan ikisi olan Roma İmparatorluğu ile Osmanlı Devletinin Balkanlarda büyüyen devletler olduklarına dikkat çekti. Üçüncü büyük devlet olan Birleşik Krallıkın Çanakkalede yaşadığı yenilgiye işaret eden Turan, Balkanların önemine şu sözlerle vurgu yaptı:
Bir bakıma İngiliz İmparatorluğu dünya devletine gitmek isterken yine Balkanlar üzerinde yenilgiye uğramıştır. Yani Balkanların böyle tarihi derinliği vardır. Politik değeri çok üstündür.
Bunalan, sıkılan, tehlikeler içerisinde olacak bir dünya geliyor. Türkiye devleti ve Balkan milletleri ile devletleri olarak bu büyük tehlikeye karşı bir araya gelmek zorundalar. Tarihten gelen bu kökleri canlandırarak burada siyasi, sosyal yapıları da Türkiye Cumhuriyeti ile biraz daha yaklaştırmak hedefindeyiz diyen Turan, kongrenin de Osmanlının Balkanlardaki derin tarihi izlerini ve geleceğe ilişkin konuları ele almak hedefiyle gerçekleştirildiğini dile getirdi.
Tiranda bulunan Yunus Emre Enstitüsünü de ziyaret eden Turan, Enstitü Müdürü Ömer Demirbaştan buradaki çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Enstitüdeki Türkçe dersine katılan Turan, Yunus Emre Şeref Defterini de imzaladı ve Enstitü personeline çalışmalarında başarılar diledi.
17 Ekimde Türkiye Cumhuriyeti Tiran Büyükelçisi Murat Ahmet Yörük, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Tiran Üniversitesi Filoloji Bölümü Dekanı Sabri Laçi, OSARK Dönem Başkanları Prof. Dr. Arif Bilgin ve Prof. Dr. Eva Hyskaj Tafili tarafından gerçekleştirilen açış konuşmalarının ardından, Prof. Dr. İdris Bostanın konferansıyla başlayan etkinlikte 3 gün boyunca 20den fazla oturum ve 4 panel gerçekleştirildi. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı ile Yunus Emre Enstitüsünün desteğiyle, Osmanlı idari ve sosyal yapısına dair güncel çalışmaların paylaşıldığı kongreye farklı ülkelerden 120ye yakın akademisyen katıldı.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, etkinlikte yaptığı açıklamada, Anadolu coğrafyasıyla Balkanlar arasındaki tarihi ve kültürel bağların gücüne vurgu yaptı. Osmanlı Devleti dağılırken Arnavutların Osmanlı Devletinden kopmadığını, koparıldığını söyleyen Turan, Türk vatanı olmasından itibaren Anadolunun bir bakıma büyük bir ağacın sağlam kökleri olduğunu düşünecek olursak Balkanlar da bunun ana köklerinden birisidir. Diğer ana köklerinden birisi Suriye ve Irak, birisi de Kafkaslardır dedi.
İngiliz düşünür Arnold Toynbeeye atıfla dünya tarihinde üç büyük devletten bahsedilebileceğini söyleyen Turan, bunlardan ikisi olan Roma İmparatorluğu ile Osmanlı Devletinin Balkanlarda büyüyen devletler olduklarına dikkat çekti. Üçüncü büyük devlet olan Birleşik Krallıkın Çanakkalede yaşadığı yenilgiye işaret eden Turan, Balkanların önemine şu sözlerle vurgu yaptı:
Bir bakıma İngiliz İmparatorluğu dünya devletine gitmek isterken yine Balkanlar üzerinde yenilgiye uğramıştır. Yani Balkanların böyle tarihi derinliği vardır. Politik değeri çok üstündür.
Bunalan, sıkılan, tehlikeler içerisinde olacak bir dünya geliyor. Türkiye devleti ve Balkan milletleri ile devletleri olarak bu büyük tehlikeye karşı bir araya gelmek zorundalar. Tarihten gelen bu kökleri canlandırarak burada siyasi, sosyal yapıları da Türkiye Cumhuriyeti ile biraz daha yaklaştırmak hedefindeyiz diyen Turan, kongrenin de Osmanlının Balkanlardaki derin tarihi izlerini ve geleceğe ilişkin konuları ele almak hedefiyle gerçekleştirildiğini dile getirdi.
Tiranda bulunan Yunus Emre Enstitüsünü de ziyaret eden Turan, Enstitü Müdürü Ömer Demirbaştan buradaki çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Enstitüdeki Türkçe dersine katılan Turan, Yunus Emre Şeref Defterini de imzaladı ve Enstitü personeline çalışmalarında başarılar diledi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!