Mikro İğneleme Yöntemiyle Cildinizi Yenileyin

Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bursa Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır, mikro iğneleme yöntemiyle saç dökülmelerinin, vücuttaki lekelerin, her türlü yara ve akne izlerinin, çatlakların ve…

Haber Merkezi
Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bursa Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır, mikro iğneleme yöntemiyle saç dökülmelerinin, vücuttaki lekelerin, her türlü yara ve akne izlerinin, çatlakların ve cildin sarkmasının önüne geçilebileceğini söyledi.Mikro iğneleme yönteminin son yıllarda dermokozmetik tedavilerde çok sık kullanılan bir yöntem olduğunu ifade eden Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bursa Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır, “Bu sistem dermaroller, dermapen dediğimiz cihazlarla uygulamaktadır. Bu cihazın ucunda belirli uzunlukta, belirli sayıda ve belirli kalınlıkta steril iğneler mevcut. Bu iğnelerle kontrollü hasar verecek şekilde çok sayıda mikro kanallar açıyoruz. Böylelikle kollajen ve elastin sentezini başlatıyoruz. Cilt sıkılaştırma, cilt yenileme tedavilerinde, onun dışında çatlak tedavilerinde, saç dökülmelerinde, her türlü akne izlerinde, ameliyat ve yara izlerinde kullanmaktayız. Seans olarak genelde 2 ila 4 hafta 3 veya 4 seans uygulamaktayız. Onun dışında bir diğer maksat da bu açılan kanallar vasıtasıyla PRP, mezoterapi dediğimiz tedavi yöntemlerinde cildin dermis (orta) tabakasına daha hızlı ve daha etkili şekilde ulaşmasını sağlamak. Bu uygulama 20li yaşlardan itibaren uygulanabilmektedir” dedi.Gençlik aşısının da yine son zamanlarda dermokozmetik tedavilerde anti-aging amaçlı kullanılan çok etkili bir yöntem olduğuna dikkat çeken Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Dr. Oğuz Küçükçakır, “Cilt yenileme, nemlendirme, dolgunlaştırma ve sıkılaştırma maksatlı kullanıyoruz. Cildimizdeki gençliği ve nemi sağlayan hiyaluronik asit 20li yaşlardan sonra giderek azalmaktadır. Bu genetik veya çevre faktörleri sebebiyle gerçekleşmektedir. Bunun sonucunda cildimizde bir matlaşma, onun haricinde ince kırışıklıklarla birlikte sarkmalar meydana gelmektedir. Gençlik aşısında bizim hedefimiz bu kaybettiğimiz hiyaluronik asidi cildimize geri kazandırmak. Hiyaluronik asidin çok yüksek miktarda su tutucu özelliği de olduğu için cildin nemlenmesini sağlıyor. 2 ile 4 hafta arayla 3-4 seans uygulanan bu yöntemin ardından ciltte belirgin bir ışıldanma, doğal bir parlaklık, sarkan bölgelerde sıkılaşmayı ilk seanstan itibaren görülmektedir. Bu uygulamada da yaş aralığı yok. 20li yaşlardan itibaren uygulanabilmektedir” şeklinde konuştu.