“Babalar Çocuklarıyla Oyun Oynamasını Bilmiyor”
İstanbul Aydın Üniversitesinden Öğretim Üyesi Dr. Erhan Alabay ve Araştırma Görevlisi Yüksel Kantekinin gerçekleştirdiği araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Buna göre babaların büyük çoğunluğunun, çocuklarıyla nasıl oyun oynaması gerektiğini bilmediği ortaya çıktı.
İstanbul Aydın Üniversitesinden Öğretim Üyesi Dr. Erhan Alabay ve Araştırma Görevlisi Yüksel Kantekinin gerçekleştirdiği araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Buna göre babaların büyük çoğunluğunun, çocuklarıyla nasıl oyun oynaması gerektiğini bilmediği ortaya çıktı.
Araştırmayı İstanbulun çeşitli semtlerinde, farklı eğitim düzeyine sahip belirli sayıda baba ve çocukları üzerinden gerçekleştirdiklerini ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Dr. Erhan Alabay, Babalarla çocuklarına oyun hamurlarını vererek oynamalarını istedik. Bu süreç kameraya alındı. Kamera görüntüleri bilimsel olarak farklı araştırmacılar tarafından bireysel olarak incelendi. Bu incelemelerde ilginç sonuçlarla karşılaştık” dedi.
Dr. Alabay, sonuçları şöyle özetledi:
Baba ile çocuğun birlikte oyuna başlama sürecinde babaların hiçbirinin oyuna başlarken çocuğu motive edici söz ve davranışta bulunmadığını gördük. Babaların yarısı çocuğun oyun fikrini almadan kendisi oyun sürecine başlıyor. Çocuğun fikrini soran babalar ise çoğunlukla almış olduğu fikirleri gerçekleştirmiyor. Oyun sürecinde baba kaynaklı engellere rastlanıyor Birçok defa oyunda babanın çocuktan çok daha fazla aktif olduğunu gördük. Bunun yanında, babaların en çok çocuğuyla oyun oynarken emir kipi ile konuştuğunu, fiziksel veya sözel müdahalede bulunduğunu, mükemmeliyetçilik beklentisinde olduğunu ve en kötüsü ise çocuğun oyun sürecinde yaptığı ürünleri beğenmediği sonucuyla karşılaştık. Üstelik bu verilerin, öğrenim durumuna göre değişmediğini gözlemledik. Üniversite mezunu babalar ile ilkokul mezunu babalar arasında hiçbir fark yok dedi.
Baba figürü önem kazanıyor
Son yıllarda babalık kimliği ve babaların çocuk yetiştirme konusundaki önemlerine ilişkin çalışma bulgularının çocuk gelişiminde babaların rolüne olan ilgiyi artırdığını ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Elemanı Araştırma Görevlisi Yüksel Kantekin ise Farklı araştırmalardan elde edilen bulgulara göre, çocuk gelişiminde, anne kadar babanın da önemini belirtiliyor. Bu sonuçlara paralel olarak babalık rolünün toplumsal beklentiler açısından bir değişim içerisine girdiği malum. Özellikle 1990lı yıllardan itibaren araştırmacıların bu konuya olan ilgilerinde artış gözleniyor. ABD istatistiklerine göre, 2000 yılında toplamda 60,1 milyon baba varken, 2007de 64,3 milyona, 2012de de bu sayı 70,1 milyona yükseldi. Tek başına çocuk yetiştiren bekar babaların sayıları da araştırıldığında ise bu babaların sayısı son 10 yılda yüzde 60 artarak 1.96 milyona ulaştığı görüldü. Baba sayısının artması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin kabul görmesi ve çocuğun gelişiminde babaların önemli bir rol oynadığı bilincinin artması gibi nedenlerden dolayı babaların da çocuk gelişiminde önemli olduğu toplum tarafından kabul edilmeye başlandı” diye konuştu.
Babayla olumlu bir ilişkisi olan çocuğun gelişiminin daya iyi seyrettiğini ifade eden Kantekin, şöyle devam etti:
Son yıllarda yapılan araştırmalar incelendiğinde, baba ve çocuk arasındaki olumlu etkileşiminin artmasıyla birlikte, çocuğun olumlu davranışlarında artış, alıcı dil ve ifade edici dil becerisinin olumlu yönde etkilenmeler, uyku kalitesinde artış, ergenliğe giriş zamanını normale yakınlaşması gibi olumlu durumların geliştiği tespit edildi. Bu doğrultuda, çocukların gelişimlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için, anne kadar babalarıyla da etkileşim içerisinde olmaya ihtiyaçları olduğu sonucu, bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir.
Babalar çocuklarıyla nasıl oyun oynamalı?
Alabay ve Kantekin, bir babanın çocuklarıyla oyun oynarken dikkat edilmesi gereken noktaları ise şöyle sıraladı:
Bir baba çocuğuyla oyun sürecine, muhakkak çocuğunu motive edici ve heyecanlandırıcı söz ve davranışla başlamalı. Oyuna başlamadan önce çocuğun fikrini alın. Çocuğun fikirlerine saygı gösterin ve o yönde oyun sürecine başlayın ve sürdürün. Oyun sürecinde çocuğun aktifleşmesini sağlayacak katılımlarda bulunun. Çocuğunuzla birlikte oyun oynarken oyun sürecini devam ettirmeye yönelik sorular sorun. Örneğin çocuğunuz küplerle bir bina inşa etmek istiyorsa, siz çocuğunuza Bu bina nasıl bir bina olacak peki? şeklinde sorular sorun. Mükemmeliyetçilikten kaçının. Unutmayın ki onların el becerileri bir yetişkin kadar değildir. Bu nedenle ona ve becerilerine saygı gösterin. Oyun sürecini çocuğunuzun yönetmesine izin verin. Siz o oyunun içinde bir oyuncu olun. İşbirliği içinde oyunu sürdürün ama oyunun gidişatını çocuğunuz belirlesin. Oyunun belirli noktalarında çocuğunuz sizden yardım istiyorsa süreci ilerletmek için fikirler önerin. Çocuk için oyun oynamak en heyecanlı aktivitelerden birisidir. Bu nedenle çocuğunuz oyun içinde heyecanlanıp, duyguları sözlerine ve davranışlarına dökecektir. Siz de onun bu duygularına karşılık verin. O heyecanlanıyorsa sizde bu durum karşısında heyecanlanın. Yani çocuğunuzun duygularına ayna olun. Ve son olarak unutmayın ki, çocuğun en önemli işi oyundur. Bu nedenle çocuğunuzun oyunlarını engellemeyin ve oyunlarına değer verin.
Araştırmayı İstanbulun çeşitli semtlerinde, farklı eğitim düzeyine sahip belirli sayıda baba ve çocukları üzerinden gerçekleştirdiklerini ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Dr. Erhan Alabay, Babalarla çocuklarına oyun hamurlarını vererek oynamalarını istedik. Bu süreç kameraya alındı. Kamera görüntüleri bilimsel olarak farklı araştırmacılar tarafından bireysel olarak incelendi. Bu incelemelerde ilginç sonuçlarla karşılaştık” dedi.
Dr. Alabay, sonuçları şöyle özetledi:
Baba ile çocuğun birlikte oyuna başlama sürecinde babaların hiçbirinin oyuna başlarken çocuğu motive edici söz ve davranışta bulunmadığını gördük. Babaların yarısı çocuğun oyun fikrini almadan kendisi oyun sürecine başlıyor. Çocuğun fikrini soran babalar ise çoğunlukla almış olduğu fikirleri gerçekleştirmiyor. Oyun sürecinde baba kaynaklı engellere rastlanıyor Birçok defa oyunda babanın çocuktan çok daha fazla aktif olduğunu gördük. Bunun yanında, babaların en çok çocuğuyla oyun oynarken emir kipi ile konuştuğunu, fiziksel veya sözel müdahalede bulunduğunu, mükemmeliyetçilik beklentisinde olduğunu ve en kötüsü ise çocuğun oyun sürecinde yaptığı ürünleri beğenmediği sonucuyla karşılaştık. Üstelik bu verilerin, öğrenim durumuna göre değişmediğini gözlemledik. Üniversite mezunu babalar ile ilkokul mezunu babalar arasında hiçbir fark yok dedi.
Baba figürü önem kazanıyor
Son yıllarda babalık kimliği ve babaların çocuk yetiştirme konusundaki önemlerine ilişkin çalışma bulgularının çocuk gelişiminde babaların rolüne olan ilgiyi artırdığını ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Elemanı Araştırma Görevlisi Yüksel Kantekin ise Farklı araştırmalardan elde edilen bulgulara göre, çocuk gelişiminde, anne kadar babanın da önemini belirtiliyor. Bu sonuçlara paralel olarak babalık rolünün toplumsal beklentiler açısından bir değişim içerisine girdiği malum. Özellikle 1990lı yıllardan itibaren araştırmacıların bu konuya olan ilgilerinde artış gözleniyor. ABD istatistiklerine göre, 2000 yılında toplamda 60,1 milyon baba varken, 2007de 64,3 milyona, 2012de de bu sayı 70,1 milyona yükseldi. Tek başına çocuk yetiştiren bekar babaların sayıları da araştırıldığında ise bu babaların sayısı son 10 yılda yüzde 60 artarak 1.96 milyona ulaştığı görüldü. Baba sayısının artması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin kabul görmesi ve çocuğun gelişiminde babaların önemli bir rol oynadığı bilincinin artması gibi nedenlerden dolayı babaların da çocuk gelişiminde önemli olduğu toplum tarafından kabul edilmeye başlandı” diye konuştu.
Babayla olumlu bir ilişkisi olan çocuğun gelişiminin daya iyi seyrettiğini ifade eden Kantekin, şöyle devam etti:
Son yıllarda yapılan araştırmalar incelendiğinde, baba ve çocuk arasındaki olumlu etkileşiminin artmasıyla birlikte, çocuğun olumlu davranışlarında artış, alıcı dil ve ifade edici dil becerisinin olumlu yönde etkilenmeler, uyku kalitesinde artış, ergenliğe giriş zamanını normale yakınlaşması gibi olumlu durumların geliştiği tespit edildi. Bu doğrultuda, çocukların gelişimlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için, anne kadar babalarıyla da etkileşim içerisinde olmaya ihtiyaçları olduğu sonucu, bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir.
Babalar çocuklarıyla nasıl oyun oynamalı?
Alabay ve Kantekin, bir babanın çocuklarıyla oyun oynarken dikkat edilmesi gereken noktaları ise şöyle sıraladı:
Bir baba çocuğuyla oyun sürecine, muhakkak çocuğunu motive edici ve heyecanlandırıcı söz ve davranışla başlamalı. Oyuna başlamadan önce çocuğun fikrini alın. Çocuğun fikirlerine saygı gösterin ve o yönde oyun sürecine başlayın ve sürdürün. Oyun sürecinde çocuğun aktifleşmesini sağlayacak katılımlarda bulunun. Çocuğunuzla birlikte oyun oynarken oyun sürecini devam ettirmeye yönelik sorular sorun. Örneğin çocuğunuz küplerle bir bina inşa etmek istiyorsa, siz çocuğunuza Bu bina nasıl bir bina olacak peki? şeklinde sorular sorun. Mükemmeliyetçilikten kaçının. Unutmayın ki onların el becerileri bir yetişkin kadar değildir. Bu nedenle ona ve becerilerine saygı gösterin. Oyun sürecini çocuğunuzun yönetmesine izin verin. Siz o oyunun içinde bir oyuncu olun. İşbirliği içinde oyunu sürdürün ama oyunun gidişatını çocuğunuz belirlesin. Oyunun belirli noktalarında çocuğunuz sizden yardım istiyorsa süreci ilerletmek için fikirler önerin. Çocuk için oyun oynamak en heyecanlı aktivitelerden birisidir. Bu nedenle çocuğunuz oyun içinde heyecanlanıp, duyguları sözlerine ve davranışlarına dökecektir. Siz de onun bu duygularına karşılık verin. O heyecanlanıyorsa sizde bu durum karşısında heyecanlanın. Yani çocuğunuzun duygularına ayna olun. Ve son olarak unutmayın ki, çocuğun en önemli işi oyundur. Bu nedenle çocuğunuzun oyunlarını engellemeyin ve oyunlarına değer verin.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!