Sedef Hastalarına Tedaviden Kaçınmayın Uyarısı

Her 100 kişiden 2 kişide görülebilen sedef hastalığı konusunda doktorlar uyarıda bulundu. Cildiye Uzmanı Dr. İrem Eren Kutlutürk, sedef hastalığının uygun tedavi ile kontrol altına alınabileceğini söyledi.

Haber Merkezi
Her 100 kişiden 2 kişide görülebilen sedef hastalığı konusunda doktorlar uyarıda bulundu. Cildiye Uzmanı Dr. İrem Eren Kutlutürk, sedef hastalığının uygun tedavi ile kontrol altına alınabileceğini söyledi.Tekirdağda faaliyet gösteren Özel Star Medica Hastanesinde Cildiye Uzmanı Dr. İrem Eren Kutlutürk, tüm dünyada yaygın olan sedef hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu.Sedef hastalığının toplumda sık görülen ve alevlenmelerle birlikte uzun süre devam eden bir hastalık olduğunu ifade eden Cildiye Uzmanı Dr. İrem Eren Kutlutürk Genellikle keskin sınırlı, üzerinde hastalığa ismini veren sedef (gümüş) renginde kepeklenmeler (pullanmalar) bulunan kızarıklıklar ile ayırt edildiğini söyledi.“Genellikle 15-30 yaşlarında başlar”Cildiye Uzmanı Dr. İrem Eren Kutlutürk, “Sedef hastalığı tüm dünyada yaygındır; genetik ve çevresel faktörler sıklığını etkiler. Hastalığa yatkınlık ebeveynlerden çocuğa aktarılabilir, ancak çocukta hastalık görülmeyebilir. Her 100 kişiden bir veya iki kişide ortaya çıkar. Erkek ve kadınlarda eşit sıklıktadır. Genellikle 15-30 yaşlarında başlar. Neden kesin olarak bilinmemektedir; bağışıklık sistemi, genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Çevresel faktörler (boğaz enfeksiyonları, ilaçlar ‘kortizon, lityum, bazı tansiyon ilaçları, aspirin vb, aşırı alkol alımı, sigara, kaşıma, keselenme, güneş yanığı vb.) ve stres hastalığı başlatabilir veya alevlendirebilir” diye konuştu.“Hastalık genellikle gebelikte düzelir”Sedef hastalığının gebeler üzerinde etkisini de anlatan Dr. Kutlutürk, “Sedef hastası gebe kalabilir. Gebeliğin etkisi değişkendir; hastalık genellikle gebelikte düzelir, doğum sonrasında ataklarla eski seyrine döner. Özellikle şiddetli sedef hastalığı olanlarda kan yağlarında artış, tansiyon yüksekliği ve şeker hastalığına sık rastlanmaktadır. Yine obezite (aşırı kilo) ve iltihaplı barsak hastalığı da sık görülmektedir” dedi.“Uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir”Kutlutürk açıklamasının devamında, sedef hastalarının tedaviden kaçınmamalarını gerektiğinide vurgulayarak, Sedef hastalığı ancak, uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir ve uzun süreli iyilik sağlanabilir. Tedavide hekim, hasta ve hasta yakınları işbirliği içinde olmalıdır. Hastalığı alevlendirebilecek ilaçlar ve davranışlardan (kaşıma, banyoda liflenme, kese, vb.) kaçınılmalıdır. Tedavi seçimi ve süresinde pek çok faktör etkilidir (hastalığın yaygınlığı, yerleşim yeri, tırnak ve eklem tutulumu, vb.). Tipik belirtileri oval veya yuvarlak, gümüş renginde pullanmalarla kaplı, deriden kabarık kızarıklıklardır. Diz, dirsek, saçlı deri ve kuyruk sokumuna sık yerleşir. Bazen koltuk altı, kasık, meme altı, kalçaların arası, diz arkası, dirsek iç yüzü ve boyun gibi kıvrım yerlerine de yerleşebilir. Sedef hastalığı eklemleri ve tırnakları da etkileyebilen bir hastalıktır. Hastalık temasla kimseye bulaşmaz” diyerek açıklamasını noktaladı.