İntrakraniyal Araknoid Kistlere Dikkat

Medical Park Gaziantep Hastanesi, Nöroşirürji kliniğinden Prof. Dr. Aslan Güzel“İntrakraniyal Araknoid Kistler” hakkında hasta ve hasta yakınlarını bilgilendirdi.

Haber Merkezi
Medical Park Gaziantep Hastanesi, Nöroşirürji kliniğinden Prof. Dr. Aslan Güzel“İntrakraniyal Araknoid Kistler” hakkında hasta ve hasta yakınlarını bilgilendirdi.Prof. Dr. Aslan Güzel Araknoid kistler hakkında bilgi vererek, Kafatası içerisinde veya omurilik bölgesinde beyin veya omuriliği örten araknoid adlı zarın devamı olarak veya ayrı bir bölüm olarak içerisinde beyin omurilik suyu (BOS) bulunduran iyi huylu kistlerdir. Genellikle tesadüfen tespit edilirler ve sessiz seyrederler.1831 yılında RichardBright tarafından tanımlanmış ve kafa içerisindeki lezyonlar içindeki oranları binde birdir, yüzde 75i çocuklarda görülür. Doğuştan oldukları kabul edilir, ancak bazılarında travma ve enfeksiyonun da rolü olduğu belirtilmiştir. Bir teoriye göre kist içerisine giren BOS hapsolur ve dışarı çıkamaz, sıvı biriktikçe içeride basınç artar. Diğer mekanizmada ise kist duvarı hücreleri tarafından üretilen BOSun kist içine salınıp büyüdükleri ileri sürülmektedir dedi.Erken dönem saptananlarda büyüme oranı daha yüksektirHastalık ve belirtileri hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Güzel, Çocukluk çağında daha çok belirti verirler. Herhangi bir yaşta belirti verebilir veya yaşam boyu sessiz kalabilirler. Baş ağrısı, bulantı, kusma, nadiren nöbet, gelişme geriliği, kol/bacaklarda güçsüzlük kafatasında büyüme görülebilir. Kafa orta, arka çukuru, sırayla en sık görüldükleri bölgelerdir.Beynin sol tarafında daha fazla görülürler, nedeni bilinmiyor. Doğum öncesi dönemde ultrasonografi, manyetik rezonans görüntüleme (MRG), bilgisayarlı beyin tomografi (BBT) sıklıkla tanı koydurucu tetkiklerdir. Sınırları düzgü kistik lezyonlardır. Beraberlerinde beyinde sıvı birikmesi (hidrosefali) beyin yetersiz gelişimi ve bazı beyin anomalileri de olabilir. Epandimal kistler,dermoid, epidermoid kistler, kistikastrositomlar, porensefalik kist ile karışabilirler. Tanı doğrulamada genellikleMRG tetkiki yeterlidir. Genellikle büyümezler, aynı kalma olasılıkları çok yüksektir. Bazen gerileyebilirler, kimi zaman kist içine kanama veya çok nadir olarak da büyüme gösterebilirler. Geçmeyen baş ağrıları, bulantı, kusma gibi yakınmalar veya beyinde yerleştikleri anatomik bölgenin basısı sonucu olarak ortaya çıkan nörolojik değişikliklerde cerrahi gerekebilir. Klinik bulgu veren kistlerde bası etkisinin kaldırılması gerekir. Kistin kısmı çıkarımı ve komsu BOS akım alanıyla ağızlaştırılması, kistten karın boşluğuna ciltaltı kateter (kistoperitonealşant) ile sıvısının yönlendirilip basıncının düşürülmesi, endoskopik cerrahiyle bütünlüğünün bozularak komsu BOS akım alanıyla ağızlaştırılması gibi tedavi seçenekleri kullanılan yöntemlerdir. Her araknoid kist olgusu ayrı değerlendirilmeli, cerrahide kistin radyolojik olarak kaybolması değil, klinik durumun düzeltilmesi hedeflenmelidir diye konuştu.