Pskiyatri Uzmanı Soylu: “Artık Ataerkil Aile Düzeninden Çocukerkil Aile Düzenine Geçiyoruz”

Medical Park Karadeniz Hastanesinden Psikiyatri Uzmanı Cengiz Soylu, modern yaşam, şehirleşme, gelenek ve göreneklerin yozlaşmasının aile dinamiklerimizde değişikliğe yol açtığını belirterek “Aile düzeni de bundan nasibini aldı. Artık ataerkil aile…

Haber Merkezi
Medical Park Karadeniz Hastanesinden Psikiyatri Uzmanı Cengiz Soylu, modern yaşam, şehirleşme, gelenek ve göreneklerin yozlaşmasının aile dinamiklerimizde değişikliğe yol açtığını belirterek “Aile düzeni de bundan nasibini aldı. Artık ataerkil aile düzeninden çocukerkil aile düzenine geçiyoruz. Bu iyi bir birey gelişim modeli değildir” dedi.Değişen dünyanın, geleneksel yapıyı da değişime zorladığını belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Cengiz Soylu, değişimlerin toplumsal yansımaları hakkında önemli tespitlerde bulundu. Soylu, “Modern yaşantılar, şehirleşme, gelenek ve göreneklerin yozlaşması veya yok olması, aile dinamiklerimizde de bir kısım değişikliklere yol açtı” ifadelerini kullandı.Ataerkil aile düzeninden çekirdek aile düzenine geçişle kalmayan bu değişikliklerin bir başka boyuta dönüşmeye başladığını söyleyen Soylu, “Çocuğun ya da çocukların ailenin merkezine oturtulduğu yeni bir aile modeli ortaya çıktı. Bu aile modeline çocuk erkil aile modeli diyoruz” diye konuştu.Çocukerkil ailenin özellikleri neler?Çocukerkil aile yani çocuk merkezli ailenin özelliklerine değinen Dr. Soylu, “Çocuğunuzun her dediğini yapıyor, gerektiğinde kurallar koyamıyor, aşırı hoşgörüyle bakıyor ve “biz yaşamadık bari çocuğum yaşasın” mantığıyla yaklaşıyorsanız çocukerkil aile modeline geçmiş durumdasınız. Çocuklarının her dediğine kolayca boyun eğen bu aileler, ruhsal anlamda sorunlu çocuklar yetiştirmeye aday ailelerdir. Çünkü böyle ailelerde yetişen çocuklar belirgin olarak “benmerkezci” olduklarından, hem sosyal çevrelerinde hem de okul hayatlarında sorunlar yaşıyorlar” şeklinde konuştu.Tek çocuklu aileler de daha sık görülüyorÇocukerkilliğe yatkın olan aileleri sıralayan Soylu, “Anne-baba yaşının ileri olduğu aileler, tek çocuklu aileler, tek ebeveynli aileler, çocuğun evlatlık olduğu ya da çok geç doğduğu aileler, çocuğunun geçmişinde ciddi sağlık sorunu bulunanlar, travma öyküsü olan aileler veya anne ya da babanın bağımlı kişilik yapısına sahip olduğu aileler çocuğu ailenin merkezine koyuyor” dedi.Aşırı hoşgörülü tutum çocukları benmerkezci yapabilirSoylu, çocukerkil aile düzenine sahip aileler, çocukların isteklerine kolayca boyun eğdiğini, kural koymadığını ve fazlaca bir özgürlük tanıdığını kaydetti. Çocuğun kendisine zarar gelebilecek bir durumda bile etkili denetimden uzak kaldığını vurgulayan Soylu, “Anne ve babalar çocuklarına sadece büyük bir sorun olduğunda sert bir tutum sergilerler veya tutarsız ceza verirler. Örneğin çocukları ortamda gürültü yapsa bile çocukluğuna ceza verip uyarıda bulunmazlar” ifadelerini kullandı.“Aşırı hoşgörülü tutum ile yetiştirilen çocuklar bir süre sonra anne babasını denetim altına almaya çalışırlar, onları eleştirirler hatta tehdit ederler” diyen Dr. Soylu sözlerine şu şekilde devam etti:“Her isteklerini yerine getirmek veya yanıt almak isterler. İstekleri yerine gelmeyince sözel veya fiziksel taşkınlıklar yapabilirler. Bu çocuklar eleştiriye açık olmadıkları için kendilerini sosyal iletişim açısından geliştiremezler. Kuralsızlığa alışan çocuklar, okuldaki kurallarla karşılaşınca okula ve arkadaş çevresine uyum sağlamakta zorluk çekebilirler. Her istediğini elde ettikleri için belli bir süre sonra doyumsuzluk yaşamaya başlarlar. Bu da mutsuzluğu ve depresyonu ortaya çıkarır. Bu yönleriyle çocukerkil aile modeli iyi bir çocuk yetiştirme modeli değildir.”Ebeveynler çocukerkil aile sınıfına girmemek için nelere dikkat etmeli?Soylu, Çocuğun her istediğini, istediği anda yerine getirmek yerine ihtiyaçlarını göz önünde bulundurun. Hayır demesini bilin. Çocuk için sınırsız özgürlük olmamalı önerilerinde bulunarak “Ailede belli sınırlar ve keyfi olmayan kurallar olmalıdır ve bu kurallara anne-baba da uymalıdır. Çocuk, evde karar verme mercii sayılmamalıdır. Çocuğa sorumluluklar verilmeli, yerine getirdiğinde memnuniyetimizi göstermeliyiz. Anlık sevinç ve hazlardan (oyun isteği gibi) vazgeçebilmeyi, vazgeçmek gerektiğini çocuğa öğretmeliyiz. Bu da çocuğun psikolojik ve duygusal gelişiminde önemli bir deneyimdir. Ailede eşler arasında saygı ve sevgi olmalı, eşler çocuklara karşı aynı dili kullanabilmeli, cinsiyet, yaş ve karakter ayrımı yapılmamalı, sonradan olan çocuklara ayrıcalıklı davranmamalıdır” diye konuştu.