Kendirlioğlu; “Süt Fiyatları Arasındaki Dengesizliğe Müdahale Edilmelidir”
Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, “Sütün üretici elindeki fiyatı ile sanayicinin raf fiyatları arasındaki dengesizliğe müdahale edilmelidir” dedi.
Efeler Ziraat Odası Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, “Sütün üretici elindeki fiyatı ile sanayicinin raf fiyatları arasındaki dengesizliğe müdahale edilmelidir” dedi.
Aydının süt üretiminin önemli merkezlerinden birisi olduğuna işaret eden Mehmet Kendirlioğlu, “Hayvancılıkta reel politikalar yanı sıra oluşan fiili durum, hayvansal ürün fiyatlarının yükselmesine neden olmuştur. Süt fiyatları ile temel girdi olan yem fiyatları arasında süt fiyatları aleyhine değişim göstermiş keza, et ve yem paritesi de buna paralellik göstererek genç yaşta erkek danaların yanında, damızlık vasıflı birçok düve ve ineğin kasaplığa sevki söz konusu olmuştur.
Üretimin devamlılığını sağlayan damızlık düve ve ineklerin kesilmesi ile büyük ve küçükbaş hayvan varlığında büyük düşüşler yaşanacaktır. Müdahale olmaz ise, 2010 yılında et ve sütte yaşadığımız durum kaçınılmaz olacaktır. Öyle ki, temel besin maddesi olan et fiyatları üreticinin elinden çıktıktan sonra tavan yapmış, vatandaşın alım gücünü aşmıştır. Et fiyatlarının kasap ve marketlerde aşırı yükselmesi müdahalelere neden olmuş ve dışarıdan canlı hayvan ithalatına gidilmiştir. Özellikle kurban bayramı arifesi ithal olunan hayvanlara ise dini inançlar nedeniyle çok fazla tevessül edilmemiştir” diye konuştu.
Süt fiyatlarında üreticiyle tüketici arasında ciddi farklar bulunduğuna işaret eden Kendirlioğlu, “Türkiyenin et üretimi, süt fiyatlarındaki istikrara bağlı olarak gelişmiş ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinin gelişmesinde de en önemli unsuru yine, süt fiyatlarının yeterliliği ve istikrarı oluşturmuştur. Sütün üretici elindeki fiyatı ile sanayicinin raf fiyatları arasındaki dengesizliğe müdahale edilmelidir. Serbest piyasa ekonomisinin acımasız kuralları devlet otoritesinden korkmalı, et ve sütte belirli bir marj belirlemeli ve bu marjın dışına çıkılırsa müdahale edilmelidir. Müdahale hem yetiştiricinin, hem tüketicinin ve hem de sanayicinin yararına olacaktır. Optimum Fayda dediğimiz noktada ise üreticinin, tüketicinin ve sanayicinin çıkarlarının korunması yanında ülke hayvancılığı da istikrarlı bir seyir izleyecektir” ifadelerini kullandı.
Aydının süt üretiminin önemli merkezlerinden birisi olduğuna işaret eden Mehmet Kendirlioğlu, “Hayvancılıkta reel politikalar yanı sıra oluşan fiili durum, hayvansal ürün fiyatlarının yükselmesine neden olmuştur. Süt fiyatları ile temel girdi olan yem fiyatları arasında süt fiyatları aleyhine değişim göstermiş keza, et ve yem paritesi de buna paralellik göstererek genç yaşta erkek danaların yanında, damızlık vasıflı birçok düve ve ineğin kasaplığa sevki söz konusu olmuştur.
Üretimin devamlılığını sağlayan damızlık düve ve ineklerin kesilmesi ile büyük ve küçükbaş hayvan varlığında büyük düşüşler yaşanacaktır. Müdahale olmaz ise, 2010 yılında et ve sütte yaşadığımız durum kaçınılmaz olacaktır. Öyle ki, temel besin maddesi olan et fiyatları üreticinin elinden çıktıktan sonra tavan yapmış, vatandaşın alım gücünü aşmıştır. Et fiyatlarının kasap ve marketlerde aşırı yükselmesi müdahalelere neden olmuş ve dışarıdan canlı hayvan ithalatına gidilmiştir. Özellikle kurban bayramı arifesi ithal olunan hayvanlara ise dini inançlar nedeniyle çok fazla tevessül edilmemiştir” diye konuştu.
Süt fiyatlarında üreticiyle tüketici arasında ciddi farklar bulunduğuna işaret eden Kendirlioğlu, “Türkiyenin et üretimi, süt fiyatlarındaki istikrara bağlı olarak gelişmiş ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinin gelişmesinde de en önemli unsuru yine, süt fiyatlarının yeterliliği ve istikrarı oluşturmuştur. Sütün üretici elindeki fiyatı ile sanayicinin raf fiyatları arasındaki dengesizliğe müdahale edilmelidir. Serbest piyasa ekonomisinin acımasız kuralları devlet otoritesinden korkmalı, et ve sütte belirli bir marj belirlemeli ve bu marjın dışına çıkılırsa müdahale edilmelidir. Müdahale hem yetiştiricinin, hem tüketicinin ve hem de sanayicinin yararına olacaktır. Optimum Fayda dediğimiz noktada ise üreticinin, tüketicinin ve sanayicinin çıkarlarının korunması yanında ülke hayvancılığı da istikrarlı bir seyir izleyecektir” ifadelerini kullandı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!