Mersin Kenti Edebiyat Ödülü İpek Ongunun
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) öncülüğünde 12 yıldır sürdürülen Mersin Kenti Edebiyat Ödülüne bu yıl, Türkiyenin önemli yazarlarından İpek Ongun değer görüldü.
Haber Merkezi
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) öncülüğünde 12 yıldır sürdürülen Mersin Kenti Edebiyat Ödülüne bu yıl, Türkiyenin önemli yazarlarından İpek Ongun değer görüldü.MTSOdan yapılan açıklamada, değerlendirme kurulunun kararına yer verilerek, “Ülkemizde ve Mersinde edebiyat ilgisini geliştirmek ve ulusal ölçekte bir verime dönüştürmek, edebiyat okurlarının dikkatini nitelikli örneklere çekmek üzere yapıtlarıyla Türk edebiyatının gelişmesine katkıda bulunmuş kişileri onurlandırmak, daha yaygın okunmasını sağlamak için MTSOnun öncü girişimiyle kent adına verilen Mersin Kenti Edebiyat Ödülü konusundaki çalışmalar, ilgili yönetmelik gereğince yürütülmüştür denildi.Bu kapsamda Celal Soycan, Metin Cengiz, Yavuz Özdem, Cemal Sakallı ve Ogün Kaymaktan oluşan değerlendirme kurulunun, Mersin Kenti Edebiyat Ödülü için genç okurlarla didaktik olmayan, sahici ve şefkatli bir edebiyat dünyasında buluşarak, kuşaktan kuşağa gürleşerek süren bir bağ kuran Türkiyenin önemli yazarlarından İpek Ongunu değer gördüğü bildirildi.Onguna ödülü, 14 Aralık 2018 Cuma günü düzenlenecek Mersin Kenti Edebiyat Ödül Töreni ile takdim edilecek.Onguna ödülün verilme gerekçesi ise şöyle açıklandı:Ülkemizde ilk gençlik edebiyatını özgün ölçütler ve değerler ışığında kurumsallaştıran öncü eserler oluşturması, bu eserlerdeki yetkin dil kullanımı üzerinden genç okurların toplumsal ve kültürel değerlerle temasını sağlaması, onlara yalıtık koşulların ötesinde bir düşünme ve duyumsama imkanı sunması, genç okurların özdeşleşebileceği kendi varlık koşullarına özgü sorunlar ve çözüm seçenekleri üzerinden, onları derinliğine tartışabilen etkin okurluğa hazırlaması, vicdan, sorumluluk, vefa, sabır, metanet, şefkat ve aile bağı gibi temel insani düzeyleri, bir yaşama kültürü olarak üç kuşak okura aktarması, dış dünyayı genç okurun iç dünyasıyla buluşturan kurgularıyla, edebiyatın bir ahlaki iyileştirme imkanı olduğunu yeniden hatırlatması, eril dilin rekabeti ve kazanmayı kollayan, güce dayalı hoyrat dünyasını onarıcı karakterler oluşturarak, kadın sesini, koruyucu duyuşunu, inceliğini ve bakım etiğini öne çıkarması, genç okurlarla didaktik olmayan, sahici ve şefkatli bir edebiyat dünyasında buluşarak, kuşaktan kuşağa gürleşerek süren bir bağ kurması.