HALK EKMEK BÜFELERİ: EKMEK TEKNESİ

Boş durumda bulunan ya da sözleşmesi sona eren 45 Halk Ekmek Satış Büfesi yeni sahiplerine teslim edildi.

Haber Merkezi

Boş durumda bulunan ya da sözleşmesi sona eren 45 Halk Ekmek Satış Büfesi yeni sahiplerine teslim edildi. Başkentlilerin severek tükettiği Halk Ekmek ürünlerini satmak üzere Ankara Halk Ekmek Fabrikası tarafından noter huzurunda düzenlenen kura çekilişinde büfelerini teslim alan vatandaşlar iş başı yaptı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası bünyesinde bulunan ancak sözleşmesi sona eren, boş duran ya da işletme kurallarına uymadığı için kapatılan 45 Halk Ekmek Satış Büfesi, noter huzurunda yapılan kura ile hak sahiplerine teslim edildi.

Günlük 1 milyon ekmek üretme kapasitesine sahip olan Ankara Halk Ekmek Fabrikası, kent genelinde toplam 418 büfe ve 7 satış mağazası aracılığıyla hijyenik koşullarda ürettiği 11 çeşit ekmeği Başkentlilerin sofralarına ulaştırıyor.

EKMEK DEMEK EMEK DEMEK

Başkentlilerin severek tükettiği Halk Ekmek ürünlerinin satıldığı Satış Büfeleri vatandaşlar için ekmek kapısı olurken, Halk Ekmek Fabrikası tarafından düzenlenen ve sosyal medya hesapları üzerinden canlı olarak yayınlanan kura çekilişine 467 kişi başvurdu.

45 büfeyi işletmek için yoğun ilginin yaşandığı kura çekilişinde kazanan ve sözleşmelerini imzalayan hak sahipleri büfelerini alarak iş başı yapmanın sevincini yaşadı. 45 hak sahibi; Altındağ, Çankaya, Çubuk, Etimesgut, Gölbaşı, Keçiören, Mamak, Pursaklar, Sincan ve Yenimahalle ilçelerinde bulunan Halk Ekmek Satış Büfelerini işletmeye başladılar.

HALK EKMEK GÜVENCESİ

Halk Ekmeğin Ankara’da bir markaya dönüştüğüne dikkat çeken ve Mamak’ta Halk Ekmek Satış Büfesini işletmeye başlayan 55 yaşındaki Düzgün Ataş, yeni bir işe sahip olmasından duyduğu mutluluğu şu sözlerle dile getirdi:

“Daha önce aşçılık yapıyordum. Dönem dönem işsiz kaldım ve maddi zorluklar yaşadım. Çocuklarım için düzenli gelir sağlayacak bir iş arayışına girdim. Halk Ekmek Büfesi işletmenin bana her açıdan yararlı olacağını düşündüm ve çekiliş için başvurdum. Bu şans bana vurmaz diye düşünüyordum umudum yoktu, üzülüyordum ama kurada çıktığımın haberini aldığım zaman çok mutlu oldum. Benim için gelir kapısı oldu. Canla başla ekmeğimin peşindeyim. Bize sağlanan bu fırsattan dolayı da teşekkür ederim.”

Uzun yıllardır bordür işçisi olarak çalışan ve kura çekilişi sonrası Halk Ekmek Büfesi işletmeye hak kazandığını anlatan Muzaffer Yalçın ise, “Çocuğumu okutabilmek, evimi daha iyi geçindirebilmek için Halk Ekmek Büfesine başvurdum. Halk Ekmek Fabrikası yetkilileri işi benimseyip belirli bir iş kalitesi oluşturmak için bizi destekliyor. İşim olduğu için artık kendime güvenmeye başladım, moralim yerine geldi. İnsanların en temel gıdası ekmek, ekmek satmak da beni ayrıca sorumlu hissettiriyor. Çünkü benim için ekmek demek emek demek. Müşterilerin memnun ayrılması için sağlıklı ve hijyenik koşullarda hizmet vermeye çalışıyorum” dedi.

HALK EKMEK BÜFELERİNDE KADIN DAYANIŞMASI

Halk Ekmek güvencesinin önemli olduğunu, son dönemde kadın kooperatiflerinin ve yerli üreticilerin ürettikleri ürünlerin Halk Ekmek Satış Mağazaları ve Başkent Market’te satılmaya başlamasının kent ekonomisi için de önemli olduğunu vurgulayan bir başka büfe işletmecisi Jale Taşkın, düşüncelerini şu sözlerle ifade etti:

“50 yaşındayım ve emekliyim. Eşimden ayrıldım çocuklarımla beraber yaşıyorum. Çalışmayı ve üretken olmayı çok seviyorum. Artık kendi işimi kurmak istiyordum. İnsanın kendi işinin olması güven verici ve hayata bağlayıcı. Çocuklarıma daha faydalı olmak, üretken bir anne modeli olmak bir kadın ve bir anne olmak beni çok özel hissettiriyor. Üretmek ve başarmak ise insanı daha özgür ve rahat hissettiriyor. Bütün kadınlara öneriyorum, kendi işlerini kurmakta çekinmesinler. Kadınlar her sektörde çalışabilir her işin üstesinden gelebilir. Kız kardeşimle beraber emeğimizi ve güçlerimizi birleştirelim, çalışalım diye karar verdik ve nasip oldu.”

Kadın dayanışması ile birçok zorluğun üstesinden gelinebileceğini söyleyen Sema Kılıç da, Halk Ekmek Büfesi işleterek ekonomik özgürlüğünü elde ettiğine şu sözlerle dikkat çekti:

“Daha önce ev hanımıydım, 3 tane kızım var. Aileme maddi destek olmak için yıllarca çok çaba gösterdim. Çocuklarımın geleceği için bir kadın olarak, anne olarak sorumlulukları üstlendim ve hayat mücadelesi veriyorum. Ablamla beraber kadın kadına dayanışma içinde çalışmaya karar verdik ve büfe çekilişine başvurduk. Kadınların artık kamyon şoförü olarak, taksici olarak, bir balıkçı teknesinde ve her sektörde yer aldığına şahit oluyoruz. Bu bize gurur veriyor. Kadınlara fırsat verildiği müddetçe her türlü işi yapabilir ve başarabilirler. Kendi işime kavuştuğum için tarifsiz bir mutluluk yaşıyorum. Ablamla el ele verdik ve işimizi yapıyoruz, üretken olmaktan insanlara hizmet etmekten de çok mutluyuz.”