Hakkaride Şehit Aileleri Ve Gaziler Onuruna Yemek Verildi
Hakkari Valiliği ve Aile ve Sosyal Politikalar (ASP) İl Müdürlüğü tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü etkinlikleri kapsamında şehit yakınları ve gaziler onuruna yemek verildi.
Hakkari Valiliği ve Aile ve Sosyal Politikalar (ASP) İl Müdürlüğü tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü etkinlikleri kapsamında şehit yakınları ve gaziler onuruna yemek verildi.
Hakkari Evinde verilen akşam yemeğine Vali Cüneyit Orhan Toprakın eşi Dr. Funda Toprak, vali yardımcıları Bekir Abacı ve Mehmet Nurullah Karaman, Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Emre Tayanç, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Balık, Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Pakiş, İl Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu, İl Müftüsü Faruk Gürbüz, kurum amirleri ve şehit ve gazi aileleri katıldı. Vali Cüneyit Orhan Topak, masalarını dolaştığı davetlilerle yakından ilgilenerek onlarla bir süre sohbet etti.
Daha sonra Vali Toprak ve beraberindeki protokol üyeleri, aynı masaları paylaştıkları şehit ve gazi aileleriyle birlikte akşam yemeği yediler. Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda bir konuşma yapan Vali Cüneyit Orhan Toprak, 15 Temmuzdaki hain kalkışmanın 2. yıldönümü vesilesiyle şehit yakınları ve gazilere vermiş oldukları yemeğe katılan herkese teşekkür etti. Toprak, “Bizim en kıymet verdiğimiz, en değer verdiğimiz, her zaman birlikte olmaktan her zaman heyecan duyduğumuz şehit yakınlarımız ve gazilerimiz davetimize icabet ettiler. Bu güzel yemeğin oluşmasına vesile oldular, hepsine teker teker teşekkür ederim. 15 Temmuz, iki yıl önce devletimiz ve milletimiz çok ciddi bir kalkışma denmesiyle karşı karşıya kalmıştır. Bizde o zaman Hakkari Valisi görevine başlamıştık. Bu görevi yürütüyorduk, hepiniz buna şahit oldunuz. Önce Boğaziçi Köprüsünün bir tarafı kapandı, ondan sonra askerler geldi. Ankaradan alçak uçuşlar, bazı birliklerin kışlalarından dışarıya çıkmaları, zırhlı araçlarla veya tanklarla ne olduğunu anlamaya çalışırken, kısa bir süre sonra meydana çıktık ki uzun yıllardır devletin en kademsine ince ince, gizli gizli büyük bir itinayla hain bir çete sızmış. Türk Silahlı Kuvvetlerimizde dahi bir kadrolaşmaya girmişler, hatta o kadar ileri gitmişler ki bir kalkışmaya ve darbeyi göze alacak noktaya gelmişler. 15 Temmuz günü bu temizlik hareketinin devam etmesinden endişe duyarak, o zaman yapılacak olan Askeri Şurada da bu kadroların bir kısmı bozulacağı değerlendirerek açıkçası paniğe kapılarak belki çok daha kapsamlı ve tehlike yapabilecekleri darbeyi bir an önce yapmak için 15 Temmuzda harekete geçtiler. Devletimizin, hükümetimizin, en önemlisi Başkomutanımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğanın kararlı duruşu, halkın gözündeki değeri, ona verilen önem, sevgi, fedakarlık duygusunun birleşmesiyle kendisinin çağrısı ile Türk milleti tarihinden bir kaç defa maruz kalmış olduğu darbelere bu sefer geçit vermedi. 250 şehidimiz 2 bin 732 gazimiz var. Bunun neticesinde gözü dönmüş caniler; bunlara subay, astsubay ve asker diyemezsin. Subay, astsubay şu an yanımızda, bunlar benim mesai arkadaşlarım. Sabahtan akşam kadar 24 saat yaz kış demeden en üst noktadan en uç noktaya vatanımıza göz dikenlerle çatışanlardır. Türk askeri budur. Yoksa belli yollarla sınav kağıtlarını çalarak yıllarca ordumuza sızmış, kurmay olmuş, general olmuş, bunlara ben Türk subayı falan diyemem. Bunlar resmen sinsi ajan hepsi. Milletimizin karalı duruşu, Hakkarimiz buna dahil kendilerine verilen o silahları halkımıza doğrultan hainlerin emellerinin kursaklarından kalmasını sağlamıştır” diye konuştu.
Hakkari Evinde verilen akşam yemeğine Vali Cüneyit Orhan Toprakın eşi Dr. Funda Toprak, vali yardımcıları Bekir Abacı ve Mehmet Nurullah Karaman, Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Emre Tayanç, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Balık, Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Pakiş, İl Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu, İl Müftüsü Faruk Gürbüz, kurum amirleri ve şehit ve gazi aileleri katıldı. Vali Cüneyit Orhan Topak, masalarını dolaştığı davetlilerle yakından ilgilenerek onlarla bir süre sohbet etti.
Daha sonra Vali Toprak ve beraberindeki protokol üyeleri, aynı masaları paylaştıkları şehit ve gazi aileleriyle birlikte akşam yemeği yediler. Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda bir konuşma yapan Vali Cüneyit Orhan Toprak, 15 Temmuzdaki hain kalkışmanın 2. yıldönümü vesilesiyle şehit yakınları ve gazilere vermiş oldukları yemeğe katılan herkese teşekkür etti. Toprak, “Bizim en kıymet verdiğimiz, en değer verdiğimiz, her zaman birlikte olmaktan her zaman heyecan duyduğumuz şehit yakınlarımız ve gazilerimiz davetimize icabet ettiler. Bu güzel yemeğin oluşmasına vesile oldular, hepsine teker teker teşekkür ederim. 15 Temmuz, iki yıl önce devletimiz ve milletimiz çok ciddi bir kalkışma denmesiyle karşı karşıya kalmıştır. Bizde o zaman Hakkari Valisi görevine başlamıştık. Bu görevi yürütüyorduk, hepiniz buna şahit oldunuz. Önce Boğaziçi Köprüsünün bir tarafı kapandı, ondan sonra askerler geldi. Ankaradan alçak uçuşlar, bazı birliklerin kışlalarından dışarıya çıkmaları, zırhlı araçlarla veya tanklarla ne olduğunu anlamaya çalışırken, kısa bir süre sonra meydana çıktık ki uzun yıllardır devletin en kademsine ince ince, gizli gizli büyük bir itinayla hain bir çete sızmış. Türk Silahlı Kuvvetlerimizde dahi bir kadrolaşmaya girmişler, hatta o kadar ileri gitmişler ki bir kalkışmaya ve darbeyi göze alacak noktaya gelmişler. 15 Temmuz günü bu temizlik hareketinin devam etmesinden endişe duyarak, o zaman yapılacak olan Askeri Şurada da bu kadroların bir kısmı bozulacağı değerlendirerek açıkçası paniğe kapılarak belki çok daha kapsamlı ve tehlike yapabilecekleri darbeyi bir an önce yapmak için 15 Temmuzda harekete geçtiler. Devletimizin, hükümetimizin, en önemlisi Başkomutanımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğanın kararlı duruşu, halkın gözündeki değeri, ona verilen önem, sevgi, fedakarlık duygusunun birleşmesiyle kendisinin çağrısı ile Türk milleti tarihinden bir kaç defa maruz kalmış olduğu darbelere bu sefer geçit vermedi. 250 şehidimiz 2 bin 732 gazimiz var. Bunun neticesinde gözü dönmüş caniler; bunlara subay, astsubay ve asker diyemezsin. Subay, astsubay şu an yanımızda, bunlar benim mesai arkadaşlarım. Sabahtan akşam kadar 24 saat yaz kış demeden en üst noktadan en uç noktaya vatanımıza göz dikenlerle çatışanlardır. Türk askeri budur. Yoksa belli yollarla sınav kağıtlarını çalarak yıllarca ordumuza sızmış, kurmay olmuş, general olmuş, bunlara ben Türk subayı falan diyemem. Bunlar resmen sinsi ajan hepsi. Milletimizin karalı duruşu, Hakkarimiz buna dahil kendilerine verilen o silahları halkımıza doğrultan hainlerin emellerinin kursaklarından kalmasını sağlamıştır” diye konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!