Nesibe Aydın Okulları Rehberlik Uzmanlarından Okula Uyum Süreci İçin Öneriler
Nesibe Aydın Okulları rehberlik uzmanları, okula uyum süreci ile ilgili ailelere önerilerde bulundu.
Nesibe Aydın Okulları rehberlik uzmanları, okula uyum süreci ile ilgili ailelere önerilerde bulundu.
Yeni başlayan bir sürece alışma olarak tanımlanabilen uyumun her çocuk ve aile için önemli bir dönüm noktası olduğuna dikkat çeken uzmanlar, eğitim yolculuğunun önemli bir basamağı olan bu sürecin çocuğun aileden ayrılma, bireyselleşme ve sosyalleşme süreçlerini tamamlamasını içerdiğini bildirdi. Nesibe Aydın Okullarından Psikolog Damla Demirtaş, okula uyum kavramı denince sadece eğitim hayatına yeni başlayan okul öncesi ve 1. sınıf öğrencilerinin düşünüldüğünü, oysa ilkokulda ara sınıflardaki öğrencilerin, hatta ortaokul ve lise öğrencilerinin de benzer sorunlar yaşayabildiğini belirtti. Demirtaş, her öğrencinin bu anlamda aile tarafından gözlemlenmesi ve ihtiyaç duyduğunda okuldan destek alınması gerektiğini ifade etti. Psikolog Damla Demirtaş, Okul öncesi ve 1. sınıf gibi küçük yaş gruplarında karın ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi gibi psikosomatik belirtilerle kendini gösteren uyum sorunu daha büyük yaş gruplarında şiddet eğilimi, isyankârlık, umursamazlık gibi olumsuz disiplin davranışlarıyla karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada anne babaların okul başlamadan önce çocuğuna okulda güvende olacağını, onu sevecek arkadaşlarının ve yardım edecek öğretmenlerinin olacağını, yeni arkadaşları ile oyunlar oynayacağını anlatmaları büyük önem taşımaktadır. Çocuk okuldan eve geldiğinde ‘Arkadaşların sana nasıl davrandı? yerine ‘Günün nasıl geçti, neler yaptın? biçiminde soruların yöneltilmesi çocuğu rahatlatacaktır. Okula bırakma süreçlerinin törenselleştirilmeden sevgi dolu bir yaklaşımla kısa tutulması ve bütün bu süreçlerde tutarlı ve kararlı bir tutum sergileniyor olması, çocuğun uyumunu hızlandıracaktır” dedi.
Normal şartlarda çocukların yeni durumlara yetişkinlerden daha kolay alışmasının beklendiğini ancak uyum sürecini güçleştiren bazı tetikleyicilerin olduğunu kaydeden Demirtaş, “Öğrenilmiş kaygı (anne babanın okula karşı olumsuz tavrı), yeni bir kardeşinin olması veya mevcut kardeş kıskançlığı, çocuğun yakın zamanda aile yaşamında bir değişiklik yaşamış olması (kayıplar, boşanma, vb.), evdeki çatışmalı ortam, okul değişikliği, yeni bir şehre taşınma ve ailenin koruyucu tutuma sahip olması bunlar içinde sayılabilir. Daha büyük yaş grupları için ise çocuğun öğretmeni ve arkadaşları ile duygusal bağ kuramamış olması uyum sürecini zorlaştıran etmenlerdir. Okula uyum sürecinde yapılandırılmış okul hayatına geçişin kolaylaştırılabilmesi için hazırlık sürecine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sürece uyku saatlerinin düzenlenmesi ile televizyon, bilgisayar ve özellikle akıllı cep telefon kullanım saatlerinde sınırlama yapılması ile başlanabilir. Çalışma ortamının düzenlenmesi, okul alışverişindeki seçimlerde çocuğa da söz hakkı verilerek bazı eşyalarını kendisinin seçmesine izin verilmesi, okul arkadaşlarından birkaçı ile bir program düzenlenmesi, çocuğun okula aidiyetini arttıracağı gibi kaygılarını da azaltacaktır. Bu süreçte ailenin okulla yakın bir iletişim ve iş birliği içinde olması, çocuğun okula uyum sorunlarının ortadan kaldırılmasını kolaylaştıracaktır” diye konuştu.
Yeni başlayan bir sürece alışma olarak tanımlanabilen uyumun her çocuk ve aile için önemli bir dönüm noktası olduğuna dikkat çeken uzmanlar, eğitim yolculuğunun önemli bir basamağı olan bu sürecin çocuğun aileden ayrılma, bireyselleşme ve sosyalleşme süreçlerini tamamlamasını içerdiğini bildirdi. Nesibe Aydın Okullarından Psikolog Damla Demirtaş, okula uyum kavramı denince sadece eğitim hayatına yeni başlayan okul öncesi ve 1. sınıf öğrencilerinin düşünüldüğünü, oysa ilkokulda ara sınıflardaki öğrencilerin, hatta ortaokul ve lise öğrencilerinin de benzer sorunlar yaşayabildiğini belirtti. Demirtaş, her öğrencinin bu anlamda aile tarafından gözlemlenmesi ve ihtiyaç duyduğunda okuldan destek alınması gerektiğini ifade etti. Psikolog Damla Demirtaş, Okul öncesi ve 1. sınıf gibi küçük yaş gruplarında karın ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi gibi psikosomatik belirtilerle kendini gösteren uyum sorunu daha büyük yaş gruplarında şiddet eğilimi, isyankârlık, umursamazlık gibi olumsuz disiplin davranışlarıyla karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada anne babaların okul başlamadan önce çocuğuna okulda güvende olacağını, onu sevecek arkadaşlarının ve yardım edecek öğretmenlerinin olacağını, yeni arkadaşları ile oyunlar oynayacağını anlatmaları büyük önem taşımaktadır. Çocuk okuldan eve geldiğinde ‘Arkadaşların sana nasıl davrandı? yerine ‘Günün nasıl geçti, neler yaptın? biçiminde soruların yöneltilmesi çocuğu rahatlatacaktır. Okula bırakma süreçlerinin törenselleştirilmeden sevgi dolu bir yaklaşımla kısa tutulması ve bütün bu süreçlerde tutarlı ve kararlı bir tutum sergileniyor olması, çocuğun uyumunu hızlandıracaktır” dedi.
Normal şartlarda çocukların yeni durumlara yetişkinlerden daha kolay alışmasının beklendiğini ancak uyum sürecini güçleştiren bazı tetikleyicilerin olduğunu kaydeden Demirtaş, “Öğrenilmiş kaygı (anne babanın okula karşı olumsuz tavrı), yeni bir kardeşinin olması veya mevcut kardeş kıskançlığı, çocuğun yakın zamanda aile yaşamında bir değişiklik yaşamış olması (kayıplar, boşanma, vb.), evdeki çatışmalı ortam, okul değişikliği, yeni bir şehre taşınma ve ailenin koruyucu tutuma sahip olması bunlar içinde sayılabilir. Daha büyük yaş grupları için ise çocuğun öğretmeni ve arkadaşları ile duygusal bağ kuramamış olması uyum sürecini zorlaştıran etmenlerdir. Okula uyum sürecinde yapılandırılmış okul hayatına geçişin kolaylaştırılabilmesi için hazırlık sürecine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sürece uyku saatlerinin düzenlenmesi ile televizyon, bilgisayar ve özellikle akıllı cep telefon kullanım saatlerinde sınırlama yapılması ile başlanabilir. Çalışma ortamının düzenlenmesi, okul alışverişindeki seçimlerde çocuğa da söz hakkı verilerek bazı eşyalarını kendisinin seçmesine izin verilmesi, okul arkadaşlarından birkaçı ile bir program düzenlenmesi, çocuğun okula aidiyetini arttıracağı gibi kaygılarını da azaltacaktır. Bu süreçte ailenin okulla yakın bir iletişim ve iş birliği içinde olması, çocuğun okula uyum sorunlarının ortadan kaldırılmasını kolaylaştıracaktır” diye konuştu.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!