15 Temmuz Gazileri Dursunbeyde O Geceyi Anlattı
Balıkesirin Dursunbey ilçesinde , 15 Temmuz hain darbe girişimin ikinci yıldönümünde binlerce vatandaş yeniden meydanlara indi. 15 Temmuz gazilerinin de katıldığı kortej eşliğinde başlayan kutlama belediye önünde sabah ezanına kadar devam etti.
Balıkesirin Dursunbey ilçesinde , 15 Temmuz hain darbe girişimin ikinci yıldönümünde binlerce vatandaş yeniden meydanlara indi. 15 Temmuz gazilerinin de katıldığı kortej eşliğinde başlayan kutlama belediye önünde sabah ezanına kadar devam etti.
15 Temmuz demokrasi zaferi münasebetiyle Dursunbey Belediyesi tarafından tertiplenen program saat 21.00de ilçe meydanında kortej yürüyüşü ile başladı. Toplanan binlerce kişi mehteran eşliğinde yürürken, protokol üyeleri, siyasi partiler, dernekler ve İstanbulda 15 Temmuz gecesi gazi olan Üzeyir Cihan, Vahide Şefkatoğlu, Halil İbrahim Sağlık, Sadık Beder de korteje eşlik etti.
Ellerinde bayraklarla demokrasi nöbetinin tutulacağı belediye önüne geçen kalabalık meydanda bekleyen binlerce kişi tarafından karşılandı. Kuran-ı kerim tilaveti ile başlayan belediye önündeki demokrasi nöbeti saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunması ile devam etti. Programın akışında mehteran ekibi bir gösteri gerçekleştirdi. Dursunbey Kaymakam Vekili Murat Atıcının konuşmasının ardından ise Dursunbey İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin hazırladığı tiyatro gösterisi izlenime sunuldu. Tiyatro gösteriminin ardından hain darbe girişimin esnasında Dursunbeyde yaşananları anlatan video izlenime sunuldu ve hemen ardından Dursunbey Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan sahneye çıkarak halahitap etti. Hainlerin vatanını sevenlerin gönül birliği sayesinde emellerine ulaşamadığını hatırlatan Başkan Bahçavan, Dursunbeylilerin de gözlerini kırpmadan o gece yollara düştüğünü söyledi.
Gecenin sunuculuğunu yapan Ali Öztürkün okuduğu şiirin ardından ise İstanbulda o gece gazi olan Üzeyir Cihan, Vahide Şefkatoğlu, Halil İbrahim Sağlık, Sadık Beder sahneye gelerek o gece yaşadıklarını anlattılar. 15 Temmuzda eşi şehit olan kendisi de gazi olan Vahide Şefkatoğlu yaptığı konuşmada, “Ogün evimizi boyamıştık. Akşamına bir yakınımdan darbe girişi olduğu haberini aldım ve eşimle birlikte hemen yollara düştük. Önce Dörtyola doğru gittik. Sonrasında, “Atışalanında toplanılacak” dediler. Bir anda müthiş bir kalabalık oldu, bayraklardan her yer kıpkırmızıydı. Gençlerin Allahuekber sesleri kulağımızdaydı. O kadar kalabalıktık ki, “Allahın izniyle bu ülke yıkılmayacak. Ne kadar da çok imanlı gençlerimiz varmış” dedim. Eşimle Atışalanına gittik. Orada görevli biri, “Burayı koruma altına aldık, havalimanına gideceğiz” dedi. Ondan sonra oğlum karşı tarafa dayısının yanına, tankların olduğu yere geçti. Tekrar havalimanına doğru yürümeye başladık. Eşim, “Sen eve geç, yol çok uzun, yorulursun” dedi. “Hayır, bu yolda ölmek var, dönmek yok” dedim. Havalimanına doğru giderken yol ikiye ayrılıyordu. “Nereden gidelim” diye düşünürken, “Bariyerlerin altından geçer, otobandan gideriz” dedik. Oradan atlayıp geçtik ve 15-20 dakika yürüdük. Birden, “Ateş ediyorlar” diye bağırmaya başladılar. Tankın önünden ateş ediyorlardı, millet neye uğradığını şaşırdı. Herkes bir yerlere atlamaya başladı. Eşim, “Bariyerlerin üstünden atlayalım” dedi. “Kiloluyum atlayamam, sen atla ben alttan geçerim” dedim. Eşim bariyerlerin üstüne ayağını koydu, benim de elim alttaydı. Tank o an üzerimizden geçti. Sonrasında beni hastaneye kaldırmışlar. Kendime geldiğimde ilk sorduğum şey vatan oldu. Daha sonra ise eşimi sordum. Onun durumu senden daha da ağır dediler. Sonrasında öğrendim ki eşim şehit olmuş. Evet eşim şehit, ben gazi oldum. Ne büyük bir şeref düşünebiliyor musunuz” dedi.
Gazilerin o gece yaşadıklarını anlattıkları konuşmaların ardından ise 16 Temmuz Pazar gecesi saat 00.13de ise tüm Türkiyede olduğu gibi Dursunbeyde de tüm minarelerden eş zamanlı olarak salâlar okundu.
15 Temmuz demokrasi zaferi münasebetiyle Dursunbey Belediyesi tarafından tertiplenen program saat 21.00de ilçe meydanında kortej yürüyüşü ile başladı. Toplanan binlerce kişi mehteran eşliğinde yürürken, protokol üyeleri, siyasi partiler, dernekler ve İstanbulda 15 Temmuz gecesi gazi olan Üzeyir Cihan, Vahide Şefkatoğlu, Halil İbrahim Sağlık, Sadık Beder de korteje eşlik etti.
Ellerinde bayraklarla demokrasi nöbetinin tutulacağı belediye önüne geçen kalabalık meydanda bekleyen binlerce kişi tarafından karşılandı. Kuran-ı kerim tilaveti ile başlayan belediye önündeki demokrasi nöbeti saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunması ile devam etti. Programın akışında mehteran ekibi bir gösteri gerçekleştirdi. Dursunbey Kaymakam Vekili Murat Atıcının konuşmasının ardından ise Dursunbey İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin hazırladığı tiyatro gösterisi izlenime sunuldu. Tiyatro gösteriminin ardından hain darbe girişimin esnasında Dursunbeyde yaşananları anlatan video izlenime sunuldu ve hemen ardından Dursunbey Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan sahneye çıkarak halahitap etti. Hainlerin vatanını sevenlerin gönül birliği sayesinde emellerine ulaşamadığını hatırlatan Başkan Bahçavan, Dursunbeylilerin de gözlerini kırpmadan o gece yollara düştüğünü söyledi.
Gecenin sunuculuğunu yapan Ali Öztürkün okuduğu şiirin ardından ise İstanbulda o gece gazi olan Üzeyir Cihan, Vahide Şefkatoğlu, Halil İbrahim Sağlık, Sadık Beder sahneye gelerek o gece yaşadıklarını anlattılar. 15 Temmuzda eşi şehit olan kendisi de gazi olan Vahide Şefkatoğlu yaptığı konuşmada, “Ogün evimizi boyamıştık. Akşamına bir yakınımdan darbe girişi olduğu haberini aldım ve eşimle birlikte hemen yollara düştük. Önce Dörtyola doğru gittik. Sonrasında, “Atışalanında toplanılacak” dediler. Bir anda müthiş bir kalabalık oldu, bayraklardan her yer kıpkırmızıydı. Gençlerin Allahuekber sesleri kulağımızdaydı. O kadar kalabalıktık ki, “Allahın izniyle bu ülke yıkılmayacak. Ne kadar da çok imanlı gençlerimiz varmış” dedim. Eşimle Atışalanına gittik. Orada görevli biri, “Burayı koruma altına aldık, havalimanına gideceğiz” dedi. Ondan sonra oğlum karşı tarafa dayısının yanına, tankların olduğu yere geçti. Tekrar havalimanına doğru yürümeye başladık. Eşim, “Sen eve geç, yol çok uzun, yorulursun” dedi. “Hayır, bu yolda ölmek var, dönmek yok” dedim. Havalimanına doğru giderken yol ikiye ayrılıyordu. “Nereden gidelim” diye düşünürken, “Bariyerlerin altından geçer, otobandan gideriz” dedik. Oradan atlayıp geçtik ve 15-20 dakika yürüdük. Birden, “Ateş ediyorlar” diye bağırmaya başladılar. Tankın önünden ateş ediyorlardı, millet neye uğradığını şaşırdı. Herkes bir yerlere atlamaya başladı. Eşim, “Bariyerlerin üstünden atlayalım” dedi. “Kiloluyum atlayamam, sen atla ben alttan geçerim” dedim. Eşim bariyerlerin üstüne ayağını koydu, benim de elim alttaydı. Tank o an üzerimizden geçti. Sonrasında beni hastaneye kaldırmışlar. Kendime geldiğimde ilk sorduğum şey vatan oldu. Daha sonra ise eşimi sordum. Onun durumu senden daha da ağır dediler. Sonrasında öğrendim ki eşim şehit olmuş. Evet eşim şehit, ben gazi oldum. Ne büyük bir şeref düşünebiliyor musunuz” dedi.
Gazilerin o gece yaşadıklarını anlattıkları konuşmaların ardından ise 16 Temmuz Pazar gecesi saat 00.13de ise tüm Türkiyede olduğu gibi Dursunbeyde de tüm minarelerden eş zamanlı olarak salâlar okundu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!