Kartepede Mülteciler Konuşuluyor
Kartepe Zirvesinde araştırmacı ve akademisyenler göç üzerine yaptıkları araştırmaları paylaşıyor.
Haber Merkezi
Kartepe Zirvesinde araştırmacı ve akademisyenler göç üzerine yaptıkları araştırmaları paylaşıyor.Zirve kapsamında “Bir Göç Araştırmasının Sonuçları ve Değerlendirilmesi” konusunda özel bir panel düzenlendi. Panelde Marmara Üniversitesinden Prof. Dr. Ergün Yıldırım, Kilis Üniversitesinden Prof. Dr. Ruhat Yaşar, Harran Üniversitesinden Dr. Mahmut Kaya ve Kamuoyu Araştırmacısı İhsan Aktaş “Bir Göç Araştırmasının Sonuçları ve Değerlendirilmesi” konusunda değerlendirmelerde bulundu. Kamuoyu Araştırmacısı ve GENAR Başkanı İhsan Aktaş, “Türkiyede göçmen karşıtlığının oluşmasında muhalefet partilerinin söylemleri ve medyanın dili önemli bir etken oluşturuyor, bazen koşullandırıldığımızı düşünüyorum. Araştırmalar savaş ve göçlerde durum tespitlerdir. Göç ve mültecinin durumdan anlayan bir toplumuz. Ülkemizde artık Suriyeli göçmenler sayılarından dolayı görünebilir bir durumdalar. Türkiyede göçmen karşıtlığının oluşmasında iki önemli etken bulunmaktadır. Bunlardan ilki muhalefet partilerinin söylemleri, ikincisi medyanın bu konudaki dili önemli bir yer edinmektedir. Yaptığımız araştırmalarda halkımızın mültecilerin kendi dilinde konuşması, terörizmin artması, ucuz bir şekilde çalışarak işsizliğe neden olmaları ve ileride belli bölgelerdeki göçmenlerin ayaklanıp özerklik istemesi gibi durumlarından dolayı mültecilere olumsuz bakıyor dedi.Marmara Üniversitesinden Prof. Dr. Ergün Yıldırım, “Hakikaten sosyolojik olarak baktığımızda artık dünyada mülteci toplukları oluştu. Mültecinin geldiği topluma alışması ve uyum sağlaması uzun bir zaman alıyor. Normalde yıllarca göç meselesinin köyden kente olduğunu düşünüyorduk. Endüstriyelleşme sonucunda göçünde sona erdiğini düşünüyorduk. Lakin son 11 yılda yoksulluk ve savaşlardan dolayı bu modern dönemde göçler devam ediyor. Göçle ilgili hem devlet kurumları, üniversiteler ve araştırma kuruluşları birçok çalışma gerçekleştiriyor. Göç konusunda göçmenlerin eksikliklerinin tespit edilmesi güzel bir şeydir ama asıl önemli olan göçmenlerle ilgili derin araştırmaların yapılmasıdır. Onların gelecekleriyle ilgili planların yapılmasıdır” diye konuştu.Harran Üniversitesinden Dr. Mahmut Kaya, “Benim çalışmam nitel bir çalışmadır. Araştırmamda tercüman ile Şanlıurfaya gidip Suriyeli insanlarla konuştuk. Sınırın her iki tarafından akrabaların ve aşiretlerin birbirleriyle dayanışmasını inceledik. Ulus devletlerin sınırlarının çizilmesiyle birçok akraba ve aile bölündü. Kimisi Suriyede kaldı kimisi Türkiyede kaldı. Göç yaşandığında grup içerisinde ilk başlarda çok iyi bir dayanışma oluyor. Örneğin Suriyeden gelen bir aile, Türkiyedeki akrabalarına misafir oluyor. İlk başlarda dayanışma çok iyi ama daha sonrasında bu göç süresi uzadıkça dayanışma azalıyor” şeklinde konuştu.