“Görsel Kültür Kuramının İlk Ve Ortaokul Görsel Sanatlar Derslerinde Uygulanması” Çalıştayı Başladı
Erzincanda İlk ve ortaokul Görsel Sanatlar derslerinde yalnızca sanatsal uygulamalara değil, öğrencilerin karşılaştığı görsel ögeler ve imgelerde var olan anlamların sorgulaması amacıyla başlatılan “Görsel Kültür Kuramının İlk ve Ortaokul Görsel Sanatlar Derslerinde Uygulanması” Çalıştayının Erzincan ayağı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi ev sahipliğinde başladı.
Erzincanda İlk ve ortaokul Görsel Sanatlar derslerinde yalnızca sanatsal uygulamalara değil, öğrencilerin karşılaştığı görsel ögeler ve imgelerde var olan anlamların sorgulaması amacıyla başlatılan “Görsel Kültür Kuramının İlk ve Ortaokul Görsel Sanatlar Derslerinde Uygulanması” Çalıştayının Erzincan ayağı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi ev sahipliğinde başladı.
TÜBİTAK 4005-Bilim Toplum Yenilikçi Eğitim Uygulamaları Projesi kapsamında; TÜBİTAK, Milli Eğitim Bakanlığı ve Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinin de aralarında bulunduğu 8 üniversitenin işbirliği ile gerçekleştirilen “Görsel Kültür Kuramının İlk ve Ortaokul Görsel Sanatlar Derslerinde Uygulanması” Çalıştayı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Eğitim Fakültesinin ev sahipliği ile Eğitim Fakültesi Mavi Salonda başladı. Çalıştayın açılış programına Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Polat, Milli Eğitim İl Müdürü Aziz Gün, sınıf ve görsel sanatlar öğretmenleri, öğretmen adayları ve davetliler katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Gün, sanatın hayatın kendisi olduğunu ifade ederek, “Sanat hayata bağlanmaktır” dedi. Sanat sayesinde çocukların kendini ve çevresini tanımaya başladığına dikkati çeken Gün, “Çocuk sanat sayesinde özgüven kazanıyor. Bizler de okulda ezber eğitimi yok ederek, çocuğun öğrendiği her şeyi içselleştirmesini sağlamayı çalışıyoruz” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığının yeni dönem hedeflerinden de bahseden Aziz Gün, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Öğretmenler her öğrenciyi bir doktor edası ile en ince noktasına kadar tahlil ediyor. Bu sayede çocuklarımızı geleceğe hazırlıyoruz. Okullarda bundan sonra sosyal etkinliklere çok fazla yen verilerek, çocuklar hayata daha iyi hazırlanacak.”
Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Polat yaptığı konuşmada etkinliğe ev sahibi yapmanın gururunu yaşadıklarını dile getirdi. Kültür ve sanatta zirveye çıkamayan ülkelerin diğer alanlarda elde ettiği başarıların kalıcı kılamayacağını belirten Polat, şöyle konuştu: “Kendi tarihini başkalarından öğrenen milletler, kendi geçmişi ve geleceği arasında köprü kuramaz. İlhamını kendi özünden almayan bir sanat, dünya çapında başarılı olamaz. Kültür ve sanat bir yönüyle de medeniyetin toplum ile buluşmasını ifade eder. Gençlerin ve çocukların gönül dünyasına erişemeyen bir kültür, müzelerde sergilenmeye, kütüphanelerin tozlu raflarındaki yerini almaya mahkûmdur. Türk milletinin şanlı ve görkemli geçmişi değerlendirerek kültür ve sanat yapmalıyız.”
Küçük yaşlarda verilen kültür ve sanat eğitiminin önemine vurgu yapan Polat, eğitimin aynı zamanda bir kültür oluşturma süreceği olduğuna değindi. Polat, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “İnsanlar öğrendikçe değişir ve ufku genişler. Görsel anlamda etrafımıza baktığımız zaman son derece yoğun bir görsel baskı altındayız. Bu görüntüler bizim kimliğimizi oluşturmaktadır. Biz üniversitelere düşen en büyük görev de görselliği çok yoğun olan bu dünyada imgelere analitik ve seçici bir tavır ile bakabilecek eğitim vermektir.”
Proje ekibi adına konuşan Prof. Dr. Vedat Özsoy ise, görsel kültürün çağrışımda bulunduğu etki üzerine çalışma yapılacağını söyledi. Görselliğin verdiği etkinin sadece bilinçaltına yerleşen simgeler olmadığını kaydeden Özsoy, görselliğin eğitimde bazı tedbirler almaya etkileri olduğuna vurgu yaptı.
İlk ve ortaokul Görsel Sanatlar derslerinde yalnızca sanatsal uygulamalara değil, öğrencilerin karşılaştığı görsel ögeler ve imgelerde var olan anlamların sorgulanmasını amaçlayan proje; gerçekleştirilecek çeşitli etkinlikler yoluyla, sınıf öğretmenlerinin, görsel sanatlar öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının küresel görsel kültürün zararlı etkileri hakkında öğrencilerini gerek kuramsal bilgiler, gerekse sanatsal uygulamalar yoluyla bilinçlendirmeleri, üst düzey eleştirel düşünce becerileri kazanmalarını sağlamaları, amaçlıyor. Bunun yanı sıra görsel kültür temelli sanat öğretimi öğrencilerin, afiş, billboard, gazete, dergi, ambalaj, TV vb. gibi reklamlarda kullanılan görseller ile bazı çizgi film ve romanların aslında göründükleri gibi masum olmayabileceklerinin, içlerinde birçok anlam katmanları olabileceğinin farkına varmalarını sağlayan proje, sınıf ve görsel sanatlar öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının görsel kültür kuramını öğrenmeleri, uygulama yöntemlerini deneyimleyerek beceri kazanmaları, edindikleri bilgi ve tecrübelerini ilk ve ortaokul öğrencilerine aktarmaları hedefliyor.
TÜBİTAK 4005-Bilim Toplum Yenilikçi Eğitim Uygulamaları Projesi kapsamında; TÜBİTAK, Milli Eğitim Bakanlığı ve Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinin de aralarında bulunduğu 8 üniversitenin işbirliği ile gerçekleştirilen “Görsel Kültür Kuramının İlk ve Ortaokul Görsel Sanatlar Derslerinde Uygulanması” Çalıştayı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Eğitim Fakültesinin ev sahipliği ile Eğitim Fakültesi Mavi Salonda başladı. Çalıştayın açılış programına Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Polat, Milli Eğitim İl Müdürü Aziz Gün, sınıf ve görsel sanatlar öğretmenleri, öğretmen adayları ve davetliler katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Gün, sanatın hayatın kendisi olduğunu ifade ederek, “Sanat hayata bağlanmaktır” dedi. Sanat sayesinde çocukların kendini ve çevresini tanımaya başladığına dikkati çeken Gün, “Çocuk sanat sayesinde özgüven kazanıyor. Bizler de okulda ezber eğitimi yok ederek, çocuğun öğrendiği her şeyi içselleştirmesini sağlamayı çalışıyoruz” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığının yeni dönem hedeflerinden de bahseden Aziz Gün, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Öğretmenler her öğrenciyi bir doktor edası ile en ince noktasına kadar tahlil ediyor. Bu sayede çocuklarımızı geleceğe hazırlıyoruz. Okullarda bundan sonra sosyal etkinliklere çok fazla yen verilerek, çocuklar hayata daha iyi hazırlanacak.”
Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Polat yaptığı konuşmada etkinliğe ev sahibi yapmanın gururunu yaşadıklarını dile getirdi. Kültür ve sanatta zirveye çıkamayan ülkelerin diğer alanlarda elde ettiği başarıların kalıcı kılamayacağını belirten Polat, şöyle konuştu: “Kendi tarihini başkalarından öğrenen milletler, kendi geçmişi ve geleceği arasında köprü kuramaz. İlhamını kendi özünden almayan bir sanat, dünya çapında başarılı olamaz. Kültür ve sanat bir yönüyle de medeniyetin toplum ile buluşmasını ifade eder. Gençlerin ve çocukların gönül dünyasına erişemeyen bir kültür, müzelerde sergilenmeye, kütüphanelerin tozlu raflarındaki yerini almaya mahkûmdur. Türk milletinin şanlı ve görkemli geçmişi değerlendirerek kültür ve sanat yapmalıyız.”
Küçük yaşlarda verilen kültür ve sanat eğitiminin önemine vurgu yapan Polat, eğitimin aynı zamanda bir kültür oluşturma süreceği olduğuna değindi. Polat, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “İnsanlar öğrendikçe değişir ve ufku genişler. Görsel anlamda etrafımıza baktığımız zaman son derece yoğun bir görsel baskı altındayız. Bu görüntüler bizim kimliğimizi oluşturmaktadır. Biz üniversitelere düşen en büyük görev de görselliği çok yoğun olan bu dünyada imgelere analitik ve seçici bir tavır ile bakabilecek eğitim vermektir.”
Proje ekibi adına konuşan Prof. Dr. Vedat Özsoy ise, görsel kültürün çağrışımda bulunduğu etki üzerine çalışma yapılacağını söyledi. Görselliğin verdiği etkinin sadece bilinçaltına yerleşen simgeler olmadığını kaydeden Özsoy, görselliğin eğitimde bazı tedbirler almaya etkileri olduğuna vurgu yaptı.
İlk ve ortaokul Görsel Sanatlar derslerinde yalnızca sanatsal uygulamalara değil, öğrencilerin karşılaştığı görsel ögeler ve imgelerde var olan anlamların sorgulanmasını amaçlayan proje; gerçekleştirilecek çeşitli etkinlikler yoluyla, sınıf öğretmenlerinin, görsel sanatlar öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının küresel görsel kültürün zararlı etkileri hakkında öğrencilerini gerek kuramsal bilgiler, gerekse sanatsal uygulamalar yoluyla bilinçlendirmeleri, üst düzey eleştirel düşünce becerileri kazanmalarını sağlamaları, amaçlıyor. Bunun yanı sıra görsel kültür temelli sanat öğretimi öğrencilerin, afiş, billboard, gazete, dergi, ambalaj, TV vb. gibi reklamlarda kullanılan görseller ile bazı çizgi film ve romanların aslında göründükleri gibi masum olmayabileceklerinin, içlerinde birçok anlam katmanları olabileceğinin farkına varmalarını sağlayan proje, sınıf ve görsel sanatlar öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının görsel kültür kuramını öğrenmeleri, uygulama yöntemlerini deneyimleyerek beceri kazanmaları, edindikleri bilgi ve tecrübelerini ilk ve ortaokul öğrencilerine aktarmaları hedefliyor.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!